sadece galatasaraylılarda değil futbol severlerin büyük çoğunluğunda olan bir problem bu abartma.
nike'ın 2010 dünya kupası için çektiği "write the future" isminde harika bir reklam filmi var. bir sahnesinde
wayne rooney ingiltere milli takımıyla sahada top oynarken attığı uzun pas, rakip takımdan
franck ribery'ye takılıyor. ribery topu alıp gole doğru gidiyor. flashforward'la geleceği görüyoruz. ingiltere soyunma odasında kriz, bir ingiliz genç duvardaki posterleri yırtıyor, sokaklar karışıyor, ingiliz borsası çöküşe geçiyor. rooney saçı sakalı uzatıp bir karavanda inziva hayatına başlıyor, iyice berduş olmuş. hava almak için çıktığında karşısındaki billboard'da franck ribery'nin gülen suratını görüp mahvoluyor. bir anda tekrar sahaya dönüyoruz. rooney kaptırdığı topun peşinden koşuyor ve ribery'den topu çalıyor. bu kez topu çaldığı versiyonun flashforward'ını görüyoruz. rooney sir unvanı almış. ingiliz borsası tavan yapmış. yeni doğan çocukların hepsine wayne ismi konuyor. ve rooney masa tenisinde federer'i heder ediyor.
nike'ın dünya kupası için çok abartılı şekilde resmettiği bu mizanseni, biz lig maçından kupa maçına, idman fotoğrafından hazırlık maçına her fırsatta yaşıyor ve yaşatıyoruz artık. yeni transfer ilk maçında iki iyi pas yapınca vekili olup 20 milyona satıyor, 10 dakika sonra ikili mücadele kaybedince olmadı deyip bonservisiyle anadolu kulübüne kiralıyoruz. bir maçta premier lige layık gördüğümüz taş gibi defans, bir sonraki maçta tff 1.lig'de bile hiçbir takımda kendine yer bulamıyor.
en yakın örnek: 18 eylül 2021 cumartesi saat 19.00 itibariyle beşiktaş çoğunluğun süper lig favorisiydi. 45 dakika sonra antalyaspor'a 2-0 yenik olan ve 3. golü yemesine ramak kalan beşiktaş, sonunda patlayan dev bir balona dönüştü. sergen'le dalga geçildi. şampiyonlukları ellerinden alındı. bundan 1 saat sonra ise maçı çevirdikleri için şampiyonluğun yine en büyük adayı oldular. bundan 3 gün sonra adana demirspor maçında ilk 60 dakikayı 3-0 önde geçtiklerinde ligi rahat rahat mart ayı gibi bitirecekleri tescillendi. 30 dakika sonra içerideki maçları berabere bitmiş ve açık ara şampiyonluk ihtimalini kimse dillendirmemeye başlamıştı. bir sonraki maçta yenilirseler yine şampiyonluğu başkası alacak. her maç final, her maç geleceği değiştiriyor. avantaj elde etme ya da kaybetme yok. direkt lig sıralaman belli oluyor maç sonunda.
sosyal medyada bugün iyiyiz bugün kötüyüz demek kalmadı artık. ya leşsin ya efsane. ya goat'sın ya çöp. yapılan en ufak hamlenin kelebek etkisiyle uzun süre sonrasını göstermediği yorum okumak samanlıkta iğne aramak gibi. eskiden bu yorumlar sayılı olurdu, şu an her yeri domine etmiş durumda. futbolu tartışmak, üzerine düşünmek, kazandığında da kaybettiğinde de makul bir bakış açısı getirmeye çalışmak sana sadece zorluk çıkartıyor. onlarca insanı karşında bulmanla sonuçlanıyor. sen de birini seviyorsan, başarılı olduğu anı bekleyip goat çekiyorsun, sevmiyorsan tökezlemesini bekleyip çöp'ü yapıştırıveriyorsun.
bundan yaklaşık 20 yıl önce, galatasaray samsunspor önünde ligin henüz ilk maçında ümit karan'ın golüyle 3-1 öne geçince kahvedeki bir adam "bu samsun küme düşer" demişti de etrafı dalga geçmişti. kral meğer kanaat önderiymiş, bilemedik.