1
malesef ülkemizde çokca örneğine rastladığımız hatta ve hatta birçok forumun vazgeçilmezi olan taraftar gerçeği.
bu taraftar sürekli kendi takımını kurmaya çalışır "beyler takım böyle olmalı" der. bazıları da bundan daha bilmiş olup kendi takımını kurar diğerini küçümser durur. bazıları da fm,cm türevi oyunlardan oyuncu keşfetmiştir, takıma çoktan almıştır ve takımını kurmuştur. o aldığı oyuncu onun için dünyanın en iyi oyuncusudur. sorsan bi kere bile izlememiştir gerçek hayatta. o izlemediği ama keşfettiği oyuncuyu gerçek hayatta izlediği oyuncuyla bile kıyaslama cürretini gösterir "şu oyuncu benim oyuncumun tırnağı olamaz" der...
bu türevdeki elemanlardan bazıları da gece gaipten ses duymuştur: "beyler rahat olun x oyuncuyu almışız sağlam bi kaynaktan aldım bu haberi ama haberin kaynağını söyleyemem".
hadi len...
2
forumlarda sıkça rastlanan ve diğer insanları ortamdan soğutma potansiyeli bulunan tipler. sözlükte rastlamadığım için mutluyum.
3
bunları çok okur, dinlerseniz takımdan soğuyabilirsiniz. bir an önce bitmeleri dileğiyle.
4
kendisini fazla fm-cm serilerine kaptırmış olabilir.
5
bence insanın evde kendi kendine kadro yapması, oturduğu yerden takıma kızması, değişiklik tavsiye etmesi, yapılan değişikliği beğenmemesi falan baya normal. fakat sen tutup bunu buraya veya bir foruma yazdığın zaman, insanlar senin birşey bildiğini varsayarak okurlar. ama sen teknik direktör değilsin ki arkadaşım? sen evinde oturup maç izleyen bir adamsın.
sen tutup bankacının yaptığı yorumları yapmaya çalışıyor musun? yapsan bile seni dinleyen oluyor mu? olmaz abicim kim dinler seni? sen ne anlarsın lan parite, bono mono?
mesela ben çıkıp eczacılık hakkında konuşuyor muyum? konuşmuyorum. eczacı mıyım ben bilader?
e bre adam, sen hangi yüzle çıkıp teknik direktörün kararları hakkında konuşuyorsun? sen ne biliyorsun lan? sen teknik direktör müsün?
o bir meslek hacı. aklını başına devşir. senin benim anlayacağım iş değil.
tanım: teknik direktörlüğün bir meslek olduğunun farkına varamamış azhücreli stadyum adamı.
edit: ülkemizde her işin bir erbabı var. fakat her işten anlayan o kadar çok adam var ki, hiçbir mesleğin de kıymeti kalmıyor. bu yazı az çok bundan dem vurmak isteyen bir yazıdır.
8
yanında oturdukları yedek kulübelerinde...
değil tabi.
önünde oturdukları bilgisayar oyunlarında takımlarında messi, torres, xavi, ronaldo... falan olduğu için, yönettikleri takımlarda her şey tıkırında gittiği için teknik direktör sıfatını almakta baştan sona kadar haklılar. kolay değil fm de, fifa da, pes te şampiyon olmak.
9
herkesin kendince fikirlerini belirtmeye hakkı vardır. "bence şu şöyle, bu böyle olmalı, şu kadroyla çıkılmalı." denildi diye triplere girmeye gerek yok, futbol bu, atla deve değil. kabul etmeyenler olabilir ama futbol basit bir olaydır, herkesin fikirleri olabilir. mesele "hoca benim dediğim gibi yapmadı, vay, bu adam hoca değil." dememekte. futbolu hepimizi biliyoruzda, senelerce saha içinde ve kenarında bu işe ter dökenlerden iyi bildiğimizi zannediyorsak bu işte bir sorun vardır bence...
10
fm oynarak deşarj olsunlar.
12
nasıl da biliyorlar kendilerini. çoğunun ortak akıl(!) noktası "barça'yı ben de şampiyon yaparım yeaaa"dır.
14
bazen fazla fm oynamaktan, bazen de fazla okumaktan kaynaklanan ozguveni tavan yapan taraftar tipi.
insan yonetimi teknik direktorlugun %70'i. bunu alex ferguson bir kac gune cikacak yeni roportajinda tekrarliyor. eski kafa - yeni kafa meselesi bir kenara, taktik futbolcuya islerse taktiktir. oyuncu takmazsa, istersen sahte kaleci ve bukulmus half space'lerle oyna.
iletisimin kadar teknik direktorsun ozetle.
fakat, gerek sozluk gerek sosyal medyada herkes anal iz kasmadan kendini tutamiyor.
sonucta futbol netice oyunu. ve o paralari kazanan da teknik direktor.