"mustafa cengiz tamamen özbek'e reaksiyon olarak verildi. dursun özbek bizi mustafa cengiz'e mecbur etti. bizim vefa olarak mustafa cengiz'e bir borcumuz yok." açıklamasını 18 mayıs 2018 radyo spor'da yapan eski 2. başkan. tırnak içindeki bu ifade bizleri çok kızdıracak gibi ama konuşmanın tamamını dinledim. dursun'a oy verenleri hayretle karşıladığını ve dursun olmasın diye mustafa cengiz'e oy verdiğini söyledi. dursun'un tekrar 1300 oyunu koruyacağına ihtimal vermediğini söyledi. galatasaray camiası o kadar şuursuz değil gibi ifadeler kullandı. bu ifadesi aslında mustafa cengiz'in "eğer bizim genetik kodlarımızda vefa varsa tekrar seçiliriz." ifadesine cevap niteliğindeydi. hiç yönetimde görmek istediğim tarzda adamlardan değil ama cımbızla seçilmiş bu ifadelerle ilgili bir parantez açayım dedim.
allah'tan krali var organizenin diye yüzüne vurdular.
108
10 nisan 2019 tarihli divan toplantisinda galatasaray’in amaci kar etmek degildir demis. yuzeysel olarak hakli, derinlemesine dusununce yaniliyor. kar etmek elbette birincil amac degil, ama ortada sportif as’nin halka acik bir sirket oldugu gercegi var. her ticari isletme gibi bu sirketin de hem amaci hem de hissedarlarina karsi gorevi kar etmektir. ikincisi, galatasaray her zaman basariyi hedefleyen bir spor kulubudur. finansal basari, sportif basarinin gerek sartidir. yeter sart degildir belki ama o olmadan da surdurulebilir sportif basari gelmez.
yatirimci, galatasaray sportif as hissesini kar etsin veya gelecekte kar edecegi beklentisi artsin ki hisse fiyati yukselsin diye satin alir. tutup da buyuk hissedar olan dernegin bir kurulunda uyenin teki gidip bizim kar etmemize gerek yok derse bu sacmalamaktir. o zaman o sirketi hic kurmayacak, hic halka arz etmeyecektin. hatta belki profesyonellesmemeliydin bile. hele ayni sahis bir de kar gostermek icin sayilarla oynuyorlar derse bu ya suc duyurusudur ya da kendi suctur. halka acik bir sirketin yatirimciyi ve kamuoyunu yaniltmasi yasaya aykiri oldugu gibi, boyle bir durum olmadigi halde bu ithamda bulunarak yatirimciyi yaniltmak da suctur. hele bu itham, sirketin buyuk hissedari olan dernegin bir uyesinden geliyorsa daha da sacma bir durum olusmaktadir.
galatasaray, kendini hala 20. yuzyilin ilk yarisinda sanan bu insanlarca yonetiliyor ne yazik ki. zaten iki yakamizin bir araya gelmemesi de bundan.
109
galatasaray aş'yi sahtecilikle suçlayan sözüm ona hukukçu aslen rantçı bu vasat kibir hakkında başkan yardımcımız yusuf günay yarın suç duyurusunda bulunacağını söylemiş. yetmez ama evet. bu zat aleyhinde maddi-manevi tazminat davası da açılmalı.
camiada "fil hamdi" olarak bilinen ticaret hukukçusu.. nasıl ticaret hukuku profesörü olabildiği hayret verici bir durumdur. hukuk zekası son derece vasattır ama çevresi geniş, görünümü heybetli olduğu için bir şekilde yükselmiştir. egoist ve kırıcı bir kişiliğe sahiptir. uzanların danışmanlığını yaptı olarak hatırlıyorum.