• 51
    mesele amatör şubelerdeki başarımız veya başarısızlığımız değildir. mesele bu şubelerde başarılı olsan dahi herhangi bir gelir kapısının olmamasıdır. euroleague’de şampiyon olup hepi topu 5 milyon euro olan parayı almak için 30 milyon euro’luk takım kurmak zorundasın. o halde bile kesin kazanacaksın diye bir durum yok. diğer organizasyonlar zaten tamamen leş. para kazanamıyor kulüpler. galatasaray’ın ve diğer takımların üstündeki yüktür. gider çok, gelir yok. başarılı olsan da gelir yok. para getirmeyen her şeye sırtımızı dönmek zorundayız maalesef.
  • 52
    dünyanın hiçbir ülkesinde kar etmeyen bir işletme, branş sürdürülmez/sürdürülemez. bizim romantiklerimiz olaya hep duygusal yaklaşır ve ne olmuş canım masrafllarını sponsorlar karşılasın diye çözüm üretirler. sözüm sözlük yazarlarına değil kesinlikle ama birçok anlı şanlı eski yöneticimiz böyle bakar olaya.

    arkadaşlar, amatör branşların masrafı sadece oyuncu giderleri değildir. herbir branşın en az elli kalem daha gideri vardır. bugün itibariyle en kabadayı sponsor beslenme, forma ve personel giderlerini ancak karşılıyor. on civarı branşın tüm masrafları üst üste konulunca ve bu masraflar 25 yılla çarpılınca bugün içinde bulunduğumuz borç miktarına ulaşılır.

    ben şahsen, en fazla üç branştan yanayım. futbol, basketbol, voleybol. diğer branşların kapatılması taraftarıyım. voleybolda da yarışmacı değil sadece alt yapıdan yetiştirilen sporcularla devam edilmeli. hem kız hem erkeklerde böyle olmalı. basketbolda ise sadece erkek takımı yarışmacı olmalı kadın takımı yine altyapı ağırlıklı olmalı.

    bayern münchen, real madrid, barcelona bizden daha mı akılsız ki onlar sadece futbol ve basketbol branşlarında faaliyet gösteriyorlar. bu kulüplerden real madrid’in sadece erkek basketbol takımı, barcelona’nın erkek basketbol ve futsal takımı var. bayern münih ise yakın zamana kadar basketbol takımı bile yoktu yeni oluşturup yatırım yaptılar. (bu kulüplerden barcelona ve bayern’in bir-iki küçük branşı daha var ama toplamı dördü geçmiyor) kaldı ki bu kulüplerin basketbol takımlarının özel seyircisi vardır ve gelirleri giderlerini karşılayacak düzeydedir. bizde ise bütün branşların giderlerinin %90’ı futbol gelirlerinden karşılanır.

    bu durum sürdürülemez kanaatimce. basketbol voleybol ve belki masrafı az satranç branşları dışındakiler kapatılmalı. bunlar da yarışmacı olmamalı. küme düşmeyecek kadarı yeterlidir. ancak eğer birgün bu branşlardan birisi yeterli seyirciyi ve sponsoru bulursa yarışmacı da olabilir.(daniel tozser basar şimdi of’u bu entrye.:)
  • 54
    yanlış bir söylem. ilk olarak bir spor kulübünün şubeleri kapatılamaz. tam tersine her branşta takımı olur. ikincisi amatör spor değildir hiçbiri. basketbol, voleybol, atletizm gibi sporlara amatör demek komik. uzun uzun bu söylemin yanlış olduğunu anlatmaya gerek yok. bu kadarlık yeter. ne yapılabilir? önemli olan bu soruyu tartışmak. futbol dışı branşların ayrı bir yönetimi olması bence hoş bir durum değil. kulüp içerisinde ikilik çıkarabilir. ancak kulüp yönetiminde yer alan herkes futbolla ilgilenip öne çıkmak istediklerinden diğer branşlarla da uğraşan olmuyor. kulüp yönetiminde bu branşlarla ilgilenecek ve görev tanımı kesin şekilde belirlenecek isimler olması daha doğru gibi. basketboldan sorumlu başkan yardımcısı, voleyboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi vb. makamların yönetimde var olması gerektiğine inanıyorum veya direkt futbol dışı branşlardan sorumlu asbaşkan gibi 3, 4 kişilik bir ekip de oluşturulabilir. böylece hem galatasaray spor kulübünün tek başkanı olur, hem bu tek başkan istediği gibi futbolla ilgilenebilir, hem futbol dışı branşlarla ilgilenen kimseler olur, hem de başkan birçok branşla uğraşmak zorunda kalmayacağı ve her tarafla ilgilenen şahıslar olacağı için tüm dallarda daha başarılı bir galatasaray spor kulübü olabilir.

    bir de tabi işin ekonomik boyutu var. burada da kesin sınırlar çizilmeli. futbolun bütçesi futboldan kazanılanlar, basketbolunki basketbol, esporunki espor ile olmalı. hiçbir branşın bütçesi birbirine karışmazsa böylece sorun da olmaz. voleybolda gelirin neyse giderin de o olsun. bunu da kongrelerde taraftara açıkla. taraftar ister destek olur, ister olmaz. ancak gereksiz borçlanma, karşılığını alamayacağın işlere girme. hentboldan toplam 10 lira mı kazanç bekliyorsun, 10 liralık harcama yap. ister ikinci lige düşelim, ister üçüncü lige. önemli olan borcu olmayan bir şube olması bana göre.

    son olarak işin bir de amaç boyutu var. bu şubelerin açılmasındaki ve açık olmasındaki amaç ne? kulübün net şekilde bunu ortaya koyması lazım. bana göre seyircinin gelmediği bir branşta şampiyonluğa oynamak saçma. şampiyon olsan kimle kutlayacaksın? ancak seyirci çeken branşlarda şampiyonluğa oynanabilir. galatasaray her branşta şampiyonluğa oynar gibi romantikliklere gerek yok. seyirci gelemeyen branşlarda amaç güzel oyun ve oyuncu yetiştirme olmalı. türkiye'nin devi bir spor kulübü olarak gençleri spora kazandırmak amaç olmalı. zaten bu şekilde hareket edilirse ve doğru pazarlanırsa bir süre sonra taraftarı tribüne çekersin ve işler olması gerektiği gibi doğal olarak büyür, suni şekilde değil.
  • 55
    galatasaray sk yani galatasaray spor kulübü. biz sadece futbol kulübü değiliz ve sadece futbolu seven bir taraftar kitlemiz yok. benim için durum sadece futboldan ibaret ama başkası için basketbol bir diğeri için voleybol öteki için su topu vs... diye gider. yapılacak olan kulüp içindeki çalışan maaşlarından değilde futbol şubesindeki yüksek maaşlı oyuncuların yükünden kurtulmak. elbette her yüksek futbolcudan kurtulacak değiliz ama kimseye ederinden fazla vermedin mi zaten olay çözülüyor. futbol şubesine bence gereğinden fazla, gereksiz harcama yapılıyor önce onu değiştirelim.

    bizimkiler gitsin florya personel çalışanından kessin. gerçi bunu yapan tek biz değiliz arsenal bile mesut özil'e lafını geçiremeyip maskotun, mesut'un 10000 de 1 oranındaki maaşından kesintiye gitmesini istediler.
  • 56
    kapatmak yerine daha farklı bir formül bulunabilir. galatasaray spor kulübü ile futbol şubesi ayrılabilir mesela. yani futbol şubesi ayrı bir dernek çatısı altında yeniden kurulabilir. amatör şube denen branşlar galatasaray spor kulübü çatısı altında; kendi yönetimi, kendi maliyesi, kendi muhasebesi, kendi kurumsal yapısıyla devam eder; bir de galatasaray futbol kulübü kurulur; yönetim yapısı, muhasebesi vs her şeyi ayrı olur. tıpkı barcelona fc vs gibi. tüzüğü, üyelik sistemi, başkanı, yönetimi vs her şeyi farklı olur. galatasaray spor kulübü eski yapıyla devam eder, galatasaray futbol kulübü de sadece futbola odaklı biçimde, hem de daha çağdaş bir yapıyla futbol dünyasında yerini alır.

    belki birçok kişiye saçma gelecektir ama bir öneri olarak dile getirmek istedim.

    edit: imla.
  • 58
    meseleye yanlış yerden bakmaktır. doğru yönetmek bu kadar mı zor? futbol takımı da zarar ediyor onu da kapatalım o zaman. amatör şubelerin geliri ne kadarsa harcaması da o kadar olsun. boş verin şampiyonluğu falan. çalışanların ve sporcuların maaşlarını gününde ödeyebilecek bir yapı kurulsun. ayağımızı yorganımıza göre uzatalım. gerekirse ikinci ligde mücadele edelim, hiç sorun değil. gidip de yurtdışından adam getirmeyin, ne gerek var? gençlerle oynayalım, gidip avrupa'dan koçlar getirmemize de gerek yok. oyuncu yetiştiren antrenörlerle çalışalım. zamanla elbet ilerleyeceğiz. ama en önemlisi futbol takımının gelirleriyle amatör şubeleri de idare etmeye çalışmayalım. bu son derece yanlıştır.
  • 59
    o amatör şubelerin çoğunu bu topraklara galatasaray getirmiştir. doğru düzgün başarısı olmayan topçulara verilen parayla amatör şubelerin giderleri kapanır. milletin kurtulmak için beklediği adama on milyon euro bonservis vermezseniz, sakatlıktan bir maç oynayıp üç maç ortada görünmeyen futbolculara milyonlarca euro gömmezseniz hiçbir sorun kalmaz.
  • 60
    sanıyorum hayatında futbol hariç başka hiçbir spor dalı izlemeyenler tarafından desteklenen öneri. bu öneriye kar-zarar hesaplarından dolayı destek verdiğini iddia edenler, acaba futbolda da 10 yıllık bir çöküş dönemine girildiğinde aynı öneriyi futbol şubesi için yaparlar mı diye merak etmiyor değilim. ama cevabı biliyoruz tabi ki yapmazlar.

    galatasaray, sevelim ya da sevmeyelim fenerbahçe, beşiktaş, bu takımlar bu ülke için önemlidir. insanların spora yönelmesi için amatör şube dediğimiz diğer spor dallarındaki rakiplerinin varolma sebebidir. bu takımlar haricindeki takımların yetiştirici olmasının yanında yarışmacı olmasını da sağlarlar.

    spor bir ülkenin sağlığı için önemlidir ve popüler olmasa da onlarca spor dalı ve bu dallara gönül vermiş, hayatını adamış binlerce sporcu ve sporcunun ailesi vardır. şimdi birileri izlemeye değer bulmuyor diye sadece futbola yatırım yapılmasının ve onun geçer akçe olduğunun düşünülmesi sadece akıl tutulması değil aynı zamanda cahilliktir.

    bir spor kulübü kar da eder, zarar da. başarılı da olur başarısız da. önemli olan asıl görevini yerine getirmek, insanların spora yönelmesini sağlamak ve bir spor kültürü oluşturmaktır. kimse merak etmesin bu ülkede ne galatasaray ne fenerbahçe ne beşiktaş batar. nerede yaşadığımızın hepimiz farkında olalım. onun için binlerce sporcuya sahiplik yapan asırlık spor kulübünün de taraftarı olarak, taraftarlık sebebinizi sadece futbola indirgemeyin. galatasaray'ın bu ülkede tüm sporlar için ne ifade ettiğini öğrenmek için de bir kaç anı, hikaye, kitap okuyun.
  • 61
    galatasaray'ın yalnızca futboldan ibaret olmadığını bilmek; galatasaray'ı sadece atletizm için, sadece basketbol için, sadece su sporları için, sadece voleybol için takip eden yüz binler olduğunu hatırlamak ve özümsemek lazım öncelikle. siz amatör branşlara yönelik "masrafı çok (ki yok böyle bir şey), kapatılsın" derseniz her şeyden önce galatasaray'ı saydığım branşlardan ötürü takip eden insanlara saygısızlık yapmış olursunuz.

    adı amatör şubeler olan ama aslında hiç de amatör olmayan şubelerin kulübe ekonomik açıdan eksi yazdığı goygoyundan vazgeçilsin bir kere. 1 hafta kadar önce kaan kançal bey kulübün net borcunun* 2 milyar 123 milyon lira olduğunu açıkladı. detaylı şekilde araştırmadım ve incelemedim; ancak şundan eminim ki, bu borcun taş çatlasa 100, hadi "amatörler kapatılsın"cıları kırmayalım, 200 milyon lira kadarlık kısmı amatör şubeler kaynaklıdır tahminimce ki dediğim gibi, ütopik bir meblağ attım, yazdım.

    galatasaray'a masraf olan kısım amatör şubeler falan değildir, haliyle amatör şubeler olmayan mâli külfete binaen romantizm de değildir.

    ülker, fenerbahçe'yle birleşmeden önce bize gelmişti zamanında. birleşme yönünde ilk teklif bize sunulmuştu. dolayısıyla fenerbahçe'nin halen kullandığı euroleague a lisansı ilk başta bizim olacaktı; ancak dönemin yöneticileri bunu ne hikmetse kabul etmediler ve galatasaray basketbolunun kendi çapında, küçük kalmasını istediler. tabii bu sırada şube içerisinde birileri bir güzel faydalandı birtakım şeylerden. hatta zamanında fatih işbecer, "galatasaray fakirleşirken birileri zenginleşmiş" dediğinde ipin ucu buraya da dokunmuştu lakin amatör sporlar çok göz önünde olmadığından ötürü unutuldu gitti. işbecer de unutuldu gitti, daha doğrusu birileri unutturdu bir şekilde.

    kâr etmeyen bir işin sürdürülebilirliğinin olmadığı konusunda hemfikir olmakla birlikte bu düşünce tarzının mevcut koşullarda hiçbir şekilde geçerliliği olmadığını düşünüyorum. bu mantıkla yıllardır deliler gibi zarar yazan futbolu kapatmalıyız en başta, mümkün mü. öte yandan galatasaray erkek basketbol takımının 2020-21 sezonu toplam bütçesi denk bütçe, kâr etmiyor belki fakat zarar da yazmıyor. sanıyorum benzer durum voleybol şube için de geçerli.

    sözlükte bir fanboy - hater muharebesinde, bir de amatör şubelerin galatasaray'a süper mâli külfet olduğu yönündeki yazıları okuduğumda derin derin of çekiyorum.

    bırakalım abi şu ezberi artık gözünüzü seveyim.

    galatasaray'ın problemi küçük kalalımcılardır, yiyicilerdir, yönetememektir. odaklanılması gereken esas nokta buralar.
  • 62
    kulübe eksi gelir yazmıyorsa olmaması gereken, ciddi bir bütçe açığı oluşmasına sebebiyet veriyorsa olması gereken olgu. her branşta başarılı olmak zorunda değiliz. ben zaten takip etmiyorum diğer branşları, isterse küme düşsün bana ne? ama bu branşları takip eden insanlar var. bu sporu yapan sporcular var. başarılı olmadığı için neden kapatılması isteniyor?

    ünal aysal bu branşlarda başarının çok kolay olduğunu gösterdi. birkaç yılda bütün branşlarda başarıya ulaştık. doğru planlamayla iyi noktalara varmak zor değil ama bu konuda branşların kapatılmasını istemektense, bu branşlarla ilgilenmeyen yönetimleri eleştirmek daha doğru olur. bütün branşları kendi haline bırakıp sadece futbola odaklanan(onda da ne kadar başarılı tartışılır. terim olmasa çoktan kapı dışarı olmuşlardı) yönetimi geçip, hıncını bu branşlardan çıkarmak gerçeklerden saklanmaktır. eğer ilgilenilmeyecekse bu branşları böyle kabul edeceğiz. harcama yapılmayan yerden ne gibi bir başarı bekliyoruz?

    eleştirim galatasaray kulübünün bu branşlara sahip olup olmamasıyla ilgili değil. bu branşlara harcanan para ve gelir giderle de alakalı değil. eleştirim başarı üzerine branşların kapatılmasının istenmesiyle alakalı. çok para harcıyorsundur ve başarı gelmiyordur, bütçeyi zarar etmeyecek seviyeye çekersin, işin içinden çıkamıyorsan mecburen kapatırsın ama hem doğru bir planlamayla yönetip emek ve para harcama, hem de başarısız diye amatör şubelerin kapatılmasını iste. yanlış.
  • 63
    kanımca dillendirilmesi bile nahoş olan bir eylemdir. bu amatör şubeler sporcu, eğitici ve idareci kadroları hunharca şişirilmiş şubelerdir. nicelikten çok nitelikli sporcu ile yola devam edilirse, örneğin yüzmede 300 sporcu ısrarı biterse, kendi yağlarında iyi kötü kavrulabilirler.

    galatarasay spor kulübünü sadece futboldan ibaret sananlar "kapat gitsin ya!" demeye devam edebilirler, özgürdürler lakin bu söylem üyelerin çoğunluğunda sadece tebessüm yaratır. tam tersi olarak futbol kulübü (sportif a.ş.) gerekirse satılır ama dernek statüstünde olan bu spor kulübü, kulübümüz, iki şube eksik bir şube fazla olarak yoluna devam edecektir.

    bu tebessümle beraber değişen ve gençleşen üye profili ile romantiklerin yerini daha gerçekci sesler almaya başladı ki bu da eninde sonunda branşlarda optimizasyonu başlatacaktır. üye email gruplarında bu konular eskiye nazaran daha ciddi olarak tartışılıyor. hatta mustafa cengizin ilk yönetiminde bu konuda çok güzel adımlar atılmıştı lakin daha sonra mustafa cengiz başkan bir numara ile dümeni başka yöne kırdı, oralara şimdi girmeyeyim.

    ayrıca seve seve imzalamak üzere olduğumuz bankalar birliği anlaşması da önümüze koyduğu zor şartları ile zaten amatör şubelere çok sağlam bir çeki düzen getirecektir. bu anlaşma bittiğinde de hedeflendiği üzere dernek ile sportif a.ş. (futbol) mali olarak zaten yollarını ayıracaktır.

    "okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" demişler zamanında...
  • 67
    şubeleri sevmediğimden değil ama şubeleri layığıyla yaşatmak için kılını kıpırdatmayıp kapatmaya da argo tabirle götü yemeyen büyüklerimizin o tedirginliği yaşaması için artık desteklediğim hadise.

    galatasaray'ın amatör branşlarının "sahibi" gibi takılan belli insanlar var. güya şubeyle yatıp kalkan, şubenin pek çok şeyine vakıf taraftarın bile farkında olmadığı insanlar. sadece cemiyette caka satarken, kupa törenlerinde ya da lansmanlarda ortaya çıkarlar. ortaya çıkmadıkları bölümlerde de bu işin kaymağını yemekle ya da üç beş sponsor/menajer parasını pay etmekle meşguller.

    şubelerin kapanmasını tam olarak bu insanlar yüzünden istiyorum. o tatlı karlardan ve manevi hazlardan ayrı kalsınlar. cemiyette sıfır emek verdikleri başarılarla caka satmak yerine "bir şubeyi ayakta tutamadılar" diye parmakla gösterilsinler. elde içkiyle takılacak lansman bulamasınlar, şık şıkırdım giyinip sezonun "en önemli" maçında courtside'da selfie yapıp izlerini kaybettiremesinler.

    varsın bağrımıza taş basarız. bir sefer de üzerine basıp kenara attıkları sporcular değil bu arkadaşlar utansın...

    tabi utanacak yüzleri ve karakterleri varsa...
  • 68
    taraftar elinden geleni yapmaz, galatasaraylı işadamları elinden geleni yapmaz suçlu takım olur.
    engelli bayan basketbol takımı vardı bilen bilir bu destan yazan çocuklar günde iki öğün yemek yiyebiliyor ve deplasman yolculuklarında tedariklerini aileleri yapıyordu, ekrem konur diye bir adam çıktı bu efsane mücadeleden.
    bir yerde galatasaray ismi varsa orası vardır taraftar arkasındadır. kapatmak yok etmek en kolayıdır.
  • 69
    galatasaray'ın amatör şubeleriyle ömür çürüttükçe daha da bir anlam kazanan önerme. akli dengesi yerinde olup samimi şekilde sadece bu takımları dert eden taraftar sayısı, bütün sezon götünü yırtan sporcu ve emekçi sayısının onda birine falan düştü artık.

    kapatalım da her sene boşa kürek çeken bu insanların çilesine son verelim...
  • 71
    bizim gibi öncü kulüplerin amatör şubeleri kapatması ülkede binlerce çocuğun gencin hayallerinin yok olması demektir. bu sebeple hep soğuk baktığım ve daima öyle olacak olaydır.

    bu demek değil ki kulüpler zarar etsin. a takımı b takımı fark etmez borsadaki tüm şirketler amatör spor dallarına destek olmalıdır. çünkü onlar az çok kâr açıklamalılar. diğer şirketler kolay kolay kâr açıklamadığı için gider yapmak istemeyecektir muhtemelen.

    kurumlar ve gelir vergisi kanunlarında amatör sporlara yapılan sponsorluk giderlerinin tamamı gider olarak gösterilirken kulüplerin böyle bir sorun yaşıyor olması gerçekten çok garip. bir çocuğun sporculuk eğitimine para harcamak neden bu kadar zor? ya da sponsorluk diye aktarılan paralar sporcuya gitmeden ortadan kalktığı için mi başarısız oluyoruz ülke olarak ve sponsor bulunamıyor?

    amatör şubelerin kapanmasından ziyade onların finansmanının sağlanması çok daha iyi olacaktır. bu spor dallarına herkesin çok ihtiyacı var. aşağıda bıraktığım linklerde yer alan bilgileri okuyunca bu işin bu kadar zor olmaması gerekir.

    https://vergialgi.net/...u-bagis-mi-reklam-mi

    https://www.verginet.net/...rcamalari-vergi.aspx
  • 73
    çok saçma bir teklif. galatasaray bir spor kulübüdür. her takım sporunda var olmalıdır. yapılması gereken şey şu. yönetimde mutlaka her branş ile ilgilenecek farklı isimler ve görev tanımı olmalıdır.

    futbol ile ilgilenecek isim bellidir. başkan kulübün lokomotif branşı ile ilgilenir. basketbol ile ilgilenecek yönetici mesela. kadın, erkek ve tekerlekli basketbol takımları ile ilgilenir. sponsorluklar olsun, transferler olsun, her şey ile o kişi ilgilenir. maçlarda o olur tribünde. açıklamaları maçtan sonra o yapar. sadece başkana hesap verir. böylece daha cazip hale gelir bu branşla ilgilenmek. her branş için de aynısı geçerli. voleybol, hentbol, espor ve diğer takım branşları için tek tek farklı yöneticiler olmalıdır. örneğin basketboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi gibi.

    bireysel sporlar için ise soğuk durumdayım. baba gündüz'ün lafını herkes bilir. galatasaray bir his takımıdır der efsanemiz. takım olarak hareket etmenin öneminden bahseder. bireysel sporlarda bu heyecanı yaşamak ve takım olmak zor. kulüpten çok kişiler ön plana çıkıyor. mesela mete gazoz'u hepimiz biliriz ama kaç kişi hangi kulüpte yarıştığını bilir ki? o yüzden bireysel branşlar kapatılabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın