kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin spor dallarıyla ilgilenme konusunda en büyük etkendir.
en klişesiyle başlayalım;
(bkz:
22 adamın bir topun peşinden koşması)
sonra gel gelelim
amerikan futboluna misal. kurallarını bilinmez, sadece filmlerde konu edilir o da bizlere keyifli gelmez. "olm elle futbol mu oynanırmış mına koyim, değiştir şu kanalı" der baba.
golf desen aynı. herifçioğlu bilmem kaç yard mesafeden 2-3 vuruşla topu deliğe sokuyor sen bön bön bakıyorsun tv karşısında. sonuç sıkıcı gelir kanalı değiştirirsin.
formula 1 için bu da spor mu diyenlerle doluydu etraf. ne zaman ki türkiye gp yapılmaya başlandı az buçuk kuralları daha net anlaşılır oldu. salt araba sürmek olmadığını anladı biçok kişi.
bir spor organizasyonunda seyirciye sporu tanıtma amaçlı el broşürlerine kurallarını ve oyunun amacını yazdığınızda topladığınız seyirci ve onların oyunu izlemesinden aldığı zevki gördüğünüz zaman kadınların futbolu sevmemesinin sadece kural bilgisizliği olduğunu düşünmeden alamıyorsunuz kendinizi.
