• 2
    toplamda yazdığı 17 entryin 2 si benimle alakalı ise hakikaten bu yazarda hazımsızlık yarattığım net olarak belli oluyor. öyle ki hazımsızlıktan kakası gelmiş ve başlık altıma gelip iki kere pislemiştir.

    (bkz: s.çtı cafer bez getir, cıvık s.çtı tez getir)

    ergin ataman ve ünal aysal'ı savunmak saçmalamaksa, sonuna kadar devam edeceğim bu eyleme, belirteyim.
  • 3
    (bkz: #1534100)

    galatasaray yönetimi için: "galatasaray tarihinin en basiretsiz en pasif ve en iş bilmez yöneticiler topluluğu olabilirler. daha kötüsü zor bulunur." demiş.

    akabinde:

    (bkz: #1534123)

    en ofsayt entry'lerde olmasından gurur duyulan entry başlığında: "an itibariyle listeme 1. sıradan giriş yapmış olan entry. gurur duymak bir yana bunu göremeyecek kadar çok insanın olmasına üzüldüm." demiş.

    normalde pek nick altı yazmam. kendisini de hiç tanımıyorum. özelden değil de buraya yazmamın sebebi ise başta kendim olmak üzere bütün sözlük yazarlarını da ilgilendiren bir konu olduğunu düşündüğüm içindir.

    şimdi ilk entrysine gelelim. yönetim için ağır bir ithamda bulunmuş. bunu da tek cümleyle ve bir açıklama belirtmeden yapmış. sözlüğün geneli ve galatasaray taraftarının çoğu şu anki yönetimi eleştirirken bu tarzda yazılan bir entryinin en ofsayt entry olma nedeni ne olabilir gelin buna bakalım:

    bir düşünce yazıldığı zaman sadece konunun kısa ve net özetini bir kaç anahtar kelime ile yazmak yerine, neden bu şekilde düşündüğümüzü ayrıntılarıyla ve gerekçeleriyle yazma konusunda ne yazık ki büyük bir eksikliğimiz var. bu topçu kötü. peki neden? pozisyon bilgisi mi yok? tekniği mi yetersiz? çok mu çirkef? hiç bir açıklama yok. sadece kötü. bu tarz bir entryiyi kim kaale alır, kim değerlendirir daha önemlisi okuyana ne katar? yönetim kötü. peki neden? yazalım kardeşim yazmaktan bir zarar gelmez. sen fikirlerini açıkla, beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez ama herkes en azından saygı duyar.

    nkfvas vardı bir zamanlar, bir fikri olduğu zaman sayfalarca yazı yazardı. çoğu düşüncesinde aynı fikirde olmamdan bağımsız olarak yazması ve fikirlerini açıkca yazmasıyla kazanmıştır saygımı.

    burası sözlük, burada fikirler ve bilgiler dökülmeli. ne kadar çok ayrıntı verirsek, ne kadar çok fikirlerimizin temellerini koyarsak ortaya, o kadar kalite yükselir sözlükte de, bizde de.

    yönetim kötü, sabri kötü, tarık o kadar para etmez. ama bizler süper yazarız.
  • 4
    düşüncesine saygı duymakla beraber kendisini ifade ediş şeklinde problem olduğunu düşündüğüm yazarımız, renkdaşımız.

    (bkz: #1534100)
    (bkz: #1534123)

    söz konusu entrylerinde yer alan ifadelere bakıldığında, eleştirel bakış açısını bir yere kadar kabul ediyorsunuz ancak 5n 1k'sı yapılmadan yazılmış tek cümlelik "kötü" - "tu" - "kaka" gibi bir yaftalamayla entryler havada kalıyor.

    türk insanı olarak en tipik özelliğimiz eleştirirken "sadece eleştiren", "çözüm üretmeyen", "empati yapmayan" kılıkarına çabucak bürünmemiz.

    halbuki, mevcut yönetimi eleştiren yaklaşımında "şu şartlarda şu kişilerle şu hamlelerle şunlar yapılsaydı şimdikinden daha başarılı olurduk" demek yerine "sadece başarısız" nitelemesi hem itici, hem ofsayt, hem de tepki alıcı olabiliyor.

    nacizane fikrimdir.
  • 5
    (bkz: #1534142)
    (bkz: #1534144)

    öncelikle arkadaşlara eleştiri ve uyarıları için teşekkür ederim.

    galatasaray yönetimi ile ilgili ilk kez yazmıyorum. daha önceki mesajlarımı okursanız eleştirilerimin çıkış noktalarını ve sebeplerini görebilirsiniz. öyle ''ahanda bunlar kötü'' gibi gözü kapalı eleştirim olmaz. ki iyi yaptıkları işi her zaman için övdüm.

    şimdi geçen sene kadın ve erkek basketbol takımlarında yaşanan yaşanan problemlerimi sayayım. (maaşların ödenmemesi, kadın takımının f8 de yapayanlız bırakılması vs.)

    voleybol takımlarının yakın tarihlerinin en iyi dönemine girecekken düştüğü durumu mu?

    futbol takımının özellikle son dönemde imzaladığı sözleşmelerin saçmalığını mı?

    hajrovic'i mi?

    bu liste böyle uzar gider.
App Store'dan indirin Google Play'den alın