• 26
    zaten olayın aslı yaşlı takım olmak değil ki. yaşı ilerlemiş olarak bek oynayan tempolu çok adam sayarız. yada yaşı ilerlemiş dmc ama tempolu. kendine iyi bakan aklını futbola veren biri her daim bırakacağı zamana kadar standartı neyse en kötü onu verir. dani alves 35 36 yaşlarında psg de oynadı bek olarak. cafu yıllar öncesinin vazgeçilmez beki. yada bi felipe melo şimdi gelse ben eminim aynı direnci tempoyu sahaya koyacaktır. burda problem bana göre yaştan ziyade futbolcunun takımdaki misyonunun dolduğunu bilmesinden kaynaklanıyor. -amaaan ne olacak ya ben nasılsa sezon sonu yokum!! yada -ya zaten 2 sene şampiyon olmuşuz şampiyonlar ligine gitmişiz yıllıkta az para cukkalamıyom iki depar atsam sağlıklı vücut için idmanları kaçırmasam yeter kafasındalar. ilk önce türkiye'de büyük camialarda oynayan futbolcu kardeşlere buranın yatıp para kazanılacak yer olmadığını aşılamak gerekir. sonra yaşlıymış gençmiş farketmez zaten. ha bu arada yerli yabancı olarak bakmamakta şart olaya tabi. yerli olup genç yaşta futbolu kafaca bitiren bir arkadaş mesela bizde hala mevcut. onun da ballı kaymağını kim hazırlıyorsa ondan futbol onun için sadece spor ama 4 milyon gelirlik bir spor
  • 31
    2019-2020 sezonu başında sosyal medyada uğur karakullukçu, bizim sözlükte kaideyi taciz eden istisna bas bas bağırdı bu transferler bireysel olarak çok iyi ama birbirini tamamlamıyor diye. bu insanları taşla sopayla kovaladı millet. o kadar üstüne gidildi ki uğur karakullukçu artık her gün alttan alarak, özür dileyerek falan anlatmaya çalıştı bu durumu.

    peki uğur karakullukçu veya bizim kaide kim? birer sporseverler. hadi uğur yorumculuktan para kazanıyor ama bizim kaide de o da yok. sadede gelirsek uğur karakullukçu ile kaide'nin gördüğünü göremiyorsanız yazıklar olsun hepinize, defolun gidin.
  • 32
    19/20 sezonu için muhtemelen yanlış yapıldığına hemfikiriz ama sezon öncesi hazırlık maçlarından tutun da 21 aralık 2019 göztepe galatasaray maçına kadar oynanan maçlarda farklı oyuncularla da hiç birşey uretemeden koca 90 dklari bitirince, iyi diyebileceğimiz hiçbir oyuncumuzun olmayışıyla (musleranın oynanan oyuna etkisi olmamasi nedeniyle saymıyorum) asıl sorunun * çözülmeden kalan sorunlarla uğraşmanın maddi külfetten başka birşey olmadığı kanısındayım.

    ha yine kadro mühendisliği diyorsak oyuncu özelliklerinden bağımsız oyuncu yaşlarına değinmek gerek. sözlükte herkes sene başından beri söyledi takım çok yaşlı diye ama nasıl ve neye dayanarak 3 kulvarda iddialı olma hedefiyle teknik ekip sezona başladı. bu takımdan en iyi beklenecek şey skoru yakaladığında tecrübesiyle ve kalitesiyle oyunu soğutup skoru koruyabilmekti ancak onu bile hiçbir macta yapamadı.

    takımdaki birçok sorun kör göze parmak sokarcasına bu kadar belirginken hiçbir şey yapılamaması artık üzmüyor sinirlendiriyor!!! izlemeyi geçtim artık takip etmek bile çekilmiyor!!!
  • 33
    biraz şans biraz futbol aklı ile 2021 ocak ve yaz transfer döneminde galatasaray'ın geleceğini şekillendirecek olandır.

    hali hazırda muslera, belhanda, linnes, şener, taşdemir, ömer bayram, akbaba, donk'un sözleşmeleri bitiyor.

    saracchi ve etobo'nun da kiralıkları bitiyor.

    falcao'nun abd, luyindama-marcao ikilisinin de transfer söylentileri var.

    ocak 2021-aralık 2021 arası ali akman,kenan karaman, dorukhan,mehmet özcan,salih uçan,melih ibrahimoğlu, patrick berg, björkan ve zinckernagel gibi genç ve yetenekli bir çok oyuncunun sözleşmesi de sona eriyor.

    hem maaş yükü hem takımı gençleştirme hem de yerli sayısını arttırmak için güzel fırsatlar var.
  • 34
    bir futbol takımı için çok önemli bir konudur. bu mühendisliği iyi yapan kulüpler başarılı olurken yapamayanlar cezasını çeker. şimdi transfermarkt üzerinden aldığım verilerle 3 büyük istanbul takımının şu ana kadar en çok yararlandığı 18 futbolcunun isimlerini açıklayayım ve buradan varacağım sonucu değerlendirelim. önce galatasaray ile başlayalım. en çok süre alandan en az süre alana kadar galatasaray futbol takımının 2020-2021 spor toto süper lig’de süre alan oyuncuları şu şekilde: marcao, taylan, emre kılınç, belhanda, donk, saracchi, linnes, arda, luyindama, babel, feghouli, okan, muslera, ömer, diagne, elabdelloui, etebo ve emre akbaba.
    fenerbahçe’nin en çok süre alandan en az süre alan oyuncuları şu şekilde: altay, ozan, gustavo, caner, tisserand, valencia, pelkas, serdar, thiam, nazım, sosa, gökhan, mert hakan, samatta, attila, lemos, novak ve cisse.
    gelelim beşiktaş’a. beşiktaş’ta ise durum şu şekilde: atiba, ersin, welinton, aboubakar, larin, vida, rosier, josef, ghezzal, n’sakala, mensah, necip, rıdvan, dorukhan, n’kodou, montero, ljacic ve utku.
    galatasaray ile değerlendirmeye başlayalım. galatasaray en çok süre alan oyuncularından diagne ve elabdelloui’yi tamamen kaybederken okan ve emre akbaba’yı ise tamamen sistem dışına atmış durumda. etebo ve ömer yeni yeni forma giyip listeye girerlerken, ara transfer döneminde kadroya katılan mustafa, onyekuru, gedson ve yedlin hala 18’e girebilmiş değiller. bunun dışında galatasaray ilk 18 içinde yer alan saracchi, feghouli, muslera ve luyindama’dan gerek covid gerek sakatlık sebebiyle yararlanamadı. süre bazında takımda ciddi bir sirkülasyon gözüküyor. kadro kemikleşmemiş ve çok fazla deneme yanılma yapılmış. kervan yolda düzülmüş. galatasaray’da en çok süre alan 18 oyuncudan 6 tanesi sistem dışında neredeyse. bu da kadroyu 12’ye düşürüyor. hala yeni gelenlerin eklemlenmesi bekleniyor kadroya. çok çarpıcı bir örnek daha vereyim. galatasaray’ın en çok süre alan 11 oyuncusu içerisinde herhangi bir forvet oyuncusu yok. bu örnek başlı başına başarısızlık sebebidir.
    fenerbahçe’de de galatasaray’a benzer bir durum var. takıma 1. forvet olarak alınan samatta en çok süre alan 14. oyuncu konumunda. takımda forvet olarak oynatılan thiam 9.sırada. ayrıca kadroda sistem dışına itilmiş caner, novak, cisse ve mert hakan gibi oyuncular bulunurken hala kadroya eklemlenmeyi bekleyen irfan, mesut ve osayi samuel gibi oyuncular bekliyor. fenerbahçe’de galatasaray gibi ilk 18 oyuncularından bazılarından gerek covid gerek sakatlık sebebiyle uzun süre faydalanamadı.
    gelelim en iyi durumdaki takım olan beşiktaş’a. beşiktaş’ın en büyük artısı karar vermiş olması. ilk 18 oyuncularının hepsinden verim aldılar ve sistem dışına itilmiş futbolcuları yok. açıkçası cenk’in eklemleneceğini de düşünmüyorum. kadroda her mevkiye ait futbolcular ilk 11 içerisinde mevcut. takımın iki forveti süre açısından 4. ve 5. sıradalar. ilk 18 içerisinden eksilen de yok eklenecek de yok. sirkülasyon az ve düzen oturmuş durumda. bu durumda da başarı kaçınılmaz oluyor tabi ki.
  • 37
    galatasaray futbol takımının 2021-2022 futbol sezonunda şampiyon olması için gerekli olan kadroyu aşağıya bırakıyorum. sadece bunu yapın ve şampiyon olalım. şu mühendisliği beceremiyoruz çünkü.

    kale: muslera, okan ve altyapıdan bir kaleci.
    sağ bek: yedlin ve omar. (omar oynayamayacak durumda ise transfer edilecek türk bir sağ bek.)
    stoper: marcao, luyindama, donk ve emin. transfere gerek yok.
    sol bek: 2 adet transfer.
    orta saha: taylan, feghouli, emre kılınç ve en az 2, maksimum 3 transfer.
    kanatlar: oğulcan, kerem, onyekuru ve 1 transfer.
    forvet: mustafa muhammed, falcao ve 1 transfer.

    fatih öztürk, linnes, şener, saracchi, emre taşdemir, etebo, gedson fernandes, arda turan, emre akbaba, ömer bayram, ryan babel, halil dervişoğlu ve mbaye diagne ile yollar ayrılmalı. zaten çoğunun sözleşmesi bitiyor. babel zorlar bir tek. gördüğünüz gibi 24 kişilik kadro hazır. kalması gerekenlerden giden olursa onlar için transfer yapılır bir de. 2 sol bek, 3 orta saha ve 1 kanat dışında çok aciliyetimiz yok. öncelik sol bekler ve orta saha. kadroyu gereksiz şişirmeden kemikleştirerek sezona başlamalıyız. kadro dediğin maksimum 24 kişi olur. zaten bu kadrodan 2 kaleci, 1 stoper, 1 orta saha ve 1 forvet çok az oynama şansı buluyor. bunları çıkınca 19 kişilik kemik iskelet oluşmuş oluyor.
  • 39
    ofansif oyuncuların kaliteli yabancı futbolculardan kurulması gerektiğini düşündüğüm konu. aşağıda son yıllarda şampiyon olan takımların hücum hattında en çok oynayan dört oyuncusundan kurulu bir liste yer almaktadır:

    2011-2012 : riera–emre(hamit)–engin-elmander (2 yabancı 2 türk)
    2012-2013: amrabat–sneijder–burak–drogba (3 yabancı 1 türk)
    2013-2014: stoch -kuyt- sow-emenike(webo) (4 yabancı)
    2014-2015: olcan(emre)-yasin-sneijder-burak (1 yabancı, ama bir takıma bedel*)
    2015-2016: gökhan-cenk-quaresma-mario gomez (2 yabancı 2 türk, gökhan yurtdışı kökenli)
    2016 -2017: babel(cenk)-talisca-quaresma-aboubakar (4 yabancı)
    2017-2018: feghouli-belhanda-rodrigues-gomis (4 yabancı)
    2018-2019: onyekuru-feghouli-belhanda-diagne (4 yabancı)
    2019-2020: visca-crivelli(demba ba)-elia-irfan (3 yabancı)

    zaten milli takımımızdaki defans hattını as ve yedekler ile düşündüğümüzde kaliteli defans oyuncuları yetiştirebiliyoruz. lig için yerli türk oyuncu rotasyonu yeterli gibi gözüküyor. fakat şampiyon kadrolara baktığımızda iki şampiyonluğumuz hariç ofansif oyuncularda yabancı dominasyonu hakim. 2012 ve 2015 şampiyonluklarımızda ise diğer tüm şampiyon takımların aksine yerli oyuncular ile hücum yapmışız.
  • 40
    son yıllarda antrenman tempomuz ile birlikte en fazla yanlış kararlar aldığımız ikinci konu. ffp sürecinin arkasına sığınılarak çok sayıda bir yıllık dahi geleceği olmayan isimler getirildi. dursun özbek yönetimini giderayak yaptığı transfer maliyetleri ile çok eleştirdim. ama o zaman harcanan paralardan geri dönüşler son 3 senede yapılan harcamalara göre daha fazlaydı.
    garry rodrigues, gomis, ndiaye, fernando reges gibi isimlerden ciddi bonservis elde edildi. ama yüksek maaş ödenen feghouli, belhanda gibi isimler yüksek maaş ve teklif almasına rağmen tercihen satılmadı. maicon yüksek bonservisle alınsa da kadroda düşünülmediği söylenince çok da büyük zararlar edilmeden git denildiğinde sorun çıkarmadan maaş yükü ve kısmen bir kiralama ve bonservis geliri ile takımdan gönderildi. mariano ise son transferini yaptığı belli fakat oyun kurucu sağ bek yetenekleri çok üstün olan ekstra bir isimdi.
    son üç senede hatalı yapılan transferler ise çok sayıda kiralama ile önceki satışlardan elde edilen gelirlerinin erimesi, babel ve falcao gibi yüksek maaşlı uzun süreli sözleşme yapan yaşlı oyuncular, diagne için ödenen yüksek bonservis ve maaşlar...
    yani ffp kıskacındayken daha temkinli gitmemiz gerekirken çok da makul hareket etmediğimiz ortada.

    ekleme: kıymetli yazar arkadaşlarım uyardı; dursun özbek yönetimi güzellemesi gibi bir entry olmuş. en yanlış bulduğum kararlara imza atan yönetimdir kendileri. sadece son dönemde kendilerini kurtarma çabası ile kurulan yüksek maliyetli kadro kurgusunun son dönemdeki bütçe kısıtlamalarına göre daha fazla zarar etmiş bir kurgu değildi. ayrıca iki kere de şampiyonluk var o omurgada.
  • 42
    yeri gelir tamamı 30 yaş civarı oyunculardan oluşur, yeri gelir tamamı 22 yaş civarı adamlardan oluşur. bunun tek bir doğrusu yoktur. dünyada farklı farklı başarı örnekleri mevcut. ama tüm başarı örneklerinde o takımın oyun planı, ne oynamak istediği, ne yapacağı bellidir. takım içi görev dağılımı nettir ve yardımlaşma üst düzeydedir. bütün takım birlikle hareket eder. yetenekli oyuncular ve hoca da maça göre, kritik anlara göre çözümler üretir.

    benim fikrim bu konuda sabit. galatasaray'ın sorunu oyuncu kadrosu ya da kadro mühendisliği değil. galatasaray bir takım deģil. galatasaray birlikte hareket edemiyor. kimi transfer edersen et bu sorunu çözmeden bir şey düzelmeyecektir. üst düzey oyuncuların anlık bireysel performansları günü kurtarır sadece.

    örneğin geçen yıl gedson bir dönem inanılmaz bir oyun oynadı. bir oyuncunun o kadar iyi olması da benim nazarımda bir takım için sorundur. çünkü herkes o kadar bir şey yapmıyordu ki gedson tek başına orta dahada hem hücumun hem savunmanın en önemli parçası olmuştu. bu sağlıklı ve sürdürülebilir bir şey degil.

    yıllar önce kaan kural nba'de yılın savunma 5'ini eleştiriyordu. kobe var, lebron var 5'te. kaan kural diyordu ki; ''bu seçim en iyi savunmayı kim yapabilir seçimi ise bu doğru ama en iyi savunmayı kim yaptı seçimiyse bu seçimler kabul edilemez. hücumda bu kadar üst düzey rol alan oyuncuların savunmada aynı verimlilikle oynaması imkansız.''

    bir sahaya bakıyoruz eksikleri görüyoruz ve şunu istiyoruz; öyle bir sol bek alalım ki hiç çalım yemesin, hiç adam kaçırmasın, pas oyununa yatkın olsun, çok güçlü ve hızlı olsun, adam geçsin ve çok iyi orta yapsın. bu tarife uyan bek sayısı dünyada 3 falandır sanıyorum. mesela aklıma gelen örnek top seviyedeki roberto carlos. iyi de o adam zaten bir fenomen, o adam sol bekin görev tanımını değiştiren adam, nereden bulacaksın onu bir daha?

    iyi bir takım, kendi oyun planı doğrultusunda o plan içerisinde verimli olacak oyuncuları bulur, takım oyunu ile onların artılarını parlatır, eksiklerini ise daha önemsiz hale getirir. zaten oyuncuyu geliştirmek de budur. bu olduğunda oyuncunun özgüveni de artacağından artılarını daha sık ortaya koyar. ama çoğu taraftarın hayali bambaşka. bizim taraftar istiyor ki marcao böyle iyi bir sol ayağa sahipken üzerine hava toplarında da harika olsun. olamayacak arkadaşlar. 23 24 yaşında bu adamın hava topları daha fazla gelişmeyecek. ya da marcao bugünden itibaren 2 sene düzenli çalışarak sağ ayağını da kullanan bir stopere dönüşmeyecek. o bilgisayar oyunlarında olur sadece. galatasaray iyi bir takım olsa marcao'nun hava topu zaafiyetini daha az önemli hale getirirken pasör özelliğini daha fazla öne çıkartır, onu parlatır. biz, bırakın birini parlatmayı herkesi olduğundan kötü gösteriyoruz ne yazık ki.

    sözlüğe bakıyorum kerim galatasaray seviyesinde değil, mostafa muhammed değil, ömer bayram değil, luyinadama değil... bu adamların herhangi birini 5 1 kaybedilen psv maçında koy psv kadrosunda bir kişi demez ki bu adam psv seviyesinde değil. uzun vadede bu denebilir bakın, adamların oyun planıyla örtüşmez, o kadroda o taktikte o oyuncuda aranan bir özellikl bu adamlarla yeteriz bulunur ve kadro dışı kalabilirler, mümkündür. ancak o 5 1'lik skor kesinlikle kalite farkı falan değildi. o tamamen takım olmak olamamak farkıydı. o yüzden bence kadro mühendisliğini falan bir kenara koyup asıl soruna odaklanmak gerekiyor. bu takımın takım olma, oyun planına, görev dağılımına sahip olma; dolayısıyla da bir teknik kadro sorunu mevcut.
  • 43
    transferin son günü yana döne göndermek istediğin diagne takımın 1. santraforu oluyor, mostafa gibi 1 ay önce geleceğine dair hayaller kurduğumuz genç forvetimizi gönderiyoruz. sanki takım uçuyor kaçıyor da mohamed formsuz. çok büyük yanlış yapıyoruz. o gelsin 2 maç kötü oynadı beğenmedim gitsinle olmaz bu iş. transfer dönemi bitecek puan birkaç oyuncu kötü oynayıp puan kaybettiğimizde transfer şansımız olmayacak. birkaç maçla oyuncu gönderilmemeli. mohamed kendisi gitmek istiyorsa bunun sebebi de biziz. 2 ay önce babam fatih terim ayarındaydı çocuk. transferde bile kaos var bizde, değişik bir kulübüz. bir günde her şey değişebiliyor, dün takımın en iyi oyuncusu olan yarın gönderiliyor. fatih hocanın ne istediğini ben anlayamıyorum 6 ayda bir kadro değişmez.
  • 44
    23 yaşında potansiyelli misirli forveti alıp 6 ayda ederinin yarisina satmaya çalışmak.

    30 yaşında süper ligin rekor sahibi gol kralını 2 senedir olabildiğince itibarsizlastirmak.

    35 lik eski sakat dunya yıldızına paralar döküp ardından oynatamayıp satamamak.

    33 yaşındaki bitik gökkuşağı kafalı hollandalıya 3 yıl sözleşme vermek.

    32 yaşında bitik cezayirliye yilda 50 milyon tl bayilip satamayıp ilk 11 e koyup hala satmaya çalışmak.

    25 yasinda ortalama yerli kaleciyi gönderip kaleyi muslera arkasina 2 tane kovaya teslim etmek.

    düne kadar 15 20 milyondan aşağı vermeyiz dediğimiz 2 stoperimizi, 3 e 5 e bakmadan satalım demek. (luyindama, marcao)

    yerli futbolcularla sözleşme uzatıp sonra memnun kalmayıp göndermek veya göndermeye çalışmak (emreler)

    adem büyük gibi bir ismi her ne olursa olsun kadroda tutamamak. ( gitmek istese ne yazar? kal desen kalırdı zaten)

    3 yıldır çeşit çeşit sistemler deneyip bir sistem varmış gibi davranmak. 1 sene seri gibi adam lazım deyip 1 sene sonra melo, fernando gibi adam aramak. yani ne istediğini hiç bilmemek.

    gibi gibi olmaması gerekendir.
  • 45
    takımı gençleştirme, geriden pasla oyun kurma sistemine geçiş ve geleceğe yatırım doğrultusunda:

    22 yaşında potansiyelli danimarkalı stoperi 7.5 milyon euro'ya kapatmak,*
    24 yaşında rumen milli takımının orta sahasını 6.5 milyon euro'ya satın alarak orta sahaya dinamizim ve akıl katmak,*
    23 yaşında geleceği çok parlak bir türk'ü 4 milyon euro'ya alarak hem yerli kuralı için hem de gelecek için kendini sağlama almak,*
    22 yaşında pazarlıkların 12 milyon euro'dan başladığı ve her video'sunda ağızdan sular akıtan rumen wonderkid'i 3.5 milyon euro'ya takıma kazandırmak,*
    20 yaşında kimsenin ismini cismini bilmediği fransız sağbeki 1 milyon euro'ya takıma kazandırıp, geride kalan haftalarda cafu performansı almak,*
    30 yaşında haftalar önce euro 2020'de hollanda'nın as sol beki olarak sahada olan oyuncuyu bedelsiz takıma kazandırmak,*
    27 ve 28 yaşında rotasyonda kullanılacak iki milli takım seviyesindeki türk oyuncuyu bedelsiz kadroya katmak,**
    21 yaşında yine kimsenin farkında olmadığı ve belki de ikinci bir kerem aktürkoğlu katkısı alacağımız türk genci 1.5 milyon euro'ya katmak,*
    23 yaşında potansiyelli, 6 ay önce kadrona kiralık + gelecek opsiyonu ile 6 milyon euro civarında kazandırdığın oyuncunu, aklının ve bedeninin sahada ve galatasaray'da olmaması nedeniyle neredeyse 2 katına satabilecek olma ihtimalin,*

    kadro mühendisliği nedir ve nasıl yapılıra cevap olabilir.
  • 46
    türk oynatma ihtiyacı doğarsa kalede ne kadar beğenmesem de ismail, fatih, berk kim olursa ligde idare eder diye düşünüyorum. bjknin kalesinde ersin vardı şampiyon olurken. savunman sağlam olursa çok ihtiyacın olmayabilir.

    elimizde marcao ve luyindama varken nelsson'u almak biraz lüks oldu. fatih hocanın 3lü stoper oynamayacağını düşünerek marcao'nun tahmin edilemez durumu olmasa bu 3lüden 1i atıl duruma gelecekti. nelsson'u beğenmekle birlikte gereksiz oldu diye düşünüyorum.

    bek rotasyonları problemli. emre taşdemir'in maaşı düşük kiralanacağına kalmalıydı. emre akbaba gönderilebilirdi kiralık mesela. boey alındı yedlin elden çıkarılmaya çalıştı çıkarılamadı, omar'ın durumu ne bilmiyoruz.

    orta saha rotasyonu kalite olarak eksik kaldı. morutan, berkan ham oyuncular. orta sahaya olgun hücumda yaratıcılık sorununu çözecek bir general lazım. feghouli olabilir ama ben pek güvenemiyorum. ya da cicaldau, morutan ikilisinden birine bu sorumluluk verilmeli. taylan oynayacaksa fatih hocanın bahsettiği 3 tane 8 numaralı orta saha olmuyor. nelsson alınmayıp gedson'ı alabilirdik. bence hata yapıldı. ya da cicaldau alınmayıp gedson alınabilirdi yine. gedson fatih hoca için bu kadar önemliyse böyle yapılabilirdi. ortada bir plansızlık var gibi.

    kanat rotasyonları barış, kerem, babel, arda şeklinde oldu. morutan'da orada değerlendirilebilir tabii.

    hücumda ise diagne, mohamed, halil. mohamed'in ne durumda olduğunu bilmiyoruz. aklı burada mı emin değilim. halil yabancı sınırından dolayı tercih edilebilir.

    işin özü uzun zaman sonra 20 küsür milyon euro harcayıp orta sahadan memnun değiliz. orta saha bu oyunun kalbi. iyi orta sahan varsa varoluyorsun. umarım bu cica, berkan, morutan zamanla performanslarını yükseltir de sorun yaşamayız.

    altyapıdan bartuğ, ışık kaan, atalay, yunus, eren aydın a takıma dahil edilmeli. bu takımın kurtuluşu altyapıdan çıkarıp minimum 7-8 milyonlara satmak ya da boey gibi çok düşük bedellere alıp yükseltmek. 7-8e oyuncu alıp 15e satabilir miyiz bu soru işareti bende.

    fatih hocam umarım bahane üretmeden devam eder. teknik heyete ekleme yapmadı. 4-5 hafta iyi gidersek olumlu havayla yükseliriz ama puan kayıplarıyla devam edersek taraftarı susturmak zor olacak. sonu iyi olsun, kazanan galatasaray olsun.
  • 47
    galatasaray futbol takımında olmayan mühendisliktir. taze mezun ve işsiz bir mühendis olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, galatasaray futbol takımının kadro mühendisliğini yapan veya yapanların mühendislik diploması tez vakitte iptal edilmelidir. bu yazıyı alınan sonuçtan sonra yazıyor olmam daha önce böyle düşünmediğim algısını çıkarmasın zira epeydir aklımda olan bir yazıydı. öncelikle sene başında girişilen yapılanmayı yerinde bulan biriyim. tek kurtuluş yolumuzun bu tarz köklü bir yapılanma ile olacağını düşünüyorum ancak bu yapılanma (biz buna kadro mühendisliği diyelim) baştan sona eksik ve çok büyük hatalardan oluşuyor. mevki mevki gitmeyi düşünüyorum izninizle.

    kaleci pozisyonu için as değil yedek düşünmek zorundayız. her ne kadar sezona çok kötü başlamış olsa bile muslera as kalecimiz. yedek kaleci illaki türk olacak bu konuda ortak zeminde buluşalım. peki yedek kalecilerimize gözatalım; okan koçuk, fatih öztürk, ismail çipe. elde bulunan kalecilerimiz içinde 2.kaleci olarak okan koçuk gözüküyor ki geçen sene muslera yokken kendisi ile sentetikte olsa bir uyum yakalamıştık. öncelikle araya şunu eklemek istiyorum, senelerdir ısrarla savunduğum bir tez var, biz muslera gibi bir kaleci bulmuşken hatta yanına antrenör olarak taffareli koymuşken nasıl olurda musleranın altına potansiyel as kaleci koyamadık ? muhteşem bir eğitim potansiyeli muhteşem bir gelişim ortamını katlettik. muslera 35 yaşına geldi, taffarel ise gitti, çok yazık. gelelim konumuza mevcutta 2.kalecimiz olan adamı ki kendisi muslera sonrası kaleye geçebilecek biri asla değil ama biz elimizdeki kaleci rotasyonları içindeki en önemli aseti hangi akla hizmet kiraya verdik ? bu adam 17-18 yaşında biri olsa misal olarak chelseanin thibaut courtois’da uyguladığı yolu uygulayabilirdik. adamlar potansiyel bir kaleci bulmuşlar ve gelişim göstermesini istemişler ve adamı atletico madride göndermişler. evet bizim böyle bir seviyede kiralama imkanımız yok ama konu o değil zaten. biz okan koçuğu niye kiraya gönderdik adam 27 yaşında ve galatasaray as kalecisi olacak biri değil ve gönderdiğimiz kulüp doğrudan süper ligde mücadele eden bir rakibimiz. işte her mevki sonunda vurgulayacağım yanlış kadro mühendisliğinin bir örneği. adam zaten 27 yaşında futbol seviyesini zaten göstereceği kadar göstermiş 17 yaşında değil ki gönderelim pişsin gelsin diyelim. peki gönderdik okanı peki yedekte kimler var ? 34 yaşında, bu kulübe niye ve nasıl girdiğini anlamadığım fatih ile 1 sene önce kiraya yolladığımız ve toplamda 6 maçta 524 dakika süre alan 26 yaşında olan ismail var yedek rotasyonumuzda. ismail öyle kötü bir kaleci ki gönderdiğimiz anadolu takımında bile forma giyememiş ve biz bu adama yeni sözleşme verdik. biri bana çıkıp hem genel kaleci yapılanmasını anlatsın hem ismaile niye yeni sözleşme verdiğimizi. yanlış kadro mühendisliği.

    sağ bek rotasyonu için elimizde tam 3 (üç) adet yabancı futbolcu bulunuyor. bu mevki için elimizde türk sağ bek yok (lütfen alparslan sağ bek oynar demeyin, lütfen). boey, yedlin ve omar. omarın başına gelen üzücü hadise ve kulübün ona sahip çıkmasını takdirle karşılayıp bu bahisten kendisini çıkarıyorum. yedlin transferin son dakikasında takımdan gönderiliyordu ki adam kaç maçtır yedeksiz oynuyor. sakatlansa veya ceza görse sağ bekimiz yok. boey konusunda çok karışık hislere sahibim ancak bekleyip görelim diyorum ancak umarım yeni bir kronik topçuya sahip olmamışızdır. yedlin takımda düşünülmeyecek biri haline gelmişken as sağ açık konumuda geldiyse, arkadaşlar kusura bakmayın ama burada çok büyük bir hata vardır. omar geri dönebilecek mi, boey kronik mi gibi büyük soru işaretlerimiz var ve tek bek ise yedlin. yanlış kadro mühendisliği.

    stoper mevkisi için elimizde üç adet sağ stoper ve bir adet sol stoper var ve bunların üç tanesi yabancı sadece 1 tanesi yerli. kadro mühendisliği açısından altın madeni var bu mevki için. sol stoper için marcao tartışmasız birisi. sağ stoperlerimizden luyindamaya yapılan yüklü yatırıma rağmen istenileni alamadık ve yerine birini düşündük ki mantıklı, mantıklı ama luyindamadan çıkabilseydik. evet 8 milyon civarı bir bonservis bağladığımız adamdan bu kadar kolay çıkılmıyor ancak bu bile bir yanlış yapılanmanın göstergesidir. nelsson alındıktan sonra oh be luyindamadan çıktık demek ki dedim ama düşündüğüm gibi olmadı. satamadık luyindamayı ve satamadığımız gibi yeni sözleşme verdik. niye verdik çünkü sözleşmesi bitiyordu ve bedavaya göndermek olmazdı. kadro mühendisliğine bak oturup ağlamak istiyorum. alpaslan hamlesi çok mantıklı zira yerli kontejyanı için fena olmayan bir stoper. peki ufak bir soru, vakti zamanında 2,5 milyon euro verdiğimiz ve bedava gönderdiğimiz ahmet çalık, alpaslan kardeşimizden ne kadar kötü bir stoperdi de biz bu arkadaşımıza 2,5 milyon euro gömüp bedavaya gönderdik ? neyse efendim devam edelim. elde olan tabloda nelsson as sağ stoper yedeği 8 milyon gömdüğümüz luyindama ve alpaslan. biz luyindamadan bangır bangır çıkmak istiyoruz ama adam oynamıyor. biz bu adamı nasıl satacağız oynatmadan ve stoper mevkisinde yedek oturacak bir adam tiplemesinde mi bizim luyindama boss ? sol stoperde as mevki garanti, garantide 1 (bir) tanecik sol stoper yedeği olmaz mı koskoca takımın ? bu nasıl bir planlama bu nasıl bir mühendislik biri çıkıp açıklasın. üç sağ stoperimiz var ama bir tane sol stoperimiz var. rotasyonsuzluk oyuncuyu hamur gibi yapar sevgili dostlar. adam biliyor ben bok gibi oynasamda bana mecburlar bana muhtaçlar diye ki bu konuya ayrıca defalarca ve ısrarla geleceğiz, vurgulayacağız. yanlış kadro mühendisliği.

    sol bek mevkisinde hiçbir futbolcumuz bulunmuyor demek istiyorum ama transfermarkt verilerine göre iki adet sol bekimiz bulunuyor. pva hakkında görüşlerimi şurada (bkz: #3269724) ve (bkz: #3266880) belirtmiştim o yüzden tekrara düşmek istemiyorum. ömerin iyi niyetine şüphem yok ancak ömer joker futbolcudan ötesi olamaz, olmuyor. yani kısaca sol bek mevkimizde futbolcumuz yok. gerçekten ama gerçekten çok yazık. iyi-kötü umut meraş’ı alabilseydik hiç değilse pva kadar top oynardı ve yerli kontejyanında elimizi rahatlatırdı. yanlış kadro mühendisliği.

    orta saha mevkisi için üç yabancı ve dört yerli ile toplamda yedi futbolcumuz mevcut. bunların içinden gustavo, atalay ve aytaç kadroda neredeyse hiç süre alamayan oyuncular. takımın iskeleti geriye kalan 4 kişi üzerine kurulu. berkan, alex ve morutan bizim as oyuncularımız, taylan ise yedek konumunda. morutan bence asla bir kanat oyuncusu değil on numaradır o yüzden orta saha oyuncusu olarak yazıyorum. berkan özünde çok iyi bir takım oyuncusu. verilen görevi gayet iyi yapabilen bir futbolcu. aynı sözleri alex için söylüyorum. tam bir takım oyuncusu ve verilen görevi gayet başarılı şekilde yerine getiriyor. takımda memnun olduğum üç futbolcudan ikisi bu ikili ancak bu ikili bence eksik kalıyor ve tamamlayacak birine ihtiyaç duyuyorlar. yedek konumuna düşen taylan ise sezona o kadar kötü bir giriş yaptıki daha kötü nasıl başlayabilirdi diye düşününce yanıt bulamıyorum. fiziksel ve psikolojik olarak sezona giriş yapamadı. normal şartlarda yedek olarak düşünüldüğü zaman gayet yeterli bir yerli futbolcu olarak gözüken taylan, bu sene yedek bile olamayacak seviyede. yıllardır anadolu kulüplerinde oynayan, tabiri caiz ise “kaşar” topçu etiketiyle takıma alınan aytaç kara henüz ortalarda yok. skoru tutmak istediğimiz maçlarda oyuna atıp sertlik katıp oyunu almamıza yardımcı olur diye düşünürken kendisini izleyemedik. nasıl bir antreman performansı veriyor bilmiyorum ama demekki çok kötü bir durumda olmalıki dediğim türden maçlarda asla kendisini düşünmedik ve dediğim türdeki maçları tamda bu tür adam eksikliğimiz yüzünden defalarca kaybettik. gustavo ve atalay stajyer futbolcu olarak görüldüğü içine bu arkadaşları doğrudan es geçiyorum. genel toplamda takımın en önemli mevkisinden olan orta saha rotasyonumuz evlere şenlik durumda. alex ve berkan’ı pamuklara sarmak lazım yoksa kötü bir durumda rezil rüsva olmamız işten bile değil. bu ikilinin yanına as bir futbolcu lazımken yedekleri konusunda da büyük eksikliklerimiz mevcut. koskoca yaz transfer döneminde gedson peşinde koşulacağına olmayacağı anlaşıldığı an alternatiflerine yönelmemiz gerekirken bir olmayacak bir transfere tüm enerjimizi verdik ve sonuçta bu kısır orta saha rotasyonu ile kaldık. gedson çok sevdiğim bir futbolcu ancak tek bir oyuncu özelinde dönüp durmak yine büyük plansızlık örneğini gösteriyor. hiçbir avrupa külünde bu derece uzun süren transfer harekatı olmadığına eminim çünkü a planı dışında b,c,d,e planlarını hazır tutuyorlar ve a planının tutmayacağını anladıkları zaman hemen diğer planlara geçiyorlar. m.city belgeselinde sol bek sakatlanınca oluşturulan kriz masası bölümünü izlemenizi tavsiye ederim. bizim orta saha için alex-berkan ikilisinin dışında onbir için bir, yedek için (aytaçın gönderildiği, taylanın toparlandığı senaryo için) iki oyuncuya ihtiyacımız var. net bir 6 numara yedeği ve net bir 8 numara yedeği elzem. yanlış kadro mühendisliği.

    kanat rotasyonumuzda dört sol ve üç sağ taraf oyuncusu mevcut. sol kanat için kerem, barış, babel ve arda turan mevcut. oyuncu özellikleri olarak baktığımızda iki tanesi hızlı ve dripling özelliği bulunan, iki taneside teknik oyuncu olarak göze çarpıyor. sol açık mevkisinde kimsenin beklemediği bir yükselişte olan kerem, takımın hücum etkinliklerinin neredeyse tamamını çekiyor. at topu onyekuruya o yapar birşeyler felsefesinden, at topu kereme yapar birşeyler felsefesine geçtik. kerem topa dokununca gerçekten ya gol atıyoruz yada ciddi tehlike yaratıyoruz. onun dışında elle tutulur atak çeşitliliği takımda bulunmuyor. keremden iki yaş küçük ve potansiyeli olan barış bence iyi bir yedek alternatifi. oyun yapısı ve skora bağlı olarak iş yapabilecek bir babel var ki kendisinden zerre hazzetmem ancak şuan elimizde olan malzeme bu. sol kanat sanırım takımda en çok “tamam” olan mevki. keşke aynı şeyleri sağ için söyleyebilseydim. takımda asla düşünülmeyen, kendisinden nefret seviyesine getirilen obez dostumuz soso, geldiği günden beri gelişmeyi geçtim sürekli geri giden bir emre kılınç ve kendisi için savaşa girdiğimiz ama ortada olmayan oğulcan. sosoyu sene başında gönderebilseydik gönderecektik adam şuan maç alsın diye kurtarıcı olarak sahaya sürülüyor. yok ama eğer bir oyun planımız varsa bu mevki için ne tarz adam düşünüyoruz emin olamıyorum. bu mevkide ısrarla morutan deneniyor ama buranın adamı olmadığı bariz gözüküyor. bu mevki için hem eldeki topçuların rehabilitasyonuna hemde gideceklere ve oyun planımıza göre bir transfer şart gözüküyor. yine plansızlıklar mevcut ama yanlış kadro mühendisliği demeyeceğim.

    forvet mevkisi o kadar komedi bir durumdaki gerçekten transfer süreçlerindeyken keşke kuş olsamda uçup dinlesem diyorum. hepsinden öte biz adem büyük kardeşimizi niye bedavaya gönderdik ? oyuncu gitmek istedi haberlerini geçiniz çünkü her ben gitmek istiyorum diyene güle güle deniliyorsa kulübü kapatalım gidelim. yerliydi, aytaç için kullandığım “kaşar” topçu kategorisine giriyordu, skor buluyordu, çalışıyordu, koşuyordu. rotasyon için, skora göre maça göre oyuna alınacak veya oyuna onunla onbir başlayabileceğimiz çok iyi bir alternatifti ve biz bu adamı bedavaya gönderdik. dünya üzerinde forvet kalmamış gibi diagneye +10 milyon euro gömdük ve adamı göndermek için çırpındık. yerine mostafa geldi ve gayet güzel bir başlangıç yaptı. yetmedi gittik halil’i getirdik. halil kardeşimizi satın almış olsak hiç sorun değil gol atar kaçırır bunlar sorun değil çünkü 21 yaşında. büyük potansiyeli var bu sene atamaz seneye atar, formu düşünce çıkarıp başka adam atarız diyeceğim ama halil bizim oyuncumuz değil ve büyük ihtimalle ingiliz ekibine topçu yetiştiriyoruz. tekrar edeyim eğer %100 alabileceksek halil’i hiçbir sorun yok ama öyle bir ihtimalin olmadığını düşünüyorum. elimizde kendi asetimiz var +10 milyon gömdük adam bir oynuyor bir oynamıyor. mostafa aynı şekilde henüz bizim topçumuz değil ve alınıp alınmayacağı bilinmiyor ve oyuna aynı diagnede olduğu gibi bazen giriyor bazen girmiyor. çok büyük bir plansızlık var bu mevki için. eğer halil bizim topçumuz olacaksa sonuna kadar halil oynasın ama henüz bizim olmayan biri için kendi bonservisli topçumuzu oynatmıyoruz ve potansiyel piyasa yapma şansını kaçırıyoruz. diagne ve mostafa yedek kalacak adam tiplemelerinde değiller özellikle yapılan yatırımın büyüklüğü göze alınınca. bitiricilik konusunda ise %22 oranına sahibiz. çok ama çok kötü bir seviye. halil tek forvet oynayacak bir seviyede henüz değil. çift forvet pozisyonunda yardımcı rolünde etkili olabilir ama biz ısrarla tek oynatıyoruz. forvet mevkisinin geleceği çok belirsiz. diagne ile devam edilecek mi, mostafa alınacak mı, halil alınabilecek mi vs vs. yanlış kadro mühendisliği.

    çok uzattım biliyorum. sözlükte ve sosyal medyada futboldan anlayan ve çok güzel bir anlatım diline sahip insanlar mevcut ve maalesef ben onlardan biri değilim. kendi görüşmelerimi dilimin döndüğünce, kendi algıma göre yazmak istedim. hocayı çok seven biriyim. yazdığım tüm yazılardanda bu belli oluyor ancak gerçekten sadece takım yapılanması olarak baktığımızda bile facia işler mevcut. düzelmeyecek işler mi, asla. umarım bu eksiklerden, hatalardan kısa süre içinde dönülür ve sağlıklı bir kadro yapısına sahip oluruz ancak keşke tek sorunumuz yanlış kadro mühendisliği olsaydı.
  • 48
    çok şükür younes belhanda, radamel falcao gibi 2 isimden kurtulduk. bu yıl sonunda(2021) ryan babel ve feghouli'den de kurtulunca elimizde yüksek maaş olan oyuncu kalmayacak.

    bu ikiliden boşa çıkan yaklaşık 7 m euroluk değer güncel kur(14,5tl) ile 100 milyon tl gibi bir bedel oluyor ki stadyum isim sponsorluğundan yıllık 70 m tl alacağız. buradan da anlaşılabilir sanırım olayın vehameti.

    futbol takımının tüm bütçesini 20 m euro'ya indirebililmek ilk hedef olmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın