resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 7014
    başarılı olmasını her daim isteyeceğim hoca. napoli'de de umarım başarılı olur.

    bizden gönderilmesi meselesi ise ilk özbek döneminin en doğru işidir. imparator o kadronun başına gelmese freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı giderdik. tudor'un kurduğu kadroyu tudor'dan daha iyi oynatıp iki defa şampiyon olan türk futbol tarihinin en büyük ismine selamlar olsun.

    tudor vasat bir hoca. napoli, marsilya gibi takımlar için biçilmiş kaftan. hayırlısı olsun.
  • 7015
    galatasaray tarihinin en utanç verici futbolunu oynatıp tarihi farktan görünmeyen güçler tarafından kurtarıldığı ve galatasaray taraftarının neyin ne olduğunu tam zamanında anladığı için şutlattığı teknik direktördür. torrent döneminde bile kendisinin beşiktaş deplasmanında yaşandığı gibi bir kepazelik yaşanmamıştır.

    allah'tan demirören'in yol arkadaşı geldi de donk'u eren'i sinan'ı geri dönüşüm kutusundan çıkarıp ffp kıskacında olan galatasaray'ı, kendisinin 40 milyon bonservis 65 milyon maaş bütcesi ile kurduğu 12 kişilik kadroyla batmaktan kurtardı.
  • 7016
    kafamda deli sorular oluşturan hoca. takımdaki yeni çerilere neştere vurdu da peki neden beşiktaş deplasmanında şansa 3 gol yiyen ve başakşehir'den deplasmanda 5 gol yiyen takım imparator fatih terim gelince 2 sezon üst üste şampiyon oldu hemen hemen derbi kaybetmeyerek. yoksa kendisi yeni yeni çeriler mi oluşturdu? yoksa da teknik direktörlüğü mü zayıftı? bazı insanlar cidden saplantılı oluyor. sağolsun kendisi de bunun turnusolu. ben kendisine olursa yeni görevinde başarılar diliyorum. hayır kimse de demiyor ki o dönem o kadar yatırım yapılan takım şampiyon olmalıydı ve tudor bunun için zayıftı. dönemin yönetimi pragmatist davrandı ve şampiyonlukları söke söke alacak hoca getirdi. tudor da galatasaray kariyerinin üstünden 6 yıl geçtikten sonra ilk defa büyük bir takım çalıştıracak olursa. belki de bu dönemde kendini geliştirmiştir. olamaz mı?
  • 7017
    teknik direktörlüğü kısmında şüphem yok artık. udinese, verona, marsilya, galatasaray. hep belli seviyelerdeki takımları yönetti. özellikle serie a’da yabancı teknik direktörler pek tutunamaz. kendisi öyle ya da böyle tutundu. yaşı da 45 bu arada. bize geldiğinde 39 yaşındaydı, bunu unutmayalım. gelecek vaadediyor.

    kendisi hakkında 2 soru işaretim var.

    1- herkesin malumu; büyük maçlarda varlık gösterememesi.

    2- man management kısmı. gittiği her takımda, takımın önemli isimleriyle sorun yaşadı. bu çok büyük bir sorun. benim gözümde teknik adamlığın 70%’lik kısmı adam yönetimidir. işin teknik taktik kısmı düşündüğümüz kadar önemli değil bana göre. sahadaki futbolcular sana inanmıyorsa, istediğin kadar iyi donanımın olsun, başarılı olman neredeyse imkansız.

    bunun dışında tudor’u severim. sevmediğim kısım, kendisinin fan’ları. imparator her kötü sonuç aldığında bu başlığa gelip kendisini düzenli olarak anıyorlardı. ilk 7 haftadaki oynanan futbol sanki modern futbolmuş gibi övülüyordu. gerçi aynı kesim torrent’i de övüyordu zamanında ama neyse. galatasaray taraftarının kendisiyle sorunu olduğunu düşünmüyorum yani. sorun toksik taraftar kitlesinde. her takımda var bu kitle. fenerbahçe’de sürekli ersun yanal’a ya da aykut kocaman’a yanlıyorlar mesela. beşiktaş’takiler bilic’e falan. bu toksik taraftar kitlesi normal hayatta kimsenin umrunda değil yani. sosyal medya çöplüğünde yer edinebiliyolar sadece.

    tudor’la ilgili endişelerin 1. maddesi bence hallolabilir. tecrübe kazandıkça giderilebilecek bir durum. 2. maddesi çok zor ya. kişiliğinden taviz vermesi lazım. hiç de kolay değil.

    ayrıca derbi mağlubiyeti sonrası basın toplantısına çıkmaya bir tarafı yemeyen jesus ile kıyaslarsak, ostersunds maçından sonra tek başına basın toplantısına çıkıp, hakaret eder gibi sorulan sorulara karşı teker teker cevap vermesi kendisinin adamlık seviyesini gösterir. tudor adamdır.
  • 7019
    türk futboluna dna’sı uymayan teknik direktör. burada yıldız futbolcuya dayalıdır sistem. yıldız futbolcu maç kazandırır, şampiyonlukta yüzde 50’den fazla pay ondadır. taktik, disiplin, fizik kalite, sistem falan arka plandadır burda. birkaç adam üzerinden şampiyonluklar, kupalar kazanılır.

    mecali kalmamış aboubakar, ghezzal, nwakaeme, icardi (bu sezonki) gibilerinin avrupa yüzüne bakmazken burda el üstünde tutulur. yıldız muamelesi görür, şampiyonluk yaşarlar. avrupa’da takım bütünlüğü önemlidir. tudor da her zaman avrupa’nın köklü kulüpleri için ideal bir hocadır. ayrıca buraya dönme gibi bir gayesinin olduğunu da düşünmüyorum. napoli gibi kulüp varken sözünü dinlemeyecek sözüm ona bir zamanların veteranıyla neden uğraşsın ki?
  • 7020
    11 tane koyun bile emanet etmeyeceğim teknik traktör. çıktığı 8 büyük maçtan (fb-bjk-ts-başak) sadece 1 puan alabilmiş 18 gol yemiş 2 gol atabilmişiz. aldığı 1 puanı da 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında almış. başakşehir ve bjk karşısında koca galatasaray'ı nasıl rezil rüsva ettiğini bazı arkadaşlar unutmuş sanırım.
  • 7022
    tarzı tam kalli'ye benziyor. alman teknik adam da yıldız sevmez, herkes asker olacak isterdi. zamanında beşiktaş derbisi öncesi hakan şükür ve lincoln'u kadro dışı bırakmışlığı vardı onun da.

    tudor'un eksik kısmı yaşı ve tecrübesiydi. bizden gittikten sonra da sürekli üzerine koyarak ilerledi. hemen hemen her gittiği takımda iz bıraktı; bunu her hoca yapamaz. muhtemelen kariyerinin sonuna geldiğinde de türkiye'deki 1-2 isim dışında hepsinden daha fazla tanınacak, daha başarılı olmuş olacak.
    tecrübesizdi denebilir, yeniçeriler yedi denebilir, fatih hoca varken tudor'la olmazdı denebilir ama tudor hoca değil diyen futboldan anlamıyordur. bu net. sırf birisini seviyorsunuz diye tudor hater'ı olmak da büyük işsizlik belirtisi.
    adamın belli bir tarzı ve doğruları var. bugüne kadar da hemen hemen her yerde başarılı olmuş bu stratejiyle. yolu açık olsun. napoli'nin güzel futbolunu devam ettirir umarım.
  • 7023
    https://www.transfermarkt.com.tr/...profil/trainer/28632

    çorap değiştirir gibi takım değiştiren teknik direktör.

    buraya bu öğlen "başarısız olacağı yeni takım napoli" minvalinde girdiğim entry niteliksiz entry sebebiyle silinmiş. fakat ben bunu bir gerçekliği ifade etmek için kullanmıştım. bu adam hiçbir kulüpte bir seneden uzun süre görev alamıyor. bunun sebepleri çeşitlidir elbette, yine de sonuç değişmiyor. örneğin galatasaray'dan östersunds'a elendiği, başakşehir'e 5-1 yenildiği, beşiktaş'tan tarihi fark yemeye ramak bıraktırdığı, derbi kazanamadığı, asla sorumluluk kabul etmediği, bütün basın toplantılarında arsız arsız konuştuğu, taraftarlar kendisini protesto ettiğinde suratlarına alay eder gibi baktığı için ayrıldı. (signature'ıydı kendisinin bu alaycı tavır.)

    neyse, halihazırda herhangi bir başarı elde edememiş olan bir teknik direktörü başarısız bulma hakkımız herhalde olsa gerek igor tudor'u beğenmeyen taraftarlar olarak.

    kendisinin napoli'de başarılı olacağına bu sebeplerden dolayı ihtimal vermiyorum anlaşılacağı üzere. tabii zaman belki olgunlaştırmıştır kendisini. nitekim bize karabük'ten stajını yarım bırakıp gelmişti. sonra tamamlamak için juventus'a yardımcı antrenör olarak gitti hatta.

    muhtemelen osimhen ile kavga edecek, takımı ikiye bölecek, sansasyonel bir mağlubiyet sonrası konuşmalarıyla taraftarı karşısına alacak ve yönetim de "sene sonuna kadar dayanalım da postalarız bunu" diyecektir.
  • 7024
    iki ucu keskin bıçak bir teknik adam olduğunu düşünüyorum.

    gittiği takımların hiçbirinde uzun süre kalmadı ancak net bir başarısızlıkta göstermedi kağıt üzerinde. bu anlamda bir projenin temelini atabilecek ancak devamını getiremeyecek bir hoca profili görüyorum şu ana kadar kendisinin kariyerinde.

    modern futbolun olmazsa olmazı fiziksel kalite, taktiksel sadakat ve yüksek tempo konusunda taviz vermiyor. bu da onu halen tercih edilebilir kılıyor bu seviyede.

    bildiğim kadarıyla çalıştığı yönetimlerle de fena geçinmiyor. galatasaray ve marsilya kariyerlerinde yönetimlerin, veteran yıldızlara karşı bir hamlesi olarak görev almıştı görüntü itibarıyla. bu yıldızlara kapıyı gösterdi, baskıyı yönetimlerin yerine kendi üstüne çekti. napoli’de de son zamanlarda yaşanan kadro içi sorunlar, kendisinin göreve getirilmesinin öncelikli sebebi olabilir.

    ancak teknik direktörlük farklı yetenekler de istiyor tabi. yeni nesilin bir teknik adama yaklaşımı, ondan beklentileri farklı. kaan kural’ın sevdiğim bir tabiri var bu konuda. bu nesil biraz daha mentör, danışman rolünü doldurmasını istiyor yöneticilerinden diyor. hem spor dünyasında hem kurumsal hayatta bu tanımın doğruluğuna yönelik sohbetlerim olmuştu. tudor’un sorunu da burada başlıyor. taviz vermeyen, sürekli talep eden bir profil çiziyor dışarıdan. bu durum hem yıldız iletişimini zorlaştırabiliyor hem de uzun vadeli projeler için oyuncularda bir mental isteksizliğe neden olabiliyor.

    özellikle bizde görev yaptığı dönemde sonunu hazırlayan büyük maç başarısızlığı da diğer dikkat çeken nokta. büyük maçlar iyi bir psikolojik hazırlık, akıllı bir kısa vadeli süreç yönetimi gerektiyor. hem kendi camianın hem de rakip camianın maça gelirken yaşayacağı süreci iyi analiz etmeyi öncelikli kılıyor. muhtemelen tudor bu sürece de salt analitik yaklaşıyor. belirli bir noktadan sonra devreye giren duygusal etkenleri göz ardı ediyor.

    maç içi müdahaleler noktasında ise çok keskin kararlar alabiliyor zaman zaman. kafasında sahaya yansıtmak istediği bir oyun var. bu gerçekleşmediğinde birden bütün taşları yerinden oynatıyor sahada. bu tür radikal kararlar sahada taktiksel bilgisi yüksek, tamamen hocasına inanmış bir ekip gerektiriyor. bunlar olsa bile bu tür şok yaratan hamleleri nadiren denemek gerekiyor diye düşünüyorum.

    son olarak, basınla iletişimi zaman zaman oldukça gerginleşebiliyor. haliyle taraftarlara da kimse şirin göstermiyor onu. tam tersi bir canavar gibi görünmeye başlıyor. saha içi sonuçlar istikrarsız hale geldiği anda da tepetaklak oluyor tüm süreç.

    farklı karakterler olsa da slaven bilic ve vitor pereira ile aynı teknik adam kategorisinde kafamda.
  • 7025
    ben severim kendisini. burada bize karşı hiç bir saygısızlığı olmadığı halde neden nefret objesi haline dönüştürüldü anlam veremiyorum. aksine basın tarafından sürekli anlamsız sorularla üzerine gidildiğini ve oyunla, taktikle ilgili sorular sorun cevaplayayım diye veryansın ettiğini çok iyi hatırlıyorum. basın dediklerimiz de fatih hocanın, şenol güneş'in karşısında neredeyse ağlayarak soru soran ama riekerink, tudor görünce kızlarının neden garsonluk yaptığını sorabilecek kadar aşağılık tipler.

    igor tudor kafasında belli bir planı olan ve o oyuna göre oyuncuların şekillenmesini isteyen bir teknik adam. oyunun, sistemin yıldız olmasını istiyor ve buna uyabilecek futbolcularla takım kuruyor. gayet anlaşılır bir durum. herkes okan hoca kadar pragmatik olacak, her oyuncudan verim alacak değil. ben de okan hocayı kendisine tercih ederim ama tudor'a da anlayış gösteririm.

    kendisi yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyor. ne zaman oyuncu iletişimi de daha iyi bir duruma gelirse, o zaman oldukça elit bir teknik direktör olacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın