• 115
    olur da ilkay gündoğan gelirse sara ve ziyech'in kadrodaki varlığı sorgulanır hale gelecektir.

    zaha-mertens-sara-ziyech-ıcardi-yunus-yusuf. bunlar koşusu olan oyuncular değil. oyun kurucu oyuncular. takımı statik hale getiren, bu isimlerin sayıca fazla şekilde sahada olması. hatta kerem bile savunma arkası koşuları azalttı, oyun kurucu kanat gibi oynuyor uzun süredir.

    koşusu olan oyuncularımızdan batshuayi ve barış kalıyor sadece elimizde. her formasyonda bu ikili sahada olmak zorunda kalacak. oyun akışkanlığı için ilkay/mertens + ıcardi'nin kanatları sadece eski kerem ve barış olabilir bana göre.

    ziyech ve zaha gibi oyun kurucu özellikli oyuncular kanatlarda olacaksa da batshuayi önde, barış arkasında falan oynamalı ki puzzle'ın parçaları tamamlansın.

    kadro mühendisliği konusunda çok kötü gidiyoruz. sonumuz hayrolsun.
  • 116
    genelde menajer önerileriyle hareket eden kulüplerin kervan yolda düzülür mantığıyla ele aldıkları strateji. geçtiğimiz sezona geri dönelim mesela... orta saha transferi için ismi geçen bazı oyuncular,

    (bkz: frederico rodrigues de paula santos)
    (bkz: sofyan amrabat)
    (bkz: weston mckennie)
    (bkz: nicolas dominguez)

    bu yıla geliyoruz,

    (bkz: leon goretzka)
    (bkz: wendell nascimento borges)
    (bkz: scott francis mctominay)
    (bkz: adrien rabiot)
    (bkz: jens-lys michel cajuste)
    (bkz: richard rios)

    şimdi bu oyuncuların bazıları kesici, bazıları delici, bazıları da ofansif orta saha özellikli profiller. bir kulüp harcayacağı paranın büyük bir bölümünü (bkz: scott francis mctominay) olmazsa (bkz: wendell nascimento borges) ya da (bkz: gabriel sara) transferine harcayamaz, tutarlı olmaz...

    bir oyuncu 6-8 oynayabilen profilken diğer iki isim 8-10 için düşünülebilecek türde oyuncular. aynı şeyi bek transferi konusunda da yaşadık. oyuncuların hemen hepsi birbirinden farklı tipteler... tutarlı hiçbir yönü olmayan bir süreç yönetimi.

    takımın en belirgin ihtiyacı tempo, dinamizm, fundamental, atletizm. artık nasıl tanımlarsak... son derece ağır aksak biçimde geride oyun kuran, hücum edene kadar rakip savunmanın yerleştiği, asla kontra atak yapamayan, merkezden delici koşular göstermeyen, takımının en önemli oyuncusunu verimli şekilde topla buluşturamayan, asıl planı olan hücum presi doğru yapamadığında rakibinin kilitlediği ve doğaçlamalara kalan bir takım görünümündeyiz.

    orta sahasında (bkz: lucas torreira)'nın yanına çok net şekilde (bkz: felipe melo) gibi baskın bir oyuncu gerekiyor. yerden ve havadan etkili, sert, top ayağına geldiğinde diyagonal toplarla bekletmeden oyunu açabilen, merkezden delici koşular atabilen profil eksiğimiz çok açık. özellikle avrupa için (bkz: yves bissouma) tarzında bir isim takıma seviye atlatır.

    bu takımın orta sahasına asker değil general gerekiyor kısaca. özellikle büyük maçlarda o tansiyonu yeterince yaşayamamış (bkz: derrick köhn) gibi oyunculara gidildiğinde problem yaşaması kaçınılmaz oluyor. gerektiğinde trash talk yapacak, rakibi sindirecek, yüksek tansiyonlu maçlarda sinmeyecek oyuncular...

    şimdi örneğin anlaşılması açısından hocanın pres oyununu ve dar alandaki setlerini baz alarak bir kadro yapacak olsak;

    https://d1tj2oacoo8fyj.cloudfront.net/...5e74d923a599cec21655

    gibi bir takım kurulmasını beklerdim okan hocadan. çünkü bu takımın önceliği ileride yapılan pres sonrası kapılan toplarla rakibin oyun planını bozmak üzerine bir anlayış. biz kendi oyununu rakibe dikte edecek şekilde oynayan bir takım değiliz. rakibi bozacak türde oyun alışkanlığı olan bir takımız.

    bugün itibariyle eldeki kadro ve yetersiz limitlerle ne kadar kotarabiliriz durumu emin değilim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın