• 302
    fbjk mafyasının bir dönem "derin galatasaray" son günlerde de "yapı" diye diline doladığı mevhum aslında bu. ve işin çok ilginç kısmı, günlük hayatın hiçbir noktasında ilahi adaletin zerresine rastlamazken söz konusu türk futbolu, hatta direkt galatasaray olunca sanki zeus atkısını takıp bizim kapalıdaki yerini almış gibi işliyor. hem de çok uzun süredir. aslında bunu bilim insanlarının araştırması lazım.

    örnekler o kadar çok ki. 2006'da elle kolla son dönemece getirdikleri ligi epik bir finalle ellerinden almamız olsun, "kek kalıbı" ve "4saray" diye dalga geçtikleri sezon 4. yıldızı çekip almamız olsun, sırf şike sezonunda şampiyon olup gövde gösterisi yapacaklar diye hem normal sezonun hem play-off'un son maçının şükrü saraçoğlu'na denk getirilmesi ve her iki maçta da istediğimizi alarak hem normal sezon liderliğini hem de şampiyonluğu rakibin mabedinde garantilememiz olsun, bitmiyor. o kadar çok var ki.

    yabancı hakem diye ağlarlar, yabancı hakem gelir gelmez ilk iş bunların şaibeli dokunulmazlığını kaldırıp aleyhlerinde haklı bir penaltı verir, çalmaya çalıştıkları şampiyonluğu kurtarmamızı sağlar. bize transfer çalımı atmaya kalkarlar, aldıkları adamlar ya sezonu kapatır ya da kariyerini noktalayacak seviyeye düşer, cl için feneri seçen topçu ise hayatında cl göremeden emekli olur. süper kupa maçında bize yenilmemek için ortalığı karıştırıp sahaya 1 dakikalığına gençleri sürerler, 50. saniyede gol atarız. sezon başında icardi sakatlandı diye sevinirken imkansız bir şekilde osimhen gelir. icardi sezonu kapattığında hakem desteğiyle bizi biçmeye çalıştıkları maçta eski topçuları bats çıkıp maçı koparır. hadi hepsini geçtim fatih terim'i göndermek için senelerce kendilerini yırtarlar, terim gittikten sadece 6 ay sonra okan buruk çıkar gelir ve terim'den bile yüksek bir puan ortalamasıyla kırılmadık rekor bırakmaz, 2/2'yi alır, 3. şampiyonluk için 10 haftada 5 puan fark atar.

    aklıma gelen her şeyi saymaya kalksam muhtemelen bir kitap dolusu ilahi adalet hikayesi çıkar. kadınlar basketbol şampiyonlar ligi'ni kazanmak için kendilerini parçalayıp 2014'te finalde bizden enfes bir darbe almaları mesela. ya da aziz yıldırım döneminde tutuldukları dünya yıldızı sevdası yüzünden kendilerini dev aynasında görmeye çalışırlarken el attıkları bütün isimlerin arkalarına bakmadan kaçması ama galatasaray'ın drogba'dan sneijder'e, icardi'den altı üstü birkaç maç oynamış mata'ya kadar sayısız yıldız oyuncu tarafından yıllarca övülmesi. bedava pr'ının yapılması.

    falcao tutmadı diye sevinirler icardi gelir. kerem gitti diye sevinirler yunus coşar. biz ilgileniyoruz diye amrabat'ı alırlar ikinci ligden sara gibi bir topçu gelip gözlerin pasını siler, kuşların aklını alır.

    bimiyor. hayır bir de delirtici bir winnerlığımız var. kendileri ucuna kadar getirdikleri bir sürü finali bok gibi kaybederken galatasaray tek maçlık süper kupalar dışında, emek harcayıp sonuna getirdiği turnuvaların finalinden eli boş hiç ayrılmıyor neredeyse. bazı sezonlarda yere düşüyor, dağılıyor, küme düşme potasına yaklaşıyor. tam "bize gün doğdu" diye sevinirlerken bir yaz transfer döneminde ayağa kalkıp ligi en az 2-3 yıl daha domine ediyor. galatasaray'ın 14 yıllık şampiyon olamadığı dönemi var ama fenerbahçe'nin 11 yıla yaklaşan dönemi gibi kurak bir süreci hiç yok. 14 yılda dahi "kupa beyi" olarak anılmasını sağlayan bir dolu kupası var.

    memlekette bütün dolandırıcılar, bütün mafyalar, bütün zorbalar bir şekilde amacına ulaşırken bunlar ulaşamıyor. ilahi adalet her konuda insanları hayal kırıklığına uğratırken söz konusu galatasaray olunca tıkır tıkır işliyor. çıldırır insan. çıldırdılar da. şu anki halleri bundan. yani aslında "bir tek bize gelince mi adil bu hayat?" diye isyan ediyorlar. istedikleri şey diğer zorbalar ve mafyalar kadar hedeflerine ulaşabilmeleri. ama bir şekilde olmuyor. en güzeli de bütün olayların doğal seyrinde gelişmesi. iddia ettikleri gibi gizli bir el planlasa bu kadar olmaz.

    galatasaray kadir gecesi mi kuruldu, tanrının "saldır galatasaray" dediği caps mi gerçek, lisenin altında yatır mı var ne var bilmiyorum ama bir şekilde işler kötülerin bozgunu ve galatasaray'ın zaferiyle sonuçlanıyor eninde sonunda.

    keşke hayatın diğer alanları da bu kadar adil olsa. fbjk mafyası gibi diğer mafyalar da ettiklerini bulsa. o zaman dünya çok daha yaşanası bir yer olurdu. en azından galatasaray özelinde adaleti görüyoruz da bir umut oluyor.

    tam da bu yüzden:

    hayatın anlamı galatasaray!
  • 112
    haftalardır sözlüğe girmiyorum. haftalardır rakiplerin nasıl kollandıklarına şahit oldum. sadece bugün güç alabilmek için elim ayağım titreyerek sözlüğü açtım. yazarken, okurken zorlanıyorum. ilahi adalet şaşmaz. ilahi adalet varsa ki ben var olduğuna inanıyorum bugün yine şaşmayacaktır... sezon boyunca oynanan oyunların, yapılan planların suya düşeceği gün bugün! allah yar ve yardımcımız olsun. ilahi adalete teslimiz.
  • 110
    er ya da geç tecelli eder.

    bazen sezon boyunca hile ve hurdaya karşı alın teri ve yokluk içinde tertemiz mücadele etmenin neticesinde gelen şampiyonluktur.

    (bkz: süper lig 2005-2006 sezonu)

    bazen şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynadığın bir sezonda senden çalınmış bir şampiyonluğu* yıllar sonra bu kez kendisi şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynamış ama mızıkçılığından zerre bir şey kaybetmemiş rakibinden söküp alarak, teknik direktörsüz kalmana rağmen kazandığını şampiyonluktur.

    (bkz: süper lig 2007-2008 sezonu)

    bazen sezon boyu hakemlere baskı kurarak yoluna devam eden, penaltı noktasını kazarak rakibine penaltı kaçırttıran, hile ve hurdayı artık ilke haline getirmiş, herkesin nefretini kazanmış bir takımın sezonun son maçında yine hakeme itiraz etmekteyken yediği golle kaybettiği şampiyonluktur.

    (bkz: süper lig 2009-2010 sezonu)

    bazen alt kümeyi boylaması gerekirken utanmadan ligde tutulan bir rakiple mücadele etmek zorunda bırakıldığın bir sezonda, rakibin düşüş yaşarsa yarışa tutunabilsin diye getirilen uydurma bir sistemle, attığın 9 puan farkın
    yarıya düşürülüp eritildikten sonra yıllardır kazanamadığın statta senden çalınmak istendiği bir süreçte tokat gibi bir sonla gelen şampiyonluktur.

    (bkz: süper lig 2011-2012 sezonu)

    bazen kek kalıbına girdiği için alay edilen, önceki sezon* efsane hocası planlı şekilde milli takım bahane edilerek kopartıldığı için üst üste üçüncü şampiyonluğu çalınmış bir takımın üç başkan, iki teknik direktör değiştirmesine rağmen elde ettiği üç kupalı, dört yıldızlı şampiyonluktur, dördüncü yıldızı takan ilk takım olabilmesidir.

    (bkz: süper lig 2014-2015 sezonu)

    bazen yolun ortasında kendisini tutsak eden başkanını ve teknik direktörünü sırtından atıp bunları değiştiren, ardından yıllar önce ayrı düşürüldüğü hocasıyla sezonun ortasında sürpriz şekilde kavuşan ve kebapçı polemiği ile örselenmiş bu hocasıyla kaldığı yerden kupaları almaya devam ettiğini cümle aleme ibret olurcasına gösteren şampiyonluktur. terim'i son dünya kupası eleme maçları öncesi milli takımdan kovanların bir kaç ay sonra dünya kupasına gidişi hiç etmiş bir biçimde onun ayağına şampiyonluk kupası getirmek zorunda kalmasıdır.

    (bkz: süper lig 2017-2018 sezonu)

    bazen maç sonu yapılan haksızlığı dillendirmekten başka bir şey yapmamış olan teknik direktörümüze 10 maç olmak üzere, başkanımıza, teknik heyetimize ve futbolcularımıza tff tarafından yağdırılan cezalara, 17 kulübün, tek derdi adil bir futbol yönetimi olan galatasaray'a karşı birleşip yayınladıkları skandal bildiriye, hocamız 8'de kapanır 18'de kapanır dediğinde aklınca alay edenlere, aldıkları zorlama beraberlikle belki de galatasaray'ı şampiyonluktan ettik diyenlere, biz kazandıkça galatasaray'ın kimyası bozulacak diyenlere ve daha nice galatasaray karşıtlığına karşı gelen şampiyonluktur.

    (bkz: süper lig 2018-2019 sezonu)

    şimdi önümüzde yeni bir sezon finali var. inanın tanrı ne andone'nin başına gelenleri unuttu, ne muslera'nın başına gelenleri unuttu, ne mide bulandıran 6 saniye kuralını unuttu ne de fatih terim'e ağzını açsa verilen 4 maç, 3 maç cezaları unuttu.*. ayrıca bu sezon, organize ve profesyonel kötülüğün beşiktaş ve fenerbahçe'ye yaptığı çifte standartlarla, galatasaray'a yaptığı haksızlıkları da gördü, kenara yazdı. şimdi yeni bir hesap vakti. neler olup bittiğini bir kez daha hep beraber göreceğiz. ama adalet er ya da geç mutlaka tecelli eder. kimse umudunu kaybetmesin.

    (bkz: süper lig 2020-2021 sezonu)
  • 93
    (bkz: 23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçı)

    (bkz: herkesin adaleti şaşar allah'ın adaleti saşmaz)

    siz bu akşam 3 puan aldık diye sevinirsiniz, gustavo'ya kırmızı verilmedi diye sevinirsiniz ama adalet gün gelir yerini bulur.

    (bkz: günahların takımı fenerbahçe)

    sonra da ağlar durursunuz son dakikada şampiyonluk veriyoruz, hiç mi mutlu olmayacağız diye!?

    30 yıldır maç izliyorum, 20 yıldır adam akıllı izliyorum bu geceki kadar rezil hakem yönetimi, bu geceki kadar hak yenen, bu geceki kadar ligin kaderini tayin edecek, bir takımdan net bir şekilde alınan ve diğer takıma hediye edilen bir maç hatırlamıyorum. yani ilk 5'ime girer diğerleri de fenerbahçe'nindir zaten.

    yazıklar olsun!

    adaletin olmadığı yerde allah'ın adaletine sığınıyorum!
  • 239
    firavun bir gün rüyasında beytülmaktis'ten çıkan bir ateşin mısırlılar'ı ve evlerini yaktığını görür. durumu rüya tabircilerine anlatır. rüya tabircileri ise israiloğulları'ndan yeni doğan bir çocuğun krallığını yıkacağını söyler. firavun emir verir, israil'li yeni doğan çocukların hepsini öldürtmektir planı ama yaradanın da başka bir planı vardır. firavunun evinde büyütür hz. musa'yı.

    ilahi adalet böyle tecelli eder.

    kulübümüz üzerinde binbir türlü oyunlar dönüyor. elbet tecelli eder bu adalet. belki zaman alır ama elbet eder. inşallah bunu her daim görecek ömrümüz olur.
  • 111
    müslüman, hristiyan, ateist, panteist, deist olun farketmez.
    adına ne derseniz diyin, ister allah'ın sopası olsun, ister ilahi adalet olsun ister evrenin gücü...

    tamam futbol sahada oynanıyor ama ben nedense bu kavramın varlığına da inanıyorum. sahaya aldıkları haksız seyircilerle ve attıkları iftiralar sonrası kazandığımız 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı, yine kibir ve üstten konuşma ile bizle dalga geçtikleri fakat yine kazandığımız 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçı ve yine vodafone park'a haksız bir şekilde seyirci alıp kaybettikleri 11 mayıs 2021 beşiktaş karagümrük maçı bunlara örnektir. bu maçların hepsinden önce içimden galatasaray kazansın demedim, kim haksızlık yapıyorsa o kaybetsin dedim bu nedenle içim rahattı. (galatasaray da dahil buna)

    yine şampiyonluk maçları öncesi yeni malatyaspor ve göztepe üzerinden yapılan konuşmalar, teşvik primi iddiaları ve yapılan pdfk sevkleri bu gece yine ilahi adaletin tecelli edeceğinin habercisidir.

    (bkz: 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
    (bkz: 15 mayıs 2021 göztepe beşiktaş maçı)
  • 75
    2019|2020 sezonuna başlarken, rizespor maçından itibaren, hatta daha federasyon ve kurullar oluşturulurken (nisan 2019) neler olduğunu bir düşünelim.

    önce kurullardan başlayalım; federasyon başkanlığı’na eski fenerbahçe ikinci başkanı nihat özdemir, mhk başkanlığı’na eski bjk kaptanı ve ali yıldırım koç’un taşeronu zekeriya alp, mhk başkanvekililiğine de fanatik fenerbahçeli oğuz sarvan getirilmiş demiyorum yerleştirilmiş, pfdk ve tahkim kuruluna ise fenerbahçeli ve beşiktaşlı avukatlar yerleştirilmiş.

    rizespor başkanı galatasaray’a öfke kusarken, “tabancam olsa hakemi vururdum” derken, (aslında tabancasının olduğunu ve maç esnasında açıkça hakemi vurmakla tehdit ettiğini, maç sonunda sorulunca da kıvırarak söylemini hafiflettiğini belirtelim) sadece uyarı cezası almış, sezon boyunca hakkı yenen galatasaray lehine hata yapan, yaptığı iddia olunan iki hakem afaroz edilip galatasaray’ı doğrayan hakemler ödüllendirilmiş, ali yıldırım koç-nihat özdemir-fikret orman-erol bedir-göksel gümüşdağ işbirliği her alanda devam etmiş, galatasaray’a transfer çalımı atmak ve psikolojik savaşta üstünlük kurmak için, türk futbol tarihinde ilk kez olan iki olay gerçekleşmiş, bir kulüp başkanı sahip olduğu şirketler vasıtasıyla rakibi iki kulübe sponsor olmuş yetmemiş galatasaray’a verilmeyen futbolcu fenerbahçe’ye bedava gönderilmiş.

    peki bunlarla iş bitmiş mi? tabi ki hayır. daha ilk maçta kırmızı ve sarı kartlar havalarda uçuşmuş, fatih terim’in dozunda yaptığı aeleştiriler bahane edilerek önce dört sonra lütfedip üç maç ceza verilmiş, geçen sezon ortasında arabistan’a transfer edilen rodrgues’in hülle yolu ile ve federasyon başkanı nihat özdemir’in ortağı olduğu bir şirket vasıtasıyla transfer edildiği ve sonra da fenerbahçe’ye aktarıldığı, hatta yamyam arap kulübünün ödemesi gereken beş milyon euro’yu hala ödemediği ortaya çıkmış, ikinci başkanımız abdurrahim albayrak’a kumpas kurulmuş, telefon numarası bir meczuba (deli) verilerek o transfer hengamesinde ağır hakaretlere maruz bırakılmış, a. albayrak dayanamayıp cevap verince yapılan kayıt sosyal medyada yayınlanmış vesaire vesaire.

    şimdi bu kadar organize ve profesyonel kötülüğü ben görüyorum da fatih terim görmüyor mu? fatih terim bunların ciğerini bilir hem de türkiye’deki herkesten daha iyi bilir. fatih terim bunları bilecek de söylemeyecek mi? tabi ki söyleyecek hem de bağıra bağıra söyleyecek ama onu da susturmak için ellerindeki yargı kılıcını acımasızca kullandılar kullanacaklar. işte fatih terim bütün bu adaletsizlikleri ve haksızlıkları açık etmiş, bütün türkiye’nin gözleri önüne sermiştir.

    şimdi ilahi adalet bütün bu olanların neresinde diye soracaksınız? hemen söyleyeyim;

    yedi puan aldığımız son üç maçımıza bir bakın. yeterince iyi oynadık mı hayır. peki rakiplerin koşu mesafesinde rekor kırdığı bu maçlarda nasıl aldık bu yedi puanı? tamamen ilahi adaletin tecellisi olarak attığımız üç golle. her üç şut da gol olmayacak şutlar olmasına rağmen, rakip futbolcuların ayağına çarpıp kalecileri terse düşürerek gol oldu. bunu herhangi bir insan ayarlayabilir mi? isteyerek yapabilir mi? asla yapamaz. işte ilahi adalet diyor ki, size inkar edemeyeceğiniz, görmezden gelemeyeceğiniz öyle pozisyonlar yaratırım ki ağzınız açık kalır.

    yine hakemlerin taraflı olduğunu ve galatasaray’ı doğramak için hareket ettiğini bütün türkiye’nin gözleri önüne seren birçok pozisyon yaşandı.

    bunlardan birincisi konyaspor maçında seri’nin kırmızı kart gördüğü pozisyon ile beşiktaş rizespor maçında nkoudu’nun sarı kart gördüğü pozisyon. pozisyonlar tamı tamına birbirinin aynı ama seri’ye hem de var kullanılarak kırmızı verilirken, beşiktaşlı futbolcu’ya sarı kart.

    emre mor’a kayserispor maçında arkadan yaptığı basit bir harekete komik bir ikinci sarıdan kırmızı verilirken, trabzonspor maçında rakibini arkadan bir dakika boyunca tutan fenerbahçeli futbolcuya yeşil kart.:)

    galatasaraylı futbolculara her iki faulde bir sarı kart çıkarılırken, rakiplere on pozisyonda sadece bir sarı kart çıkarılması. galatasaraylı üç futbolcuya kırmızı çıkarılırken rakiplerimize sıfır kırmızı kart çıkarılması. hem de faul sayıları bire-iki fazla sayıda iken.

    bütün bu olanlar tüm türkiye’de galatasaray’a karşı nasıl bir organizasyon kurulduğunu çok net bir şekilde ortaya çıkarmış ve görmek istemeyen gözlere dahi sokmuştur. nitekim fanatik ve amigo olmayan tüm futbol yorumcuları bunu açıkça ifade etmiştir etmektedir.

    daha neler neler var ama uzatmak istemiyor, özetle şunu söylemek istiyorum. bu adaletsizlikler yapılmaya devam edecek öyle görünüyor, ancak ilahi adalet de hükmünü icra edecek o da öyle görünüyor. yani siz yılmadan mücadele ederseniz ilahi adalet hep yanınızda olur. yani allah imhal eder (mehil verir) ama asla ihmal etmez. dolayısıyla bütün bu olup bitenleri unutmadan ve şeytanları taşlamayı bırakmadan yolumuza devam etmeliyiz. biz şeytanları taşlarken, fatih hoca ve yönetim takımın psikolojisini, kondisyonunu ve motivasyonunu en yüksek seviyeye çıkarmalı. bu konuya odaklanmalı. çünkü gerçekten şu anda birinci önceliğimiz bu.
  • 281
    fb için henüz tam kapasiteyle işe girişmemiş olgu. süper kupa finalinde topu taca atmaya fırsat bile bulamadan golü yiyip rezil oldular, yerde yatan adamın kafasına tekme atan ama ceza almayan oyuncuların sezonu kapattı, uğruna süper kupa finaline çıkmadıkları oly eşleşmesinden elendiler, ligde tonla haksız penaltı alıp dünkü maçta penaltı ile elendiler, iyi penaltı atıyor diye oyuna giren oyuncuları penaltı kaçırdı vs. inanın tüm bunlara rağmen henüz tam anlamıyla ilahi adalet tecelli etmedi. daha şampiyonluk kaçıracaklar, rams park’ta fark yiyecekler vs. o kadar hak yemelerinin bir karşılığı elbette olacaktır.

    (bkz: 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı)
  • 173
    dün akşam bitiş düdüğü ile birlikte tam olarak hayıflandığım şey bu oldu. ağzımdan dökülen ilk cümleler ilahi adaletin tecelli etmemesiyle ilgiliydi. ben bunca haksızlığa karşı ilahi adalete güveniyorken o penaltının girmemesi, maçın berabere bitmesi hayal kırıklığına neden oldu. belki de allahın bizim için başka planları vardır. belki de çok daha farklı şekilde tecelli edecektir bu adalet. arenada rakibi yenerek alacağımız bir şampiyonlukla mesela. yapılan tüm hesaplar ve kirli oyunlara karşı en dramatik şekilde...
    şimdilik böyle düşünmek istiyorum dostlar. umudumuzu yitirmemek lazım. lakin tecelli etmezse eğer bugünden daha büyük hayal kırıklıkları bekliyor beni.
App Store'dan indirin Google Play'den alın