• 226
    aslında galatasaraylı olmayan biri için gayet sıradan bir harekettir.

    kendini galatasaraylı zannedenlerin uyanmasına yardımcı olur hatta böyle süreçler.

    galatasaraylılık forma almakla, almamakla ölçülmez. kalbinde o duygu ya vardır ya yoktur. yoksa yolun açık olsun zaten. hazır beşiktaş da rüzgarı arkasına almışken seni diğer tarafa alalım bir zahmet.
  • 227
    bizim rakibimiz ne karşı kıyı kuşu;ne de on on beş yılda bir bir iki sezon iyi giden kargalar .

    bizim tek rakibimiz, kendimiz kendi becereksizliğimiz...

    "attan inip eşşeğe binmek" bu takımın kaderi! üç beş yılda bir bunu yaşıyoruz maalesef.

    yapılan transferlerin çapsızlığına mı yanarsın, yönetici diye karşına çıkradıkları ne üdüğü belirsiz insan benzerlerine mi...

    saatlerce sayfalarca yazılar yazabiliriz ama bu yönetim ve bu ruhsuz futbolcu müsvetteleri bizi de şevkimizi de bitirdi.

    sağlık her şeyin önünde bu yüzden uzun bi süre kafamızı sıfırlayabilmek adına ara vermek hepimize iyi gelecek şimdi bu bir kaçış değil,başarısızlığı hazmedememe hiç değil takım şuanda hiçbir şey olmayan rezil bir güruhun elinde ve uzunca bir sürede öyle olacak gibi ne zamanki mevcut yönetim ve rezil çöp yığını bu kulüpten defedilir her türlü yanında oluruz yok değişen hiç bir şey yoksa geçmiş olsun elbet bir gün bu takıma o ruhunu geri verdirecek insanlar gelecek biz de kaldığımız yerden devam edeceğiz.
  • 229
    verilen mesajı doğru olsa da, çirkin bir tabirdir. bunun yerine hakikaten futbola, basketbola ara verip sinirden stresten uzak durulabilir, sezonun geri kalanında herhangi bir branşta hedefimiz kalmadı nerdeyse zira. açıkçası sosyal medyadaki ve sözlükteki durumlara da bakınca, çoğumuzun psikolojik durumu iyi değil ve ortam da cinnet geçirtecek kadar iğrenç rakip taraftar, yönetici ve medya mensubuyla dolu. kişisel sağlık için en güzeli biraz uzak durmak.

    bunun yanı sıra, askıya alınabilecek bir başka şey de gsstore alışverişleri diye düşünüyorum. eyvallah, öyle veya böyle galatasaray'a zarar verecek bir uygulamadır da, vallahi çalışarak kazandığımız 3 kuruşun, hamit gibi, yekta kurtuluş gibi, jem paul karacan gibi kansız köpeklere gittiğini görünce, haram zıkkım olsun diyorum. ne zaman benim bilet, forma paramın doğru yerlere gittiğine inandığım bir yönetim gelir, o zaman devam ederim. ama o güne kadar, bu kansız hain şerefsizler gibi tiplerin dolu olduğu takıma faydam olmamasına uğraşıyorum, diğer sarı kırmızıya gönül vermiş kardeşlerime de tavsiye ederim.
  • 235
    bu ve bunun gibi kararları alanların, daha doğrusu dillendirenlerin sorunu ne biliyor musunuz? kendilerinin bırakın galatasaray'la ilgili kararları, hayatlarıyla ilgili herhangi bir kararlarının en ufak bir haber değeri taşımadığını bilmemeleri. bak güzel kardeşim; popstar ajdar bile çıkıp böyle bir şey söylese en hafifinden bir haber değeri var ama inan bana senin yok be bilader yahu. bunu bir anlasan o kadar güzel olacak ki senin için ve herkes için. askıya alıyorsan al, almıyorsan alma, istersen git yimpaş yozgatspor'u tut bundan sonra kimsenin ruhu duymaz hadi duydu diyelim kimsenin umurunda olmaz. şu sosyal medya yüzünden herkes kendini çok önemli sanıyor ya şunu bir atlatsak önümüze bakacağız yemin ediyorum millet olarak. kısacası ne istersen yap kardeşim. aynen devam. zerre kadar eksikliğin hissedilmez inan. buna inanan adamlar sokağa kola dökerek israil'i protesto ettiklerini sanıyorlar işte bire bir aynı kafa.
  • 238
    yurt dışında yaşıyorum, odamda 1 türk bayrağı, 1 atatürk imzalı gravat, 2 galatasaray atkısı ve ailemin fotoğrafları asılı dört bir köşesinde.

    ben galatasarayı bu kadar yoğun yaşıyorken, ailem gibi, atam gibi ciğerimin ortasında taşıyorken insanlar nasıl bunu bir düğme gibi "askıya alıyorum yeaa" şeklinde bir muhabbete çeviriyor?

    galatasaraylılık benim ruhuma, beynime ve kalbime işlemiş bir duygudur. mont mu olum bu istediğinde giyip çıkartasın?
  • 242
    makul olmayan eylem. neden yönetime tepki gösteriyoruz? galatasaraylıyız çünkü.

    bu yönetime ve dedeler güruhuna tepki göstermek adına galatasaray'a maddi desteği sonlandırmak galatasaraylılık gereğidir. karıştırılmasın lütfen.

    bu kadar rezilliğe rağmen hala bu yönetimin değirmenine su taşıyacak eylemlerde bulunuyorsanız esas o zaman galatasaraylılığınızı asıp başka gömlekler giyiyorsunuz demektir.
  • 245
    herhalde bazi insanlar giydigi ceketi askiya asmakla bir tutuyor takim tutmayi. eger boyle hissediyorlarsa zaten tam bir galatasarayli olamamislardir ne yazik ki. boyle bisey mumkun olamaz diye dusunuyorum. insan cok sevdigi, mutlu olup huzunlendigi, hayatinda cok onemli bir yere sahip olan tuttugu takimla iliskisini birden nasil kesebiliyor? ne yani bugun askiya alinca hic mi merak etmiyecen bu takimda neler oluyor, bu hafta kiminle oynuyor, mac sonucu ne oldu vb gibi bircok seyi? hic mi akliniza gelmeyecek gecmis hatiralar? insan baskasinin sirtinda galatasaray formasini gorunce mutlu oluyor siz gelmissiniz askiya almaktan bahsediyorsunuz. iyi amk herkes biraksin bu takimi sonra da yesin bitirsin lisesli gotler, takim diye bisey kalmasin ortada. bu klubun asil sahibi biz isek o zaman biz degil menfaatci yavsaklar birakacak bu takimi. galarasaray var ise taraftariyla var. ve o taraftar biziz: galatasarayi menfaatsiz sevenler.
  • 246
    #2141025 şu yazımdan ötürü artık sktir çeken mi ararsın, kendini as diyen mi, gırla. arkadaşlar anlamamışsınız. bir daha anlatayım.

    sorun başlıkta. yoksa ne ben ne de benim gibi düşünen insanlar galatasaraylılığını askıya filan almıyorlar. askıya alınacak bir şey değil bu. tekrarlıyorum, galatasarayı bunların elinden kurtaramadığım için kendi galatasarayımı, onu yaşama şeklimi bunların elinden kurtarıyorum. örneğin, bir mucize olsa tüm olasılıklar gerçekleşse biz şampiyon olsak, benim zerre umurumda olmaz. siz sevinebilir misiniz? sizin için kutsal olan formayı yere atan adamdan kaptanlık dersi alabilir misiniz? yıllardır altyapıdan çıkmalarının ekmeğini katmeriyle yiyen semih ve sabriye tahammül edebilir misiniz?

    ben edemiyorum. sizleri kınamıyorum da. sadece yapamıyorum. benim galatasaraya olan sevgim, nereden nasıl geliştiği belli olmayan rastgele bir bağlılıkla (çocukluk anıları, ailenin etkisi vs) oluşmadı. ben bu kültürü sevdim, aydınlanma çağını, jön türklerin yetiştiği sıradan çıkmış, kuruluş amacı uluslararası başarı kazanmak olan bir futbol takımını sevdim. uluslararası düşünmeyi, kimseden daha eksik hissetmemeyi sevdim. faşist olduğu belli fatih terim'i bile bu amaca hizmet ettiği için sevdim; yoksa "hele bir yugoslav bana asla bunları söyleyemez" diyen adamın nesini seveyim? doğru düşünen, doğru işler yapan, doğru başarılar kazanan insanların arasında olmayı sevdim. yoksa yemişim türkiye şampiyonluğunu kupasını bilmem nesini, bir takım kazanacak işte, bunun nesini seveyim?

    bir de "sen kimsin lan" diyenler çıkmış. ben, hiç kimseyim. zaten anonimim. ayrıca adlı adınca burada olsam da ne ismim ne titrim okuyan kitleler için bir şey ifade etmez. etmesin zaten. anonim olarak, sadece benim gibi hisseden birileri varsa, onlara ulaşsam yeter. daraldığım, bunaldığım için, artık yapamayacağımı hissettiğim için benimle aynı yerde toplanmış arkadaşlarıma hislerimi anlattım sadece. onlardan sktir çekenlere, bit de git diyenlere, kendini as diyenlere de diyebileceğim bir şey yok, ne yapayım? ha, pardon varmış: eyvallah kardeşim

    galatasaray kulübü taraftara açılmayabilir, bence hiç bir zaman açılmayacak ayrıca. ama galatasaray markası eğer gerçekten bir anlam ifade ediyorsa, yani şu yukarıda saydığım özellikleri taşıyor ve halkta bunun karşılığını buluyorsa zaten çoktan taraftarın olmuş demektir. taraftar bu galatasarayı sahiplenir, başkaca davrandığı zaman tepkisini koyar; desteğini çeker. benim anlatmaya çalıştığım tek şey bu.

    ben yapamıyorum. 2014-2015 şampiyonluğuna da sevinemedim mesela. çünkü doğru bir başarı değildi, nitekim peşinden gelişen rezillikten de anladık nasıl yanlış olduğunu.

    neyse. fazla yer kaplamayayım. bir de buranın sosyal medya olduğunu sananlar var. değil. burası benim için, aynı renklere gönül verdiğim insanlarla bir araya geldiğim bir platform. yani benim söz hakkım değil, aralarında bulunduğum topluluğun ortak şiarı önemli olan. ama görünen o ki aynı renklere gönül vermemişiz; bazıları sadece sarı ve kırmızı olduğu için seviyorlar bu takımı ki bu bana sarı ve lavicert olduğu için sevmekten farklı gelmiyor. ben tevfik fikret'in birden fazla şiirini ezbere bildiğim için (merak edenler için tarih-i kadim'ler, ama açıp okumayın dininizden çıkarsınız) geceleri en çocuksu hayalimde bir zaman makinası elime geçince 11 yaşıma dönüp anadolu liseleri sınavında galatasaray lisesine girmeyi kurduğum için seviyorum. benim renklerim daha farklı, sarıyla kırmızıya sığmaz.

    tekrar neyse. içimi dökmeye ihtiyacım vardı. benzer şeyleri hisseden birilerine iyi geldiyse ne ala, gelmediyse ne yapayım? dursun özbek gidip, yerine benim galatasarayıma yakışan bir yönetim gelince görüşürüz.
  • 249
    bu harbiden ne demek hayatım boyunca anlayamayacağım sanırım. 2010-2011 rezalet sezonunun son maçında culio güzel bir gol atmıştı ve çılgınlar gibi sevinmiştim. galatasaraylılığını askıya almak deyimini görünce aklıma bu geliyor. lisede zar zor izlerdik maçları, bir yandan da maçlar kabus gibi bitiyordu. ben öyle bir zamanda attığımız 1 gol için kahvede çılgınlar gibi seviniyorsam ve bu galatasaraylılıksa, bu askıya alınacak bir şey değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın