1
şeref yoksunudur.
karşılıksız saf sevgimiz üzerinden çıkar sağlayan sıfatsızlardır.
bu tip kişileri ikiye ayırabiliriz:
1- taraftar (tabii taraftar denilemez bunlara)
karaborsa bilet satan, sahte bilet basan tribüncü tipler bu kategoriye girer.
zaten ilgili başlıklarda bu konu üzerine çokça bilgi, belge ve anı dolaşmaktadır. ,
tasvip etmek bir yana nefret uyandırırlar.
2- galatasaray profesyonelleri (kişiliksiz yönetici, futbolcu, gazeteci, yorumcu vs.)
bu konu biraz daha muallaktadır.
galatasaray'ın bir şirket olmasından mütevellit oyuncuları, futbol a.ş.deki yöneticiler yaptıkları iş karşılığı doğal olarak para kazanırlar.
ancak bazı futbolcular vardır ki, sarı-kırmızı forma altındayken konsantrasyonlarını performanslarına, yani işlerine değil, diğer takımlara transfer ihtimallerine verirler.
transferini engellememesi adına sakatlanmamak için kaçak mücadele eden futbolcular, kendilerini göstermek adına takım oyununa ve takımın menfaatine odaklanmayan futbolcular(emre belözoğlu ve okan buruk'un inter transferi öncesi tutumları),
takım kadrosunu satan topçu müsvetteleri(barış özbek),
galatasaray'ın adını kullanıp popüler olan, saygınlığı ve bilinirliğini artıran, ancak galatasaray'a fayda sağlamayan iş adamları, yöneticiler bu kümeye dahildirler.
eğer bunu galatasaray özelinden çıkarıp, genel türk futboluna yayarsak, şike süreci boyunca ve şu anda aziz yıldırım'ın fenerbahçe başkanlığını sürdürmesi, arkasına taraftar ve camia gücünü alarak verilebilecek olası hukuki cezalar üzerinde baskı ortamı oluşturmaya çalışması çok net ve güncel bir örnektir.
karşılıksız saf sevgimiz üzerinden çıkar sağlayan sıfatsızlardır.
bu tip kişileri ikiye ayırabiliriz:
1- taraftar (tabii taraftar denilemez bunlara)
karaborsa bilet satan, sahte bilet basan tribüncü tipler bu kategoriye girer.
zaten ilgili başlıklarda bu konu üzerine çokça bilgi, belge ve anı dolaşmaktadır. ,
tasvip etmek bir yana nefret uyandırırlar.
2- galatasaray profesyonelleri (kişiliksiz yönetici, futbolcu, gazeteci, yorumcu vs.)
bu konu biraz daha muallaktadır.
galatasaray'ın bir şirket olmasından mütevellit oyuncuları, futbol a.ş.deki yöneticiler yaptıkları iş karşılığı doğal olarak para kazanırlar.
ancak bazı futbolcular vardır ki, sarı-kırmızı forma altındayken konsantrasyonlarını performanslarına, yani işlerine değil, diğer takımlara transfer ihtimallerine verirler.
transferini engellememesi adına sakatlanmamak için kaçak mücadele eden futbolcular, kendilerini göstermek adına takım oyununa ve takımın menfaatine odaklanmayan futbolcular(emre belözoğlu ve okan buruk'un inter transferi öncesi tutumları),
takım kadrosunu satan topçu müsvetteleri(barış özbek),
galatasaray'ın adını kullanıp popüler olan, saygınlığı ve bilinirliğini artıran, ancak galatasaray'a fayda sağlamayan iş adamları, yöneticiler bu kümeye dahildirler.
eğer bunu galatasaray özelinden çıkarıp, genel türk futboluna yayarsak, şike süreci boyunca ve şu anda aziz yıldırım'ın fenerbahçe başkanlığını sürdürmesi, arkasına taraftar ve camia gücünü alarak verilebilecek olası hukuki cezalar üzerinde baskı ortamı oluşturmaya çalışması çok net ve güncel bir örnektir.
