resim
Johannes Jacobus Neeskens
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:72
Uyruk:Hollanda
  • 77
    27 kasım 2009 bursaspor galatasaray maçı sonrası acıklamalarından dem vurulmuş yardımcı antrenörümüz. arkadaşım adam öğrencilerini bu lanet medyanın önüne atmak istemiyor hiç mi anlamıyorsunuz hiç mi sorgulamıyorsunuz. ne demesini bekliyorsunuz çok kötü oynadık bazı kelleler kopacak mı? maç kaybetmekten memnun olan gördünüz mü? adam saha kenarında çıldırmadı mı hırsından köpürmedi mi? hala gelmiş sorgulamadan bi takım entryler. hayır melek gibi bi medyamız mı olduğunu düşünüyorsunuz hala anlamıyorum...
  • 78
    27 kasım 2009 bursaspor galatasaray maçı sonrası acıklamalarından dolayı eleştirilmesi çok normal olan kimsedir. kötü oynadık demek o kadar zor değil, bırakın kendinizi kandırmayı hep mi medya suçlu, hep mi hakemler, hep mi başkaları biraz gerçekleri görün bu takım top oynamıyor, sahaya santraforsuz çıkıyor*.
    not: türk spor basının elle tutulur hiç bir tarafı olmadığını biliyorum ancak bu neeskensin açıklamaları için geçerli bir sebep değil.
  • 80
    sabriye dalan hayvana tepkisini görünce bursada maçı izlediğim kahvede "allahını seviym ulan" diye bağırdığım yardımcı antrenörümüzdür. futbolcusuna sahip çıkması ve kasten ayak kırmaya gelen futbol kasabına tepki koyması gözümdeki değerini arttırmıştır. bunu kim yapsa aynı tepkiyi verirdim herhangi bir çirkeflik değil bu futbolcusunu savunmaktır sahiplenmektir bir kez daha allahını seviym!!dir.
  • 83
    lisedeki eli makaslı müdür yardımcısı tipi var hafiften. hele o bir anlık cıkışlar, bagırmalar falan. 27 kasım bursaspor galatasaray macında sabri'nin geri dönmedigi bir pozisyonda fena cıldırmıştır. korktum bi ara, elinde makasla sahaya dalıp sabri'nin saclarını kesicek diye. aynı sabri için son dakikalarda kavgada cıkardı yalnız. her ne kadar keita'yı oyundan almanı icime sindiremesem de, büyüksün müdür.

    edit: 2009 olacak orda.
  • 87
    27 kasım 2009 bursaspor galatasaray maçı'nda sabri'ye sert giren ozan ipek'in üzerine yürümesi hocalıkla alakası olmayan bir şeydir. çakma kahramanlar yaratmaya öyle alışmışız ki bu hareket bile normal gelebiliyor bazılarına. sahada önce tekniği-taktiği görelim, sonra gaza geliriz beraberce. 1-0 önde olan taraf galatasaray olsaydı böyle bir hareket yapar mıydı, merak ediyorum. muhtemelen sahada istediklerini göremeyince sinirine yenik düştü. gereksiz bir hareketti ve unuttuk...
  • 88
    --- alinti ---
    galatasaray antrenörü johan neeskens, galatasaray televizyonu’nda yayınlanan “neeskens’le soru cevap” programına katıldı. hollandalı çalıştırıcı panathinaikos maçının önemine değinerek, “zor maç olacak ama biz uefa avrupa ligi’nde grubumuzu lider olarak bitirmek istiyoruz” dedi.

    bursa’da olağan üstü bir durumla karşı karşıya kaldık. teknik direktör frank rijkaard eşinin rahatsızlığı sebebiyle hollanda’ya gitmek zorunda kaldı. o süreç galatasaray’ı nasıl etkiledi? sonuçta bir kadro çıkması gerekiyordu, o süreçte irtibat halinde oldular mı hocamızla? biraz o süreçten bahseder misiniz?

    mutlaka bu çok önemli bir olay.çünkü bir gece önce sayın rijkaard benle konuştu. yanılmıyorsam 12.30 gibiydi eşinin rahatsızlığını söyledi ve gitmek zorunda olduğunu belirtti. göstermek istediğimiz performansı gösteremedik bursaspor’a karşı. bu bir bahane olmamalı.

    şunu merak ediyorum. mesela maçtan birgün önceydi, o gecenin sabahında yeni bir kadro oluşturulması gerekiyordu. bir takım sahaya çıkacaktı. burada mesela rıjkaard’la bir iletişim halinde durumu söz konusu oldumu hocamızın? nasıl karar aldı, karar alırken hocamızla nasıl bir görüşme halindeydi? bunlarla ilgili ufak bir bilgi alabilirmiyiz?

    öncelikle dediğin gibi kadro konusuna değinelim. birgün önceden perşembe gününden biz kadroyu değerlendirmiştik. o yüzden kimlerin ilk 11’de başlayacağını biliyorduk. onun haricinde maç içindeki kararlar, maç içindeki değişiklikleri sayın rijkaard tamamen bana bırakmıştır ve benim kararlarımdır.

    çeşitli spekülasyonlar oluyor. bunların önüne geçmek için bu soruları sordum. peki bursaspor maçının ilk on birine bakalım. ilk on birden başlayacak olursak değişik ve sürpriz bir ileri uç hattı vardı. forvet olan nonda yedekler arasında ve o bölgede orta saha özellikle arda’yı görüyoruz. bunu tam olarak anlayabilmek adına soruyorum, teknik ekip neyi amaçladı? arda’yı en uçta tutup, nonda’yı yedek soyundurarak ve ikinci soru neden kewell değil arda daha öndeydi?

    bu konuyu daha önce sayın rıjkaard’lada konuştuk. bu konuyu mutlaka masaya yatırdık ve böyle bir karara vardık.çünkü bursaspor’un stoperlerini hatırlayalım, ikisi de uzun boylu stoperler ve bu tip oyuncular arda gibi daha kısa oyuncularla oynamayı sevmezler.öyle bir insiyatif kullandık. ve böyle bir karar verdik. onun haricinde maçın içinde zaten arda tamamen o pozisyon kalmadı, bazı pozisyonlarda kewell öne geçti, bazı pozisyonlarda keita’yı gördük onun yerinde, devamlı kendi aralarında değiştiler. gösterdiğimiz performansı tamamen arda’ya bağlamamak lazım, yada kişiselleştirmemek lazım. çünkü onun haricinde top kaybı yaptık, organize olamadık en önemlisi bu. ve tabi bunlar olmayınca saha içinde organizasyon sorunu olunca mutlaka gereksiz top kayıpları geldi.

    4-3-3’e döndükten sonra galatasaray’ınoynadığı maçlara baktığımızda gol sıkıntısı çektiğini görüyoruz. sezon başından beri gol rekoru kırar denen bir takımdan bahsediyoruz. orta alan oyuncu yapısı sanırım hücum 4-3-3’üne pek olanak tanımıyor. bunu bir sorun olarak görüyor mu teknik ekip? eğer sorun ise nasıl aşılacak bu durum?

    bu kesinlikle sistemle alakalı bir şey değil çünkü fenerbahçe maçından sonra sistem değişti görüşlerine ben katılmıyorum. ondan önce de 4-3-3 oynuyorduk. şimdi de 4-3-3 oynuyoruz. oynayan oyuncularımız zaten genelde aynı oyuncular. burada sadece sıkıntı olan ilk başta 3 gol ortalamasıyla oynayan takımın yaptığı önde daha fazla topa sahip olmak, daha fazla önde basmak, daha fazla oyunu domine etmekti ve paslaşma yüzdemiz daha fazlaydı. ama son maçlara bakıldığı zaman paslarda hatalarımız var. fazla topa sahip olamıyoruz. fazla top yapamıyoruz. böylelikle rakibi baskı altına alamıyoruz. rakibi baskı altına alamadığınız zaman da attığınız gol seviyesi düşebiliyor. bu tamamen aynı. o zaman da aynı sistemle oynuyorduk. şimdi de aynı sistemle oynuyoruz. kesinlikle sistemle alakalı değil.

    o zaman iki önlibero ve bir önde oyuncuyla oynuyordu şimdi ise bir önlibero artı iki önde oyuncuyla oynuyor. yanlış mı gözlemliyoruz?

    sezon başında çift önliberoyla oynadık ama iki önliberodan bir tanesi mutlaka atağa destek veriyordu. biri sabit kalıyordu. o yüzden yine aynı şekilde oynuyorduk. alınan sonuçların sistemle alakası yok. oynadığımız sistem aynı. sadece bursaspor maçında özellikle ilerde forvetlerimiz farklılığı yaratamadı. birebirleri kazanamadılar. topu ayağımızda tutamadık. bu durum bunlara bağlı. takım olarak iyi performans gösteremedik ve oyunu domine edemedik. bunun önliberolarla alakası yok.

    galatasaray’daki hem puan hem de performans olarak düşüşün temel sebebini nasıl yorumluyorsunuz? takımın kötü performans göstermesinin temel sebebi nedir?

    sezonu en erken açan takım biziz. 22 haziran’da maçlara başladık. lige baktığımızda en fazla maç oynayan takım biziz. bunun haricinde futbolcularımızın mental olarak iyi hazırlanması lazım. ama bu kesinlikle pas alışverişi ve topa sahip olmakla alakalı bir durum. yapacağınız hareketlerde daha akıllıca davranmanız lazım. bursaspor maçına baktığımızda topu ayağımıza aldığımız zaman rakip çok akıllı taktik fauller yaptı. bizim de aynı şeyleri yapmamız gerekebilir. ama dediğim gibi uzun zamandır maç yapıyoruz. 22 haziran’dan beri çok yoğun bir maç periyoduna sahibiz. fakat mental olarak iyi hazırlanmamız lazım. bu durum tamamen topun ayağımızda kalma süresiyle alakalı bir durum. futbolcularımıza bu güveni bizim vermemiz lazım. onların da bunu sahaya yansıtmaları lazım.

    hocamız normal maçların aksine bu maçta daha gergin bir yapıdaydı daha hareketliydi en azından, neden acaba rikaard’ın yokluğunda sorumluluğun vermiş olduğu bir duygu muydu?

    aslında bu benim her zamanki yapım ben her zaman böyle olmayı seviyorum ve gerginlik sadece son dakika oldu o pozisyonu bir daha hatırlayalım. sabri çok şanslıydı orda biraz sıçradı eğer sıçramasaydı orada sabri’nin direkt ayağı kırılabilirdi. bende orda tamamen futbolcumu koruma amaçlı kendimi öne attım. bu da benim her zamanki mentalitem farklı bir gerginlik yoktu üzerimde.

    kaybetti belki galatasaray ama lider fenerbahçe de puan kaybetti. galatasaray puan tablosunun 4. sırasında ama liderle arasındaki puan farkı aynı, nasıl yorumluyorsunuz puan durumunu şu ana kadar?

    kesinlikle burada futbolun güzelliğini görebiliyorsunuz. çünkü lige başladık bütün medya bütün basın sadece galatasaray ve fenerbahçe üzerine odaklandı. beşiktaş iyi bir başlangıç yapamadı ama ondan sonra beşiktaş da son maçlara bakıldığında iyi bir seri yakaladı. geriden gelen bursaspor var. onlar da aynı şekilde. bunlar hep futbolun güzelliği, ama burada şunu da konuşmak lazım. kesinlikle rakiplerimizin performansı önemli değil burada bizim ne yaptığımız önemli. bizim gösterdiğimiz performans önemli.

    önümüzde uefa avrupa liginde son derece önemli bir panathinaikos maçı var, o maça ilişkin neler söylemek istersiniz?

    bizim için her zaman söylediğimiz gibi her oynadığımız maç çok önemli. ama dediğiniz gibi panathinaikos maçının ayrı bir önemi var. liderlik maçı ve biz bu grubu kesinlikle lider olarak bitirmek istiyoruz. ne kadar zor bir rakiple karşılaşacağımızı biliyoruz çünkü panathinaikos’un yaptıkları ortada. ligdeki performansı da ortada. o yüzden mutlaka zor bir maç olacaktır ama bizim kesinlikle uefa avrupa ligi’nde amacımız grubu lider bitirmek.

    panathinaikos maçında ve istanbul b.b. maçında sistem veya kadroda bir rotasyon söz konusu olabilir mi?

    bizim burada yapmamız gereken öncelikle panathinaikos maçına odaklanmak. panathinaikos maçını oynayacağız ondan sonra bakacağız herhangi bir sakatlanma veya herhangi bir sıkıntımız var mı. ondan sonra istanbul b.b. maçında bir rotasyon olur ama daha şimdilik birşey söyleyemem.

    --- alinti ---
  • 89
    #251155 no.lu entry de görüldüğü gibi 4-3-3 oynattığını söylemişse dalga geçmiş yedek teknik direktör. o maçta geride gökhan zan ile servet dışında sağ ve sol bek gören varsa beri gelsin.

    bek var mıydı? vardı. ama bekleri ileri alıp geriyi (sağ ve sol) boş bırakmıştı. ona da 4-3-3 denmiyor malesef.

    nonda yı oyuna alırken keita yı çıkarmayıp o topu da yere indirtseydi benim dizilişten ve oynanan oyundan bir şikayetim olmayacaktı örneğin. o yüzden bu diziliş 4-3-3 olmuş veya 2-4-4 olmuş önemli midir? hayır. nasıl bir dizilişle oynadığından çok takıma nasıl top oynatıldığı önemlidir.

    ama galatasaray tv ye çıkıp insanlarla böyle dalga geçmesi ayıp.
  • 90
    zaten kendisi de teknik direktör olabilecek karaktere sahip olmadığını bilen bir adamdır. soğukkanlı olduğunu düşünmüyorum, serinkanlı kararlar veremeyebilir. ama müthiş futbol bilgisiyle harika bir yol gösterici olabilir yanındaki teknik direktöre. bunun için yıllardır frank rijkaard'ın yardımcılığını yapmaktadır. birbirlerini çok iyi tamamladıklarını düşünüyorum ben de johan cruyff gibi.
  • 95
    başarı için doğmuş insanlar başarısızlıktan korkmazlar.

    haklarının yenmesinden, emeklerinin çalınmasından korkarlar.

    saha kenarındaki heyecanı, bazen kendine hakim olamayışı belki de bundandır.

    başkalarının başarısızlıklarını "başarı" zannetmeden, sadece "kendin" olarak kazanmayı düstur edinmiş adamların elinde olduğu için bu takım da, bu taraftar da çok şanslıdır.

    rijkaard ve neeskens gibi adamlardan sadece futbol adına değil, kendi hayatlarımız adına ne öğrenirsek kardır.
  • 96
    --- alıntı ---

    johan neeskens : 'amacımız önce atletico madrid’i geçmek'

    galatasaray antrenörü johan neesnens, uefa avrupa ligi 2. turundaki rakipleri atletıco madrid'i canlı yayın konuğu olduğu avrupa ligi özel programında değerlendirdi.

    atletico madrid eşleşmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
    rakibimiz kesinlikle çok kuvvetli ve tehlikeli bir takım. kendileriyle barcelona’nın başındayken de birçok kere karşılaştık. çok kaliteli, çok yetenekli futbolcuları var. forlan, agüero, simao gibi futbolculara sahipler, çok güçlü bir takım.

    bundan sonraki tur hakkında fikir sahibi misiniz? everton ve sporting lizbon eşleşmesinin galibiyle ilk maçı deplasmanda oynayacağız.
    bizim öncelikli amacımız tabi ki atletico madrid’i geçerek turnuvada yolumuza devam etmek... turu geçtiğimiz takdirde everton veya sporting lizbon’la karşılaşacak olmak bizim için güzel olacaktır.

    kurada eşleşme ihtimalimiz olan üç muhtemel ispanyol, üç muhtemel ingiliz takım vardı. belçikalılar, hollandalılar ve almanlar’la eşleşme ihtimalimiz de vardı. siz içinizden ‘’ekol olarak bizim bu takımla eşleşmemiz daha uygun olur’’ diye düşündünüz mü? yoksa ‘’eğer ki finale kadar gideceksek, yolun sonuna kadar karşımıza gelecek olan rakibin bir önemi yok’’ diye mi düşünüyorsunuz?
    hertha berlin’i istiyordum. çünkü deplasmanda oynadığımızda bile stadın yarısı türk taraftarlarla dolu olacaktı. hertha berlin bizim için çok iyi olabilirdi.

    ispanya ligi’ni biraz daha yakından mercek altına alacağız. ispanya ligi dünyanın en pahalı, en değerli, en kaliteli futbolcuların bulunduğu lig... bütün otoritelerin birleştiği, barcelona ve real madrid’den sonra atletico madrid’in ispanya’nın en kuvvetli üçüncü takımı olduğu düşüncesine katılıyor musunuz?
    atletico madrid muhakkak ki çok güçlü bir takım, ama ben bu güç sıralamasında üçüncü oldukları düşüncesine katılmıyorum. sevilla ve valencia’da kendilerini kanıtlamış takımlar. bence bu iki takım atletico madrid’den daha iyi...

    bu sene avrupa arenasına şampiyonlar ligi ön elemesiyle başlayan atletico madrid, galatasaray’ın grupta iki karşılaşmada da mağlup ettiği panathinaikos’u 3-2 ve 2-0’lık skorlarla eleyerek şampiyonlar ligi’nde mücadele etmeye hak kazandı. lakin grupta çok iyi bir performans sergileyemediler, 3 beraberlik sonucunda topladıkları 3 puanları var. apoel’e karşı kendi sahalarında 0-0, chelsea’yle kendi sahasında 2-2, apoel deplasmanındaysa 1-1’lik beraberlikleri var. chelsea’ye 4-0, porto’yaysa 2-0 ve 3-0’lık sonuçlarla kaybettiler. atletico madrid’in şampiyonlar ligi performansıyla ilgili bir yorum yapabilir misiniz? rakibimiz grubundan 3 beraberlik sonucu aldığı 3 puanla çıktı.
    şampiyonlar ligi gruplarını değerlendirecek olursak gerçekten çok zorlu rakiplerle mücadele ettiler. özellikle chelsea ve porto çok kaliteli takımlar. onun haricinde sizin de belirttiğiniz gibi atletico madrid avrupa karnesi iyi olan, avrupa’da iyi işler yapmış bir takım. bizim şu anda yapabileceğimiz tek şey bu iki maça da çok iyi konsantre olmak ve kendimizi en iyi şekilde hazırlamak. bizi gerçekten çok zorlu bir rakip bekliyor.

    barcelona’da oynarken atletico madrid’e karşı kayıtlara geçebilecek kadar değerli bir anınız var mı?
    bildiğiniz gibi ben de 5 sene barcelona forması giydim ve 10 kere atletico madrid’e karşı mücadele verdim. barcelona ve madrid takımları arasında oynanan karşılaşmalar bildiğiniz gibi oldukça meşhurdur. bu rekabetin dahilinde yakın arkadaşım olan luis aragones’le karşılaşma fırsatı bulmuştum. o atletico madrid forması giyiyordu. o çok teknik bir futbolcuydu, bense patlayıcı özellikleri olan bir oyuncuydum, bu sebepten ötürü de onunla karşılaşmakan çok büyük zevk alıyordum. kırmızı kartların çıktığı, çok sert geçen maçlarımız oldu, şimdi yeniden onlara karşı mücadele edecek olmak güzel bir duygu...

    atletico madrid geçen seneyi kendi liginde dördüncü sırada bitirdi. ligde son şampiyonluklarını 1996 sezonunda görmüş olsalar bile, toplamda 9 birincilikleri ve 8 ikincilikleri bulunuyor. ispanya kral kupası’nı 9 kere müzelerine götürmüşler, bunun dışında 8 final daha oynamışlar. ispanya süper kupası’nı 3 kez kazanmışlar, aynı kupada oynadıkları 4 final daha var. ispanya’da bu tarihsel verilere baktığımızda toplamadıkları kupa kalmadığını görüyoruz.
    atletico madrid sizin de söylediğiniz gibi tarihi başarılarla dolu olan çok güçlü bir takım. geçen sezona baktığımızda forvetleri diego forlan’ın gol kralı olduğunu görüyoruz. çok zorlu ve tecrüberli bir rakip bizi bekliyor.

    şu anda galatasaray forması giyen, eski atletico madrid’li leo franco’yla görüştünüz mü? oradan yeni ayrıldığı için takım hakkında bilgileri de var.
    henüz görüşme fırsatı bulamadım ama eminim ki leo franco bu eşleşmeden memnun kalacaktır. leo franco’nun oradan yeni ayrılması, takım hakkında önemli sayılabilecek bilgilere sahip olması bizim için büyük bir avantaj olacaktır. ama biz de arkadaşlarımızla beraber atletico madrid’i inceleme altına alacağız. leo franco’nun bizim göremediğimiz detayları görüp bizi uyarabilecek olması güzel olabilir.

    atletico madrid’in geçen seneye göre çok fazla kadro değişikliğine gitmediğini, bir tek leo franco’nun yerine bir kaleci transferi yaptıklarını görüyoruz. onun dışındaki kadrolarını korudular. geçen sene ligi dördüncü bitiren atletico madrid’le, bu sezon şu anda 14. sırada olan atletico madrid arasında bizi göstereceğiniz farklar nelerdir?
    sizin de söylediğiniz gibi geçen seneki kadro yapılarını bu sene de korumayı başardılar, yola aynı futbolcularla devam ediyorlar. ama bir takım için lige yapılan başlangıç çok önemlidir. çünkü lige iyi başlarsanız, takımın da kendine güveni gelir. atletico madrid bunu başaramadı. böyle olduğu için de futbolcuların kendine olan güveninde azalma olması oldukça doğal. ama ilerleyen dönemlerde aletico madrid’in ligde daha üst sıralarda yer bulabileceğine inanıyorum.

    sturm graz maçında kadroda yapılan rotasyon, kamuoyunda genel olarak olumlu karşılanmadı ve mağlubiyetin sebebi olarak görüldü. sturm graz maçında alınan sonuçtan yola çıkıldığında basında hocaların büyük hayal kırıklığı yaşadığına dair çeşitli görüşler belirtildi. birinci ağızdan bu görüşlere karşı olarak bir cevap alabilir miyiz?
    biliyorsunuz ki biz sturm graz maçından önce gruptan çıkmayı garantilemiştik. haftasonu da gençlerbirliği’ne karşı çok önemli bir karşılaşma oynayacak olmamız sebebiyle risk almak istemedik. yaptığımız rotasyonun öncelikli sebebi budur. bunun haricinde gökhan zan, emre güngör, sabri sarıoğlu gibi sakat oyuncularımız da var. sahada görmek istediğimiz, fazla forma şansı bulmamış olan futbolcularımız, genç oyuncularımız var. seviyelerini görmek açısından onlara bir şans verdik. bu şans onların ilerleyen zamanlarda takım için faydalı olup olmayacaklarını görmemiz açısında da önemliydi. ama bu rotasyonu uygulamaktaki en önemli sebebimiz haftasonu oynanacak olan gençlerbirliği maçı için futbolcularımızı dinlendirmekti.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...aligi/haber/5678.php
  • 99
    çok baba bir adamdir. renkli kisiligi ve guler yuzu ile kendisini sevdirendir. çok iyi not tutar (bkz: #280066)* arada sirada delirir, bagirir ama olsun, tek hedefi galatasaray'in basarisidir. oyunculari ile arasindaki diyalog çok farkli ve samimidir.

    21 aralik 2009'daki açik idmanda tavirlari ile yarandir ayni zamanda. ayak tenisi oynaniyordu ve kendisi hakemdi. baris ve mustafa sarp top file'ye dokundu/dokunmadi tartismalari yuzunden çocuk gibi kavga edip birbirine girecekken, onlari gulerek ve eglenerek izlemistir ve ortami durmadan kizistirmistir.*

    seviyoruz kendisini.
App Store'dan indirin Google Play'den alın