türkçe kullanımına çok dikkat eden biriyim. ufak tefek hatalar yapabilirim ama bu harf ve ek düzeyinde olur semantik açıdan yanlış yapmam pek.
o yüzden yazdığım yazıda şunu söylüyorum "seni çekemeyen bütün ibnelerin suratına tükür" bu cümle şu demek değildir: "seni sevmeyen ibnelerin suratına tükür"
şu sözlükte bu adamı kimsenin "çekemediğine" inanmıyorum. sevmeyene de saygım sonsuz.
zaten ben sana sev demişim, sev ya da sevme sen bilirsin ama çekemiyorsan bu adamı bil ki ibnesin. hem de önde gidenisin.
bu adam efsane değilse kim efsane?
carrusca mı?
efsane anlayışı nedir yahu bana bir anlatın.
cantona da ayyaşın tekiydi, maradona da öyle keşin teki. bu mu yani? böyle mi diyelim?
sen adamın siyasi görüşü var diye adama efsane değil diyorsun.
e kardeşim senin her yerin doğru mu ya?
burak yılmaz atamadığı bir golden sonra, vermediği pastan sonra tepki alınca "n'oluyoruz ya?" diye tribe girerken bu adamın yaşadığının haddi hesabı yoktu ancak yine direndi yine direndi.
hem efsane demek gandalf olmak demek mi? yoksa bileğini örümcek ısırıp binadan binaya tırmanması mı gerek?
türk futbol tarihi'nin en çok golünü atan, milli formasıyla, galatasaray formasıyla dünyada tanınan en ünlü türk futbolcuya (daha dünya kupası rekorlarını vs. bahsetmiyorum) sen efsane değil diyorsan, yazık ediyorsun.
efsane demek bir insanın her yönüyle mükemmel olması demek değildir. sen o adam kulübe ne vermiş ne almış ona bakmalısın. hakan şükür de inan bana bu kulübe en çok emek vermiş 2-3 insandan biri. ve bir galatasaray efsanesi...
millet siktirboktan adamları 10 gol attı diye efsane ilan ediyor ya... sende efsane dolu ama görmüyorsun.
tekrar edeyim.
"
hakan şükür'ü sevmeyen ibnedir " demedim. çekemeyen ibnedir dedim. hala da diyorum. çekemeyenin kim olduğunu bilmiyorsanız büyüklerinize ya da eşinize dostunuza sorun size 2006 yılını anlatsınlar.
ibnedir çünkü hakan şükür'ün her attığı gole, mutluluktan döktüğü gözyaşlarına benim gibi sevinip üzülmemiştir.
demek ki aynı galatasaray'ı sevmemişiz.