resim
İsmail Kartal
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:63
Uyruk:Türkiye
  • 1076
    kameralar stres ve baskı anlarında yüzünü gösterdiğinde “kakasını içeri doğru yapan” surat ifadesini hemen her seferinde bizlere izleten, bir takım nitelik ve kabiliyetlerden yoksun kişi.

    bu görüntü, yukarıdaki satırları okuyanların gözü önüne anında gelmiştir hatta belki de çoğu insanın zihnindeki ismail kartal silüeti tam olarak bu kakayı içeri doğru yaparkenki ifadesidir.

    son yarım saate geride ya da 0-0 beraberlikle mi giriyor, anında bu görüntü. bu adamın takımında topçu olmayı hem çok isterdim, hem hiç istemezdim. isterdim çünkü muhtemelen suyuna gittiğinde sana çok baskı yapacak, stres altına sokacak, üzerinde otorite kurmaya çalışacak bir adam değil. istemezdim çünkü maç esnasında en ufak zorluk anında kenara baktığında kakasını içine doğru yapan surat ifadesinin verdiği o çaresizlik saha içinde moral ve istek olarak inanılmaz düşürürdü. ayrıca büyük başarıları yaşayıp unutulmaz olmak isteyen futbolcu olmak istiyorsam bu adamın yönettiği takımlarda bunlar dış etkenler olmadan mümkün değil. adamın kendisinin böyle bir motivasyonu yok ki seni ikna edebilsin.

    tüm bunlar 62 yaşına bu şekilde gelmiş bir adamın bu saatten sonra da değişmeyecek huyları ve karakter özellikleri. şimdi gelelim günlük meselelere.

    21 ocak 2024 fenerbahçe samsunspor maçı sonrası basın toplantısındaki açıklamalarını dinledim. adama dzeko’yu neden çıkarıldı soruluyor, “rakip kapandı” diyor, fecaat oyuncu değişikliklerinin çok radikal kararlar olup olmadığı soruluyor, “kapanan rakibe karşı bazı oyuncularım beklentileri karşılayamadı.” diyor, fenerbahçe’nin maçta haddinden fazla pas hatası yaptığı söyleniyor, “rakip kapandığı için çok pas hatası yaptık.” diyor, duran top organizasyonlarıyla alakalı soru soruluyor, dönüyor dolaşıyor onu da rakibin kapanmasına getiriyor. eee ismail efendi? alıştın tabi stoperler arasında 2 dönüm boşluk olan, hatları arasında çemberlitaş - sultanahmet tramvay durakları arası kadar mesafe olan lokum gibi rakiplere, biraz sıkı gördün mü yarım saat rakip kapandı diye ağla.

    bir, deplasmanda ligin liderine karşı alt sıralarla cebelleşen takım kapanmayıp ne yapsın? nijerya ligi’ne de gitsen bu futbolun kanunu.

    iki, rakip öyle seni kitleyip adım attırmaz hale getirmedi ki, altıpastan kaçan yığınla pozisyonun var.

    üç, sen o doğa üstü teknik direktörlük meziyetlerinle -velev ki- kapanan takıma karşı dar alanda iş çözecek tüm topçularını çıkarıp tamamen geçiş hücumu oynayabilecek adamlar alarak tüy diktin.

    dört ve en önemli kısım, aramıza hoşgeldin ismail efendi. 20 haftadır biz yarı sahasından çıkmayan takımlarla oynuyoruz. takımlar, galatasaray’ın iki sezondur açık oynamak isteyen rakiplerine neler yaptığını gördü, ki buna bayern dahil, sahada sarı-kırmızı formayı görünce otobüsü dayıyorlar kalenin önüne. daha küme düşme mücadelesi biraz kızışsın, sen o zaman gör kakanın faydalarını.

    bir de tutturmuş psikolojik üstünlük falan filan. senin elinde manchester city olsa panik patlaması yaşayan kıpkırmızı suratınla championship takımına psikolojik olarak üstünlük kurman mümkün değil.
  • 1079
    net şekilde kendilerine karşi otobus cekmis ilk takim samsun'du ve kartal bey aninda panik olup sacma sapan degisikliklerle maçı rakibine sundu. ligin ikinci yarisinda artik alt sira takimlari da bir yol haritasina sahipler. daha fazla kapanm ve daha az puan kaybi amaçli cikacaklar sahaya. mösyö kartal'ı göreceğiz bakalim b planina sahip miymis yoksa panik havasiyla mi hareket edecek...
  • 1080
    hacı imparatore. kendimi fenerbahçeli oyunculardan birinin yerine koyuyorum. güzel bir ivmemiz var, anadolu takımları hep bize karşı bir şeyler deniyorlar, bizi yenebilecekmiş gibi hadsiz oynuyorlar ve bu yüzden her maçı başımızda bir teknik direktör yer almasa bile kazanabileceğimizden eminim.

    hatta bu düşüncenin taraftarlarımızda da yer ettiğini görüyorum daha da rahatlıyorum. yönetim nokta atışı transferler yapıyor, canla başla çalışıyor vs. derken karşımıza ilk defa büyük bir takıma karşı oynaması gereken anadolu kulübü denk geliyor. deniyoruz bir şeyler olmuyor çünkü adamlar kapanmış, iyi savunma yapıyorlar.

    6-1 ile rezil olduğumuz performans sonrası çabuk toparlanmamızı sağlayan anadolu kulüplerine karşı olan performansımıza rağmen, bu anadolu kulüplerinden biri haddini bilerek oynuyor ilk defa. bunun şokunu yaşarken bir teknik direktörümüz olduğunu hatırlıyorum ve kenara bakıyorum.

    karşımda buradaki künye fotosundaki bir karizma ile sahaya bakan, oyunu analiz etmeye çalışan bir hoca olduğunu görüyorum. "acaba ne yapacak bu cesur, gözlerinden ateş çıkan ve hiçbir şekilde kimsenin kuklası olmayacak tıynetteki hocam" derken, merkezden yıkmamızın mümkün olmadığı için dan dun ortalarla gol bulabileceğimiz yegane adam olan ceko'yu alıyor oyundan. taktiksel herhangi bir dokunuş yapmak yerine sadece mevki bozmadan oyuncu değişikliği yapıyor.

    şu zamana kadar bizi "güçlü bir oyunumuz var" diye motive eden hocamıza 3 kere ihtiyacımız oldu. ezeli rakibimize karşı korkak bir oyun oynattı kendi evimizde, 6-1'lik rezaleti önleyemedi ve ilk kez kapanan bir takıma karşı kendi evimizde hem de fred varken puan kaybetmemizi sağladı.

    kusura bakmayın da ben de ceko olsam ben de çıkarken el kol yapardım hacı iso'ya.
  • 1082
    adam o kadar güven vermiyor o kadar zafiyet oluşturuyor ki biteviye bir oyuncusundan tam destek gördüğü haberleri pompalanıyor.
    dzeko ile başladı, tadic ile devam etti ve son olarak bonucci tam destek veriyormuş kendisine.
    ben hayatımda hiçbir hocaya, oyuncuların sıraya geçip tam destek verdiğini görmedim.
    kaldı ki bu adam lider takımın hocası.
    takımı dördüncü falan olsa dersin ki ''hocaya tam destek, bu yola beraber devam edeceğiz!'', ula zaten yolda şu an için bir sorun yok, biraz sakin mi olsanız?
    tam olarak anlamadım siz nasıl bir adamı hoca yaptınız?
    hoca dediğin başkandan destek alır, taraftardan destek alır.
    her hafta başka bir oyuncudan destek mesajı almaz hatta aksine kendisi basın toplantısında falan oyunculara destek mesajı gönderir.
    acaba alikoç döneminde daha ne tip absürtlüklere şahit olacağız?
  • 1086
    şampiyonluk yolunda elimizdeki en büyük ikinci silah. birincisi için (bkz: okan buruk)

    fikrimi belli başlı argümanlarla açıklamak gerekirse;

    -ilk olarak üzerindeki baskı gün geçtikçe artıyor. biz bu adamı kenarda her gördüğümüzde fenerbahçe farka koşmadıysa hareketlerinden, yüz ifadesinden gerginlik akıyor. evet imkanları bol olsun her teknik adam ister. ama arkadaşlar bütün imkanlar seferber edilmişken, başarısızlığın bahanesi kalmaz. sabrı tükenmiş fenerbahçe taraftarı bütün kadro kalitesine rağmen olası bir şampiyon olunamama senaryosunda bir daha ismail'i fenerbahçe'nin kapısından içeri sokmaz. o da bunu biliyor ve sürekli işlerin ters gitme ihtimalinin baskısı omuzlarında ağırlaşıyor. eminim en geç mart ayı başlarında bu baskı onun sonu olacak. b planı üretemeyen bir adam çünkü.

    -ikinci olarak herkesin kaçırdığı bir noktaya değinmek istiyorum. ellerindeki stoper rotasyonunun dengesizliği. bu adamın oyun planı gereği uzun top vuran rakiplere karşı 1 adet hava toplarında etkili denge stoperi oynatması mecburi. bir adet de hızlı oyun geçişlerinde, kontralarda önde kurduğu savunma hattının arkasını süpürebilecek, süratli ve çabuk hamle stoperi oynatmak zorunda. şimdi ellerinde hızlı, atlet stoper olarak sadece djiku ve bekten devşirilen jayden var. bir kere mevcut rotasyonda artık jayden'ın stoper oynadığı bir senaryo kalmadı. bu da her maç djiku'yu banko tahtaya yazıp ikinci stoperi bonucci/çağlar/becao üçlüsünden seçmek zorunda demek. bu üçlüsünden iki tanesini sürekli yedek bırakıp da başına dert açmayacak kadar iyi bir yönetici olmadığı da aşikar. bu yüzden çok çok riskli rotasyon. olur da bu sebeplerden djiku'yu yedek bırakıp üçlüden iki tane seçecek olursa göreceksiniz fenerbahçe maç başı ortalama 1,5 gol yiyecek.

    -son olarak da herkesin malumu olan dzeko-tadic formsuzluğu, szymanskinin akan oyunda etkisiz eleman oluşu gibi problemler ciddi şekilde büyümeye devam edecek.

    güzel günler seni bekliyor kompleksli ismail, emekliliğin yakındır. :)
  • 1087
    fenerbahçe teknik direktörü.

    kendisinin teknik/taktik yeterliğine dair görüşlerim mevcut olsa da ben oyunun orasından çok anlayan bir adam değilim. basit bir izleyiciyim. ancak 2023-2024 fenerbahçesinin bir ismail kartal takımı olmadığını görmemek mümkün değil. bu takım dzeko/tadic takımı. bu oyuncular da mental olarak güçlü kalabilen oyuncular. ben bu dönem fenerbahçesini bizim mucizevi şampiyonluğa benzetiyorum, orada da 6 hafta kala cevat hoca ile şampiyon olduk denilse de şampiyonluğun temel mimarları belli. burada da eğer fb şampiyon olacaksa, saha içinde dzeko/tadic'in liderliği ile olacak. (saha dışını bir kenara koyuyorum)
  • 1095
    teknik taktik yeterliliği yok. geçerli bir taktiği, hele ki durum aleyhine dönerse bir cesareti yok. gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalıyor. (bkz: 3 şubat 2024 antalyaspor fenerbahçe maçı) antalya çok bastıramıyordu, ezbere bir şekilde defansı beşleyip baskı yedi ama volkan bayaslan denilen basiretsiz adam sürekli foul çalarak oyunu soğuttu.

    şu adama bir şekilde şampiyonluk kaybedersek futbol izlemeyi bırakırım.
  • 1096
    fenerbahçe futbol takımının antrenörü.

    tadic ve dzeko'nun takımdaki ağırlığı bu arkadaştan çok daha fazla. kimse hocalık yaptığını iddia edecek durumda değil bence.

    10 dakika bile olsa bu futbolcular maçta olmasa gece ile gündüz gibi fark ediyor. şu an itibariyle tek planı onların sahada olması, başka bir alternatifi yok.

    olmaz da dzeko ve tadic'in bir ceza durumu, sakatlık vs. olursa havluyu atar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın