bundesliga'da haftanın futbolcu seçilmesine hiç şaşırmadım. ne sanıyorsunuz abi? her ligde bizdeki gibi kaos futbolu oynanmıyor ki. bizde oynanan şey futboldan daha çok tekme savurmaca, topu dürtmece kıvamında. bunu da en net zaten yabancı takımlarla yaptığımız maçlarda görüyoruz. avrupa'nın sıradan takımları bile bizimkiler karşısında kompakt durarak ve iyi kondisyonları sayesinde kazanıyorlar. hamit'in sorunu neydi? beli dönmemesiydi, hızlı olmamasıydı. bunlar bizim ligde olmazsa olmazlar. çünkü dediğim gibi sistem yok, pataküte bir oyun oynanıyor. adamlarda ise tüm kulüpler bir futbol aklı tarafından yönetiliyor. hamit'i alırken sadece
schalke 04'te veya
bayern münchen'de oynadı diye almıyorlar. bizim takımın eksiği nerede? bizim takımımızda bu futbolcuya nasıl bir görev verebiliriz? nasıl faydalanabiliriz? diye düşünüp, iyi bir transfer olacağına kanaat getirirse transfer yapıyorlar. maçı izlemedim ama eminim ki savunmanın önünde, çok koşmadan, topu ileriye dağıtma görevinde oynamıştır. zaten oynadığı takımın da açık bir futbol oynadığını düşünmüyorum.
darmstadt 98 lig sonuncusu ve
11 şubat 2017 darmstadt 98 borussia dortmund maçında %35.4 topla oynamış. belli ki kapanan bir takım. hamit de futbol aklıyla, doğru yerlerde durarak ve takımını doğru paslarla atağa çıkararak iyi bir görüntü vermiştir. zaten
jerome gondorf'tan sonra takımının en çok topla buluşan ikinci futbolcusu bahsi geçen maçta ve aralarında fark da bir. o yüzden şaşırmamak lazım yani. takım planlaması eksi beş yüzlerde olan bir takımız biz. bizde başarılı olabilmek için
wesley sneijder gibi,
lukas podolski gibi özel oyuncu olmak lazım. görev adamları eğer fiziken yetersiz ise bizde başarılı olamaz
blerim dzemaili gibi,
elano gibi. hamit'e dönersek isterse kulübünü şampiyon yapsın, bize geri dönerse yine başarısız olur. o yüzden gönderilmesi kadar doğru bir karar yok. üstelik yaptığı rızık muhabbeti nedeniyle gönderilmesi iki kere doğrudur.
edit: imla.