gol çizgisinin 2 adım önünde duran kaleciye aşırtma gol atabilen adamdır hagi**. tarih 23 temmuz 2012 ve hala bir hagi heykeli galatasaray'ın herhangi bir tesisinin önünde yükselmemiş. böyle bir şey olabilir mi haşmet?
3277
takimimizin zor duruma dustugu bircok zamanda (futbolcu iken ve sonrasi) teknik direktor yonetim kendisine ekstra sorumluluk yuklemistir. hagi ise hicbir zaman hayir dememis, elinden gelenin en iyisini yapmaya calismistir. bazen basarili olmustur, bazen de malesef hatalara dusup muvaffak olamamistir.
ama benim icin metin oktay'dan sonra gelen ilk ve tek 10 numaradir. onun gibisi henuz gelmemistir ve de gelmeyecektir.
boş ver üstad. sen karpatların maradonasısın, trollerin oyuncağı değil. bugün selçuk inan, hakan balta, hakan şükür, yarın taffarel, sen, popescu. ben seni hep şöyle hatırlayacağım: https://twitter.com/...864444293120/photo/1 sen benim çocukluk kahramanımdın. hep de öyle kalacaksın.
3280
bugün galatasaray'a gelişinin 16. yıl dönümü olan galatasaray efsanesi.. 16 yıl önce geldin ve bir daha kalbimizden hiç gitmedin comandante.. bir futbolcu ne kadar çok sevilirse seni o kadar çok sevmiştim..
3281
kendisini galatasaray'a transfer eden haldun üstünel'dir.*
elin lineker'i, pele'si, fasosu fisosu twitter'da fink atıyor. onları gördükçe "ah be gica sen de açsana bi hesap" diyorum. ne bileyim bugün romanya tekstilciler odası iftarındaydım tarzı resim paylaşsan, iki yorum yazsan. anında rt ve fav yaparız, her twitine "aylavyuhaciğ" diye cevap yazarız. ama hagi'nin teknolojiyle arası yoktu hatırladığım kadarıyla.
tanım: gelmiş geçmiş en büyük futbolcu. kağan, kral, padişah, dear leader gibi nice ünvanların yegane sahibi. din kursun havarisi olayım öyle seviyorum.
3283
yıllar sonra hagi denildiği zaman aklıma yüzlerce görüntü gelecektir ama içlerinden beni en çok etkileyen görüntü budur. 1997 yılının eylül ayında babası * vefat eder ve 3 gün sonra parma deplasmanında maça çıkar. 40 gün boyunca sakalını kesmememiştir.
hagi benim için sıradan birisi değildir, değer verdiğim, ismini duyduğum saygıyla andığım, galatasaray' a en güzel başarıları yaşatmış futbolun aşmış kişisidir. teknik direktörlüğü maalesef futbolculuğunun aksine çok çok vasat olmuştur. galatasaray' a geldiği iki seferde de başarısızlığa uğramıştır. 2004 2005 senesindeki başarısızlığı 5-1' lik kupa zaferiyle unuttuk ama 2 sene önceki başarısızlık taze olduğundan unutulmadı. hagi' nin teknik direktörlüğünün vasat olduğunun farkında olan adnanlar grubu sanki reykart' tan daha iyiymiş gibi hagi' yi getirip başarısızlığı hagi' nin üstüne yıkıp taraftar isyan ettiğinde, ''size aşık olduğunuz hagi' yi getirdik daha napalım'' demiştir, demediyseler de hagi' ye laf edemeyeceğimizi biliyorlardı. hagi' nin hiç mi yanlışı yoktu? vardı elbette stancu' yu, culio' yu aldıran, misimoviç' i şutlayan hagi' ydi. ama dediğim gibi hagi' den birşey beklemek, siğirli dokunuş istemek zordu o sezon. servet vardı defansta, mustafa sarp vardı, ayhan vardı; arda sakattı. hagi böyle futbolculara güvendi o sezon, elindeki malzeme de buydu. şimdi stancu, culio, misimoviç' ten çok büyük zarar ettik, ama ben yine de hagi' yi suçlayamıyorum reykart bile zor dayandı bu takıma hagi napsın allasen? ben seni futbolculuğunla sevdim hagi, teknik direktörlüğünü unutmaya çalışıyorum; iyi ki galatasaray' da oynamışsın da senin gibi bir yıldızı izledi türk futbolu.
3287
stancu ve culio hagi zamanında geldi doğru. ama culio zaten ucuza alındı. hepsi menejer parası olsa ne olacaktı ki?
stancu fazla paraya alındı. ama orada da bizim balık hafızalı arkadaşlarımız unutmuş olacak ki bu transferlerin ertesi günü adnan polat " galatasaray başkanı kuzu değil, aslandır" açıklamasını yaptı. adnan polat o dönem sırf elini güçlendirip, o açıklamayı yapabilmesi için galatasaray'ın parasını sokağa atmıştır. sırf kendi başkanlığını korumak için transfere eşşek yüküyle para vermiştir. pazarlıksız, hesapsız kitapsız paraları döktüler. yekta'ya 3.75, stanu'ya 5.5.
hagi'ye bok atmayın.
3288
bazı taraftarların sevmek ile kayıtsız şartsız bağlanmak arasındaki ince çizgiyi aştığı efsanemiz. kendisini elbette her galatasaray taraftarı gibi sever,sayarım lakin yeri geldiğinde eleştirmesini de bilirim. bu sefer hagiyi eleştirmeyeceğim aslında, sadece bir gerçeği hatırlatmak istiyorum. bir inanış var ya taraftar arasında hani, neymiş hagi takımın en kötü,en zor döneminde galatasarayın başına geçmişmiş. yahu geçti tamam da inanın ki sadece galatasarayı düşünerek yapmadı bunu. parası neyse çatır çatır aldı, bedavaya gelmedi yani buraya. sakın yanlış anlaşılmasın, hagiye lafım yok benim. elbette alacaktı parasını. tabi işin asıl önemli noktası şu bana göre: hagi bir teknik direktör olarak galatasarayın zor gününde çağrılmadığı müddetçe hangi takım tarafından tercih edilir ki? yani hagi teknik direktörlük yapmak istiyorsa eğer gelebileceği maksimum nokta galatasarayın kötü zamanlarıdır zaten. zira kendisinin ne kadar kötü bir teknik direktör olduğunu biliyoruz, bazı arkadaşlar hagiye toz konduramasa bile bu böyle.
3289
galatasaray nedir? sorusuna yüzlerce ve binlerce cevap verilebilir. bu cevapların bir kısmı ise gheorghe hagi'dir.
3290
tanım1: gözlerimin gördüğü galatasaray'da forma giymiş en iyi yabancı futbolcudur.
tanım2: gözlerimin gördüğü galatasaray'da teknik direktör olmuş en kötü teknik direktördür. net.
3291
öyle bir futbolculuk dönemi yaşamıştır ki hocalık kariyerini bu çatı altında on kere daha yaşasa, sevgisinden bir şey eksilmeyecektir.
şu videoya bir bak. romanya'yı küçümsemiyorum ama bu adam brezilyalı arjantinli fransız olsaydı kaldırdığı dünya ve avrupa kupaları olurdu. dünyanın en iyi futbolcusu olarak kabul edilir sende bu adamı galatasaray forması altında rüyanda bile göremezdin be dostum. sonra kıyaslardın bu ronaldo aynı hagi gibi şut atıyor ulan bu messi hagi'den iyi mi diye. bu adam allah'ın bize bir lütfu ve galatasaray'a gelmiş en iyi oyuncu. hatta ve hatta yaşadığım süre boyunca daha iyisinin geleceğine dahi inanmıyorum.
ulan bu adam böyle bir adam ki takım ne zaman kötü başkanlar hagi'ye koşar. bilirsin hagi'nin elinde sihirli değnek yok takım 180 derece iyiye dönüş yapmayacak ama hagi lan bu bir şey diyemezsin. yeri gelir hocalığına laf edip gönderilir ama o galatasaray çağırınca yine koşar. imparator ile hagi'yi hocalık konusunda asla kıyaslamam ama imparator bile adnan polat'a inanmadığı için galatasaray'a 6 ay gecikmeli geldi. ama hagi öyle değil bilmiyor ki birileri tarafından hocalık kariyeri piç ediliyor ve ismi kullanılıyor. evet hagi hoca da değil çünkü amatör bir ruh ve buralara bağlanmış bir adam.
klasik türkiye işte. bu adam buralarda hırsızda olur dolandırıcı da. bazıları alex ile karşılaştırır. hangisi daha ağır hakaret sen karar ver. ama götünden birşeyler uydurup kanıt göstermeden çıkıp laf ediliyor ya keşke hagi hala top oynasa da 40 metreden düşmanlarına çaksa bizde buralarda bazı iftiralara cevap vermek zorunda kalmasak.
3294
bence internette mevcut en güzel ve içerik açısından dolu videosu budur;
bu videoyu defalarca beğeniyle izlediğimden mütevellit gheorghe hagi'yi istemsizce "clubbed to death" şarkısıyla özdeşleştiriyorum şimdi, sanki kendisini en iyi anlatan şarkı bu ne bileyim, ortalarda ve en sonda hüzünlü kısmı var özleten, başta ve sonda gaz kısmı var rakip kaleleri bombaladığı zamanlara atıfta bulunan, arada da tarz tarz yerler var klasına uyan vs. vs. iyi bir seçim olmuş bence.
galatasaray tarihini 10 seneden ibaret sanan taraftarlar tarafından en kötü t. direktör sayılan galatasarayın en kötü zamanlarında elini taşın altına sokmuş. ilk seferinde çok da kötü performans göstermemiş t.direktör, terimle birlikte galatasarayı ve türk futbolunu çağ atlatmış efsanedir.
galatasarayımızda da forma giyip çağ atlatmış, benim gözümde gelmiş geçmiş en iyi futbolcudur. başka hiç bir futbolcuda olmayan bir vuruş/şut tekniği vardır.
aşağıdaki videoda 53. saniye attığı gol en güzel örneklerden biridir ve bu gollerden sürekli atmıştır.
culio ve stancu transferlerinden para kazandığını düşünen arkadaşlara saygı duyduğum ancak galatasaray'da bir sene daha oynaması için teklif edilen milyonlarca dolar'ı "yeterli performansı gösteremem" diyerek elinin tersiyle itip futbolu bıraktığını da hatırlamaları gerektiğine inandığım futbolcu. ayrıca klübe maddi, manevi kazandırdıkları ile kazandıkları arasındaki fark denizde bir yağmur damlası kadardır.