• 1176
    bu yıl sonunda emekliliği düşünüp düşünmediğini merak ettiğim kaptanımız. bu yönde bir açıklaması var mıydı, bilen varsa aydınlatırsa sevinirim. kendisi 1986 doğumlu, sene sonunda 37 yaşında olacak. geçirdiği ağır diz sakatlıkları olmasa kesin bir kaç sene daha oynardı diye düşünüyorum. her ne olursa olsun, basketbolu bıraktıktan sonra da bir şekilde galatasaray bünyesinde tutulması gerekiyor kaptanın.
  • 1177
    bugün ilk kez kendisini canlı gözlerle izleme fırsatı buldum. tv'de tabii ki çok maçını izledik ama salonda izlemek bir başka. eğer yanılmıyorsam (bkz: 15 ekim 2022 çankaya üniversitesi galatasaray kadın basketbol maçı)'nda 32 dakika civarı süre aldı, tüm bu süreçte 4 sayı atarken 6 asist yaptı ve 2 top çalma ile oynadı.

    36 yaşında, bu sezon dışında 1 yıl daha oynayacağını düşünüyorum, basketbolu bırakınca kendisi hakkında burada bir şeyler karalamayı düşünüyorum.

    çok özel bir karakter, bizim için değerli bir isim. kendisine zamanı gelince çok güzel şekilde veda edilmeli, bunu en çok hakeden isimlerden biri, sonrasında da basketbol bünyesinde kulübümüzde görev almalıdır. umarım bunları kendisine çok görmezler.

    bence kendisi türk basketbol tarihinde kadınlarda yetiştirdiğimiz en iyi guard'dır. nasıl ki nevriye yılmaz pozisyonunda en iyisiyse, benim için ışıl albende aynı şekilde mevkisinde 1 numaradır. böyle kadınlar basketbolu guard filan deyince aklıma direkt civciv gibi sarı kafası, kısa boyuyla ışıl alben'den başkası gelmiyor. :)

    neyse maç içinden bir detayla devam edelim; ışıl kenardan topu oyuna sokacağı esnada pelin topu almak için hareket etmeyince pelin'e * '' haadiiiiii, '' diye öyle bir bağırdı ki, anlatamam. :) gerçekten lider olmak, kaptan olmak çok farklı bir şey...

    maçtan sonra da geldi, inanın belki 50'ye yakın kişi fotoğraf çektirmek istedi; tek tek dolaştı, kimseyi kırmadı. formamızı imzalattım; hanım, kız filan, hep beraber selfiemizi de yaptık, minik kuşumla * fotoğrafını da çektim, kendisini çok seviyorum, çok da teşekkür ederim. iyi ki varsın, iyi ki bizimlesin büyük kaptan...
  • 1183
    gün itibarı ile bir yaşını daha eskitmiş olan biricik kaptanımız.

    15 sene önce* bu zamanlar forumlarda kulaktan kulağa yayılan bir efsaneydi, "basket takımında bir kız varmış" diye başlayan cümleler eşliğinde. renkli, kameralı ama tuşlu telefonlardan bugünkü android makinelere geçiş sürecinde nedense herkesin elinde bulunan dijital makinelerde en çok fotoğrafı çekilen insanlardandır muhtemelen. zaten o makinelerin bir diğer kullanım alanı da "nasıl çalışıyor bu alet" temalı, yemek yiyen arkadaşının ağzını yüzünü zoom yapılan saçma sapan pozlardan 550 karelik albüm yapıp facebook'a yüklemekti. facebook'un doğum sancılarının yaşandığı o günleri hatırlayanların gözünde bu birbirinden acıklı albümler de belirecektir bunu okuyunca...

    kızların metin oktay'ı diye çıktığı yolda o bugün artık ışıl alben oldu. galatasaraylılığıyla, basketboluyla, kupalarıyla, sporcu ahlağıyla, içinde her canlıya ayıracak bir yer olan kocaman kalbiyle tarihe mal olalı çok oldu. hala daha da tarihi yazmaya devam ediyor. 6 şubat 2023 galatasaray'ın paylaştığı destek çağrısı sonrası günlerce stadda çalışmalarda yer aldı. yeri geldi gelen malzemeleri koliledi, yeri geldi güncel ihtiyaç listesini paylaştı, yeri geldi yardımları teşvik etmek için kendince farkındalık yaratmaya çalıştı. deprem bölgesindeki diğer canlıları da unutmadı, yeminden taşıma kutusuna kadar ne gönderebiliyorsa gönderdi. yetmedi gitti evindeki belki de manevi değeri en yüksek şey olan euroleague şampiyonluğunda giydiği formayı açık arttırmaya koydu, birkaç depremzede aile bir süre de olsa çadırda değil de konteynırdan bozma prefabrik bir yapıda kalabilsin diye...

    neyse ki formayı dinçer azaphan aldı da galatasaray müzesi'ne bağışladı. en azından forma hak ettiği bir yere gitti...

    yine bundan 15 sene önce tribünlerin sevgilisi cümlesinin tribünler kısmındaki yüzlerce binlerce adamdan biriydim. kariyerindeki dalgalanmalar boyunca, "bıraksın bu işleri maçtan önce üçlü çektirsin sadece" noktasına gelinen zamanlarda bile inanmaktan vazgeçmeyen azınlıktaydım. 2 defa patlamış diziyle avrupa'nın zirvesine çıkarken herkesin mutluluğuna ek olarak bir parça da gurur vardı. sonra yine buralardan yazılmış bir yazı sonrası yaşananlarla şanslı bir hayran oldum. eurocup şampiyonluğuyla biten 2018 sezonu sonrası biraz daha farklı bir noktaya geldik, 2020 yazında "bizim başlatmadığımız ama bizim bitirdiğimiz" şube içi kavgalar sonrası daha da farklı bir noktaya geldik...

    artık biraz da milletle dalga geçmek için "en ünlü arkadaşım" diyebileceğim bir noktaya geldi. "sen şubeyle ilgili bu kadar şeyi nasıl bilebiliyorsun anlamıyorum" ile başlayan hikayede canını sıkan off record ne varsa "durup da bunu sağda solda anlatmazsın" diye içini dökmesiyle bazı açılardan sırdaş bile denebilir...

    bundan 15 sene önce bir kare fotoğraf muhtemelen hayatım boyunca unutamayacağım bir anı olurdu. şu an bir tuş uzaklıkta olması hakikaten bizim gibi doksanların çocukları için bulunmaz bir nimet...

    neyse bu kadar nesnel bilgi yeter, malum sözlük formatı...

    iyi ki doğdun be bandieramız...

    bu akşam ispanya deplasmanında başarılar...
  • 1184
    güzeller güzeli, biricik kaptanımız. galatasaray basketbol şubesi tarihinin ekrem memnun hoca ile beraber en tepesindeki ismi. doğum günün kutlu olsun kaptan. seni çok seviyoruz.

    2010-2011 sezonu erkeklerde fenerbahçe ile oynadığımız final serisinin 4. maçında, içerde kaybettiğimiz maçta kendisiyle fotoğraf çekinebilmiştim fakat o fotoğrafı ne yazık ki kaybettim. inşallah bir gün yeniden kendisiyle fotoğraf çekinme serefine nail olurum da o fotoğrafı çerçeveletir odama asarım...
  • 1186
    bir süredir kulislerde dillendirilen konu hakkında "resmi açıklama"sını yapmış olan kaptan.

    --- alıntı ---

    vakit tamam….

    çok güzeldi sahalarda olmak. tarifi zor duygular. tüm zorluklarına rağmen çok mutlu oldum çok keyifli anlar biriktirdim. geriye dönüp baktığımda “hepsini ben mi yapmışım” dediğim muhteşem kariyer notlarım oldu. olimpiyatlar, dünya ve avrupa şampiyonaları, euroleaguewomen ve eurocupwomen organizasyonlarıyla dolu dolu bir kariyeri geride bırakıyorum. tüm bu süreç içinde çocukları ve gençleri spor yapmaya, basketbol oynamaya teşvik edebildiysem, ülke sporumuza yeni yeteneklerin katılmasına destek verebildiysem ne mutlu bana.

    10 yaşımda başladığım basketbol yaşantıma 27 sene boyunca o kadar çok duygu ve tecrübe sığdı ki… 3 ön çapraz bağ ameliyatı sonrası tekrar sahaya çıkılabileceğini özellikle gençlere ispatlamak bunların en kıymetlilerindendi.

    bir sporcu olarak herhalde en çok ilgiye ve sevgiye doyanlardanım. gururla taşıdığım kulüp ve milli takım formalarıyla hem yurt dışı hem yurt içinde gittiğim her yerde sayısız izleyiciyle buluştum. sadece basketbol değil tüm sporseverler tarafından bana yaşatılan sevgi seli her zaman kalbimde olacak.

    ve galatasaray…. çocukluk aşkımsın diye başlasam herhalde yeterli olur. bir sporcu için hayalindeki formayı 13 sezon boyunca giymek, kaptan olmak, ilklere imza atmak, kupalar kaldırmak, taraftarla bütünleşmek tarifsizdi. ali sami yen bey’in söylediği gibi “türk olmayan takımları yenme başarısını” gösterdiğimi düşünüyorum. galatasaray’ın bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımı olduğunu baba gündüz’den, bizi sevenlerin üzülmemesi gerektiğini metin oktay’dan öğrenip seneler içinde hep bu yollardan gitmeye çalıştım. formamı her defasında gururla ve hep aynı heyecanla giydim.

    kulübüm ve ekibimle beraber güzel bir “jübile sezonu” programı yapıyoruz. beni izleyen, destekleyen herkesle, her şehirle, her organizasyonla çeşitli şekillerde buluşup doya doya vedalaşmak istiyorum.

    kariyerim boyunca çalıştığım tüm başkanlara, yöneticilere, antrenörlere, kondisyonerlere, menajerlere, oyuncu temsilcilerine, sağlık görevlilerine, malzeme sorumlularına, takım arkadaşlarıma, sponsorlara, basın mensuplarına, hakem dostlarıma, basketbol camiasının tüm paydaşlarına ve her daim gücüm olan taraftarlara ve aileme teşekkürlerimi sunarım.

    ışıl alben #10

    --- alıntı ---
  • 1193
    fikstürün en aziz iki gününden birine denk getirdiği jübile kararı açıklamasyla ömrümüzden de yüreğimizden de bir parça götürmüş olan biricik bandieramız.

    galatasaray tarihinin en çok bilinen, en çok fotoğraf çektirilen, en çok sevilen, en çok sakatlık geçiren, en çok kazık yiyen, en çok haksızlığa uğrayan, en çok cefa çeken, sedat incesu'yu saymazsak en çok uluslararası kupa kaldıran, en güzel, en iyi, en mütevazi ve açık ara farkla en hayvansever efsanesi.

    elbette ki futbol takımımızın efsanesini geçtim herhangi bir futbolcusu görsel olarak daha fazla biliniyordur. ama normal şartlarda maçlarına 100 kişinin gittiği bir branşın sporcusu olup bir gece vakti, şehrin çok da ana cadde olmayan bir yerinde, trafikte beklerken kaldırımda yürüyen alakasız bir vatandaş aracın içinde onun olduğunu fark edip duraksıyorsa, en çok bilinen payesini almasında da bir sıkıntı yoktur muhtemelen...

    bir taraftar olarak tüm emekleri, gayreti, galatasaray değerlerini sonuna kadar yansıtan duruşu ve elbette kaldırdığı tüm kupalar için minnettarım.

    bir hayranı olarak bana gösterdiği sevgi, saygı, hoşgörü ve tevazu sayesinde biriken/birikmeye devam eden tüm anılar için; hayatıma bilerek ya da bilmeyerek yaptığı tüm olumlu etki için ve en çok da binbir badireye rağmen asla pes etmeyip "hepsini ben mi yapmışım" kariyeri yarım bırakmayıp bu kadar çok gururlandırdığı için minnettarım.

    ne kadar çok yorulduğunu, ne kadar çok bunaldığını, ne kadar çok yıprandığını biliyorum. hayatın bir gerçeği olarak böyle değişimler yaşanıyor, yaşanmak zorunda. bir yanım hüzünlü olsa da bir yanım elbette arkadaşım olarak bildiğim ışıl için mutlu. bırakma konusunda ne kadar net olduğunu bildiğim için de inanılmaz huzurluyum.

    güzel ailesiyle ve evlatlarıyla çok güzel, mutlu ve huzurlu zamanlar dilerim. rusya'ya giderken ayrılıklar da sevdaya dahil demiştik karşılıklı, bu bir ayrılık mı onu da tam olarak bilemiyorum.

    ama hislerin baki kalacağı kesin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın