24
maç oynanmaya başladığı zaman diliminde şehir dışındaydım, atladım otobüse dönüyorum kulağımda kulaklık maçı dinliyorum otobüste. spiker 1 e 1000 katarak anlatıyor görmüyorsun da öyle sahada olanları, heyecan peşine gelen kalp çarpıntısı ve onunla birlikte artan obsesiflik.* neyse indim otobüsten dolmuşa bin bu sefer kahveye gidiyorum son dakikaları tv'den izlemek için ama o da ne benim yayın kahveden önde söyledim çayımı ekrana bakmıyorum bile çünkü arada 3-5 sn oynuyor gol olursa ilk ben bağıracağım*. neyse artık son dakikalar selçuk inan geçti korneri kullanmaya açtı ortayı hakan balta isminde ki kadir gibi, o sıra sahadaki en parlak yıldız benim diyerek vurdu kafayı, ben gol diye bağıra çağıra içeri koştum gol sevinci yaşamaya millet bana bakıyor ne oldu diye tv'ye gözüm ilişti ,o sırada selçuk yeni korneri kullanıyor gol geliyor hakan balta dediğim anda gol oldu böyle bir sevinç yok ama bütün kahve üstüme çullanmış vaziyette, omuzlara alınıyordum az kalsın.*
ben enerjiyi radyodan verdim sizde olduğunuz her yerden verin enerjinizi, yer mekan farketmeksizin herkesin dilince aynı cümle olsun; biz bu sene şampiyon olacağız.
ben enerjiyi radyodan verdim sizde olduğunuz her yerden verin enerjinizi, yer mekan farketmeksizin herkesin dilince aynı cümle olsun; biz bu sene şampiyon olacağız.