resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 7904
    kalmış olsaydı bu kadar kötü sezon geçirmezdik, bu net. bunu görmemek için kör olmak lazım. ama aması var işte. nedir o amalar.

    1- açıklamalarıyla illallah dedirtmişti bana. ronaldo'yu alıyoruz dese bile bende kotası bitmişti, küfrederdim gene.

    2- daha kötü olmamaktan kasıt 3. olurduk maksimum. elindeki kadro daha fazlasına müsait değil, geçelim bunu. 3 ay kafa ütüledi bu adam.

    3- gelecek yıllar. galatasaray'ın geleneği bu. dibi görmeden rahat etmiyor bu takım. kendisiyle amiane tabirle yuvarlanıp gidicektik. 20. şampiyonluğu kazandırdı ama nasıl kazandırdı? bi anlatın da bilelim onu ya. saçlarım beyazlamıştır, stresten karın ağrısı yapmıştır her maçı bu adamın. son yılların en şanslı şampiyonluğuydu bizimkisi, kendisine kısmet oldu. galatasaray taraftarı ne dilediyse oldu geçtiğimiz sene. son dakika golleri, rakiplerin kayıpları vs vs.

    4- tüm bunlara rağmen kendisi asla ama asla tek ve birinci suçlu değildir. tüm olay dursun özbek adlı beceriksiz yüzündendir. iyi niyetinin ve yerli sevdasının kurbanı olmuştur hamza ve iyi ki de olmuştur.

    son olarak, kendisinden tüm benliğimle nefret ediyorum ancak bazı konularda objektif olabiliyorum bence kendisiyle ilgili. önümüzdeki yıllarda kendisinin takımlarına atıcağımız her golde bir sigara yakıcam sigara içmememe rağmen. galatasaray tribünlerinde bile yeri yoktur kendisinin gözümde. performans beklediği kadrosuyla gurur duysun.
  • 7906
    takımın bu halde olmasının sorumlularındandır. sezon ortası kovulup peşine yapılan hatalarla burada demagoji yapmak bana göre fazlasıyla boş.

    2014-2015 sezonu bittiğinde kendisine teşekkür edip yollayacaktık. bu kadar basit.

    sezon başı bütün taraftar umut bulut ve burak yılmaz ile bu sezon geçmez dedi, yerine forvet alındı mı? hayır.

    sabri sarıoğlu ile bu iş olmaz dedi. sonra ne oldu? açıklamaya gerek yok sabri beyin yaptıklarını. ayrıca devre arası apar topar sağ bek almak zorunda kaldık.

    taraftar melo' nun yerine değil yanına adam istedi. bu yapılmadığı gibi melo' nun yerini hakan balta ile doldurma girişiminde bulunuldu ve sonuç ortada.

    koca sezon bir yasin ile geçmeyeceği belli olmasına rağmen kanat oyuncusu alınmadı ve sonuç fazlasıyla ortada. bir ara aydın yılmaz ile 1 milyon euro karşılığı sözleşme yenileme niyetleri vardı. buna gülemiyorum bile artık midemi bulandırıyor.

    tüm bunlara rağmen gidip kadronun en gereksiz noktasına bilal kısa, jpk ve jose alındı.

    sen gidiyorsun adamı sezon başında yada ara transfer sezonunda değilde tam şampiyonlar ligi maçı öncesi kovuyorsun. yerine yardımcı bile getirmeyen mustafa denizli' yi getiriyorsun.

    bilal' e anlatır gibi anlatıyorum. taraftar dedi ki sezon başı yolla, mantıklı bir kaç transfer yap. bunların hiç biri yapılmamış orta okul öğrencisinden hallice kadro planlaması yapılmış daha sonra yerine mustafa denizli getirilmiş. sonra gelip burada demagoji yapıyorsunuz, bakın sizin yüzünüzden oldu diye.
  • 7907
    kalsaydı en kötü üçüncüydük. çünkü yerine gelen mustafa denizli takımı çok daha kötü yönetti. ancak bu kesinlikle kalsaydı eğer başarılı olacağımız anlamına gelmiyor. birkaç arkadaşın da yazdığı gibi uzun vadede bugün içinde bulunduğumuz duruma gelirdik. sadece süreç uzardı.

    hamza hamzaoğlu dönemini hatırlarken sadece saha içine bakmamak lazım. zira gitmesinin en önemlim nedenleri taraftarla ilişkisi ve insan yönetimindeki acizliğidir. ayrıca bugün taraftarın bu kadar kötü bir psikoloji içinde olmasının sebebi de kendisinin yaptığı açıklamalardır ki gittikten sonra bile söylediği sözler ortada.

    hamza hamzaoğlu içinde bulunduğumuz duruma gelmemizdeki en büyük pay sahiplerinden olsa da bugün kendisini hala konuşuyor olmamız yersiz. tepkilerin bu başarısız dönemde yüzsüzlük yaparak görevine devam eden dursun özbek ve yönetimine yöneltilmesi daha hayrımıza olacaktır.
  • 7909
    sezon başı, paketlenmeden önce; biz şampiyon takımız, dört yıldızlı takımız, ligin en iyi kadrosuna sahip takımıyız minvalinde laflar ederek lafontenden masallar okuyan, beş para etmez oyuncuları başımıza taç yapan ve bugün içinde bulunduğumuz durumla alakalı olarak öngörüsüzlüğü, vizyonsuzluğu ve zerre kadar türk futbolcusunun ibretlik profesyonnelliğinden anlayaman düşünce yapısıyla bugünleri yaşamamızın yönetimle birlikte baş müsebbibidir.

    kalsaydı şöyle olurdu diyenler var... bugün eskişehir'e öndeyken maçı altın tepside veren takım, hamza ile de adını hatırlayamadığım (düşün artık) özbek takımına da maçı verdi, rize'ye de verdi. kimse algılarımızla oynamasın. 8. olmaz da 7. olurdun. iyi de olurdu, di mi..!

    galatasaraylılık ruhuyla kulübün menfaatlerini korumak adı altında belki istemeyerek de olsa galatasaray'a en büyük zararı vermiş, hedefleri dibe vurdurmuştur.
  • 7910
    bir tasima sireti hayal edin. tir yokus asagi gitmeye baslamis, frenler patlamis ama hala yolda. sirket muduru atla lan tirdan diyor. sofor atliyor. ama tirin hali ortada. su an dunyanin en iyi soforu bile kurtaramaz. neyse artik taklalar atmaya basliyor tir.

    ah o ilk sofor iyiydi freni falan patlatmisti ama takla atmazdi diyor akrabalari.

    sirket muduru yola kendisiyle ciktigi icin binlerce adamin "bu patlatir bu frenleri" demesini sallamamasiyla istifayi basar mi? hayir. sirket babasinin mali lan nereye istifa edecek?

    kendisi frenleri patlatmistir. saksakcilari da yalandan aglasirlar. mevzu bundan ibaret.
  • 7911
    sürekli olarak eleştirmek amacıyla veya övmek amacıyla gündemde tutulmasını acaip gereksiz bulduğum eski teknik direktörümüz. isteyen kendisini eleştirmekte isteyen de kendisini övüp gelen eleştirilere yanıt vermekte tabi ki özgür; ama hamza hamzaoğlu üzerinden kısır diyalogların hemen her gün kendini yineliyor olması gerçekten garibime gidiyor.

    kısaca özetlemek gerekirse sözlüğün neredeye yarısı hatta daha fazlası kendisinin gönderilmesini olumlu karşılamakla beraber sonraki süreçte yönetimin hatalı teknik direktör tercih(ler?)i sebebiyle hamza hoca takımda kalmış olsaydı şu anda olacağımız yerden çok daha iyi bir konumda olacağında hem fikirdir diye düşünüyorum. takımın bulunduğu pozisyon tamamen hamza hocanın suçu demek ne kadar doğru değilse kendisi kalsaydı şöyle iyi olurdu böyle iyi olurdu demek de doğru değildir. hamza hoca'nın üzerinden ben şöyle demiştim, o zaman aksini söyleyenler ne oldu gördünüz mü veya ne alakası var hamza zaten herşeyin sorumlularınından birisi nasıl göremiyorsunuz minvalindeki kısır döngüden artık çıkabilsek keşke. olan oldu ve yaşandı bitti, her kim haklıysa bunun ne galatasaraya ne hamza hocaya ne de bizlere şu an bir faydası yok.

    galatasaray ilk defa hamza hoca gönderildikten sonra olması gerekenden çok daha kötü bir konumda değil. daha önce de galatasaray'ın hedeflerinden uzaklaşması sonrası taraftarın da kabullenişiyle birlikte lige çok erken havlu attığı dönemler oldu. en yakını 2010-2011 sezonu işte. dolayısıyla hamza hoca kalsaydı daha iyi durumda olurduk evet; ama konuşup tartışılması gereken konu galatasaray'ın o veya bu sebeple hedeflerinden uzaklaşması sonrası alay edilecek kadar kötü bir performans ortaya koymasıdır. ele alınması gereken konun bu olması gerektiğini düşünüyorum.

    son olarak kendisine bundan sonraki kariyerinde başarılar dilerim. kendi hataları sebebiyle galatasaray teknik direktörlük koltuğundaki ömrünün kısa geçtiğini düşünüyorum. kendisi umarım hatalarından ders çıkarmıştır. umarım galatasaray yönetim da kendisinin göderilişi sonrası yaptığı acemice hareketlerden ders çıkarmıştır diyeceğim ama hangi yönetim, ara ki bulasın...
  • 7912
    iyi hoca kötü hoca tartışılabilir.

    tartışılmayacak şey, takımdan haksız ve galatasaraya yakışmayacak şekilde gönderilmeseydi, şu anda daha iyi top oynayıp en kötü üçüncü durumdaydık. yönetim de 2015-2016 sezonu genel performansını beğenmiyorsa sezon sonu yolları ayırabilirdi. sanırım en azılı hamzaoğlu düşmanı bile bu konuda hemfikir olacaktır.
  • 7913
    melo'yu gönderip yerini hakan balta ile doldurmaya kalkışan kişi ya da kuruluş her neyse işte.
    daha hâlâ istatistik diyenler var :)
    evde içerde duran 11 yıllık istatistik diplomasını sokturtmayın devreye rencide olursunuz.
    dünyanın en iyi faal 10 ön liberosundan birini gönderip yerine dünyanın en sıradan 100 stoperinden birini monte etmeye kalkışan, bunu da yanlış anlamayın şampiyonlar ligi maçında deneyen bir arkadaş kendisi :))
    elinize ne geçiyor şu herifi savunmakla? gerçekten anlamıyorum. neyin çabası bu?
    bu kadar mı kıymetli egonuz?
    "bazı takımlar" lafı da mı yetmiyor size?

    ulan değil hamza; ferguson gelip önce şl'yi kazandırıp sonra gidip şu lafı şu tavırlarla etse, sokarım aşkına ızdırabına derim.
    herifin hem içi boş, bildiğin faşist ideolojisine sahip, hem de taktik falan hak getire, skimsonik bir gruptan bile çıkmaktan aciz (ki allahtan kendisiyle o gruptan çıkamadık yoksa 8-0 ile dalga geçtiğimiz bjk'nin rekorunu kırardı), takım ahenginin ve kondisyonunun anasını bellemiş; hâlâ daha istatistik verenler var.

    bak evladım. o verdiklerin istatistik değil; verilerdir sadece. ve anlamlı veriler de değildir. o kadar kolay değil o işler tamam mı çocuğum. bu işlerin yöntemleri vardır.

    inşallah senin gibiler bir daha bu kulübe adımını atamaz. başımıza ne geldiyse zaten bu "ben bilirim"ci kafadan geldi. ya çomar ya liseli; ama mutlaka "ben bilirim"ci kafadan. çomar gitti liseli kaldı. o da gidecek önünde sonunda.
  • 7914
    1 temmuz 2011 - 24 eylül 2013 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğü yapmış olan fatih terim; 95 maçta 56 galibiyet alarak %58, 947 galibiyet oranına
    1 aralık 2014 - 18 kasım 2015 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğü yapmış olan hamza hamzaoğlu; 52 maçta 33 galibiyet alarak %63,461 galibiyet oranına sahip olmuştur.

    -teknik direktörlerin yönettiği takımların

    topla oynama oranları,
    attıkları ve yedikleri goller,
    bunların kaçının bireysel hata, kaçının takım savunmasındaki eksiklikten kaynaklandığı,
    başarılı pas sayıları,
    kaleyi bulan ve bulmayan şut sayısı,
    oyuncuların koşu miktarları,
    oyuncuların kaptıkları top sayıları,
    oyuncuların kaptırdıkları top sayıları,
    oyuncuların fizyolojik ve psikolojik durumları,
    yapılan ve maruz kaldıkları fauller,
    oyuncuların sahaya dağılımına bağlı olarak benimsedikleri taktikleri,
    oyuna müdahale zamanlamaları,
    oyun çıkmaza girdiğinde vereceği reaksiyon veya sahaya etki oranı,
    kurdukları kadroyu kullanım ve ondan performans alma oranları,
    hücum ve savunma varyasyonları,
    farklı oyun ve seviyeye sahip takımlara karşı performansları,
    formayı adaletli ve dengeli dağıtarak, daima hazır olan bir kadro oluşturup oluşturmadığı,
    takımın performansının sürdürülebilir mi yoksa bireysel oyunculara bağlı bir anlık parlama mı olması,
    teknik direktörün kulüpte geçirdiği süre,
    teknik direktörün geleceğe yönelik attığı adımlar,
    vb.

    teknik direktörlerin görevde olduğu sırada karşılaştığı/yarışta olduğu rakip takımların

    teknik ve taktik durumu,
    kadro yapısı,
    sakat ve cezalı sayıları,
    bireysel oyuncularının performansı,
    ligdeki iddia durumları,
    teknik direktörlerinin nitelik ve performansı,
    saha dışı etmenlerin etkileyip etkilemediği,
    vb.

    teknik direktörün diğer yeteneklerinden

    adam yönetimi,
    takım içinde disiplin oranı,
    teknik, taktik, antreman, oyuncu ve lig bilgisi,
    oyunculara sağladığı moral, motivasyon,
    oyuncuların potansiyel ve yeneteneklerini yargılayacak bilgisi,
    medya ve taraftar iletişimi,
    kulübün yönetim kademesiyle iletişim ve uyumu,
    bahse konu olan dönemler dışında çalıştırdığı takımlardaki performans ve başarıları,
    aynı ve farklı liglerde öncesinde elde ettiği başarılar,
    farklı baskı etmenlerine karşı tepki gösterebilmesi,
    kişisel davranışları ve geçmişe yönelik takıma yakışmayacak tavır ve davranışlarının olup olmadığı,
    vb.

    o dönemki saha dışı etmenlerinden

    kulübün ve kulüp başkanın o dönemki maddi ve idari durumu,
    federasyonun ve hakemlerin karar ve tutumları,
    vb.

    ve daha bir çok anlamsız etmen göz önüne alınmadan-

    kabak gibi ortada olan bu istatistiklere göre hamza hamzaoğlu, fatih terim'den çok daha iyi ve başarılı bir teknik direktördür. terim yerine o gelseydi 4. yıldızı daha erken takardık. 3 sezon sonunda sahip olunan yıldız oyuncuları çok daha iyi yönetir, hiç birinin ağırlığı altında ezilmez, ahbap dost ilişkisiyle forma dağıtmazdı.

    ama şöyle de bir durum var ki;

    27 kasım 2014 - 30 kasım 2014 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğünü yapmış olan cladio taffarel 1 maçta 1 galibiyet alarak %100 galibiyet oranına sahip olarak, diğer iki teknik direktörden de çok daha başarılı, kabiliyetli ve daha doğru bir tercih olduğunu göstermiştir. keşke taffarel gelseydi.

    (bkz: futbolu sizden öğrenecek değiliz)
    (bkz: bu da benim verim hüsnü)
    (bkz: ben düşündüm oldu)
  • 7915
    geçen sene kattıkları gün gibi ortadadır, kimse bok atmaya çalışmasın. en son ne zaman 3 kupa gördük hatırlayan var mı? 3 kupa alan adam başarılıdır bir kere.

    ancaaaaak,

    yazın takındığı tavır, yerli seviciliği, yolladığı oyuncular ve yerine alınmayanlar tamamen mide bulandırıcıdır. galatasaray taraftarının gözünde çok büyükken, her şeyi kendi isteğiyle bitirmiştir. 2015 yazında tanıştığımız hamza dünyanın en sığ teknik direktörlerinden biridir. bu net.

    bir bakıma gelmeden önce 2014 dünya kupası sorasında sneijder hakkında söylediklerinin tesadüf olmadığını kanıtlamıştır bizlere.

    son zamanlarda sözlükte yeni bir savaş başladı adeta. hamzacılar ve anti hamzacılar. iki taraf da gerçeklere gözlerini kapatıyor. hamza hoca'nın geçen sene kazandığı başarıları küçümsemek nasıl ahmakçaysa, yazın bizi bu hale getiren tutumunu görememek de o derece aptalcadır.

    yazarlara naçizane bir tavsiye vereyim:

    arkadaşlar hayatta hiçbir şeyi körü körüne desteklemeyin, bu her konuda böyle. sonra o inandıklarınızın birer yalandan ibaret olduğunu görürsünüz ve bütün dünyanız başınıza yıkılır. ayrıca masal dünyasında yaşamıyoruz, hayatta mutlak iyiler ve mutlak kötüler yok bunu da unutmamanız gerekir.

    he ben kim miyim? sözlüğü senelerdir takip eden ve burada yazılanlara gerçekten değer veren sıradan bir yazar. artı, bu kavga ortamından gerçekten bıkmış bir yazar...
  • 7919
    şimdi aylardır teknik direktörlük becerileri ile ilgili çeşitli yazılar giriliyor sözlüğe. beğenen var beğenmeyen var, saçma sapan eleştiren de var savunan da... bunlar öznel yorumlar tabi ki de. ben şahsen kendisinin iyi bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum. bunu destekler de bir sürü yazı yazdım sözlüğe. hepsi şahsi görüşümdü tıpkı eleştiren yazarların yazdığı gibi. fakat bir takım gerçekler var ki bunlar öznel bilgiler değil.

    biraz düşünülürse şu noktada bütün sözlüğün mutabık olacağına inanıyorum. hamza hamzaoğlu; prandelli gittikten sonraki sonraki dönem, takımın başında bulunduğu her saniye, gönderildiği dönem, gönderildiği dönem sonrası, şu an ve hatta da gelecek yaz bu takım için en uygun teknik direktördür. bunu söylerken kendisinin çok iyi teknik direktör olduğunu söylemiyorum ancak içinde bulunduğumuz şartlar dahilinde en iyi teknik direktörü oydu, şu an da o ve gelecek yaz da o olacak. bakın gelecek yaz öyle isimler geçecek ki hagi'ye, hikmet karaman'a falan şükredecek konuma geleceksiniz (ki bence bülent korkmaz gelecek). hamza hoca gitmesin derken savunduğumuz done buydu. bütün sözlük o gün bayram etti. tomas tuchel, lucien favre hayalleri kuran vardı (gerçi hala var). 3.5 milyon euro transfer bütçesiyle nereye geliyor lucien favre? tabi sözü geçmişken hamza hamzaoğlu 3.5 milyon euro transfer bütçesiyle kurdu bu takımı ve gidene kadar da performansı gayet olumluydu? ve evet bu takım şampiyonlar ligi'nde de başarılı olmuştur. o konuyu başka bir başlıkta da değerlendiririz. adam son derece uygun maliyete çok da iyi oynayan bir takım kurmuştur. şimdi herkes takımın fizik gücü üzerinden eleştiri yapıyor. o zaman ben şunu sormak isterim; bu takım hamza hoca yönetimindeyken neden 70. dakikadan sonra düşmüyordu? kadıköy deplasmanında 70. dakikadan sonraki 20 dakika fenerbahçe'ye baskıyı nasıl kurdu bu takım? bir 5 dakika daha olsa ya da sinan gümüş'ün o günkü maç kondisyonu bugünkü gibi olsa(yani o son dakikadaki topu alıp yardırsa) bugün 16 yıl sonra kadıköy'de galibiyet de çıkarmış olacaktı hocam. evet arkadaşlar fizik gücü olmayan takım nasıl yaptı bunları? cevabı basit aslında, o takım koşmuyordu ki, tamamen topu koşturuyordu. oyun yapısı buna uygundu. orta sahada selçuk-bilal gibi belki de kulüp tarihinin en pasör ikilisi vardı. önlerinde sneijder, solunda oyun zekası yüksek poldi... elindeki kısıtlı kadroya göre bir oyun sistemi planlamıştı.

    aldığını almadığını, oynattığını oynatmadığını çok konuştuk bugüne kadar. o konuya çok detaylı girmeyeceğim ancak şunu hatırlatmak isterim. sezon başı hoca jose yerine bilal, carole yerine de olcan'ı oynatıyordu ve sözlük tarafından en çok eleştirildiği konulardan birisiydi. dün sözlükte en çok sövülen iki oyuncu bu ikisiydi. buradan şunu anlıyoruz ki daha önce extensor'un da defalarca söylediği gibi hocanın takım tercihlerini çok eleştirmenin bir anlamı yok. haftanın 7 günü bu adamlarla oluyor hoca ve kimin oynaması gerektiğini inanın sizden çok daha iyi biliyor.

    son olarak bu yazının ana fikrini hatırlatmak isterim. içinde bulunulan koşullar göz önüne alınınca şu an ve hatta gelecek yaz bu takım için en uygun hoca hamza hamzaoğludur. şimdi yazın muhtemelen hoşnut olmayacağınız bir hoca ile anlaşılınca muhtemel tepki aynen geçen kasımda gösterdiğiniz gibi olacak. "yani evet hamza hamzaoğlu gitsin dedik de yerine mustafa denizli mi gelsin dedik yahu :(". yani işte onu diyorum ben de. hamza hamzaoğlu gittiği zaman yerine mustafa denizli'nin geçeceği zaten belliydi. biz de ona göre yorumlarda bulunduk. yani lucien favre, tomas tuchel falan yok sevgili renktaşlarım. hayal kırıklığına uğramamak için durumu doğru değerlendirmenizde yarar var.

    not: umarım iyi bir hoca gelir tabi. favre, tuchel hatta lucescu falan gelirse bu entryyi özür ile editlerim. hatta bu cehennemin dibinde kalacağından yenisini yazarım büyük keyifle.
  • 7921
    galatasarayda yabancıların köküne kibrit suyu döküp bursada sahaya yabancısız çıkamamasının nedeni kendisine galatasaraydaki milli oyuncuları milli takıma hazır ve maç temposuyla göndermek görevi verildiği içindir.
    farkındaysanız her ne zaman milli maç arası yaklaşsa bu " taktik dehası " zat normalde 4-2-3-1 oynattığı takımı 4-4-2 dizilişinde oynatmaya başlıyordu.
    sol kanat sneijder, ortada bilal/jose ve selçuk, sağ kanat podolski, ileri ikilide umut-burak.
    4-3 kaybettiğimiz rize maçında böyle sahaya çıkmıştı yanılmıyorsam, ve o maçta zaten milli aradan önceki son maçtı.
  • 7923
    toplam 5 milyon euro'luk transfer bütçesiyle harikalar yaratması beklenen teknik direktör. iletişim sorunları vardı, ama kendisine de haksızlık yapıldığı aşikâr.

    galatasaray maalesef bu rezalet sezonu sonuna kadar hak etti. hamza hoca'nın gönderilmesi, saçma sapan denizli tercihi, günü kurtarmaktan başka hiçbir stratejinin olmaması bu günleri getirdi...

    futbol dünyadaki en adil oyunlardan biri. saçma sapan bir şeyler yaptığınızda cezasını hemen çekiyorsunuz. hiç sekmiyor. galatasaray'ın da futbol aklı yok. o akıl olmayınca yılda üç teknik direktör değişebiliyor.

    hamza hoca'yı gönderenler eserleriyle gurur duyabilirler...
App Store'dan indirin Google Play'den alın