2
haklı söylemdir. hoca dediğin taraftara göre oyuncu değişikliği yapmaz. fatih hoca belhanda ya da başkası olsun, oyuncu ıslıklanmasını istemiyor. latovlevici ıslıklanınca da tepki göstermişti.
22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı'nda stadda bağıran taraftarı tenzih ediyorum ama diğerlerinin zaten hiçbir oyuncuya kızmaya hakkı yok. real madrid'e baskı kuramadı taraftar. "mıy mıy" bir şeyler söyledi. belhanda ıslıklandığı kadar tezahurat yapılmadı.
4
fatih terim tarafından söylenmiş söz.
ben de belhanda'nın çok kötü oynadığını düşünüyorum. ama hoca taraftarın isteğiyle oyuncu değiştirmez. bu çok normal. sadece taraftara kalsa 2018-19 sezonunun ilk yarısında onyekuru futbolcu değil beyinsiz bir çöptü. taraftar ıslıkladı. ama onyekuru 2. yarıda şampiyonluğa büyük katkı verdi.
13
fatih terim için oldukça normal bir söylemdir. kendisi belhanda olayını, sezon başından beri taraftarla arasında bir ego mücadelesine dönüştürdü. zaten seri ve lemina'yı sürekli kesmesi ve sakat sakat belhanda'yı oynatması da tamamen bu yüzden.
bildiğim kadarıyla belhanda için, hem de temmuz ayının sonlarına doğru, arabistan'dan 10 milyon € bonservis teklifi gelmişti. sırf sosyal medyada "hemen satalım, o paraya uçağa kendimiz götürelim" gibi söylemler bulunduğu için "13 milyon €'dan aşağı sattırmam" diyerek belhanda'yı takımda tutmuştu.
hoca budur arkadaşlar. hoca sorunsuz ortamlarda şaşırır. özellikle saha içinde ve tabelada kötü gidişlerin olduğu dönemlerde, diğer etmenlerde sorun yoksa ihalenin kendisine kalacağını bilir. bu nedenle de sürekli bir sorun çıkartır.
bakın sezon başından beri bir yönetime, bir taraftara, bir tff'ye hatta kimi zaman uefa'ya çatıp duruyor. ama takımın saha içindeki durumunda bunların tamamının toplam etkisi %20 değil. bunu kendisi de biliyor. ancak bir şekilde düşman yaratmak, odağı o tarafa kaydırmak zorunda. çünkü sorunun kendisinde olduğunu asla kabul etmiyor. etse de bunun aksini ispatlamak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
kendisini galatasaray'dan üstün görmesi olayı konusu benim için net değil açıkçası. ancak "yok canım öyle bir şey" de diyemiyorum. bunu da söylemek isterim.
5
inadin ne oldugunu ve nasil orneklendirilebilecegini gosteren cumledir. arkadaslar aranizda sneijder'in en az 7-8 hafta sol kanatta harcandigini hatirlamayanlar var sanirim.
6
hocamız böyle düşünebilir. muhtemelen futbol dünyasında böyle düşünen tek hoca değildir. ama iş bunu dillendirmeye geldi mi kaç kalp kıracağını öngörüp üslubunu ona göre değiştirmeliydi. sanırım bu noktada da kendisinin kaçınılmaz egosu devreye girdi, biraz çirkinlik oldu.
7
fatih hocanin ve yanindaki ekibin tribunden ne kadar uzak oldugunu gosteren cumle. adamlar taraftari zerre umursamiyor artik, zerre anlamiyor. 2 yildir alinan sampiyonlukta, sezon icindeki ciddi dususlere ragmen taraftar cok ciddi bir destek gostererek sampiyonluga dogrudan etki etmistir. eyvallah sahadaki hocalar ve oyuncular kadar futbol bilemiyor tabi tribundeki/tv basindaki taraftar, ama suna emin olun galatasaray'i hepinizden daha iyi biliyor okuyor. ozellikle bizim tribunler, daha once de kendi adima cokca kanitlamistir bunu, adam yargilamakta cidden basarilidir. yani birine deger veriyor veya vermiyorsa, bir tepki veya destek gosteriyorsa hakikaten bunu iyi tartarak yapiyor, iyi hissediyor. belhanda'nin tribun tepkisi yemesi hic ama hic surpriz degil, bunun gelecegi cok onceden belliydi, ama siz zerre kadar taraftari takmadiginiz icin resmen inatla adami oynatiyorsunuz, sakat olmasina ragmen, formsuz olmasina ragmen oynatiyorsunuz, sahada bok gibi futbol, bok gibi sonuclar var, taraftarin tum hayallerini eylul-ekim ayindan yikmissiniz, ama tepki verilince sasiriyor kiziyorsunuz. size bilmediginiz baska bir sey daha soyleyelim o zaman, bu taraftar 5 yildir selcuk inan'dan da nefret ediyor. siz yeni kontrat verip duruyorsunuz, odullendiriyorsunuz hatta hala daha bolca sahaya suruyorsunuz da, bundan da nefret ediyoruz, cok yakinda o da yiyecektir stadta tepki, merak etmeyin.
3
milyonlarca insan allah kerim fatih terim derse adam da kendini peygamber sanar.
bu her şeyi ben bilirim tavrı, kibir ve ego bir tek bana mı itici geliyor anlamıyorum.
fatih terim’in kendini kulübün sahibi gibi görmesi gerçekten hiç hoşuma gitmiyor.
yakın geçmişte çok güzel başarılar yaşandı, en yakın geçmişte ise 2 sene üst üste şampiyonluklar, şampiyonlar liginde çeyrek finaller, çifte kupalar yaşandı ancak bunların hiç biri fatih terim’i kendisini kulübün sahibi görmesi için haklı sebepler değil.
malesef takım hiçbir zaman benim görmek istediğim futbolu oynamadı. fatih terim başımızda oldukça da oynayamayacak bunu anladım.
en nihayetinde futbolun bir oyun olduğunu ve önemli olanın göz zevkimiz olduğunu unutuyoruz. fatih terim malesef benim göz zevkime hoş gelen futbol oynatma kapasitesine sahip değil.
bu tip söylemleri ise bir galatasaray teknik direktör’üne yakıştıramıyorum.
9
galatasarayın gerekirse şampiyonlar liginden elenmesine neden olurum ama yaptığım hatadan dönmem. tribün istiyorsa tersini yaparım anlamına gelen fatih terim açıklaması. yani bu adam kötü oynuyor ve ıslıkladınız ya, size inat adamın takıma zarar verdiğini bile bile ilk onbire koyacağım demek. yani galatasaray benim egomdan sonra ikinci sırada geliyor demek. çünkü belhandanın oynadığı kötü oyunun farkında olmaması imkansız.
bu açıklamayla ders almam ders veririm edebiyatının iki şampiyonluk sonunda geri geldiğini görüyoruz. oysaki milli takımdan kovulduktan sonra ne kadar ılımlıydı geri geldiğinde.
en son bu kadar ego patlaması yaşadığında sonunun nasıl bittiğini biliyoruz. huylu huyundan vazgeçmiyor gerçekten. mevcut yönetim hayatta kendisini kovmaz. bakalım nasıl başaracak kendini kovdurmayı bu sefer. eğer seçim olur da yönetim değişirse fırsat bu fırsat diyip o zaman bırakacak sanırım. ben şu 11 maça bakarak fatih terimin galatasaray'da devam etme gibi bir isteğinin olduğunu sanmıyorum. bıraktı gitti dedirtmek istemiyor sadece. aynı belhanda inadı gibi sonuna kadar inat edecek kendini kovdurtmak için.
12
yıldırım demirören ile malum pozu verdiğini gördüğümde bu cümleyi duyduğumdan daha az üzülmüştüm. eyvallah hocam.
10
saygıdeğer fatih hocam;
-yanında faydasız yardımcıları tutarak
-en azından yabancılarla direkt diyalog kurabilecek bir yardımcı almayarak
-taraftara ısrarla seyirci diyerek
-taraftarı bazen küçük düşüren açıklamalar yaparak
-belhanda, selçuk inadından vaz geçmeyerek
kendi ayağına sıkıyorsun. biz taraftarlar her şeye rağmen sabrediyor ve sizi destekliyoruz. seni desteklememizin nedeni geçmişin hatırı ve sevaplarının günahlarından çok daha fazla olması. türkiye gibi geri kalmış bir ülkenin en iyilerinden olman. kendini yeterince güncelleyememene, modern futbolu tam anlamıyla idrak edememene rağmen daha iyisi olmadığından destekliyoruz seni. yoksa selçuk inan konusunda da, belhanda konusunda da taraftar %100 haklı.
hatta sevgili hocam unutma, seni dahi bu takımın başına getiren bu taraftarın sosyal medyada kurduğu baskıdır. yoksa bir takım nahoş olaylar sonucu bayağı yıpranmıştın. seni tekrar ayağa kaldıran, seyirci dediğin, kızmalarına tepki gösterdiğin bu taraftardır. yapma hocam, sosyal medyanın %50’si, bu ülkenin zeka seviyeleri en yüksek kesiminden yani üniversite mezunlarından oluşuyor. futbol dünyasının ıq’su ilkemizde 70-80 aralığında. o nedenledir ki herkesin gördüğü basit şeyleri bile göremiyor teknik adamlarımız. yurt dışında çok başarılı olan futbolcular, ülkemize gelince üç ayda bildiklerini bile unutuyorlar neden?
neyse daha uzun yazıp, kendimle ters düşmek istemiyorum. dediğim gib sevaplarının çok daha fazla olması nedeniyle seni destekliyor ve galatasarayla birlikte başarılı olmanı diliyorum.
