resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 5142
    halihazırda galatasaray'ımın futbol takımı teknik direktörüdür. kurduğu takım, özellikle iç sahada oynadığımız adam yiyen futbol çok hoşuma gidiyor. hırslı olması da cabası.

    evet büyük maç kazanamadık, derbilerde çok silik oynuyoruz... tüm eleştirilere katılıyorum.

    ancak; şikebahçe'nin şikeci antrenörüne, tudor'a yapılanların yarısı yapıldı ve ilk fırsatta kayınvalidesinin yanında aldı soluğu. istifa etti, geri döndürüldü falan filan. ki; dediğim gibi, tudor'un yanında buna yapılanlar, yazılanlar devede kulak bile değildi.

    bizim basın, taraftar, yönetim, futbolcular bu adamı her fırsatta çok afedersiniz ama itin malum yerine sokmak için fırsat kolluyor fakat bütün bunlara rağmen, adam ne yapılırsa yapılsın direniyor, bir karakter koymaya çalışıyor. önümüzdeki yarı, içeride alacağı bir derbi galibiyeti ile de ortalığın arouna kone.

    demek istediğim özet olarak şu; bu adam baskı altında çalışabiliyor, kriz yönetimini becerebiliyor ve ne olursa olsun pes etmiyor. bu hali ile bence bizim takımda kalması, uzun yıllar çalışması gerektiğini düşünüyorum.

    tabi bunlar benim kendi görüşlerim, bir psikolog çıkar, yazdıklarımın yanlış olduğunu, psikolojik olarak kötü durumda olduğunu, beden dili ile bunların anlaşılabileceğini açıklar, dinlerim ve doğru bildiklerimi gözden geçiririm. ancak şu an ben bunu görüyor ve hissediyorum.

    not: fatih terim başlığına gel entrysi girmiş bir yazar olarak, igor tudor hakkındaki düşüncelerim bunlar.
  • 6049
    bize, başakşehir'den 6 ay arayla bir kez 4 bir kez 5 yediren teknik direktör. biz bile hicbir anadolu kulübüne bu kadar kısa periyotta böyle skorlar almadık. fiilen 10-0, hukuken 3-0 biten beşiktaş maçı da galatasaray tarihinin yüz karalarından biri olmuştur. 29 yaşına gireceğim 3 gün sonra** ömrümde bu kadar ezildiğimizi gördüğüm maç sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
  • 3968
    14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçı ile kanatlılara....mesajı vermiş teknik adam. arkadaş her şeyi geç adam hem çalışıyor hem de iyi niyetli birisi. bir gün ağzından ishal olmuş rakip takım teknik direktörleri gibi sportmenliğe aykırı kelam çıktı mı? herif her maçtan sonra çıktı basının önüne sordurdu, cevapladı, anlattı. anlıyorum östersunds maçları dolayısıyla içimize oturmuş bir öküz var. inanıyorum ki o öküzü tudor 17-18 sezonunda şampiyonluklarla çıkaracak.

    ayrıca daha ne yapmasını bekliyoruz ki? en iyi on biri çıkarıyor, gerektiği zamanda verim alabileceğini düşündüğü oyuncuları oyuna alıyor ve takımı her açıdan güzelce hazırlamaya çalışıyor. cidden bazen kontrolü kaybediyoruz. hatırlayın fb bu sezon bjk'yi yendikten sonra taraftarlarına bir özgüven geldi, fb geri dönd0 falan demeye başlamışlardı. o durumdayken bile taraftarlar bir galibiyetle umutlanıyorken biz 8 haftada 22 puan alıp bir hafta bile liderlik koltuğundan inmediysek teknik direktörümüze de takımımıza da destek olacağız.

    hedef 21

    düzenleme: birkaç kelimeyi çıkardım.
  • 5687
    program sonunda ersin düzen'in kim şampiyon olur? minvalinde sorusuna ''ben galatasaray'ın şampiyon olmasını isterim ama sen fener'in şampiyon olmasını istersin çünkü fenerbahçelisin dimi ha?'' diyerek gerekli cevabı verdi fakat tercüman eveleyip geveleyip söylediklerini tercüme etmedi. ersin'de hemen kim hak ediyorsa o olsun ama galatasaray'ın olacağını düşünüyorum şahsen vs. şeklinde konuyu kapattı. şayet sezon sonu şampiyon olursak umarım şampiyonluk kutlamalarına davet edilir ve yaptıkları için,hizmetleri için,ne kadar zor durumda kalırsa kalsın karakterinden ödün vermediği için teşekkür edilir. yolu açık olsun.
  • 5136
    #2291558 girişte aynı şeyleri uzun uzun yazmak yerine bu yazımı buraya koyuyorum.

    basın ve ultraslan istifasını istiyorsa kalmalı.

    teknik heyet ve yönetimde, kendisini istemeyenler olduğunu tahmin ediyorum. karaktersiz yerli futbolcular da olabilir bu grupta. taraftar da bunları sorgulamadan, istenilen kıvama gelip istifasını istiyor.

    gitse bile yerine gelecek kişi terim olmamalı. tudor'un şu durumda teknik olarak rahat çalışması kolay değil. yapması gereken tek şey; her maçı kazanmak.

    kadıköy'de kazanmak, lig şampiyonu olmak gibi işler yapmalı. başarı için beklemeye tahammülü olmayanlara, gönderilmemek için kendini ispat etmek zorunda.

    ben tudor'a nötrüm. seviyorum sevmiyorum diyemem. güzel işler de yapıyor, hatalar da. ama galatasaray teknik direktörüne bu şekilde davranılmaz.

    hem bu konuda, hem "genç teknik direktör gelsin. birkaç sezon sabır gösteririz." mottosunda taraftar sınıfta kaldı. taraftar basının gazına gelmemeli. yöneticilerin çıkarları için kulübü kullanabileceğini bilmeli.

    ligin ilk yarısı biterken 1 yada 2. sıradaki takımın teknik direktörüne böyle davranılmaz. istifası istenmez. iyi kötü, seversin sevmezsin, doğru yanlış deneyen, sonucunda kazanan yada yenilen biri tudor.

    kazandık diye bunları daha rahat yazabilmem bile, taraftarın tudor konusunda %90'ıyla yanıldığının kanıtı. haftaya yenilmeyi geç. deplasman beraberliğinde bile, burasının nasıl olacağı belli.

    takım bazen iyi, bazen kötü oynuyor. ama o nalet olası basın, ultraslan falan kim bilir ne çıkarlar için "hırvat tudor istifa" diyor! şunları anlayın. bunların gazına gelmeyin artık.

    11'imiz iyi ama yedek yok. dursun yönetimi de malum. bende tudor'un 2 sezon kredisi var. en az bu sezon sonuna kadar kalmalı.
  • 3900
    24 eylül 2017 bursa maçında, kendisi ile ilgili "değişikliklerle galibiyetin ilgisi yok. bursa 60'ta tükendi zaten." yorumunu gördüm. yok artık diyorum. peki galatasaray niye tükenmedi çok merak ettim. 2.yarı boyunca 11 kişi sahasında yatan bursa tükendi ama atak üstüne atak yapan takım tükenmedi... neden acaba? belki de dalga geçtiğiniz 'kondisyon' konusunda iyi işler yapmıştır he? ne dersiniz?

    adam ne yapsa yaranamıyor ya. ligin en kaliteli hocalarından birine sahip ve fizik açıdan kanatları, merkezi gayet dirençli olan bursa'nın adım atacak hali yokken bizim takım 20 dakika daha olsa oynayacak izlenimi veriyor ama bunu bursa'nın tükenmişliğine yorarken, "bizim takım nasıl böyle?" sorusunu sormak aklımıza gelmiyor...

    gelelim değişikliklere... bu adam çok zor bir deplasmanda 1-0 geride iken yaptığı değişiklikler sonucu maçı çevirdi mi? konu kapanmıştır. aynı işi başka hoca yapsa socrates'te falan yazılmasını beklerdiniz. yok gollerin değişiklikle ilgisi yokmuş falan geçin bunları. yasin'in yaptığını belki mariano da yapardı ancak orda takıma gayet net bir mesaj verdi tudor değişikliklerle. terim madrid maçında sabri'yi almadı mı oyuna? sabri sahadaki hangi futbolcumuzdan daha iyiydi? bazen değişiklikleri sadece isim üzerinden yorumlamak yanlış oluyor. ayrıca yine o değişiklikler sonrası tolga, belhanda ve ndiaye'nin yeri değişti ve hepsi daha verimli oldular. bundan niye bahsetmiyorsunuz? öne geçer geçmez denayer'i aldı ve o da sola atılan bütün topları topladı. bundan da bahsetsenize mesela.

    ortada bir teknik direktörün özel olarak istediği bir takım, 6 maçta 16 puan var. taş gibi oyun var ve bunu beğenmek yerine sırf kendi egonuzdan ısrarla olumsuz yorumlar yapıyorsunuz. sonra "medya niye bize saldırıyor?" sen kendi takımını desteklemek yerine kendini tatmin etmek istersen saldırır tabii. bu adam hakkında iyi hoca, kötü hoca muhabbeti değil bu. 6 haftadaki performansı ısrarla "tudor'a rağmen" yorumlama meselesi.
  • 3829
    kendisini eleştirmek için tetikte bekleyen şımarık, futbol fakiri bebelerin sesini kesmiş hoca. siz galatasaray taraftarı falan değilsiniz, ancak "ben demiştim" diyebilmek istiyorsunuz. bütün maç bursa'yı sahasına hapsettik, rakip kaleci devleşti, aydınus 2 penaltı vermedi, bursa önde olduğu dönemde her duran topu ve taç atışını en az yarım dakika geçirerek kullandı ama hocam hepsinin üstesinden gelip buradaki şımarık zibidileri susturmasını bildi. maçı kazanamasak bile oynattığı futbol ile fazlasıyla umut vermiş hoca olacaktı, şimdi gitsin rahat rahat uykusunu çeksin hak etti aslan.
  • 654
    ben kendisine ısındım. gelmeden önce ne söylüyorduk "bu sene şampiyonluk mucize, 2.lik başarı, 3.lük normal sonuç"

    şimdi adam bu takımla kamp yapmamış, bir tane istediği oyuncuyu bile aldırabileceği dönemde gelmemiş. ligin ortasında bir deplasman maçına çıkmaya 3 gün kala gelmiş. onda bile takım olumlu görüntü vermiş ve hiç gol yemediğimiz frikik vuruşundaki gol olmasa yüksek ihtimalle gol yemeden maçı da kazanıp, 3 puanla başlayacaktı.*

    şimdi önünde bu maçtan 8 gün sonra çıkacağı 27 şubat 2017 galatasaray beşiktaş maçı var.

    takımın kondiyonunu uçarması mucize ama koşmayana, mücadele etmeyene formayı vermeyeceğini herkese gösterdi. bu mesaj bile silik bir görüntü çizen takımın daha çok mücadele etmesini sağladı/sağlayacak.

    kendisine seneye 1 adam yiyen orta saha, en az bir tane ayağı düzgün kule stoper, 1 tane iyi bek, 1 de iyi forvet alınırsa, iyi bir kamp dönemiyle lige damga vurabileceği görüşündeyim.

    bu adamı bu kulübe taraftar getirmiştir. yoksa bunlar raşit çetiner gibi isimleri getireceklerdi. lütfen kendi seçiminize sahip çıkın. keşke daha inandığımız bir yönetimle gelseydi ama bir şekilde geldi ve eğer ümit verir, bir şeyleri değiştirirse, başkan değişse bile hocayla devam edilebilir.

    geleceği parlak ve karizmatik bir isim. hırsıyla da galatasaray'a yakışıyor. dilerim başarılı olur...
  • 1336
    buraya bin yıldır falan yazmıyorum. ama genellikle takip ediyorum.

    her maç sonu galip veya mağlup olmak önemli değil, buraya her geldiğimde midem bulanıyordu. dün bilerek girmedim. sabah işe geldim. kahvemi yaptım, bakayım lan dedim en kötü ne olabilir. gördüklerim mancini'ye, prandelli'ye, hamza'ya, riekerink'e yapılanların aynısıydı. yani teknik olarak burada x y adında bir teknik direktörümüz olsa yine aynı şeyleri yazacaktınız, yazarsınız da zaten.

    galatasaray'ın son şampiyonluğu, kadronun son nefesiydi. o kadronun o gün dağıtılması, en az 15-16 futbolcuyla ki buna iskelet dahil vedalaşılması gerekiyordu. şampiyonluktu, finansal durumdu vs derken elde tutalıma kaldı. elde tutulan kadro şampiyonlar ligi'nde de, ligde de çok iyi işler yaparken savunmasıyla iş yapan bir takım değildi üstelik. bir de bunun üstüne zaman faktörü devreye girdi. bir de üstüne futbolculardaki doygunluk devreye girdi. 3 şampiyonluk, cl'de çeyrek final, türkiye kupası, süper kupa vs derken bir türk takımının günümüz şartlarıyla başarabileceği hem yurtiçi, hem yurtdışındaki tüm hedeflere ulaşıldı. bu kadro 4. yıldızı taktığı gün tüm hedeflerini bitirmiş bir kadroydu. şimdi diyeceksiniz ki yaa kardeşim ne alaka herkes değişti kadrodan vs. zırvalayacaksınız biliyorum. ama kaldı. takım şu an yeni oyuncular ve yeni oyunculara lafı geçen eski kaşarlardan oluşuyor. eski kaşarların etrafında toplanıyor yeni gelenler de. basit bir hastalık gibi düşünmeniz gerekiyor bunu. siz buradan istediğiniz kadar hakaret edin, kadro içerisinde sabri'nin lafı, poldi'den, ne bileyim muslera'dan falan daha çok geçiyor. neyse çok derine girmeden günümüze geliyorum;

    şimdi son 3 senede galatasaray 5 adet teknik direktörle çalıştı. ben bundan hem utanıyorum, hem de sırf bu yüzden eldeki futbolcu çöplüğüne de çok kızamıyorum. çünkü her gelen teknik direktör bir öncekinin benzeri bir felsefeye sahip değildi. mancini'den tudor'a kadar olan süreçte her gelen teknik direktör yepyeni bir şey koymaya çalıştı. çünkü eski yöntemin işe yaramadığı düşünüldüğü için yenilerine şans veriliyordu. burada saçmasapan bir tudor eleştirisi var mesela. neymiş; neden sezon ortasında gelmesine rağmen kendi sistemini uyguluyormuş. e ne yapsın? madem eski sistem bu kadar iyiydi neden her maç jor'a küfrediyordunuz? eski sistemi, aynı oyuncularla, farklı sonuç alacak şekilde nasıl oynatabilirsiniz? yani ben cidden anlayamıyorum sizleri. siz neyi eleştirdiğinizi, kimi eleştirdiğinizi bile bilmiyorsunuz. neyse. her yeni gelen hoca, "kendi oyun felsefesini direkt uygulamak zorunda olduğu" için bu oyuncuların hepsi şu an travma yaşıyor. senelerdir travma yaşıyorlar. prandelli yasin'i sağbek oynatıyorken, şu an yasin sol ve sağ açık oynuyor. savunma yaparken, şu an gol yükünü çekiyor. yasin en ekstremlerinden biri olduğu için yasin diyorum. siz gerçi yasin'i de itin götüne sokuyorsunuz. çok beğendikleriniz yasin kadar oynuyormuş gibi. neyse yine konuya dönüyorum;

    bu travmalar, bu doymuşluk, bu işbilmez taraftar ve onun aptal yönlendirmeleri derken işin esas kaynağı yönetim. ben 30 yaşındayım. 30 yılda 14 şampiyonluk gördüm. beşiktaş'ın tarihi boyunca yaşadıklarıyla neredeyse kafa kafaya yani. 30 senedir adnan polat ve dursun özbek dışında hiçbir yönetimden nefret etmedim. özhan canaydın'dan da etmedim. iş bilmezdi, kulübü yerin dibine soktu ama sadece sportif anlamda. dönemin cüneyt çakır'ı ali aydın'a hakemliği bıraktırtacak kadar da güç sahibiydi. son 2 senedir galatasaray'ın çok rahat bir 30-35 puanı hakemler tarafından göz göre göre gaspedildi. ses çıkmıyor. neymiş federasyon zaten vereceği parayı, önceden vermiş. bana ne lan? bana ne kardeşim? ben kötü olabilirim de mhk denen güruha nasıl oluyor da kaybedilebiliyorum. türk futbolu varsa galatasaray yüzünden var yahu. ali sami yen topa vurmak istemese bugün futbol mu olurdu? daha nasıl bir kurumun başkanlığını yaptığının bile farkında olmayan iki tane zibidi galatasaray tarihinin içine etmiştir. he bir tanesinin hesabı kesildi. nasıl oluyorsa bunu bile tarihi ayıp diye yamadılar. neden? adnan polat bir yere yamandı, o yerin sahibi medya bu leke temizlemeyi tarihi ayıp olarak yansıttı vs.

    buradan da çıkıyorum. görüyorsunuz başlık tudor, yazdıklarım arasında 3 kelime tudor var ama hepsi tudor ile alakalı aslında. hatta riekerink ile, hamza ile, prandelli ve mancini ile de alakalı. bir tek denizli ile alakalı değil o kadar. hiç sevmiyorum onu. fasulyeden sayın. dün 4-0 yenildik ya. kızdım, üzüldüm ama skora değil. tapındığımız terim bursa'dan falan 5 yediydi. çok problem değil. seneye galatasaray 10 puan farkla bile şampiyon olabilecek potansiyelde bir kulüp olduğu için kayıp seneler bile problem değil. sorun bizim sürekli parmağa bakmamız. tudor sene sonu da gidebilir. hatta bugün, saat 10.45 itibariyle istifa da edebilir. fakat sorun düzelmeyen. galatasaray'ın son 4 senedir sorunu teknik direktör değil. yanlış yönetilmek. tudor, hamza, riekerink vs. bunların hepsi dikiş atılması, hatta direkt kesilip atılması gereken bir organın üzerine yapıştırılan yarabantları.

    önce yönetim gidecek, sonra yeni bir yönetim gelip futbol takımını tamamen dağıtacak. sonra galatasaray ne oynar sorusunu soracak kendisine. pas ile mi oynayalım, kontra mı oynayalım, tempo ile mi oynayalım vs. vs. buna karar verip işin ehli bir sportif direktörle anlaşacak. ona ne istediğini anlatıp hocadan kadroya kadar hepsini kendisinin belirlemesini isteyecek. sonrası zaten geliyor. şimdi diyeceksiniz gibi bu çok ütopik. hayır değil? vaktiyle bağıra bağıra ben ligi domine etmeye geliyorum diyen beşiktaş'la ahaha loser'lar diye dalga geçmek yerine attığı adımlara baksaydınız bunun gayet olabilecek bir operasyon olduğunu zaten görürdünüz. beşiktaş 2-3 sene daha bu yaptığını yapabilir mi? yapabilir tabii ki. en kolay iş onların şu an. ortada hazır bir sistem, ne oynarsa başarılı olacağını çok iyi bilen bir yönetim var. şenol gider, doğru 1-2 hamle oyuncusuyla, bu oyunu oynatan iyi bir hoca getirirler yine ilk 2'de kalır. çok basit artık.

    galatasaray ise önce feleğin çemberinden geçecek. potansiyeline güvenmekten vazgeçecek. geçmişine saygıda kusur etmeyecek ama artık önüne bakacak. bunların olması için de önce tüketmeye alışmış, şımarık, leş taraftarının kaprislerine aldırış etmeyecek.

    dediğim gibi ütopik geliyor olabilir. ama değil. he sen hala tüm sene küfrettiğin kadron arasından seçim yapmak zorunda kalan x birine kabahati bulduğun için sana ütopik gelmeye devam edecek. o tamamen ayrı. yok sneijder niye oynamamış, yok semih niye oynamış, yok sabri niye oynamış da linnes şans bulmuyormuş vs. vs.

    teknik direktöre kabahat bulduğunuz sürece yaranız kapanmayacak. bunu unutmayın. he ben de üzülmeye devam edeceğim tabi. orası ayrı. ama en azından cepte 14 şampiyonluk var. bu kadarını 100 yılda görmüş olan kulüpleri düşününce bundan sonra şampiyonluk göremesem de bana koymaz ama buradaki ergen irisi arkadaşlar adına üzüleceğim.

    he tudor için tabi tanım da lazım ki entry patlamasın;

    galatasaray yönetimi ve taraftarının güncel kullanımdaki son peçetesi.

    yeterince pisletilince gidecektir.
  • 3423
    zorlu bir deplasmandan 3 puanla donmesine ragmen basligina sadece tek tuk olumlu entry girilen hocamiz. hoca degil diyenler ise yine bos durmamis. ulan biraz sevinin biraz takdir edin. herkesin fikri kendine herkesin gorusu de olabilir ama su sozlukteki tudor dusmanligi cidden inanilmaz bir boyutta. ne bekliyorsunuz amk namaglup sampiyonluk mu? yerinde baska birisi olsa su an deli gibi methiyeler duzerdiniz. sizin derdiniz baska.
  • 3424
    takımı çok erken yoruluyor: kendisinin takımının yaptığını başka bir takım yaparsa 45. dakikadan sonra soyunma odasından eve giderler, bu pres ve bu baskıyla 60 dakika oynamak çok iyi. bunu 90 dakika yapan takımlar şampiyonlar liginde son 8'den çıkmıyor zaten.

    oyuna müdahale yok: oyuna müdahale etmek için oyuncusu yok. geçen yılın çöpleri var. elindeki imkanlarla çok fazla giden oyuna müdahale şansı yok.

    özdursun maçından sonra çok alevlendik lakin ben bu arkadaşa bir şans daha vermek gerek diye düşünüyorum. iyi işler yaparsa ettiğim tüm lafları a4 kağıdına yazdırıp fiziken yemeye hazırım. takımı şampiyon yapsın, kendisi hakkında girdiğim kötü entry'leri yazdırıp ilgili kağıdı yiyeceğim. sözüm söz
  • 5138
    açıkcası eksiği çok, evet yanlışlar yapıyor ama böyle basındaki herkesin ve okan buruk gibi vasıfsızların saldırmasını görünce, ben sürekli sahip çıkmak istiyorum. bu ülke'de birisini zayıf görünce yam yam gibi saldırıyorlar ya, acayip uyuz oluyorum. hocayı sonuna kadar eleştirin buna itiraz etmem ama gs teknik direktörünü ite köpeğe harcatmayın. gs teknik direktörüne bir eleştiri yapılacaksa biz yaparız. it köpek işine baksın...
  • 443
    ''beni kovsalardı kimse etikten bahsetmeyecekti ve futbolda var böyle şeyler diyeceklerdi, ben bırakınca neden herkes etikten bahsetmeye başladı, neticede ikisi de aynı şey'' diyerek etik muhabbetini fatal çekerek bitirdi ve 1-0 öne geçti, helal olsun. ha bir de sezon başında geldiğinde hem başkanın hem de kendisinin amacının karabük'ü ligde tutmak olduğunu, zaten kalan 14 maçta 3 galibiyet alırsa karabük'ün ligde kalacağını ve esasen amaçlarını gerçekleştirmiş olduklarını d söyledi, durumu 2-0 yaptı, kısacası bensiz 14 maçın 3 ünü kazanamıyorsanız s*ktirip düşün ligden demeye getirdi asdfghjkjhgfds.
  • 3609
    2 ay evvel hakkında yasin ve selçuk'la oynayacak, takımın aaağbilerine ipleri verecek gibi saçmasapan söylemlerde bulunulan teknik direktör.

    7 eylül itibariyle yedek kalecisine kadar kaliteyi 3 gömlek arttırdıysak başlıca sebeplerinden biri kendisidir, seçimleridir.

    sahadaki oyun şimdilik çok umut vaadediyor.

    şans da yanında olsun.

    yürüyedir.
  • 5168
    uzerinden turkiye'den ayrilma fikriyle ne kadar dogru bir is yaptigimi ogrenmis oldugum teknik adam.

    icinde buldugu zor - hatta neredeyse imkansiz sartlara bakalim:
    - taraftarin zaten yarisi geldigi gunden beri istemiyor, her firsatta istifa istiyor.
    - kendi yonetimi sahip cikmiyor, dusunsenize size calistiginiz yerde birisi sen vasifsizsin diyor, patronun da buna ses cikarmiyor, ben o patronun agzina sicarim (evet yaparim).
    - basin surekli sert elestiriyor, ama kalkip adam gibi en sert sorulara gogus gerip kendinizi ifade ediyorsunuz, tabiri caizse adamligin prim yaptigi yerde gercek adamlik yapiyorsunuz.
    - zaten demokles'in kilici sinyor terim her zaman orada.

    bunlarin hepsine ragmen tudor, 15 macta 32 puan topluyor ve ligde lider, en cok gol atan, en cok mac kazanan adam. fikstur avantaji var (ki kendi evimizdeki 1 mac haric hepsini kazandik) ve kendi oyunculari tarafindan seviliyor. buyuk maclarda sikintisi var ama maclar ters gittiginde hamle yapip maci getiriyor (3 kere yapti simdiden) ama hala yetmiyor, turk olmaktan tiksinmektir igor tudor, su ulkeden gitmis olmakla (7 senedir yurtdisindayim) ne kadar dogru bir karar verdigimi anlamaktir.

    iste bu yuzden sonuc ne olursa olsun bu adami desteklicem bundan sonra. umarim basarili olur, burada olamazsa baska yerde. cunku turk futbol tarihinde bu kadar kurban edilen baska bir insan olmadi (futbolcu, hakem, teknik direktor, yonetici), bu kadar cirkinligimizin yuzumuze vuruldugu baska bir olay olmadi.

    ve siz galatasaray taraftari, buyuk maclarda kazanamayip ertesi gun arkadaslarina ego tatmini yapamadigi icin bu adama catan o %50 ye soyluyorum, bu adama sahip cikmadiniz, cikamadiniz. cunku sizin onem verdiginiz galatasaray'in basarisi degil (zira basari esas kistas ise su anda ligdeki duruma gore tudor basarilidir), sizin tek derdiniz diger takim taraftarina ego ustunlugu kurabilmek. sezon sonunda basarili olursa da sevinmeye en ufak yuzunuz yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın