• 21
    16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı'ndan sonra fatih terim çok büyük hocaydı, müthiş italyanca biliyordu, sarri önünde eğilmişti, imparatordu vb. ligde ki puan kayıplarından sonraysa modası geçmiş hoca oldu, liyakatsiz oldu, antreman yaptırmıyor oldu vb. sadece fatih hoca için de değil 3 gün içinde aynı kişiler hakkında anlık ve birbirine tamamen zıt yorumlar yapan bir taraftar profili oluştu. sonra bir galibiyette avrupa şampiyonu ilan edilirken bir mağlubiyette küme düşürülüyoruz.
  • 24
    sadece galatasaraylılarda değil futbol severlerin büyük çoğunluğunda olan bir problem bu abartma.

    nike'ın 2010 dünya kupası için çektiği "write the future" isminde harika bir reklam filmi var. bir sahnesinde wayne rooney ingiltere milli takımıyla sahada top oynarken attığı uzun pas, rakip takımdan franck ribery'ye takılıyor. ribery topu alıp gole doğru gidiyor. flashforward'la geleceği görüyoruz. ingiltere soyunma odasında kriz, bir ingiliz genç duvardaki posterleri yırtıyor, sokaklar karışıyor, ingiliz borsası çöküşe geçiyor. rooney saçı sakalı uzatıp bir karavanda inziva hayatına başlıyor, iyice berduş olmuş. hava almak için çıktığında karşısındaki billboard'da franck ribery'nin gülen suratını görüp mahvoluyor. bir anda tekrar sahaya dönüyoruz. rooney kaptırdığı topun peşinden koşuyor ve ribery'den topu çalıyor. bu kez topu çaldığı versiyonun flashforward'ını görüyoruz. rooney sir unvanı almış. ingiliz borsası tavan yapmış. yeni doğan çocukların hepsine wayne ismi konuyor. ve rooney masa tenisinde federer'i heder ediyor.

    nike'ın dünya kupası için çok abartılı şekilde resmettiği bu mizanseni, biz lig maçından kupa maçına, idman fotoğrafından hazırlık maçına her fırsatta yaşıyor ve yaşatıyoruz artık. yeni transfer ilk maçında iki iyi pas yapınca vekili olup 20 milyona satıyor, 10 dakika sonra ikili mücadele kaybedince olmadı deyip bonservisiyle anadolu kulübüne kiralıyoruz. bir maçta premier lige layık gördüğümüz taş gibi defans, bir sonraki maçta tff 1.lig'de bile hiçbir takımda kendine yer bulamıyor.

    en yakın örnek: 18 eylül 2021 cumartesi saat 19.00 itibariyle beşiktaş çoğunluğun süper lig favorisiydi. 45 dakika sonra antalyaspor'a 2-0 yenik olan ve 3. golü yemesine ramak kalan beşiktaş, sonunda patlayan dev bir balona dönüştü. sergen'le dalga geçildi. şampiyonlukları ellerinden alındı. bundan 1 saat sonra ise maçı çevirdikleri için şampiyonluğun yine en büyük adayı oldular. bundan 3 gün sonra adana demirspor maçında ilk 60 dakikayı 3-0 önde geçtiklerinde ligi rahat rahat mart ayı gibi bitirecekleri tescillendi. 30 dakika sonra içerideki maçları berabere bitmiş ve açık ara şampiyonluk ihtimalini kimse dillendirmemeye başlamıştı. bir sonraki maçta yenilirseler yine şampiyonluğu başkası alacak. her maç final, her maç geleceği değiştiriyor. avantaj elde etme ya da kaybetme yok. direkt lig sıralaman belli oluyor maç sonunda.

    sosyal medyada bugün iyiyiz bugün kötüyüz demek kalmadı artık. ya leşsin ya efsane. ya goat'sın ya çöp. yapılan en ufak hamlenin kelebek etkisiyle uzun süre sonrasını göstermediği yorum okumak samanlıkta iğne aramak gibi. eskiden bu yorumlar sayılı olurdu, şu an her yeri domine etmiş durumda. futbolu tartışmak, üzerine düşünmek, kazandığında da kaybettiğinde de makul bir bakış açısı getirmeye çalışmak sana sadece zorluk çıkartıyor. onlarca insanı karşında bulmanla sonuçlanıyor. sen de birini seviyorsan, başarılı olduğu anı bekleyip goat çekiyorsun, sevmiyorsan tökezlemesini bekleyip çöp'ü yapıştırıveriyorsun.

    bundan yaklaşık 20 yıl önce, galatasaray samsunspor önünde ligin henüz ilk maçında ümit karan'ın golüyle 3-1 öne geçince kahvedeki bir adam "bu samsun küme düşer" demişti de etrafı dalga geçmişti. kral meğer kanaat önderiymiş, bilemedik.
  • 7
    sacma bir baslik. turk insaniyla alakali bir durumdur bu, galatasaraylilara ozgu degildir. biz genelde anlik duygular ile karar veren bir toplumuz. bi topcu o gun kotu oynar ana baci kufur yer. iki mac iyi oynar goklere cikartilir. sarhosken her seyin guzel, komik gelmesi gibi mutluyken de her sey guzel gelir. mutsuzken de kurban arariz sinirimizi bi seylerden cikaririz.

    bu aslinda evrensel bir durum da olsa bir suru insan anlik duygulari gectikten sonra saglikli dusunmeyi, buyuk resme bakabilmeyi, olumlu olumsuz dersler cikarmayi bilir. biz bu konularda ciddi anlamda eksigiz.

    neyse olayi baglamak gerekirse. kucuk maclarin kahramani oguzhan'in bjk taraftarinca goklere cikartilip 30 milyona satilacagi falan iddia edilirken su siralar adi bile anilmiyor. fenerliler de cuvalla para doktukleri adamlarin iki hafta iyi oynamasiyla mest olup abartip da abartirken isler boka sarinca hepsinin gotune teneke baglar moda gecmedi az.
  • 13
    jan olde riekerink konusunda kesinlikle katılmadığım önerme. hiçbir galatasaray taraftarının hocamız için taktik deha, muhteşem bir hoca ya da usta bir teknik direktör vs. dediğini görmedim, duymadım.

    kendisi seviliyor, bu doğrudur fakat sevginin abartılı olup olmaması kimseyi ilgilendirmez çünkü bu öznel bir konudur. nesnel açıdan da dediğim üzere herhangi bir abartıya denk gelmedim. sevilmesinin sebebi de mütevazi yapısı, forma dağıtımını adaletli yapmaya çalışması, yerli oyunculara sırf yerli oldukları için ayrıca bir sempati ya da antipati beslememesi vs. denebilir yani genel olarak iyi niyetli, futbolun doğrularını yapmak için çaba gösteren, iyi bir insan intibası veren biri.

    şayet riekerink bey sloganının kökenini kendisinin hocalık meziyetleriyle ilgili olduğunu zanneden varsa vah yazık yani. hiç kimse koskoca galatasaray'ın hocasına kim olursa olsun stajyer ya da vasıfsız muamelesi yapamaz. hele ki bu kişi öyle ya da böyle ezeli rakibe karşı iki kupa kazandırmışsa...

    işte o yüzden riekerink bey diyeceksiniz ve bu bir abartma değildir.

    not: zamanında genç nesil tarafından hamza hamzaoğlu'na "hamza" denmesini de eleştirmiştim, hatırlayanlar vardır belki.
  • 5
    kastamonu, sivas ve kayseri'ye gol atan sinan gümüş'ün robben ilan edilmesi ve kendisine yeteneklerinin çalışkanlığının çok çok ötesinde misyonlar yüklenmesi.

    bruma'ya 30 milyon euronun üzerinde değer biçilmesi.(50 yazanlar var. türkiye liginde messi olsa yine 50 milyon euro vermezler)

    yanlış anlaşılma üzerine edit: bruma porto'da olsa 50 milyon euroya satar ama bizdeyken 30 milyon euronun üzerine çıkmamız çok zor. bu da etiket farkı işte. porto yıllardır en çöp adamları bile büyük paralara okutup böyle bir piyasa oluşturdu. biz ise şuan barca2da oynayan arda'yı bile gençliğinin baharında 13 milyona zor sattık.
  • 19
    bu galatasaraylılar iki parçaya ayrılmış durumda.

    bir taraf istifa diyor.

    diğer taraf ne istifası fatih terim'i eleştirmeyin bile diyor...

    abartmayın!

    hoca istifa etmeyecek! seviyoruz arkasındayız...kendisi yaşayan efsanemiz ve gerçekten bir gün bırakırsa artık kulüpte başka roller almak için bırakacak.

    ama yeri gelince de eleştireceğiz. kimse işgüzarlık yapmasın... hoca üzerinden galatasaray sevgisi, düşmanlığı ölçülmesin... eleştiriye açık olmak hocanın tercihi zaten.
  • 9
    bu abartma en çok bir yenilgi, ufak bir hata gibi olumsuz durumlarda gözlemlenir.

    olay abartılır da abartılır. tarihin en pesimist insanları diz çöker tövbe ister bu abartmalar karşısında. basketbol takımı yenilir "ergin ataman istifa", futbol takımı şanssız bir puan kaybı yaşar, her futbolcuya bir kulp bulunur, bu liste uzar da gider.

    bence bu abartmalara galatasaray taraftarının olumsuz durumları abartması da dahildir.

    abartılan bir diğer şey de bana göre "galatasaray seviyesi" denen, kimselerin geçemediği seviyedir. kendimizi dev aynasında görmeyi bırakalım lütfen...
  • 17
    hemen hemen hepsinde olmasa da benim de olduguna inandıgım abartmadır.

    mesela harry kewell iyi oyuncu iyi karakter ama efsane statüsüne cıkaranlar var. bu adam ile gördüğümüz en büyük başarı 3.olmamızdı.
    bircok futbolcu ornegi verilebilir uzatmayacagım. ama takımı da barcelona gibi görüyoruz.

    dünya üzerinde futbol takımlarını 10 üzerinden değerlendirirsek galatasaray 5'lik bir takımdır. zaman zaman 7 olur avrupada fırtına estirir, zaman zaman 3 olur ligde 8.olur.
    ortalama olarak hep 5lik takımız bu borç yüküyle bu liseli kafasıyla gidersek. o yüzden bir yenilgide hemen asıp keserler oyuncuyu hocayı. ben de isterim barcelona gibi icerde dışarda herkesi tokatlayaylım ama yok kardeşim olmuyor öyle bi dünya yok. sen tl ile kazanıyorsun euro ile harcıyorsun. arada 3.55 fark var! nasıl basedeceksin koca kuluplerle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın