9401
kerem’in yaşama kriteri “ben hep haklıyım” üzerine. kendisine en çok zarar veren şey de bu zaten, yine kendisi. haklı olmak ve haklı olduğunu ispatlamak takıntısı üzerine inşa edilen bir hayatta mutlu olamazsınız. kariyerinizden de mutlu olamazsınız, kazandığınız başarılardan da mutlu olamazsınız. kerem’in şampiyonluktan sonra dahi ilk dışarıya yansıtmak istediği şeyin mutluluk değil de taraftara olan kırgınlık olmasının sebebi de bu “ben hep haklıyım” içgüdüsü. haklı olduğuna o kadar inanmış ki, o inanç bir hesaplaşma isteği doğurmuş. haklılığı-haksızlığı bir kenara bırakıp; mutlu olmaya, sevinmeye odaklansa, hayatı kendisi için kolaylaştırır ama bunu yapabileceği yerin galatasaray olduğunu düşünmüyorum. daha doğrusu türkiye olduğunu düşünüyorum. haklılıkla verdiği savaşı sonlandırmak ve sadece mutlu olmak üzerine kafa yormak için, ülke dışına çıkması faydalı olabilir. faydalı olabileceğinden yüzde yüz emin değilim ama bir denesin isterim.