200
mağlubiyetin hayırlısı yoktur. bu söylem tam olarak ortadoğu zihniyetinde varolan bir şeydir. kaybettik ama ders çıkardık deriz. çünkü kazanırken herşeyi mükemmel yaptığımızı sanıyoruz. ama her zaman daha iyiyi aramalıyız ki kaybettiğimizde bu kadar kahrolmayalım. gelişimin anahtarı budur.
edit: madem hayırlı mağlubiyet arıyoruz. kupa maçlarına genç oyuncularımız ile çıkalım. aralarından bir tanesi bile ilerisi için ışık verse hayırlı diyebiliriz.
202
şunun şurasında 3 maç kalmışken kupadan elenilen mağlubiyet değildir. soran olursa ‘winnerız yauv’ demesini biliriz. maalesef galatasaray taraftarı içinde galatasaray kültüründen uzaklaşan bir nesil oluştu. bu kadar teneke takım içinden o kupayı billurları sallaya sallaya florya’ya indirmeliydik. ligin büyüğü olmak bunu gerektirir.
203
valla yeri geliyor premier lig takımları uefa avrupa kupasını, konferans kupasını salıp kendi liglerine odaklanıyor.
gerekiyorsa mantık çerçevesinde değerlendirip olursa olur, olmazsa yapacak bir şey yok diyeceksin.
şayet dün kazanmış olsak trabzonsporla iki adet maç daha fikstüre dahil olacak. önümüzde bir de fenerbahçe ile oynayacağımız süper kupa maçı var.
sezon genelinde transferlerinden net katkı alabildiğin sınırlı sayıda oyuncun var, en iyi oyuncun sacha boey'i sattın, sağ bek diye aldığın adam sakat geldi, yerine zaten ameliyat olması gereken kaan ayhan'ı zorlayarak oynatıyorsun.
ortasahanda torreira, kerem demirbay ve berkan kutlu harici oyuncuların neredeyse ortada yok, verim alamıyorsun. kerem demirbay yerine oliveira var, salonda kendi kendine sakatlandı, sakatlıktan da casper olarak geri döndü. ndombele zaten yalnızca futbola değil, hayata küsmüş.
forvette elinde var olan icardi ve vinicius. icardi sakatlığının etkisinden hala tam olarak çıkamamış, devre arası bakambu yollayıp bakambu'dan daha düşük profilde bir forvet almışsın.
zaha, ziyech, tete gibi kanat oyuncuların ortada yoklar, isimleri var sadece. kanatlarda kerem aktürkoglu ve barış alper dışında alternatifin de yine yok. son senesi yaşlı abi adam 30 dakika verim alırız dediğimiz mertens'i 70 80 dakika kullanıyoruz mecburiyetten.
bu alternatifsizlik içerisinde hem türkiye kupası alayım, hem süper kupayı alayım üzerine bir de şampiyon olayım demek takdir edersiniz ki pek mantık ile uyuşmuyor.
ligin sonuna kalmış 11 maç, şampiyon olup, şampiyonlar ligi biletini koyacaksın cebe, gelecek sezonu planlayacaksın. önce para kazandıracak yeri garantiye almak lazım.
zaten maçta derrick köhn'ün üst direkte patlayan topu gol olsa şuan sıkıntı da yoktu. okan hoca'ya da helal olsun ya kazanmasını bilen bir ekip yarattı derlerdi. bazen risk alırsın, tutmaz. olmazsa da ah vah tüh diyip zaman kaybetmenin de anlamı yok. zaten elzem de değildi. ama şampiyonluk elzem. zaruri.
204
uefa'da yeniliriz ve eleniriz hayırlı mağlubiyet, türkiye kupasında yeniliriz ve eleniriz hayırlı mağlubiyet... sene başında maaşıyla bonservisiyle 100 milyona yakın para harcayıp 2 tane kupa için birkaç tane de tur geçmek için hazırlanıyorsun zaten, e harcama o zaman.
"zaha'yı kayseri maçını çözmek için mi aldın, davinson'u bandırmaspor'a savunma yapsın diye mi aldın" evet abi onun için aldın tam olarak, senin real madrid'den bayern'dan daha fazla rakibin oluyor bunlar çünkü sezon içerisinde.
galatasaray'ın kupasız veya en kötü finalsiz sezon geçirmesi başarısızlıktır, hoca, futbolcu, yönetim kim olursa olsun. taraftar hangi takımı tuttuğunun farkında değil sanırım, önüne gelen kupayı küçümsüyor.
205
hayatımda duyduğum en saçma sapan önermelerden birisidir “şunun şurasında üç maç kalmış” lafı. bu bahsedilen üç maç hem fiziksel hem de mental dozu çok yüksek üç maç. ligin bitimine takvim olarak tam 12 hafta kalmış. daha bir o kadar lig maçı ve süper kupa maçı var. arada maç yapılmayacak seçim haftası var. normal şartlarda tabi ki üç maça çıkılıp çatır çatır kazanılır ama 20 takımlı bir ligde ve bizdeki gibi dar rotasyonda değil.
mevcut durumu görmemek için gerçekten “ne olursa olsun ama benim takımım kazansın” düşüncesine sahip olmak gerek. şu an bile fiziksel olarak “bitik” bir takım varken hiçbir getirisi olmayan, prestij anlamında da bir şey katmayacak kupadan elenmek “hayati” öneme sahip lig şampiyonluğu için hayırlı bir mağlubiyettir.
