• 76
    hakemi de yenmek gibi bir zorunluluğumuz yok. bundan kastedilen hakemin yaptığı bir iki hataya takılıp kalmadan güzel oyunla galip gelmekse evet bu olabilir. ancak hakem ve tüm hakem camiası size karşı bir tavır alıp sistematik bir davranış içerisinde ise bunun olmasının mümkünatının olmadığını söylemeye bile gerek yok. bu söylemde bulunan renktaşlarımın kastettiği sen önce güzel ve kaliteli bir oyun oyna hakem hatası olsa bile bir iki şansızlıktan sonra yine de hak ettiğini alırsın demek sanırım. şu an ki galatasaray çok çok kötü oynadığı hatta ne oynadığını kimsenin bilmediği bir oyun oynadığı için bırak hakemi yenmeyi rakibe gol bile atamıyor adam akıllı. gelen geçen üç dört tane atıp gidiyor. ne evimiz ne deplasman farkı kaldı. her yerde rezil oyun oynanıyor ve dolayısıyla ilk fırsatta hakemi öne çıkarmak da bahane bulmaktan öteye geçmiyor. her halükarda önce terim diyenlerin sığındığı bahane de hakem bizi doğrarken nasıl yenelim oluyor. ben dahil bir çok aklı selim taraftar sana hakemi de yen demiyor aksine güzel ve baskılı bir oyun oynayalım ona rağmen hakem hatasıyla yeniliyorsan evet o zaman hakemi ileri sürmende sonuna kadar haklısın diyoruz. durduk yere hakemi de yen demek mantıksız zaten.
    bu başlık aracılığıyla kötü oyunu ön plana çıkaran taraftarları eleştiren renktaşlarımın önce kötü oyunu eleştirip sonra hakemi eleştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. aksi halde hep önce hakemi eleştirmek kolaycılığa kaçmak oluyor ve sorunları görüp çözmeyi erteliyor. hocaya bakarsak zaten kötü oyunun nedenini hiç konuştuğunu görmedik ve hep başka etkenler söz konusu ona göre. ee o zaman kötü oyunu da ilk önce konuşmayacaksak ve hep hakem konuşacaksak biz nasıl düzeleceğiz? kötü oyunla bile galip gelebiliriz hakem hataları olmasa deniyor. eyvallah, bu fikre de katılıyorum. ancak kötü oyunla bir maç kazanıp sonra yine o kötü oyunla yenildiğimiz de yine kötü oyunu değil de hakemi konuşacaksak bunun da bir anlamı kalmıyor. velhasıl ben kötü oyunu da skandal hakem hatalarını da eşit oranda ve önemde konuşmak gerektiğini düşünüyorum. aksi halde bu eleştiriler birileri için bahane oluyor başka da bir şeye yaramıyor.
  • 79
    süper lig için boş bir söylemdir. tamam biz hakemi yenmeyelim hakemler bizi doğrasın da rakipler bari her kritik maçta hakemle yenmesin. bakalım o zaman puan durumu nasıl oluyor ben söyleyeyim 62 puanımızla en yakın rakibimize 5 puan fark atmış halde olurduk.

    son olarak dünyada hiçbir takımın zorunda olmadığı gibi galatasaray futbol takımının da başarıya ulaşması için hakemi de yenmesine gerek yoktur. hele geçmiş örneklerde galatasaray futbol takımı hakemi de yenerek başarılı olduysa her sezon bunu tekrarlama zorunluluğu hiç ama hiç yoktur.
  • 80
    teknik olarak hakemi yenemezsin. ankaragücü maçından yola çıkalım. bir penaltı bir kırmızı kart hop eksik kaldın, en iyi adamın 2 maç gitti. bir sonraki macida etkiledi. bir sonraki maç sivas maçı, sivas'in 10 kişi kalması lazım ama kalmadı. karagümrük maçı, 70 dakika 10 kişi oynayacak takım rakibim olacakken, maçın 76. dakikasında gol atmam gerekirken olmayan pozisyondan ben 10 kişi kaldım. stoperim.yine 2 maç gitti. istediğin kadar iyi oyna, rakibine çıkması gereken kartlar çıkmazsa, rakibin hakemin ne yaptığını anlar ve daha da sertleşir. sende anlarsın bu seferde sen mucadeleden kaçarsın. karagümrük maçında mohammed'in ilk hava topuna sarı kart çıktı, bir daha ciddi bir şekilde hava topuna çıkamadı. sahada art niyetli bir hakem varsa, san marino bile ispanya'yi yenebilir.
  • 81
    açık ve net bir şekilde anlaşılması gerektiğini düşündüğüm bir konunun mevzubahis olduğu başlık.

    öncelikle hakemlerden rahatsız olan da oyundan rahatsız olan da haklı. yani haklı yanları var ama kusurlu iletişim genelde bu iki grup arasında tartışmaya yol açıyor.

    soru:
    hakemi de yeneceksin doğru bir söylem mi?

    cevap:
    evet ve hayır

    nasıl yani ????
    çünkü yetersiz bir söylem. çünkü oyuna olan şikayetini vurgulamak isteyeni hakem hiç önemli değilmiş gibi gösterir. yani niyet iyi olabilir (evet) ama hakem rahatsızlığını daha yoğun hissedeni de irrite eder (hayır).

    peki nedir doğru yaklaşım ? maalesef ülkemizde ağlamayana meme yok. yani haklı olmanız yetmez ve hatta bir çok sefer etkisiz eleman olarak da kalabilir mühim olan sesinizin ne kadar gür çıktığıdır. tekrar maalesef. durum bu iken haksızlığa uğrandığında öncelikle hakeme vurgu yapmak önemli, cümlenin devamında da virgülden sonra oyuna yönelik eleştiri yapılır ama haksızlık konusunda sesinizin gür çıkması lazım. demiyorum ki olmadık pozisyon için ortalığı ateşe verelim kötü niyetli bir şekilde hakemi baskı altına alalım. hayır, tabii ki seviyeyi koruyalım ama bu sene defalarca yaşadığımız gibi çifte standartlara, kör göze parmak yanlışlara maruz kalınca da bir zahmet ses çıkaralım.

    ben hakemi de yeneceksin anlayışına temsil eden taraftarı anlıyorum. mevcut oyun seviyesi, hocanın tercihleri, yapabilecekken yapamadığımız (bu sezon zaman zaman yapılabildiğini gördüğümüz) şeyler insanları üzüyor ve biz üstümüze düşeni yapmıyoruz diyorlar. haklılar. bizim oyunumuz yetersiz.

    ama şunu da atlamamak lazım.kart görürsün eksik kalırsın puan kaybetme olasılığın artar. o oyuncu bir veya daha fazla maç oynayamaz oyun kaliten doğal olarak etkilenir puan kaybına daha yatkın olursun.(uçan kaçan bjk, paşa ve erzurum maçlarında etkisiz bir oyun oynadı ve bunda bir çok kişiye göre iki oyuncusunun eksik olmasının önemi büyüktü) bu bir yerlerde puan kaybetmene yol açar, hızını keser, moralini ve momentumunu kaybedersin bu da takımın oyununa olumsuz etki eder. mevcut kötü oyunun tek sebebi hakemler falan demiyorum yanlış anlaşılmasın. ama bu bir faktör !!! hem hatanın yapıldığı maçtaki puan kayıplarıyla hem de puan kayıplarıyla birlikte gelen ligdeki düşmüş konumunun psikolojik olarak takımı yıpratmasıyla bir etken. evet keşke 2011-2012 sezonundaki futbolu oynasak ve hakemi de yensek. o futbolla yenerdik de, yani mevcut hakem performansına rağmen muhtemelen şampiyon da olurduk ama peki yakın geçen yarışlar ? sadece çok önde olduğumuz yarışları mı kazanalım ? bunu kabul edebilecek var mı aramızda ? işte yakın geçen yarışlarda da 1 puanın bile çok önemi oluyor ve hakem faktörü bir anda majör bir faktöre dönüşebiliyor. yani hakemi geçelim biz kendi oyunumuza bakalım deme lüksümüz yok ikisine de bakmalıyız.

    bu arada bitirmeden şunu da ekleyeyim. herkes üstümüze geliyor, mağduruz da mağduruz demenin de manası yok. yeri geldiğinde şikayet etmek lazım. kalkıp rakip takıma gol kaçıran forvet görünce, kolay gol yiyen kaleci görünce hemen şike diye ortaya atlamak da doğru değil. her zaman çok absürt hatalar yapılıyor buna galatasarayın oyucuları da dahil. öyle her kazmalığa şike damgası vurulmaz. şike şüphesinden bahsedilecekse bile ek bir dayanak noktası lazım ki sürekli insanların birbirini suçladığı toksik bir ortama maruz kalmak zorunda olmayalım.
  • 82
    aslında yapılan haksızlıklara karşı daha fazla mücadele etmek anlamındadır. özellikle bu seneki galatasaray maçlarında gördüğümüz gibi aleyhimize bariz hakem hataları olduğunda, öncelikle sahadaki topçularımız mücadeleyi bırakmayıp aksine daha fazla mücadele edecekler. teknik heyetimiz ise kenarda hakaret etmeden hakemin üzerinde daha çok baskı kurup, içeride de modu düşmüş oyuncuların modunu yükseltmek için daha fazla iletişime geçecek. sonrası çorap söküğü.
  • 84
    mücadele edildiği takdirde en azından birkac macta mümkün olan hadisedir. senin takımın koşarsa, basarsa, futbolun doğrularını yaparsa bir iki macta en azından kazanırsın. kaybetsen de taraftar çıkar gönül rahatlığıyla tek yürek olarak bu takımın emeği için bağırır.
    kaldı ki bu takım taraftarı yine terim yönetimlerinde hakem rezaletlerine ragmen hem de 10 kişi ile galibiyetler görmüştür.
  • 86
    kötü futboluna bahane aramak isteyenlerin sık sık başvurduğu bir şeydir hakemleri eleştirmek, buna tepki olarak da gerekirse hakemi de yen denilir.

    benim kızdığım, bizim taraftarlar arasında sanki galatasaray futbol kulübü'ne karşı operasyon çekiliyor, şampiyon olması hakemler yüzünden engelleniyor gibi bir algı olması.

    yaa kardeşim sen de biliyorsun ki hakemler herkese karşı kötü.
    bizim ülkemizdeki hakemler takım fark etmeksizin herkesin canını yakıyor bir hafta.

    bak bir kaç örnek link koyuyorum.
    https://twitter.com/...245454642515973?s=19
    https://twitter.com/...243496342949890?s=19
    https://twitter.com/...242073400086528?s=19
    https://twitter.com/...237772112039952?s=19
    https://twitter.com/...237590406402054?s=19
    https://twitter.com/...249518470103046?s=19

    bu pozisyonlarda da bizim oyuncuların hiçbirisi kırmızı kart görmedi, hatta bazılarına faul dahi çalınmadı.
    eee, o zaman rakipler de bunları paylaşıp "galatasaray kollanıyor" dese ne kadar saçma düşünüyorsun demez miyiz?

    geçelim bu işleri, hakem falan hikaye.
    şu anda lider beşiktaş, çünkü hızlı hücuma kalkıyor, belirli bir plan dahilinde oynuyor ve ligde en iyi futbolu onlar sergiliyor, dolayısıyla lider olmayı hakediyorlar.

    sen iyi oynarsan, futbol tanrıları sana da hakettiğini verir. nefret ettim artık 2 yıldır her hafta hakem konuşulmasından.

    galatasaray kötü, çünkü hakemler yüzünden.
    aferin, çok güzel bir tespit.

    edit:
    (bkz: hakemden önce oyunu eleştiren galatasaray taraftarı/#3142329)

    çare yabancı hakem.
  • 87
    futbolun katran karası hale gelmediği ülkelerde olmayan olaydır. anca 1-2 maç falan o da hakikaten hakemin yetersizliği yüzünden verdiği abuk kararlardan dolayı.

    fakat bu ülkede hakem eliyle oyuna müdahale açık olmaktadır ve hakemi yenmek galatasaray seviyesindeki bir takımın yapabileceği olaydır.

    galatasaray'ın hakemi yenmediği kaç şampiyonluk var? hakemler bizimle ilk defa uğraşmıyor. 2012/13 sezonunu hatırlatırım herkese. mesele tüm suçu hakemlere yıkıp sıyrılmakla, hakemler vuruyor vurmasına da bizim takım ne yapıyor sorusunu sormak arasındaki ince çizgide.

    örnekten kopmadan konuşalım; 2012/13 sezonunda fatih terim kaç maç ceza yedi. üstelik şampiyonlar liginde dolu dizgin gitmenin getirdiği sıkışık fikstür de vardı. hakemlerin skandal kararları hala akıllardadır. maç sonraları hocanın isyanları vs. bütün bu ortamda galatasaray vura kıra şampiyonluğu aldı gitti. neden? çünkü takım ne oynadığını biliyordu, melo - drogba - sneijder - selçuk inan gibi lider ve isyan eden adamlar vardı. şu takımda o dönem alaya alınan sabri sarıoğlu kadar öfkelenen tek topçu yok. az buçuk arda turan o da zaten genelde yedek artık.

    uzatmadan hakemi yenmek zorunda değiliz evet; ama galatasaray hakemi de yenebilecek bir camiadır. mehmet ali aydınlar, yıldırım demirören dönemlerinde daha mı pozitifti hakemler bize karşı da şimdi nihat özdemir döneminde önümüzü kesiyorlar? hayır. biz düştük. yoksa hep aynı kötü niyet.

    ha işin tadı iyice kaçtı mı? kaçtı. ortada ''yaaav konuşunca da ceza yiyoruz'' diyip maç sonu arazi olan yönericilerin olduğu ortamda bu da çooook normal.
  • 88
    fatih terim gittikten sonra gündemden kalkacak başlık. tek dert fatih terim'in istifası. ondan sonra hakemler biçmeye devam ettiğinde hakemi de yenmek denilmeyecek.

    anlamayanlar için ısrarla söylüyorum. galatasaray futbol takımı kötü futbol mu oynuyor? evet kötü futbol oynuyor. fatih terim hatalar mı yapıyor? evet yapıyor. ancak fatih terim ve futbolcular hafta içi hiç antrenman yapmasa, sahaya sarhoş çıksa, hoca kenarda tavla oynarken futbolcular sahada emekleyerek hareket etse bile hakemler adil olmak zorunda. bunun nesi anlaşılmıyor tam olarak bilemedim.

    bu şeye benziyor. kadın cinayetlerinde, o kadının orada ne işi varmış, o saatte orada ne işi varmış, o kıyafet giyinirilmiymiş demeye benziyor. kadınlar nasıl istediğini yapmakta özgür ve onların güvenliğini ve adaleti devlet sağlamak zorundaysa, bizim takımda istediğini yapmakta özgür ama hakemler adil ve dürüst olmak zorunda.
  • 89
    eski zamanlardan örnekler verilen önerme. hani şu maçların seyircili olduğu, hakem oyuncunu sindirdikçe senin tribünden kamçıladığın zamandan. ancak artık oyuncular hakem ile baş başa sahada. 15. dakikada sırf kafaya çıktı diye bir adama faul çalarsan kalan toplara ürkek çıkar. seyircili bir maçta bir oyuncu 1 devrede 1 tanesi kırmızı, 3 tanesi sarı kartlık 4 faul yapamazdı mesela. hakem yürü ben arkandayım dese bile tribünlerden korkardı...
  • 93
    dün oynanan maçta bir kez daha görülmüştür ki mümkün değildir.

    (bkz: 22 ağustos 2021 fenerbahçe antalyaspor maçı)

    ısrarla bahane olarak görülüyor. fatih terim, galatasaray başında baki değil. elbet bir gün ayrılacak. o zaman galatasaray taraftarı olarak iyi futbol da oynasak, kötü futbol da oynasak ben yine hakemlerin adil maç yönetmesini isteyeceğim. fatih terim yönetiminde kötü futbol oynuyoruz diye hakemin adil olmamasını normal karşılayamıyorum, karşılayanları da anlayamıyorum. ileride de bu tutumu devam ettireceğim teknik direktörden ve sahadaki oyundan bağımsız olarak. hakem kötü oynuyoruz diye bizi nasıl biçebilir ya? o zaman manchester city'nin hemen hemen tüm maçlarında city lehine hata yapılırsa normal karşılansın. adamlar allah için iyi top oynuyorlar ve rakiplerini oynatmıyorlar. rakiplerini oynatmadıkları için yaptıkları fauller ve penaltılar verilmesin, olmayan penaltılar lehlerine çalınsın, ofsayttan gol atsınlar. rakipleri de bir şey diyemesin. böyle bir mantık olabilir mi ya? yemin ediyorum bu mantıktan dolayı ozan tufan'a bağlayacağım. böyle bir şey olabilir mi ya?*
  • 95
    sacmaligin onde gidenidir. kotu oynuyorsan bunu duzelteceksin, net. hakem adil olup dogru duzgun mac yonetecek, net. hangi taraf olursa olsun bu ikisinden birini yok sayiyorsa, o fikir de sacmaligin onde gidenidir hic kimse kusura bakmasin. elma ile armut kiyaslanmaz. iki ayri konu, iki ayri elestiri gerekir bu duruma. hatta hakem tarafini daha yuksek sesle dillendirmen lazim cunku maalesef sesi az cikan hak ettigi adaleti bulamiyor ulkede. digerine yonelik derdini yapici cumlelerle de anlatabilirsin neticede teknik taktik konusurken ne bileyim eyleme, kufre veya slogan atmaya ihtiyac yok mesela.
  • 96
    hakemi yen, federasyonu yen, mhk'yi yen, pfdk'yi yen, tahkimi yen onu yen bunu yen...

    normal takımlar gibi sadece rakibi yensek olmuyor mu?

    bu arada çok afedersiniz de ... yenersin hakemi. gencecik çocuklarla yapılanmaya başlamışsın daha normal şartlarda iki pası zor bir araya getiriyorsun kalkmış hakemi de yenmeyi düşünüyorsun. hadi hakemi yendin ya diğerleri? bugün * oğulcan'ı oynatabilecek misin mesela? hadi oynat da görelim bakalım kimi nasıl yeniyorsun. bu federasyon bunlarla uğraşmaman için kuruldu zaten. yoksa herkes kafasına göre kural koysun lig falan yapsın kendini tatmin etsin ileride bir gün bakarsın şampiyonluk lazım olur oradan ilave ettirirsin beşiktaş gibi...

    (bkz: 1959 öncesi şampiyonluk yalanı)
  • 97
    sen büyük takimsan hakemi de yenmelisin gibi saçma sapan bir sözcük hayatımızda geziyor. futbol iki takımın birbirini yenmek için oynadığı bir oyun, hakem benim rakibim değil ki.

    diyelim ki o gün rezil oynuyoruz, olabilir, hakem yuzde yüz penaltınizi vermedi, bunun bizim kötü oyunumuzla bir alakask yok. veya çok iyi oynadık ama bir turlu golü atamiyoruz, hakem yine yüzde yüz penaltimizi vermedi. iki maçta muhtemel 6 puan ile bitecekken 2 puan aldım. iyi oyun ya da kötü oyunun hakemi yenmekle alakası olmaz. en önemlisi kötü hakemi bazi maçlarda ekarte edebilirsin ama kötü niyetli hakemi edemezsin. maçın başında yaptığın iki harekete sarı kartı dayar, fiziksel temasını azaltır, karşı tarafın sertliğine ses çıkarmaz seni döverler. son iki senedir faul kart istatistigi en yüksek takım galatasaray olabilir, üstelik hepimizi sıkıntıya sokan yüzde 70 topla oynamaya rağmen. ben kötü oynayıp puan kaybettiysem takımı eleştiririm, ama kötü oynamama rağmen hakem maça net etki ettiyse önce hakem olayını gündem yapmam gerekir.
  • 98
    sacma bir tabirdir. once adam gibi oyununu oynayacaksin, calisacaksin cabalayacaksin hedeflerine giden yolda dikenleri de temizleyeceksin. ondan sonra hakemmis federasyonmus siyasetmis bilmem neymis viz gelir tiris gider.

    sen sistemsiz, taktiksiz, oyunsuz sahaya cik. beceriksizligine kefen bicmek icin hakemleri one sür. birakalim bu ayaklari.

    sanki 2 tane nizami gol attin da hakemi sucluyorsun. sanki kaleye sut cektin de hakem diyorsun.

    ha su olur bak, o zaman kabulum. sen 3 tane yapistirmissindir gol yapmissindir. yalandan dolandan 3 tane penaltiyla rakibe peskes çekilmistir o zaman sonuna kadar hangi takim olursa olsun desteklerim magduriyetini. ama diger turlu yalan dolan bahane bu isler.
  • 99
    galatasaray taraftarının bir kısmı tarafından son iki yılın tüm yükü hakemlere yüklenebiliyor. ciddi ciddi, hakemler sadece bu iki senede hata yapmış gibi bir şey çıkıyor ortaya. oysa bu hakemler en fahiş hatalarını 2018-19 sezonunda yaptılar. sonuç ne oldu? 19 mayıs 2019.

    şimdilerdeyse kaleye gidemediğin bir maçta misalen rastgele uzun topu rakip kontrol edemiyor, senin oyuncun rakibin nizami olmayan bir müdahalesiyle yerde kalıyor, hakem penaltı vermiyor ve bütün rezil oyun bu pozisyona bağlanıp hocamızın itibarı sözde kurtarılıyor.

    ayrıca şu süper lig'de hakemden dert yanmayan "1" takım bile yok. rize'sinden sivas'ına, antep'inden göztepe'sine, fenerbahçe'sinden beşiktaş'ına herkes hakemden şikayetçi. hakemler hep o kulüplerin hakkını yiyor. oysa olan şey basit. herkes kendine yapılanı abartıp kendi lehine pas geçileni yokmuş gibi gösteriyor. bu dönem galatasaray'a karşı biraz daha fazla hata yapıldı. ama bu hataların hiçbiri şampiyonluk kaybettirecek kadar olmadı.

    2019-20 sezonundaki şampiyonluğu, oynamaya çalıştığımız saçma futbol yüzünden; geçen seneki şampiyonluğu da beşiktaş'ı duman etmişken 1 gol daha atmayıp geri çekilmemiz yüzünden kaybettik. ne hakemi, ne yenmesi?
App Store'dan indirin Google Play'den alın