gelmesini destekleyenlerden değilim ama ikinci sezonundaki ilginç kadro tercihlerini prandelli'nin tercihleri gibi görmemek gerek.
orta sahası
barış özbek,
mustafa sarp ve artık geri ve yan pas yapmaktan öteye gidemeyen emekliliği gelmiş
ayhan akman'dan oluşan pas yapmaktan aciz bir takım vardı elinde.
sırf bu sebepten tekniği ve oyun kurma yeteneği bir stoper'e göre hayli iyi olan
lucas neill'i ön libero olarak denemiş, tekniği yetersiz ama savaşçı
lorik cana'yı da stoper oynatmıştır.
yine benzer sebeplerden de daha henüz culio gelmeden hakan balta'yı da takımdaki ender sol ayaklı futbolculardan biri olması nedeniyle yanlış hatırlamıyorsam bir ya da iki maçta sol iç denemiştir ki culio geldikten sonra sol iç mevkisi onun olmuştur.
ek olarak da baros'un sakatlığında elindeki
juan pablo pino'yu forvete öyle ya da böyle devşirmeyi başarmış,
anıl dilaver'e şans vermiştir.
transfer konusunda da
juan emmanuel culio,
colin kazım,
yekta kurtuluş transferleri son derece isabetli en azından mantıklı transferler olup.
bogdan stancu'nun bonservisi eleştirilse de yine de devre arasında yapılan bir transfer olduğundan yüksek bonservisi normal karşılamak mümkün. kendisinin ikinci döneminde tek eleştirilebilecek yönü ise
robinson zapata transferidir.
şayet olur da gelirse kendisini sonuna dek desteklerim ve şuna eminim ki kesinlikle hedefimiz lig gibi saçma bir açıklama yapmayacaktır ki çalıştığı müthiş
adnan polat-
adnan sezgin ikilisini de galatasaray'ı küçük bir kulüp haline getirmekle suçlamış bir insandır.
dediğim gibi gelmesini desteklemiyorum ama
mircea lucescu'nun gelmeyeceği açıkken,
şenol güneş takım çalıştırırken, ortalıkta tek düzgün türk teknik direktör
mustafa denizli iken ve
hikmet karaman,
yılmaz vural gibi korkunç alternatifler varken olur da gelirse karalar bağlamam hatta sevinebilirim bile.