herkesin okuldan ya da mahalleden tanıdığı, "doğuştan sporcu" diye tabir edilebilecek olan insanlardan biri. profesyonel olarak futbola 17 gibi geç bir yaşta başlamasına rağmen bu niteliğiyle "fundamental" açığını önemli bir miktarda kapatabilmektedir. mahalle futbolunun, endüstriyelleşen futbolda "bizınıs" ağzıyla konuşursak "alaylı" futbolcu akımının ender temsilcilerinden biridir.
28 eylül 2012 orduspor galatasaray maçı'nda
ümit karan'ın uğrunda bir ömür harcadığı golü atmasına rağmen sevinmemeyi tercih etmiş, üzerine maç sonu açıklamalarında
alpaslan dikmen'i anarak romantik taraftarı iyice mest etmiştir. hem taraftarı olduğu hem de unutulmaz şampiyonluklarından birinde önemli figürlerden biri olduğu, buna rağmen sessiz sedasız yollarını ayırdığı
galatasaray'a karşı diğer takımlara nasıl oynuyorsa aynen öyle oynayarak profesyonelliğin ve iş ahlakının en güzel örneklerinden birini vermiştir. bir tek galatasaray'a coşan
sertan eser ve
ömer çatkıç gibi tiplemelerin, beşiktaş'ından bir türlü puan alamayan
şifo mehmet gibi evlatların, küçüklüğünde fenerbahçe'li olup 9 yaşından beri atletico madrid'i takip eden şerefli adamların dolduğu futbol piyasasında güneş gibi parlamıştır.