galatasaraylılığı askıya almak

• 376

  galatasaraylılık askıya alınmaz. kötü günlerde ızdırap çekeriz, kahroluruz fakat hep düzeleceğimiz umuduyla geleceğe bakarız. armayı sever, sonuna kadar destekleriz.
• 377

  giden gitsin biz bize yeteriz böyle daha güzeliz.
  
  (bkz: kalp olmadan yaşamak)
• 378

  yapabilen varsa helal olsun dediğim olaydır. ne yaparsa yapsın haftaya maçını yine izleyesim geliyor, yine gün içerisinde en çok takip ettiğim şey galatasaray.
  rezalet geçen süper lig 2010-2011 sezonunda dahi öğrenci olmama ve maddi durumumun aşırı kötü olmasına rağmen maç kaçırdığımı hatırlamıyorum. her hafta ev arkadaşlarımın tiye almalarına aldırmadan kıraathanelerde iki-üç kişi izleyerek sezonu bitirdim.
  yani demem o ki bu duygu bambaşka bir şey. babam* üzerime vakıfbank reklamlı parçalı formayı giydirdi ama aslında çok derinlere başka şeyler giydirmiş o an. o zamandan beri sevincimizde bir oldu, üzüntümüzde.
• 379

  kişi fatih terim'in oynattığı oyundan memnun değildir, işi düzelteceğine de inanmıyordur. ancak gitmesini isterse de alacağı tepkiden korktuğu için "en iyisi ben hiçbir şeye bulaşmayayım galatasaraylılığı askıya alayım" kararına varır.
  
  aslında korkaklığın sonucu ortaya çıkıyor bu durum.
• 380

  gerçekten galatasaraylı olmayanların yapabileceği eylem. siz galatasaraylı falan değilsiniz, hiç bir zaman da olmamışsınız.. anca takipçisi falansınız
  
  spor salonu üyeliği mi bu askıya alıyorsunuz? ya da ingilizce kursu falan mı?
  
  siz galatasaray'ı takip etmeyi askıya almayın... sonsuza kadar bırakın..
• 381

  iyi gün taraftarının daha da beteri. ama temelli askıya al olur mu, bir daha geri dönme.
  
  ah be birader, sen galatasaraylı değilsin ki zaten.
• 382

  futbolcusunu ıslıklayan taraftar ile ayni ki$idir. yapabilir, özgür iradesidir. sayi mi önemli, kalite mi sorusuna daima kalite olarak cevap vermi$imdir, bu konuda fikrim çok nettir.
• 383

  yapmak isteyenler bir an önce yapsa da kurtulsak dediğim eylem.
• 384

  galatasaraylılığını askıya alabilen adamlarla aynı sözlükte olmaktan utanıyorum. umarım askıya alıp bir daha geri dönmezsiniz de nitelik olarak zengin açıdan sevdamızı kaliteli şekilde yaşarız burada. maçın 60. dakikasında real madrid'e karşı tek farkla yenik durumdayken oyuncu ıslıklayanlar genel olarak galatasaraylılığını da askıya alabilen kesimdendir zaten. kenetlenmemiz gereken şu günlerde fatih terim'e, oyunculara, yönetime giydirebilmek için yer ve zaman kollayan, falcao'nun sakatlığının psg maçında aldığı darbeden dolayı gerçekleştiğinin kulüp tarafından açıklanmasına rağmen ısrarla ok atmaya gittiği zaman sakatlandı diyerek ortalığı karıştırmaya çalışan hiç otobüse binmediğini düşündüğüm birkaç yalı çocuğunun üfürükleri işleri daha da zor durumu sokuyor.
  
  galatasaraylılığını askıya alabileceğini en ufak düzeyde dahi ima eden yazarların yakın zamanda uçurulması dileği ile...
• 385

  --- alıntı ---
  http://imgim.com/...si-vermek_882964.jpg
  --- alıntı ---
  
  cevabıyla karşılaşılacak eylem.
• 386

  nasıl olabiliyor anlamadığım olay. baba gündüzün pankartı da yapılan bir sözü var ya "galatasaray bir his takımıdır" diye işte taraftarlık olayı da bir his olayı değil mi? yani benim için öyle de ondan diyorum. yani hislerinizi askıya almak öyle kolayca oluyor mu? hoca gidene kadar, ya da x oyuncu gidene kadar taraftarlığımı askıya alıyorum diyebiliyorsanız demek ki bir kişiye duyduğunuz his galatasaray'a duyduğunuz histen daha fazla olabiliyor. yani siz aslında o kadar da galatasaray'lı değilsiniz demektir bu. o zaman galatasaraylıların gündemini meşgul etmeseniz nasıl olur?
• 387

  nasıl ki insanlar 40 yıllık eşlerinden boşanıyor, galatasaraylılığı askıya almak bu bakımdan bende bir mantık çerçevesine oturuyor. mantık çerçevesine oturtamadığım nokta ise askıya aldığın bir takımın sözlüğüne neden bunu yazma ihtiyacı hissedildiği. sanırım ülkemizde boşandığı eşine musallat olan eşler gibi gelip burada şöyle bıraktım böyle bıraktım diye anlatma ihtiyacı hissediyorlar. boşandıktan sonra ne yaptıklarına karışan eşler gibi buraya gelip ben demiştim diye yazıyorlar. arkadaşlar, askıya aldıysanız gidin kendinize başka bir uğraş bulun. sonuçta burada galatasaray’lı olmayan kimse yazamaz. burada kendini ifşa eden herkesin sözlükten ihraç edilmesi gerekiyor. alenen artık veya bir süre de olsa galatasaray’lı olmadıklarını itiraf ediyorlar. eğer tekrar galatasaray’lı olmaya karar verirlerse, burada yazan her galatasaray’lı gibi en baştan başlasınlar. yok öyle kötü günde bırakıp iyi günde tutmak.
• 388

  gerçekleşmesi için bir takım şartların var olması gereken eylem. mesela eylemi gerçekleştiren kişinin karakter olarak çeşitli sıkıntıları olması muhtemel. egoist, bencil ve her şeyin her zaman en iyisine layık olduğunu düşünen bir insan olması çok olası. buna bir de prensip, hayata karşı duruş falan derler bunlar.
  
  taraftarlığın, onun da ötesinde galatasaraylı olmanın ne olduğunu hiç anlamamış ya da en azından benim anladığım şekilde anlamamış arkadaşlar, bence siz askıya falan almayın, temelli bırakın ve dönüp arkanıza bile bakmayın.selametle.
• 389

  keyfi kacmis bir seyirci olarak mac izlemeyi ve yorumlamayi birakacagim, galatasaraylilik maalesef birakilamiyor. bulasici bir hastalik, babadan gecti. ırsi diyorlar.
  
  kendi gerekcem su:
  2019 model terim ile basari imkansiz, terim istifa ederse mevcut yonetimle basari daha imkansiz. terim istifa etmez ve 1-2 seneye takim duzelirse mali olarak toparlanmak yine imkansiz. sonuc itibariyle 2014 senesinden beri hasta yataginda can cekisen suni teneffuslerle hayatta tutulmaya calisilan galatasaray futbol takimi ruhunu teslim etmistir. en az on sene daha avrupada dominant mac oynayan bir takim beklemeyin. abdullah avci, ersun yanal falan gibi tarihin ote berisinde kalacak isimlerle rekabete hevesli dostlarima bol sabir diliyorum. bu arada sozluge de elveda eger bir anlama geliyorsa.
• 390

  lisecilerin galatasaray uzerinde hakimiyetlerini percinledigi ozbekli yillarda dislanmis bir taraftar olarak mantikli yanim hep bu arzudaydi ama o kadar kolay degil. ama yasim da ilerliyor, bir daha liseci bir yonetim, ozbek gibi bir facia gelirse bu kulube askiya almanin da otesine gecer bu yastan sonra ne ugrasacagim diyebilirim sanirim.
  
  tutturabildigim, basarili oldugum tek tutum var, uyelik reformuna kadar store'a tek kurus harcamayacagim dedim birkac yil once, turkiye seyahatim esnasinda dolar firladi her sey ucuzladi buna ragmen kendimi tutup store'a ugramamayi basardim. uyeler harcasin, ben reforma kadar tek kurus harcamayacagim.
• 391

  kasımda askıya alanın mayısta kutlamaya hakkı yok.
• 392

  taraftarın değil seyircinin yapacağı iştir.
• 393

  zamanında yaptığım eylem. şimdi geçmişe dönüp baktığımda büyük bir pişmanlık.
• 394

  mümkünse hayatımın sonuna kadar ima bile etmeyeceğim eylem.
  
  (bkz: hadi bana küstün ahmete küstün galatasaraya nasıl küseceksin)
• 395

  benim için imkansız olan eylem. henüz ufak çocukken galatasaray'ı tutmaya başladığımda hiçbir futbolcuyu, başkanı, yöneticiyi, teknik direktörü tanımıyordum. etrafımda galatasaraylı olan tek insan babamdı. kubilay'ı, tugay'ı, suat'ı, bülent'i, hakan'ı daha sonra öğrendim. kişilerden, olaylardan bağımsız olarak sevdim ve yıllarca destekledim.
• 396

  zaten hiç galatasaraylı olmayanlar tarafından üretilen saçma sapan bir argüman.
• 397

  niyeti olan arkadaşların geri dönüşü olmamak üzere resmiyete dökmesi gereken eylem. ali sami yen'de sahip olduğumuz samimiyeti, tutkuyu bu kitleden sonra kaybettik. tüketici kafasıyla taraftar olunmaz. resmen ruh emiyorlar.
  pas hatasına auuu diye tepki verip topçunun elini ayağına dolaştıran tayfa da aynı kafadan. hatayı, eforu alkışlayıp oyuncu yüreklendiren, maç döndüren taraftarı özledim yahu :(
• 398

  bir galatasaraylının asla yapamayacağı bir şey. yapabileceğin şeyler sınırlıdır maçları izlemezsin, haberleri okumazsın. 2001 2002 sezonundan sonra lucescu görevden alındığında hakikaten ilgimi kaybetmiştim, yaşananları haksızlık olarak görmüştüm. bugün arda turan gelirse yine maçları izlerim, ilgimi de kaybetmem. olurda ters teperse bunun sorumlusu olarak ta fatih terim’i sorgularım.
  
  protesto hakkı saklı kalmak kaydıyla bir galatasaraylının yapabileceği en fazla budur.
• 399

  galatasarayımın maçı biter bitmez haftayı bekleyenleriz biz, askıya almak da nedemek.
• 400

  ne zaman galatasaraylı olduk? nasıl galatasaraylı olduk?
  
  istisnalar hariç herkes için bir çocukluk hikayesidir bu. kimisi babasından, aile büyüklerinden kimisi arkadaşlarından, semt, mahalle ortamından etkilenir. kimsenin net olarak cevap verebileceği bir soru da değildir, neden galatasaraylısın sorusu.
  
  benim gibi fenerli bir babanın oğlu olan, fenerbahçe gol attığında evin içinde sesinin duyulduğu, kadıköy'ün yeldeğirmeni semtinde doğmuş büyümüş, mahalle arkadaşlarının çoğu fenerbahçeli olan bir çocuk nasıl galatasaraylı oldu?
  
  ben galatasaraylı olduğumda her sene şampiyon bir galatasaray yoktu, dünya yıldızları ülkemize gelmiyordu. erhan önal ya da sarı ismail yüzünden mi galatasaraylı oldum bilmiyorum. çingene arif ya da prekazi miydi beni galatasaraylı yapan?
  
  çok anlatılan bir hikayedir endüstriyel futbol. sanırım endüstriyel futbol da zamanın ruhuna uygun olarak endüstriyel taraftara evrildi.
  
  o futbolcular çoktan yaşlandılar, bugünküler de yarın yaşlanacaklar. bizim takım tutma hikayemiz bir renge gönül verdiğimiz günden öleceğimiz güne kadar, o iki renk yanyana geldiğinde bize bambaşka duygular yaşatan bir aşkın hikayesidir.
  
  galatasaraylılık para verip hizmet beklenilen bir şeye dönüştüyse, yapılan ya da yapılamayan bir transfer için, yaşanılan herhangi bir an için, bugün için, geçmişten ve gelecekten vazgeçebileceklerse galatasaraylılar, onlar için, galatasaray store'dan forma almaktan vazgeçtiklerinde, pazardan alacakları triko bir forma yok zaten.