3334
fenerbahçe’ye oynattığı futbol henüz bir şeye benzemiyor. ama bu sürecin normal olduğunu düşünüyorum. çünkü geçen sezon ismail kartal’ın farklı bir oyun formatı ile oynattığı ve ona göre kurgulanmış bir takıma geldi. bu oyunu kendi felsefesine uygun hale getirmesi elbette zaman alacaktır. içinde bulunduğu camianın yapısının çok kırılgan olması ve henüz oturmamış oyunu bizim için bulunmaz bir ortam olmuştu. bu durumu geçen hafta kendi takımı ile içeride oynadığımız derbide çok iyi kullanmamıza rağmen bu hafta içerideki kasımpaşa maçında geri ellerimizle verdik. biz o maçı ciddi farkla kazansaydık ki çok olasıydı, mourinho için tehlike çanları zır zır ötecek, dün akşam oynadıkları antalyaspor maçında topun ağzına gelmeyi geçtim artık içine girip uçabilme ihtimali doğacaktı. aramızdaki fark ligin henüz başında 3 maça çıkabilirdi. şimdi ise 1 maça kadar indi. elbette şu anda oturmamış ve leş gibi görünen oyun ile bir yerde tökezleyebilir ama anadolu takımları oldukça güçsüz olduğundan dolayı bu süreci az sancılı hatta sancısız bile atlatabilir gibi görünüyor.
elbette eski büyüklüğü yok. oyun felsefesi yeni çağa ayak uyduramıyor. ama ben tottenham, manchester united, roma zamanlarını örnek gösterenlere katılmıyorum. son çalıştırdığı takımlar yarışmacı hüviyetinden çıkmış takımlardı. öyle olsa everton ve napoli maceraları fiyasko olan ancelotti’ye çoktan bitik dememiz lazımdı ama real madrid ile birlikte yeniden en iyiler arasına girmeyi başardı. tabiki bu absürt bir örnek ama karşılaştırma açısından yazdım.
ligin favorisi kendi düşünceme ve görünene göre biz olsak da, ne okan hoca ne futbolcular ne de taraftar rehaveti asla bırakmamalıdır. dahası kibirden ve ben oldumculuktan uzak durmalı her maça ölüm kalım meselesi gibi bakmalıdır. evet karşımızdaki camia ve başkanları her türlü saçmalayıp, ekmeğimize yağ sürse de, galatasaray duruşu böylesi bir futbol adamını hafife almamalı hatta daha beteri dalga konusu yapmamalıdır. kulağımızın üzerine yatıp da gerçeklerden tamamen kopmamak lazım. tamam geçen derbiden sonra güldük, eğlendik ve bitti. sessizce kendi işimize bakalım bundan sonra. ne boştan yere karşıyı gaza getirelim ne de her tarafına hinlik bulaşmış bu adamın hinliklerine alet olalım. iyice dibi görmüş bu adamı futbolun sonsuzluğuna uğurlamak bizim elimizde.*
elbette eski büyüklüğü yok. oyun felsefesi yeni çağa ayak uyduramıyor. ama ben tottenham, manchester united, roma zamanlarını örnek gösterenlere katılmıyorum. son çalıştırdığı takımlar yarışmacı hüviyetinden çıkmış takımlardı. öyle olsa everton ve napoli maceraları fiyasko olan ancelotti’ye çoktan bitik dememiz lazımdı ama real madrid ile birlikte yeniden en iyiler arasına girmeyi başardı. tabiki bu absürt bir örnek ama karşılaştırma açısından yazdım.
ligin favorisi kendi düşünceme ve görünene göre biz olsak da, ne okan hoca ne futbolcular ne de taraftar rehaveti asla bırakmamalıdır. dahası kibirden ve ben oldumculuktan uzak durmalı her maça ölüm kalım meselesi gibi bakmalıdır. evet karşımızdaki camia ve başkanları her türlü saçmalayıp, ekmeğimize yağ sürse de, galatasaray duruşu böylesi bir futbol adamını hafife almamalı hatta daha beteri dalga konusu yapmamalıdır. kulağımızın üzerine yatıp da gerçeklerden tamamen kopmamak lazım. tamam geçen derbiden sonra güldük, eğlendik ve bitti. sessizce kendi işimize bakalım bundan sonra. ne boştan yere karşıyı gaza getirelim ne de her tarafına hinlik bulaşmış bu adamın hinliklerine alet olalım. iyice dibi görmüş bu adamı futbolun sonsuzluğuna uğurlamak bizim elimizde.*