1
geçmişten bu yana galatasaray tribünlerini, taraftarlarını ve sempatizanlarını kapsayan en büyük taraftar grubudur.
70'li yılların sonlarına kadar sadece bu grup varken ve gönüllü amigolarca yönlendirilip ortak coşku yaratılırken (amigolar kulüpten ufak tefek çıkar sağlarlardı) zamanla semt grupları tayfa, aslanlar grubu, isimli gruplar, ultraslan filan derken işin boku çıkmış ve bu büyük taraftar grubu ismi anılmaz hale gelmiştir.
kimse kızıp alınmasın, bir gerçeği yazmak istiyorum. benim içinde yaşadığım yakın tarih boyunca gözlemlediğim kadarı ile galatasaray yönetimleri tribüne gelen taraftara "ayak takımı" olarak baktılar. olaya sadece dışardan bakıldığında pek haksız sayılmazlar gibi görünebilir. tribüne gelenler çoğunlukla ekonomik olarak orta ve alt gelir seviyesinden insanlardan oluşuyordu. eğitim düzeyleri ise düşüktü. profil bu olunca taşkınlıklar ve densizlikler kaçınılmaz olduğundan galatasaray yönetimleri bu intibadan kurtulamadılar.
aslında; galatasaray taraftar çoğunluğu galatasaray lisesi'nin yarattığı kültürel formdan etkilenmiş insanlardı ama tribün başka bir yerdi işte.
ultraslan düşüncesi ortaya çıktığında işte bu galatasaray taraftarı'nda ortaya çıkan dağınıklığı ve bölünmüşlüğü ortadan kaldıracağını düşünerek çok sevinmiştim ama işler 2002 ile birlikte hiç ummadığımız bir yere kanalize oldu.
tayfa'nın bu tribünlere ve taraftara kattıkları inkar edilemez. başta peygamber olmak üzere ben kişisel olarak hepsine geçmişte yaşananlar nedeni ile minnet ve şükran borçluyum. her ne kadar 2002 sonrası aramız bozulmuş olsa bile geçmiş unutulamaz. unutulmamalı.
yeni stadyumla birlikte bir şeyler oluyor. ultraslan ve tayfa'nın karşısında bir takım arayışlar var. bunlara karşı ben içinde bulunmaktan dolayı şeref duyduğum "galatasaray taraftarları" isimli bu büyük grubun dışında bir grubun paydaşı olmayı red ettiğimi deklare ederim.
birlik ve coşku dolu güzel günlere.
70'li yılların sonlarına kadar sadece bu grup varken ve gönüllü amigolarca yönlendirilip ortak coşku yaratılırken (amigolar kulüpten ufak tefek çıkar sağlarlardı) zamanla semt grupları tayfa, aslanlar grubu, isimli gruplar, ultraslan filan derken işin boku çıkmış ve bu büyük taraftar grubu ismi anılmaz hale gelmiştir.
kimse kızıp alınmasın, bir gerçeği yazmak istiyorum. benim içinde yaşadığım yakın tarih boyunca gözlemlediğim kadarı ile galatasaray yönetimleri tribüne gelen taraftara "ayak takımı" olarak baktılar. olaya sadece dışardan bakıldığında pek haksız sayılmazlar gibi görünebilir. tribüne gelenler çoğunlukla ekonomik olarak orta ve alt gelir seviyesinden insanlardan oluşuyordu. eğitim düzeyleri ise düşüktü. profil bu olunca taşkınlıklar ve densizlikler kaçınılmaz olduğundan galatasaray yönetimleri bu intibadan kurtulamadılar.
aslında; galatasaray taraftar çoğunluğu galatasaray lisesi'nin yarattığı kültürel formdan etkilenmiş insanlardı ama tribün başka bir yerdi işte.
ultraslan düşüncesi ortaya çıktığında işte bu galatasaray taraftarı'nda ortaya çıkan dağınıklığı ve bölünmüşlüğü ortadan kaldıracağını düşünerek çok sevinmiştim ama işler 2002 ile birlikte hiç ummadığımız bir yere kanalize oldu.
tayfa'nın bu tribünlere ve taraftara kattıkları inkar edilemez. başta peygamber olmak üzere ben kişisel olarak hepsine geçmişte yaşananlar nedeni ile minnet ve şükran borçluyum. her ne kadar 2002 sonrası aramız bozulmuş olsa bile geçmiş unutulamaz. unutulmamalı.
yeni stadyumla birlikte bir şeyler oluyor. ultraslan ve tayfa'nın karşısında bir takım arayışlar var. bunlara karşı ben içinde bulunmaktan dolayı şeref duyduğum "galatasaray taraftarları" isimli bu büyük grubun dışında bir grubun paydaşı olmayı red ettiğimi deklare ederim.
birlik ve coşku dolu güzel günlere.