• 151
    ligde rotasyonla çıktığımız maçlarda, özellikle yaratıcı oyuncu gerekecek kapalı defanslara karşı ciddi sorun yaratacaktır.

    çünkü mevcut kadromuzda 3 adet ilk 11 seviyesinde yerli oyuncumuz var.
    abdülkerim bardakcı, kaan ayhan, kerem aktürkoğlu.

    onların bir seviye altında yani hafif rotasyon diyebileceğimiz seviyede ise 3 adet daha var.
    barış alper, kazımcan karataş, kerem demirbay.

    tecrübesizlik, yeteneksizlik veya taktik uyumsuzluk nedeniyle 5 adet yerlimiz ise geniş rotasyona uygun durumda.
    günay güvenç, emin bayram, berkan kutlu, yunus akgün, halil dervişoğlu.

    faydalı futbolcular olmalarına rağmen bizde iyi performans gösteremeyen bazı yerlilerle yollarımız ayrılabilir. özellikle üçüncü kategorideki berkan ve yunus'un beklenen teklif gelirse gideceğini düşünüyorum. kısacası aslında yerli konusunda o kadar da rahat değiliz.
  • 154
    lig için çok kritik bir konu bu. burada can sıkıcı durum mevki olarak yerlileştirme sağlayamamış olmamız.

    şimdi deniyor ki gerekirse günay oynar, kazımcan oynar. maça başladığınız zaman bu adamların yerli alternatifi yok. bir problem olursa bir değil iki değişiklik yaparak, takımdaki herkesin yerini değiştirerek bir şeyler yapılmaya çalışılacak.

    yine kerem demirbay 'ı yedekleyen berkan ve kerem aktürkoğlu 'yu yedekleyen barış ve takımda kalırsa yunus hem tam mevki olarak yedeklemiyorlar hem de oyun tarzı olarak.

    sol stoper abdülkerim 'in yerli iki alternatifi de aslında sağ stoper olan emin ve kaan.

    umarım ben yanılırım ama en az 9 futbolcunun istisnasız 11 olarak yazılamadığı bir kadronun ligde başarılı olma ihtimalini zor görüyorum. bir maç o oynar öbür maç bu oynar durumu hem bu yönden hem de as kadro kalitesindeki futbolcuların direkt yedeklerinin olmaması yönünden çok sakıncalı.
  • 155
    bu sene aldığımız oyuncular* yedek oturmayı sorun edecek isimler. ek olarak kadromuzda bulunanlardan sergio oliveira'nın ve ligin ilk maçında oyundan çıkarıldı diye tepki gösteren leo dubois'in de yedek kalmak isteyeceğini sanmıyorum. aynı şekilde fernando muslera da 2-3 maç için sana ses etmez ama komple yedek bırakmayı düşünsen sorun yaratır.

    kısacası kadromuz oynamak isteyen, yedek kalırsa sorun çıkartma potansiyeli olan isimlerle dolu. durum böyleyken tff'nin saçma sapan yerli kuralından dolayı 3 türk oynatmak zorundasın.

    sezon başında bile "3. türk kim olacak?" diye sorunumuz varken 11 oynatacağımızı düşümdüğümüz 2 türk'ten biri olan kerem aktürkoğlu'nun pozisyonuna wilfried zaha gibi bir ismi aldık. zaha'yı kesip kerem'i oynatamazsın, yaparsan zaha er ya da geç sorun çıkartır. kerem'i 10 numarada da oynatamayacaksın çünkü söylenenlere göre oraya da hakim ziyech'i alıyorsun. kazımcan karataş'ı da oynatamazsın, bu sefer de jose angel esmoris tasende angelino sıkıntı çıkartır. kendisinin sürekli oynamak istediğini orhan uluca analizinde söylemişti.

    biz daha 3. yerliyi bile bulamıyorken elimizdeki 2. yerliden* olduk. yeri garanti olan tek yerlimiz abdülkerim bardakcı.
  • 158
    beklediğimden çok daha büyük bir sıkıntı haline gelecek bir konu olacağını düşünüyorum dün akşamdan sonra.

    "abdülkerim bardakcı ve kerem aktürkoğlu bu takımın banko yerlileri. kerem yoksa, şampiyonluğu unutun" tarzı aşırı duygusal entryler giren yazarların artık bu duygusallıktan sıyrılıp, konuyu sadece mantık ve gerçekler çerçevesinde ele almaları lazım. sahada bir gerçek var, o gerçek de kerem aktürkoğlu'nun çok kötü futbol oynadığıdır. oyunun en kritik dakikalarında yaptığı top kayıpları geçen seneden beri aslında problem ve bu problem bu sene iki katına çıktı. eskiden 10 top kaybediyordu/eziyordu, şimdi 20 defa yapıyor bunu. top kayıplarından daha büyük problem, oyun içi itici karakteri. yaptığı pas hatalarının hiçbirinde hatayı kendisinde görmeyip sürekli bir çevreye diklenme, hatta azarlama içgüdüsü var kerem'de. bir futbolcunun yaptığı hatayı telafi edebilmesi için önce eksiğini/hatasını kabul etmesi gerekir, kerem her top kaybından sonra etrafını azarlamakla meşgul olduğundan, hata yaptığını idrak etmeye zamanı kalmıyor. dolayısıyla kaybettiği topun mücadelesine de girişmiyor. bakın bu yazdıklarım statta maçı izleyen binlerce galatasaray taraftarının gözleriyle şahit olduğu gerçekler. kerem aktürkoğlu çok kötü bir durumda. bunun cevabı veya bunun tedavisi "canın sağolsun aslanım", yürü be kaplan kerem'im", "kerem iyi oynuyor. zoruna gidenin borusuna gitsin" gibi hamaset kokan entry'ler değil. kerem bu kadar kötü durumda iken; üstelik zaha, tete ve ziyech transferleri yapılmış iken, "kerem aslan ya, sol kanatta banko oynar" diyenler sezon içerisinde çok büyük hayal kırıklığı yaşayacaklar. bu formuyla, bu vücut diliyle, bu öfkesiyle kerem takımımızın sahip olduğu bir yerli silah değildir. bir problemdir. oyun içi tavırlarıyla dün bunu gösterdiği gibi, oyundan çıkarken sergilediği tavırla üstüne tüy dikmiştir. dinlendirilmesi veya toparlanması sağlanılması gereken bir oyuncu değil şu anda kerem aktürkoğlu. ciddi olarak konuşulması ve disipline edilmesi gereken bir oyuncu.

    gelelim asıl meseleye. galatasaray'ın ideal 11'inde sahaya koyabileceği tek bir türk futbolcu var; o da abdülkerim bardakcı. transfer döneminin bitmesine sayılı günler kala, 8+3 kuralı çerçevesinde 3 türk futbolculu bir ideal 11'e mutlaka sahip olması gereken bir takım için, bu korkunç bir durum. kerem demirbay benim sahadaki 2. türk futbolcu olması adına güvendiğim, şu ana kadar hayal kırıklığına uğradığım, ancak ümidimi kaybetmediğim bir futbolcu. ama şu anki formu ile asla 2. türk kendisi olamaz. galatasaray'da sahaya koyulabilecek garanti tek türk abdülkerim iken; olası 4 numara, 8 numara ve 10 numara transferlerini hala nasıl transfer piyasasında yabancı futbolcu havuzundan planlamaktayız; ben bunun mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. bu takımın soru işareti barındırmayacak kaliteye sahip ve yaz kampını sözleşmeli takımında çalışarak geçirmiş çok kaliteli en az iki az tane türk futbolcuya ihtiyacı var. "bir maç kerem oynar, bir maç kaan oynar, bir maç kazımcan oynar" şeklinde düşünürsek, sezon içerisinde çok sert şekilde bir duvara çarpacağız. galatasaray'ın en az 3 türk'lü oluşturması gereken bir ideal 11 problemi var, elinde ideal düzende oynayabilecek 2. ve 3. türk futbolcusu yok ve hala inatla yabancı futbolcu transferi kovalıyor yönetim ve teknik heyet. şurada sayılı gün kaldı transfer sezonunun bitmesine ve hala uyanamadık. bizim uyanmamamız mesele değil ama teknik heyet ve yönetim mutlaka uyanmalı. yoksa kurulmuş olan takımı ateşin ortasına atacağız, görüntü ortada. lütfen bunu yapmayalım ve en kısa zamanda gereken hamleleri yapalım bu konuda.
  • 159
    yalnızca maça başlarken değil, oyunun devamında oyuncu değişikliklerinde de başımıza dert açması muhtemel olan durumdur.

    misal; maça kerem, abdulkerim ve kazımcan ile başladık diyelim. abdulkerim kötü oynarsa emin girer kabul. kazımcan kötü oynarsa kim girebilir? angelino. peki angelino'yu oynatabilmek için kjaç oyuncu çıkarmamız lazım? aynı şekilde kerem kötü oynarsa barış alper de sakat veya cezalıysa ne yapacağız?
    veya maçın gidişatına göre oyun değiştireceksiniz, forvett veya defansif oyuncu alacaksınız. nasıl yapacaksınız?

    yer gelmişken; yunus akgün'ün gitmesi her açıdan fiyaskodur. nokta. zaten yerli kaliteniz vasat iken, mert müldür gibi bir oyuncuyu fb'ye kaptırmışken yunus'u neden kaybettiniz?
  • 160
    gerekli değilmiş gibi davranılması beni aşırı geriyor. bu kural var ve kurtulmanın yolu belli. ilk on birindeki üç yerliyi belirleyip yedeklerini de yerli yapınca olay bitiyor. ancak biz bunu yapmıyoruz. daha transfer dönemi açılmadan da yazdım buraya. en önemli şey kadro istikrarı ve bunun için yerli oyuncuların alternatifleri ile birlikte hazır olmalı. geri kalanda ne istiyorsan yaparsın.

    22-23 sezonu bittiğinde yerlilerimiz belliydi. abdülkerim bardakcı, kazımcan karataş ve kerem aktürkoğlu ile üç yerlimiz vardı. apo'nun ve kerem'in yedeklerini de kadro içinde bulabiliyorduk. tek eksiğimiz kazım'ın arkasında bekleyecek tecrübeli bir yerli sol bekti. ama biz illa tüm on bir yabancı olsun istiyoruz. kadro istikrarı, oyuncu değişikliklerindeki sıkıntılar, sakatlık veya ceza durumlarındaki problemler önemli değil. önemli olan on bir yabancıyı dizip etkileşim kasmak.

    üç yerli olayını çözmemek akıl tutulması bana göre. avrupa'da o oynasın, ligde bu oynasın da aynı derecede saçmalık. ancak şu saatten sonra kurtarmak zor maalesef. bu arada ben illa apo, kazım, kerem olsun demiyorum. elimizde bunlar vardı transfer dönemi başlarken diyorum. sen bu oyunculardan herhangi birini beğenmiyorsan teknik ekip olarak ona göre değiştirirsin. yerli oyuncu havuzu belli. gider beğendiğin üç yerliyi oluşturursun. sonra da yedeklerine bakarsın. kafanı rahatlattığın andan itibaren de diğer transferlere bakarsın.
  • 161
    transfer dönemi içinde gündeme gelen, uğurcan, çağlar, merih, mert, salih ve cengiz'i hep elimizdeki yabancılarla kıyaslayan taraftarın kafasına dank eden durumdur.

    adama uğurcan dedik, muslera efsane dedi, merih dedik, nelsson ondan iyi dedi. mert dedik boey varken saçma dedi. kazımcan ile devam etmek lazım dedik, saçmalamayın dedi. işin komedi tarafı ne biliyor musunuz? 3 yerlinin ikisi banko derkenki bankolardan biri olan kerem aktürkoğlu'nun yerine zaha alındı. kendi kendimize işimizi daha da zorlaştırdık.

    bu arada kerem aktürkoğlu'nu da çok beğenmem. ama iyi kötü yerli mecburiyetinden yazıyordun 11'e. şimdi zaha var onu da yazamıyorsun. kerli ferli adamların planlamada bu kadar saçmalası inanılır gibi değil.
  • 163
    çok uzun uzun düşünmeye gerek yok.
    bu durum yeri geldiği zaman maçına, oyuncunun form durumu ve yorgunluk seviyesine göre bakılabilir.

    yeri geldiğinde defansta abdülkerim'in yanına, orta sahada torreira'nın yanına veya sağ bekte kaan ayhan kullanılabilir.
    yeri geldiğinde sol bekte kazımcan kullanılabilir.
    orta sahada pres gücü istediğimiz bir maçta berkan'ı oyuna alabiliriz.
    kontra kovaladığımız veya önde fizik gücü istediğimiz bir maçta barış alper girebilir.
    kafa ve form olarak yerinde olduğunda kerem aktürkoğlu kadroya yazılabilir.
    yeri geldiğinde çok favori olan bir maçta emin bayram defansta oynayabilir.
    türkiye kupası gibi maçlarda oyuncu dinlendirebilmek için halil dervişoğlu ve günay güvenç kadroda değerlendirilebilir.

    yerlilerimiz sanıldığı kadar kötü değil, bakış açımızı değiştirmemiz lazım. 11 tane yıldız yazmadığımızda içimize sinmiyor gibi görünüyor fakat kadroda birkaç tane böyle asker oyuncuya da ihtiyacımız var.
  • 165
    bu sene en son giden yunus berkan ve emin üçlüsünden sonra merak ettiğim olaydır. şampiyonlar ligi tamam ama şampiyon ligi de ligden geçiyor. üçlü olsun güçlü olsun dedikçe yerli rotasyonu daha zayıfladı. ben olsaydım görece kolay maçlarda günay abdülkerim kazımcan veya abdülkerim kaan göbeği kerem yapardım. daha zor maçlara abdülkerim kerem barış veya abdülkerim kerem akturkoglu kerem demirbay yapılabilir. benim fikrim gaziantep pendik ayarında ki takımlar maalesef hücum anlamında çok tehditkar olmadığından kaan nelson veya başka bir oyuncu durması çok aşırı bir fark yaratmayacak. içeride pendikle oynarken iki yabancı stoperle de oynama bence bu benim fikrim ama hoca nasıl bir yol izleyecek bakacağız. özellikle süper ligde olayı forvet hattı bitiriyor. büyük maçları da iyi bir iskelet alıyor. yani daha az risk oluşturan üçlü denenmelidir.
  • 170
    şampiyonlar ligi ve ligde 38 maç olduğu göz önünde bulundurulduğunda gereğinden fazla kafa yorulan denklem. birçoğumuzun 11’e yazmadığı mertens ve oliviera’yı cl maçları sonrası birçok lig maçında 11’de göreceğiz bence. barış alper, halil, kazımcan, günay gibi alternatiflerimiz var. her maç bir başkası oynayabilir. gökdeniz ve eyüp’ün durumlarını bilmiyorum ancak onları da bir anda bu rotasyondaki 3.kişi olarak görebiliriz.
  • 171
    2023-24 sezonunda özellikle ocak ayından sonra başımızı fena halde ağrıtması muhtemel olan durumdur.

    ligin ilk yarısı şampiyonlar ligi, lig ve kupa maçları ile yoğun bir süreçte oynanacak. bu nedenle ideal bir ilk 11 kurma şansımız olmayacağı için bir çok futbolcu forma giyecek. lakin ikinci yarı avrupa'da devam etsek bile maç sayısı azalacak. ligde şampiyonluğa oynarız muhtemelen, ligin devamında kadro istikrarı önemli olacak.

    peki bu durumda ideal 11 nasıl kurulacak? eşek yüküyle para verilen yabancı yıldızlar kenarda nasıl oturacak? benim kafamı kurcalayan bu.
  • 173
    bizi başlangıç 11'lerinde olduğu gibi maç içi oyuncu değişikliklerinde de çok zorlayacak olan kontenjan. bu konuda yapılan "ne olacak canım zaten 40 maç oynayacağız döne döne oynarlar işte" yaklaşımını müthiş derecede yanlış buluyorum. bu konuda 3 adet mevki belirleyip o mevkilere ikişer adet türk oyuncu tahsis etmeliydik. bu konudaki ana ilke "türk'ün alternatifi türk olsun" olmalı idi. şimdi bunu sağladığımız tek bölge sol açık. kerem ve barış orayı ligde oynayacaklar. sol stoperde de abdülkerim-emin vardı ama orayı bozduk. devre arasına kadar bunun zorluklarını çekerek idare edip devre arası bir düzeltme yapılır umarım.
  • 174
    maça göre değişecek yerlidir. elimizde direk oynayabilecek abdülkerim, kerem a., kerem d., kazımcan, günay, kaan ayhan, halil, barış alper var. (emin’in gittiğini var sayarak)
    bir sürü kombinasyon yapılabilir. matematikçiler göreve, 56 farklı kombinasyon yapılabiliyor sanırım. o yüzden rahat olun.

    ama bana kalırsa abdülkerim dışında kimse güvende değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın