resim
Hayrettin Demirbaş
Görev:Kaleci Antrenörü
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:Türkiye
  • 178
    gençliğimin hatırlaması en acı veren figürlerinden, peltek ama gürbüz kaleci. yediği hatalı gollerden sonra kısmfmet deyişi kafamda yankılanıyor şu anda.

    1992'deki roma maçında aldair denen müptezelden orta sahadan yediği golle maçı yorumlayan hıncal dede'yi isyan ettirmişti. öyle enteresan goller yerdi ki rakip oyuncular bile bir süre sevinmez, gol olduğuna emin olduktan sonra koşmaya başlarlardı.

    bir fb-gs maçından sonra tanju'ya yaptığı kafa kol ve "rıdvan'ı bitirecektim" açıklaması da ne kadar entereasan bir kişilik olduğunu ispatlar nitelikteydi. bu arkadaşta sanırım "muhacir siniri" denilen şey vardı.
  • 141
    28 kasım 1996 gençlerbirliği galatasaray maçı sonrası "bizimkiler bu kadar atmasaydı ben de bu kadar yemezdim" demiştir.

    aslında o maçta onun talihsizliği galatasaray kalesinde olmasaydı. aynı maçta gençlerbirliği kalesini koruyan kubilay aydın ondan sadece 1 gol daha az yedi diye kimse onun kaleciliğinin kötü olduğundan bahsetmedi.

    hatta o maçta kubilay, hayrettin'e "abi bir penaltı kurtar da maç bitsin rezil oluyoruz" der. hayrettin'de durur mu yapıştırmış cevabı "oğlum benden geçti sen kurtar".
  • 168
    penaltılarla gelen bir kupa sonrası kendisini anmamak olmaz.

    penaltılar sonucunda 17 16 kaybettiğimiz bir kupa maçının ardından 17 penaltıdan hiçbirini kurtaramadığı için yapılan sert eleştirilere ''sonuçta rakip kaleci de 16 tane yedi'' diye cevap vermiştir. adam haklı yalnız.

    --- alıntı ---

    gençlerbirliği-galatasaay maçinda 34 penalti atilmişti

    28 kasım 1996 yılında gençlerbirliği ile galatasaray arasında oynanan türkiye kupası eleme maçında, çeyrek finale çıkan takımı atılan 34 penaltı atışı belirlemişti. normal süresi ve uzatmaları 1-1 biten karşılaşmada, her iki takım da ilk 16 penaltıyı gole çevirirken, galatasaray'ın 17. penaltısını kaçıran ilyas, takımının elenmesine neden olmuştu. karşılaşma 18-17 biterken, taraftarlar tam 35 gol izlemişti.

    galatasaray'in kalesinde hayrettin vardi

    tarihi günde, gençlerbirliği'nin kalesini kubilay aydın korurken, galatasaray'ın kalesini koruyan hayrettin demirbaş, 17 penaltının hiçbirini kurtaramayarak gündeme oturmuştu. 1996 yılında oynanan maçta, gençlerbirliği'nin penaltı gollerini, lukaku (2), ümit özat (2), ilker (2), serdar samatyalı (2), nihat (2), osman (2), liberty masunda, ali eren, phiri, taner taşkın ve kubilay atmıştı. tarihi maçta galatasaray'ın penaltı gollerini ise, hakan şükür (2), hagi (2), tugay (2), ümit davala (2), okan buruk (2), ilyas, bekir, filipescu, bülent korkmaz, vedat ve hayrettin atmıştı.

    --- alıntı ---
  • 201
    galatasaray' ın uzun süre kalesini korumuş eski file bekçimiz.maçlarda giydiği yeşil kaleci kazağı onun adeta kimliği olmuştu bir dönem.takımımızın düz sarı formasıyla da oldukça uyumlu bir görüntü çizerdi. artısıyla eksisiyle galatasarayımıza hizmet etmiş, kazandığımız şampiyonluklarda katkı sağlamış olması hasebiyle kendisini çok sever her zaman iyi duygularla anarım..
  • 198
    iyi insan, iyi galatasaraylı ve iyi kaleciydi. galatasaray kariyeri, benim de stadda canlı izlediğim, kendi evimizde 4-2 yendiğimiz psg maçında yediği 2 hatalı golle bitmişti aslında. 1996-1997 sezonunun ilk yarısının sonuna kadar dayandı fatih terim, devre arasında da zeytinburnu’na gitmişti. biz de kocaelispor’dan volkan kilimci’yi almıştık. sonra o da patatese bağladı ve 1998-1999 sezonu öncesi taffarel transferine kadar aslında baya karanlık bir kaleci dönemimiz olmuştu.

    tarihimizin en büyük zaferlerinden manchester united maçlarının yıldızıdır mesela hayrettin. yine kadıköy’de üstelik 10 kişiyle 4-1 yendiğimiz fenerbahçe maçında tanju çolak’ın penaltısını kurtararak maçın adamlarından biri olmuştu. zaten 1992-1993 ve 1993-1994 sezonlarında, takımın %80’ini gençleştirdiğimiz dönemde, takımın muhammet altıntaş, rambo yusuf, erdal keser ve uğur tütüneker’le birlikte ağabeylerinden biriydi ve o iskelet kadroya galatasaraylılığı öğretenlerin başındaydı. ben kendisini hep iyi hatırlarım. umarım o da şimdi mutlu ve afiyettedir.
  • 149
    kendisi hakkinda yazmayi cok uzun zamandir istedigim ancak bugun kizlariyla ayni yerde calistigimi ogrenip konusunca artik kacis yok yaziyorum seni dedigim, galatasaray'in -begenmeyenlerine ragmen- efsanevi kalecilerinden, cocuk ruhlu, delikanli, guzel insan.

    hani yaziyoruz ya onune gelen herkese "adam" diye, iste hayrettin gercekten adamdir. egilip bukulmez, dogru bildigi neyse odur. yanlis yaptigini dusunuyorsa kim olursa olsun lafini esirgemez.

    o herkesin bildigi ridvan'i tokatlama olayinda bilmedigimiz bir sey var mi diye sordum kizlarina, hani hayrettin'in ridvani samaroglani yaptigi, tanju'nun bir sekilde araya girim derken hayrettin'in ona da arada asildigi guldururken dusunduren olay, sadece bizim cogu zaman atladigimiz bir detayi soylediler. " babam o olaydan sonra kart bile gormedi biliyorsun" dedi. sebebi ise hayrettin'in ridvan'i tokatlama sebebiyle ayniydi: ridvan mac boyu hakeme ve hayrettin'e kufredip durmus. hayrettin: "yapma bak arkadasiz ayip oluyor" demis surekli. en son dediginden hemen sonra ridvan bir daha kufretmis ve hayrettin'de ip komus. olaydan sonra cildiran hayrettin hakemle bunu konusmaya calistiginda hakem gecistirip iyi yaptin gibisinden bisiler soyluyor. mac sonu ise hayrettin'e gidip; " iyi ki tokatladin, sen yapmsan ben yapacaktim" diyor.

    tanju'yu da pek sevmezlermis, belirgin bir sebebi yok karakterinden dolayi dediler. tanju'nun bir kizi varmis mesela, babasindan olesiye nefret edermis, o kadar bozuk karakterli biri dediler.

    galatasaray'la ayrildigi zamanla ilgili de bir iki kelime konustuk ama yol bitti, beni eve biraktiklari icin cok detaya giremedik ama terim'in o zamanlar perde arkasindan nasil futbolcu kayirdigi ve bazi futbolculari nasil sildigini az da olsa bahsetti. o donemler cikis yapmasinin sebebi olan kisilerden de biraz bahsettiler.
    takimla ilgili ilginc detaylar da vardi. mesela hayrettinin efsanevi isler cikardigi 92-93 ve 93-94 sezoznu sonrasi kontrat yenilemesi gerekiyor, o da eski kafali sonucta, siz hakkim neyse veririsiniz diyip bos mukaveleye imza atiyor. ertesi gun bir bakiyor, yeni transfer yedek kaleci 100 bin tl maas aliyor, hayrettin 10bin. adnan polat'a gidip ne yaptiniz diyor, tamam ne verirseniz eyvallah ama bu mu benim hakettigim diyor. sonra maasini degistiriyorlar haliyle.

    cemaatten birileri yanasmis zamaninda, gel bize katil bak daha iyi olur senin icin diye, anneleri "aman" demis "uzak dur, sen kendini kaptiran bir insansin, safsin da insanlara guvenme konusunda, sonra isin icinden cikamayiz." hayrettin bazen yakinir gibi konusuyormus bununla ilgili, "aralarina girmesem de kabul etseydim simdi iyi yolumuzu bulmustuk" diye. ama bunu asla yapacak biri degil diyor kizlari.

    hakan sukur'un eski karisini iyi taniyorlarmis, hakan o'na cok haksizlik yapti o nedenle artik hakan sukur'u sevmiyoruz diyorlar.

    buyuk kizi besiktas'liymis kucuk olan hasta galatasaray'li. ikisi de inanilmaz cana yakin, babalarindan almis olmalilar, ikisi de delikanli kizlar. dolambacli yola girmiyorlar, direkt neyse o.

    eger ufuk ve aykut'un toplami hayrettin kadar kaleci olsaydi suan kalede hicbir sorun yasamazdik. evet deli isler de yapardi, bazen cok kotu maclar da cikartirdi ancak kotu maclari bir sezonda 5 taneyse takimi 10 macta ipten alirdi. manchester'i eledigimiz maclarda herkes gol atanlari konusur ancak hayrettin'in peformansi olmasa o sampiyonlar ligini degistiren efsanevi sonuclar alinamazdi.

    sakin sabri ve hayrettini bir tutmayin, cok buyuk hata yaparsiniz. hayrettin'i izlememis yeni nesil de lutfen kendisi hakkinda espiri yapmaya kalkmasin cunku hayrettin gercekten iyi kaleciydi. ona yapilan haksizliklar'in yarisinin yapildigi adam suan takimdan kaciyor ustune arkasindan atip tutuyor, burada sozlukte de ayip edildi adama diyip yazilar yaziliyor. sonucta, galatasaray- fenerbahce alt yapi hazirlik macinda komsusundan ogrendigi fenerbahce tezahuratini yaptigi icin kizina kusup odaya kapanacak kadar utangac ve duygusal, kizi gelip "nolucak baba haftasonu iki tane de size atariz" diyince de kizina terlik firlatacak kadar galatasaray'in arkasinda duran bir adamdan bahsediyoruz. suan cok kullanilsa da, biz burada gerceginden, bir "adam"dan bahsediyoruz.
  • 138
    döneminde çok sevdiğim kalecimizdi, lakin 1996 yılında psg ile oynadığımız ve 4-2 kazandığımız ilk maçta yediği golleri fransızlar bile kamera şakası zannetmişlerdi.

    hayrettin'in ağzından;

    hayrettin çok duygusal olduğu için psikolojik olarak iyi olmadığı maçlardan büyük hatalar yapıyordu. bu durumu kendisi de kabul ediyor. “paris saint germain maçı öncesinde özel sorunlarım vardı. maçtan birgün önce kamptayız. ancak beni bir türlü uyku tutmuyor. gece geç saatlerde fatih terim’in odasına konuşmak için gittim. terim beni karşısında görünce niye yatmadığımı sordu. hocam, dedim, ‘içim daralıyor’... konuyu terim de biliyor. (olayın ne olduğunu aramızda kalmasını rica ettiği için yazamıyoruz) o gece benimle konuşmadı ve yatmamı istedi. yattım ama gözüme hiç uyku girmedi. sabahı zor ettim. profesyonelliğe duygusallığı taşıdık. 4–2 biten maçta iki hatalı gol yedim. sonra paris’e gittik, maçtan önce terim beyanat veriyor, ‘herşey hayrettin’e bağlı' diyor. “sağolsun 4 gol yedik. ben gollerde hatalı değildim. ama fatura yine bana çıktı.”

    *

    aynı maçta paris saint germain'in kalesini koruyan kaleci için

    (bkz: bernard lama)
  • 154
    hayır anlamıyorum ulan şu adamı yermek için artık ne argüman kullanacaklarını şaşırdılar.
    ulan bu adam olmasa o 8 yıldızın içinde ismimiz yerine manchester united olurdu.
    insanı dinden imandan ederler. bu adamın yıllarca emeği var bu kulübe bir kez olsun kötü bir laf etmemiş, küsmemiş defalarca kötü hareketlere maruz kalmış, zeytinburnulara ıvır zıvırlara yollanmış ama yine geri dönüp ben galatasaray'lıyım demiş bu adam.
    şimdi diyeceksiniz ki nickin neden öyle benim ki tamamen hayroya saygımdan sevgimden. birazcık şaka maiyetli. ama her zaman derim hayronun kaybettirdiği maçın 10 katını kazandırmışlığı var.
    ha birde şeytanın avukatı rıdvan'ı okşamışlığı var. sdkljfsşdl.

    bundan sonra hayroya her laf edene çok ağır konuşacağım.

    vesselam!
  • 128
    simoviç gibi efsane bir kalecimiz vardı. arada sırada sakatlandığında, cezalı olduğunda vesaire, hayrettin geçerdi kaleye. simoviçi de hiç aratmazdı. sonra simoviç gitti ve hayrettin yıllarca galatasarayın ilk kalecisi oldu. bilmiyorum galatasaray kalesi son 30 senede ondan daha iyi yerli kaleci gördü mü? evet bazen garip goller yiyordu ama galatasaray için nefes alan, herşeyini ortaya koyan çok da iyi bir kaleciydi. formunda olduğu yıllarda da bence 10 tane volkan ederdi, kimisine göre ise bir volkan etmezdi belki ama galatasaray sözlük gibi bir yerde taşşak geçilecek en son adamlardan biridir deli hayro.
  • 161
    oynadığı zamanlarda şimdiki hd kameralar olsa, kurtarışlarından 5 dakikalık bir video hazırlansa hepimizin ağzı açık kalacağı, muhtemelen avrupa'nın büyük kulüplerinin peşinde koşacağı bir değişik kaleciydi. maalesef kariyerinin sonlarında kötü birkaç maç çıkarıp adına abuk subuk besteler yapılınca yeni nesil onu kötü kaleci zannetti.
  • 100
    galatasaray yenildiği hele bi de kendisinin hatasıyla kaybettiği zaman içi yanar üzülür acı çekerdi.bunu her şeyiyle anlayabilirdik.gerçek galatasaraylı olduğu için bazen kapasitesinin üzerinde şeyler yapmaya kalkar haksızlığa tahammül edemez o duygusallığıyla dalardı gerekirse rıdvan'a daldığı gibi.çok hatalı gol yemişliğinin yanında yaptığı müthiş kurtarışları ve kurtardığı kritik maçları da vardır.çocukluğumun kahramanıydı.bana galatasarayı sevdirenlerdendi.92-94 arası üst üste gelen iki şampiyonlukta çok önemli paya sahipti.her şeyden önce o sapına kadar galatasaraylı ve adam gibi adamdı.iyi ki vardı iyi ki bizimleydi.seni seviyorum hayrettin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın