furkan özçal'ın henüz hiç süre almaması ile birlikte
galatasaray taraftarının bu sezonki espri fenomeni olan davranışlar bütünüdür.
sabri sarıoğlu üzerine yapılan bayat geyik geleneğini bu sezon da son 5-6 senedir her sezon olduğu gibi devam ettirenleri sayarsak sanırım kota dolmuş oluyor.
geçen sezon
* "modellik yapsın diye" aldığımız
ceyhun gülselam ve hiç süre alamayan
serkan kurtuluş, ondan önceki sezon
* meşhur "
bam" ve "cam adam"
gökhan zan ile omzu, ondan önceki sezon uzun süren bir sakatlık yaşamış olan
tobias linderoth, ondan da önce
shabani nonda'nın pipisi falan filan daha gidiyor yani... boş yok, hiçbir detay atlanmamış.
bizim dışımızdan örnekler verecek olursak; şiddetle hissedilen
daniel güiza eksikliğini
hugo almeida ile doldurmaya çalışıyorlar misal. bu gibi anlarda en büyük yardımcıları
selçuk şahin elbette...
aykut kocaman da sağ olsun pek güzel malzeme verdi hani iki sezondur kendisini övmekten yorulmadık, diğerlerini geç de işte bu sonuncudan memnunum vallahi.
tek tek yazıyorum da kayıtlara geçsin hani arşivlemek babında, yoksa bir şey dediğim yok.
yazarın notu: tamam "bam" iyiydi, açıkçası haklıydı, ya da sosyolojik açıdan bir bakıma normaldi belki o dönemin şartlarını ele alırsak ama doğrusunu söylemek gerekirse diğerlerine katıldığımı söylemek namümkün. asıl konuya gelirsek; peşinen söyleyeyim en iyi yerli forvet ve takımdaki en sevdiğim adam
selçuk inan'ın "kardeşi" olan
burak yılmaz'a dileniyorum. gol kaçırması beni üzüyor, kaçırdığı gole üzülmesi ise sevindiriyor. kaçan gole karizma bir üzülme şekli yok, kimi artistik poz verir
*, kimi burak gibi daha doğal davranır. insanları dış görünüşleri ile yargılamamaya gayret ediyorum... şimdi de konuyu artık başka yerlere
* çekmek istemiyorum ve sözlerimi noktalıyorum :(