neden bu kadar sevildiğini ve istendiğini gerçekten anlayamadığım futbolcu. sanki kendisini galatasaray forması ile izlememişiz ve neyi ne kadar yapabildiğini görmemişiz gibi bir algı var taraftarda. yüksek potansiyelli, müthiş yetenek diyen mi ararsın önümüzdeki on seneye damgasını vuracak diyen mi ararsın. hayaller "gedson gelecek dertler bitecek", gerçekler ise tottenhamdan çaykur rizespora serbest düşüş. on seneye damga vuracak adamın türkiye'den başka bir alternatifi, beşiktaş ve rizespordan başka bir alıcısı yok. zamanında gedson büyük bir yetenek olarak görülmüş ve yüksek bonservis bedelleri yakıştırılmış olabilir ancak adam o dönemden beri büyük düşüş içinde, o zamandan beri doğru dürüst oynadığı tek dönem geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında bizde oynadığı dönem. onun dışında ne ingiltere'de ne de portekiz'de dikiş tutturabilmiş değil. belli ki adamın mental sorunları var, hatta psikolojisinin iyi olup olmadığı bile tartışılır. bu tür sorunları olduğu için kendisinden beklentilerin azaldığı ve bonservisinin makul seviyelere kadar indiğini sanıyorum. eğer sorunlarını çözüp yeni bir atılım yapamazsa görüp görebileceği en yüksek bonservis beşiktaş'ın kendisi için vereceği söylenen 6 milyon euro olur.
gelelim gedson'un bizde oynadığı döneme. taraftarın aynı bugün gedson için olduğu gibi irfan can için ortalığı yakıp yıktığı bir dönemde, irfan can fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra geldi. hatırlıyorum da sözlük bayram yerine dönmüştü, herkes mutlu herkes umutluydu. ben de transferine sevinenlerdendim. ne oldu peki sonra, gedson bizi şampiyon mu yaptı? bilakis kendisi form tutsun diye oynattığımız dönemde şampiyonluğu verdik. sonra arkadaş form tuttu, biz tekrar şampiyonluk yarışının içine girdik, şampiyonluk ayağımıza kadar geldi ve formuna kavuşmuş gedson'a rağmen iki golle şampiyonluğu verdik. o dönemde iki maçta bu arkadaşın yaptığı iki şeyi hiç unutamıyorum. ilki
2 mayıs 2021 gençlerbirliği galatasaray maçı'nda ilk yarının sonlarına doğru candeias'a yaptığı faul. oldukça şiddetli şekilde dalıp adamın sakatlanmasına sebep olmuştu. çok rahat kırmızı kart çıkacak bir pozisyonu hakem sarı kart ile geçiştirdi. şanslıydık. eğer orada kırmızı kart çıksa şampiyonluk şansımızı büyük ihtimalle bırakmış olacaktık. ikincisi ise
11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçı'ndaki serbest vuruş pozisyonu. maç 4-1'e gelmiş ve son anlarda ceza sahası çizgisine çok yakın yerden serbest vuruş kazanmıştık. bir golün bile çok şeyi değiştireceği o anda topun başına ömer bayram ve gedson geçtiler ve serbest vuruşu gedson kullandı. lütfen bulup seyredin o serbest vuruşu nasıl kullandığını. hülasa, zamanında kendisinden çok şey beklenen ama bugün artık arkasından karalar bağlamaya hiç mi hiç gerek olmayan bir futbolcu gedson. alanlar hayrını görsün.
hazır bu kadar uzun yazmışken bir futbolcuya bu kadar takılmanın ne kadar anlamsız bir şey olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. eğer ortada bir sistem yoksa ne kadar yetenekli olursa olsun bir futbolcu tek başına hiç bir şey yapamaz. yok eğer iyi işleyen bir sisteminiz varsa yetenekleri sınırlı bile olsa bir futbolcudan çok yüksek verim alabilirsiniz. geçtiğimiz sezon ortasında salih uçan için de yanıp tutuşuyorduk. o dönem, ver yunus akgün'ü al salih uçan'ı deseler herhalde kimse itiraz etmezdi. ne oldu peki şimdi. salih nerede yunus nerede. onun için bırakalım o futbolcu gitsin bu futbolcu gelsin tartışmasını da takıma bir sistemin gelmesi için nefesimizi tüketelim.