resim
Gündüz Kılıç
Görev:Teknik Direktör
Doğum:29.10.1919
Ölüm:17.05.1980 (60)
Uyruk:Türkiye
  • 52
    --- alıntı ---

    galatasaray’ın ruhuna benliğini katan ve galatasaray'ı herhangi bir spor kulübü olmanın ötesine taşıyan isimlerden biri olan gündüz kılıç, tam 34 yıl önce 17 mayıs 1980 tarihinde aramızdan ayrılmıştı.

    galatasaray futbol takımının efsane futbolcularından ve tarihi başarılara imza atan teknik direktörlerinden biri olarak hem galatasaray hem de türk futbol tarihinde unutulmaz bir yere sahip olan gündüz kılıç’ı ölümünün 34. yılında saygı ve rahmetle anıyoruz.

    gündüz kılıç (1919-1980)

    atatürk’ün yakın çalışma arkadaşı ve gaziantep milletvekili kılıç ali’nin oğlu olan gündüz kılıç, 1919 yılında istanbul’da dünyaya geldi. daha iyi bir öğrenim görmesi için verildiği galatasaray lisesi’nde futbolla tanışan gündüz kılıç önce okul takımında ardından da galatasaray’ın genç takımında yer aldı.

    yeteneği dolayısıyla a takıma kadar yükselen kılıç, kısa zamanda galatasaray’ın önemli futbolcularından biri haline geldi. askerlik görevi dolayısıyla ankara’da bulunduğu yıllarda havagücü ve demirspor formalarını da giyen kılıç, savaşın ardından yeniden galatasaray’a döndü.

    17 yıl aradan sonra 1948-1949 sezonunda şampiyon olan galatasaray kadrosunda yer alan gündüz kılıç, 1951 yılında berlin’de almanya’yı 2-1 yenen kadronun oyuncuları arasında da yer aldı.

    hava toplarındaki hakimiyeti ve yıpratıcı özellikleri dolayısıyla tank lakabıyla anılan gündüz kılıç, galatasaray’da uzun yıllar oynadı ve 11 kez de milli oldu. 1952’de aktif futbolu bıraktıktan sonra galatasaray ve milli takımda teknik adam olarak görev alan gündüz kılıç bu görevde de pek çok büyük başarıya imza attı.

    profesyonel lig öncesi dönemde galatasaray’la 1955-1956 sezonunda şampiyonluk yaşayan kılıç, 1954 dünya kupası’na katılan milli takımında teknik direktörüydü.
    profesyonel liglerin başlamasının ardından galatasaray’da yeniden görev alan gündüz kılıç, galatasaray ile 1961-1962 ve 1962-1963 sezonlarında şampiyonluklar yaşadı.
    ayrıca 1963,1964, 1965 ve 1966 yıllarında galatasaray ile arka arkaya dört kez türkiye kupasını kazanan gündüz kılıç, 1966 yılında cumhurbaşkanlığı kupasını kazanma onurunu da elde etmiş bir teknik adamdı.

    galatasaray’ın ardından feriköy ve beşiktaş’ta da teknik direktörlük yapan kılıç bu sürecin ardından ömrünün sonuna değin spor yazarı olarak türk futboluna hizmet etmeye devam etti.

    17 mayıs 1980 günü hayata veda eden gündüz kılıç, futbolculuğunun yanısıra lider kişiliği ve karizması dolayısıyla sadece galatasaraylılar tarafından değil tüm spor çevreleri tarafından saygı ve sevgiyle karşılanmış ve bu yüzden de baba lakabıyla anılmıştı.

    --- alıntı ---

    tum sevecenligine , babaligina , abiligine , hic bir korku salmamasina ragmen 100 metreden goren herkesin ceketini iliklemesine neden olacak sayginliga sahip insandir . gercekten ''baba'dir.allah rahmet eylesin , galatasaray emin ellerde.
  • 72
    "galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat (vazgeçiş) ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır."

    http://2.bp.blogspot.com/...640/metinoktay01.jpg

    selamlar olsun.
  • 71
    galatasaray tarihinde en hayran olduğum karakterdir. ruh hastası bir insan. türkiyede 1960 yılında futbolla ilgili kitap yazacak kadar inanılmaz bir karakter. galatasaraya avrupanın kapılarını açan değil kapıların nerede olduğunu gösteren adam. benim gönlümdeki galatasaray onunla başlayıp coşkun özarıya, özarıdan metin oktaya, metin oktaydan da fatih terime uzanır. bütün bu zincirin başlangıcıdır. ismi geçtiği yerde keşke burda olsa da gidip boynuna sarılsam diye düşünürüm,boğazım düğümlenir.
  • 11
    öylesine büyük, öylesine yüce, bir insandır ki baba gündüz onu anlatmaya kelimeler yetmez. lisesi zihniyetin yüzünden dış transfer politikasının olmadıgı liseden çıkma oyunculara mahkum oldugumuz ve bunun sonunda ateş güneş olayları sonucu 18 yıl yokları oynadık. baba geldi bu politikayı yok etti bize metin oktay'ı kazandırdı en iyi oyuncuları getirdi galatasaray'ın sadece liseden ibaret değil halkında takımı oldugunu gösterdi nur içinde yat baba gündüz.
  • 58
    galatasaray futbol takımını şampiyon yapmış ilk türk teknik direktördür.

    1961-62 ve 1962-63 sezonlarında galatasaray'ı 2 defa üst üste şampiyon yaparak, türkiye futbol liglerinde bu ünvana ilk sahip olan yerli teknik direktördür.

    metin oktay'ı galatasaray'a kazandıran kişidir.

    1980 yılında baba gündüz kaybedildikten sonra galatasaray futbol takımı ilk maçı olan orduspor müsabakasına 9 numaralı forma olmadan çıkmış. 9 numara baba'ya olan saygıdan dolayı katlı bir şekilde 90 dakika yedek kulübesinde durmuş.

    hem beşiktaş futbol takımı hem de galatasaray futbol takımında kaptanlık yapmıştır.
  • 40
    http://yalnizadaminefkari.blogspot.com/...zun-futbolistan.html

    --- alıntı ---

    “takım ruhu diye bir şeyden söz edecek olursak bunu galatasaray’a getiren isim gündüz kılıç’tır diyorum. o zaman hepimiz takımla özdeşleşmeye başladık,” diyor attilâ ilhan, galatasaray dergisi’nin kendisiyle yaptığı bir söyleşide ve ekliyor: “daha evvel öyle bir şey olmuyordu. geçen seneki fenerbahçe taraftarları gibiydik. durmadan kötülüyorlardı takımı, hocayı. biz de durmadan yeniliyorduk be kardeşim yahu! işte, gündüz zamanında yenmeye başladık bunları. gündüz harp meydanından gelmiş bir simdi.” tabiri caizse, bir halk ordusunun komutanı kadar halktan ve aynı zamanda centilmen, insancıl ve görgülüydü. evet, gündüz kılıç, galatasaray’ın ilk gerçek ‘komutan’ıydı. ilk hakiki ‘commandante’!

    galatasaray ve türk futbolu için, ‘gündüz öncesi’ ve ‘gündüz sonrası’ diye iki dönem belirtsek herhalde yanlış yapmış olmayız. futbolculuğundaki teknik direktörlere taş çıkartacak liderlikte kaptanlığı ile başlıyordu aslında her şey. daha o zamandan diğer türk futbolcuların aksine dünya futbolundaki gelişmeleri sıkı sıkıya takip ediyor, yurtdışı seyahatlerinde edindiklerini (teknik-taktik, altyapı, futbolcu psikolojisi) kaptanlığını yaptığı arkadaşlarında ve kulübünde uygulamaya çalışıyordu gündüz kılıç. galatasaray kaptanlarının babacan ve bir abi gibi olması ‘töresi’ (metin oktay, fatih terim, cüneyt tanman, bülent korkmaz, hakan şükür bu törenin devamcısı değiller miydi?) onunla başlıyordu. bütün arkadaşlarıyla, bilhassa gençlerle kendi kardeşi ya da çocuğuyla ilgilenir gibi ilgileniyordu. o baştan ayağa doğru kaptanlığın prototipiydi. sahadaki liderliği daha sonra türk futbolu’na teknik direktörlük olarak damga vuracak ve (izmirspor’dan getireceği metin oktay ile beraber bir fidel – che ikilisi oluşturarak elbette) galatasaray’ın liseden gelme o sabun köpüğü seçkinciliğini iyiden iyiye kıracaktı. insanlar onun galatasaray’ını seveceklerdi. o, büyük galatasaray devrimi’nin robbespierre’i olarak gönül verdiği armaya gerçek bir hissiyat, gerçek bir karakter verecekti. sonra ise, “galatasaray bir his takımıdır,” diyerek tanımlayacaktı kuruluşunda aranıp da bulunamayan kolektif ruhu üflediği yuvasını, “kısacası galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep birlikte sevinmesini bilenlerin takımıdır.”

    gündüz kılıç’ın türk futbolu’na kattıkları yalnızca galatasaray’ı şahlandırmasından ibaret değildi elbette. bilhassa teknik direktörlüğü öncesinde türk takımları bir tık yukarıya çıkabilmek için yabancı hocalara tâbi gözüküyordu. türk teknik direktörler, açık konuşmak gerekirse teknikten de taktikten de bihaberlerdi. gündüz kılıç, öğrenme açlığı ve araştırmacılığı ile, teknik direktörlüğü ‘futbolcu eskiliği’ olarak gören diğer türk teknik direktörlerden ayrılıyordu. hatta bu araştırmacılığı ve hevesi öyle üst seviyedeydi ki, yazları tatil yapmayıp ingiltere’deki ‘antrenör kursları’na katılıyordu. üstelik bunu hemen her yaz gerçekleştiriyordu. artık öğrenebileceği bir şey kalmadığını, neden yine de bu kurslara katıldığını soranlar içinse şöyle diyordu bir yazısında: “onlara dalında her şeyi bildiğini sananların bile muhakkak öğrenecekleri bir şeylerin olduğunu anlatmaya kalkarsanız göbeğiniz çatlar.” onun için değişimi yakalamak şarttı. sürekli zihnini yenilemek istiyordu. bu yüzden, hiç olmazsa başka teknik direktörlerle girdikleri tartışmaların yararlı olabileceğini düşünüyordu. kurslarda futbol tartıştığı ve zamanla samimiyet kurduğu isimlere bakınca da haksız olmadığını anlaşılıyor: david sexton, don howe, brian birch, nicolescu ve hatta bob charlton!

    uzun lafın kısası, gündüz kılıç (nam-ı diğer baba gündüz), türk futbolu’nun ilk büyük devrimcisidir. daha sonra galatasaray’ın ve türk futbolu’nun dinamosu olacak hocalar hep onun anlayışını benimsediler. baba gündüz ismi, başlı başına bir futbol masalının ismi oldu. onun yeşerttiği futbolistan topraklarında dallarını uzatan derwall cinsi bir çınarın dibinde açtı mustafa denizli ve fatih terim çiçekleri; ve kuşlar götürdü futbolistan ülkesinin yapraklarını kuzeye, bir şenol güneş tohumu niyetine.

    masallarda iyiler daima kazanır. kazanmadılar mı?

    onur bayrakçeken

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın