• 1
    başlık anket oldu özür dilerim, zira kaos, zor zaman, toz duman gibi kelimeleri kullanmadan gayet sade olsun istedim.

    derdimiz belli sevgili galatasaraylı kardeşlerim (buradaki galatasaraylı sözü hamza'yı sevenler, sabri'yi sevenler, umut ve tarık çamdal'a şans verilmesini isteyenleri de kapsamaktadır) kimine göre çok kötü kimine göre toparlanılabilir, kimine göre de depresyonun son evresindeyiz, kötü olan şeyleri siz yazar arkadaşlar zaten yazıyorsunuz, iyi olan daha doğrusu bizim için fırsat olan durumları iyi analiz edip o damardan devam etmemizin doğru olacağını düşünüyorum.

    ben iyi kötü hayatımı psikologluk yaparak kazanacağım, terapilerde kullanılan, kullandığımız tekniklerden en popüleri durum-duygu-davranış'ı ortaya koymaktır, en basitinden bi olay yaşar kişi, o olay kendisinde bi travmaya sebep olur, ardından genelde olumsuz duygular oluşur kişide ve ardından bu 2 sebebin sonucu olarak da bi davranışta bulunur. (sevdiği kızı başkasıyla görür(durum), üzülür(duygu) ve cama yumruk atar(davranış) gibi).

    şimdi bu yönden ele alınca sene başından beri bizim kulübümüz ne yaşadı, ne hissetti ve ne yaptı diye düşünüyorum, aklıma bazı örnekler geliyor bunların belli başlı olanlarını sıralayalım;

    durum; yıldız ya da golcü transferi yapılmaması (ibrahimoviç)
    duygu; beklenti ve öfke
    davranış; sosyal medyada tepkiler

    durum; melo'nun gönderilmesi
    duygu; üzüntü
    davranış; sosyal medyada ve tribünlerde tepkiler

    durum; bilal kısa, jam paul karacan transferleri
    duygu; yetersizlik hissi
    davranış; sosyal medyada ve tribünlerde tepkiler

    durum; sabri ve umut bulut ile sözleşme yenilenmesi
    duygu; öfke
    davranış; sosyal medyada ve tribünlerde tepkiler

    durum; hamza hamzaoğlu'nun taraftar ile dalga geçici açıklamaları
    duygu; öfke
    davranış; sosyal medyada ve tribünlerde tepkiler

    durum; avrupa'dan elenmek
    duygu; üzüntü, öfke
    davranış; sosyal medyada ve tribünlerde ağır tepkiler

    şimdi buraya kadar yönetim, dönemin teknik direktörü, başkan, yetkili kim varsa taraftarın davranışlarının biriktiğini fark edemedi, taraftarı ciddiye almadan da kulübü/takımı yönetebileceklerini düşündüler ama iş artık dayanılmaz boyuta ulaşınca bu olayların sorumluları (başkan,yönetim,hoca) yanlış yaptıklarını görmemezlikten gelerek birbirlerini ortadan kaldırma yolunu seçtiler, önce yönetim başkan'ı sattı ayrıldılar, ardından yönetim ve teknik ekibin köprüsü köprüleri yaktı hocayı ve başkanı sattı ve son olarak başkan beklenen hamleyi yaparak hocayı sattı ve yeni hocayla anlaştı.

    taraftar artık hamza hamzaoğlu'nun/eski yönetimin/cüneyt tanman'ın yaptığı hiçbir şeyin benzerini görmek istememekte (haklı olarak) bunun sebebi de 2000'lerdeki başarı/mutluluk sonrası kaos/depresyon, ardından gelen başarı/mutluluk sonrası kaos/depresyon, son dönemlerde real madrid'e 5 atma ihtimalinin olduğu başarı/mutluluk'tan sonra ilk ayağının tökezlemesinde (ş.liginden elenme) kaos/depresyona girme korkusuyla bir sabırsızlık, öfke ve saldırganlık hatta tesis basma evresi.

    şimdi durum böyleyken ve elimizde yeni bembeyaz bir defter olmadığına göre iyi resim yapabilmek için, karalanmış yerleri biraz silmenin ve eldeki defterin beyaz kısımlarını kullanmamızın vakti geldi. nedir bu beyaz bölgeler ve nereleri silebiliriz bakalım;

    fernando muslera, cenk gönen, wesley sneijder, lukas podolski, olcan adın, emre çolak, chedjou, yasin öztekin, denayer, carole, selçuk inan, hakan balta, sinan gümüş, bilal kısa bu adamlar daha önce şampiyonluk görmüş ve formda olduklarında hem ligi hem uefa'yı götürebilecek adamlar, geriye kalan futbolcular hem maddi hem manevi kulübe ve taraftara zarar vermekteler onlarla vedalaşılmalı çünkü gereksiz yüke gerek yok. ardından ne yapılabilir? transfer, yapabilir miyiz, gayet de güzel yaparız, zaten tüm yollar transfere çıkıyor yukarıda yazdığım 13-15 oyuncuya ekstra olarak 4-5 transfer hem takıma hava katacak hem de zaten ligi iyi kötü götürebilecek oyuncuların kalitesinde oluşan bir yedek kulübesi oluşturacak, bunlara şu anda tepkili ama tepkili dahi olsa tekyumruk olan galatasaray taraftarının desteğini de eklediğimiz zaman gayet güzel bir yola girmemiz oldukça olası.

    bu süreçler olana kadar eldeki iyi olan taraftar, oyuncular, teknik direktör gibi etkenler zarar görmemeli, taraftar bölünmemeli (ki şu anda bölünmüş değil sadece bir kısmının umudu zarar görmüş durumda) teknik direktör abuk subuk işlere girmemeli ve oyuncular örneğin muslera podolski sneijder kulüp dışı gelebilecek tehlikelere karşı korunmalıdır.

    hak eden kim varsa kalan maçlarda arena'da ıslıklanmalı, tepki gösterilmeli, sosyal medyada tavır koymalı ama doğru kişilere yapmalı bunu, maçlarda esas görevi olan taraftarlığın önüne hiçbir şeyi getirmemeli, gong çalana kadar az hasarla atlatıp ara verilince daha güçlü dönmeliyiz.

    yeterli transfer hamleleriyle 2-3 hafta içerisinde toparlanacağımızı düşünüyorum.

    sakin olun değerli kardeşlerim, daha kötü günlerimiz de oldu, uzun zamandır puan durumunda takımı 4. görmedik sırf bu bile moral bozucu oluyor alışılmadığı için. akıllı olmamız lazım, yönetimi, hocayı, takımı zor günlerinde doğru yola doğru yönlendirmeliyiz, daha önce defalarca yaptık yine yaparız.

    biz galatasaraylıyız bizim dnalarımızda umutsuzluk yok eğer bu hissi taşıyan varsa henüz tam galatasaraylı olamamıştır, herkesin önünde internet var açıp bakın zor zamanlarda bu sözlükte neler yazılmış ve o sene sonu nasıl bitmiş, biz galatasaraylıyız her şartta başarı kazanırız hocasız, başkansız, yönetimsiz, kaptansız vs.

    ülkemizde yapılması çok zor olan bir şey istiyorum ama sakin olalım, sakin kafayla düşünelim, taraftara karşı borçlu olan kişilere bu borçları ödemeleri için fırsat verelim. fırsat derken oturup bekleyelim demiyorum sadece eldeki iyi şeyleri de kaçıracak işlere girmeyelim, her şeyden önemlisi inancımızı kaybetmeyelim, unutmayalım bu arma hala galatasaray arması, 2 ay 3 ay 5 aylık zaman dilimi için taraftarlığımızın özünü oluşturan değerleri kaybetmeyelim.
  • 3
    galatasaray belli dönem başarılara ulaşıyor belli dönemlerde ise düşüşler yaşıyor. bunlar doğal şeyler lakin galatasaray futbol takımının dünyanın bir çok kulübünde olmayan bir gücü var. taraftarı. bu son düşüşü diğerlerinden ayıran bir özellik var. bu son düşüş taraftarın geneli tarafından öngörüldü. bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, taraftarın öngörüsüne, sanki taraftarın öngörüsü değiştirilirse öngörülen başarısızlığın önüne geçilir mantığıyla, takımın sportif direktörü ve teknik direktörü başta olmak üzere sözlükte de varlıkları kanıtlanmış sosyal medya trolleri ve özellikle görsel spor basını tarafından defalarca saldırıldı.

    galatasaray taraftarının hakkını verdikten sonra geçelim bu düşüşün neden öngörülebilir olduğuna ve galatasaray taraftarının varolan protesto işlevinin nasıl erken uyarı işlevine geçebileceğine.

    hoca kalitesi, kadronun durumu ve transfer dönemi bu düşüşü bas bas bağırdı bizlere. lakin yukarıda saydığım nesneler tarafından bu yönetime yeterince aksettirilmedi. bu yüzden son çöküş öngörülebildi ama engellenemedi.

    daha önce de belirttim anket/referandum gibi bir sistemle taraftarın istekleri varolan skimsonik içrek yapı bozulmadan sağlıklı bir şekilde öğrenilebilir ve taraftara rağmen iş yapma hatasından kurtulunabilir. sağlıklı bir anket/referandum yani rakip taraftarlarca kirletilemeyecek bir anket/referandum için gsstore'dan 500tl lik alışveriş yapan ya da kombine alan kişilere verilebilir. taraftar işte bunun gerçekleştirilmesinde baskı yapabilir.

    yararları

    1- kulube maddi destek artacaktır.
    2- yapılacak oyuncu ve teknik direktör transferlerinde taraftarın görüşü alınarak, taraftarın protestolarının önüne geçilecektir.
    3- oyunculardan memnuniyet anketleri yapılarak yuhalama gibi hiçbirimize yakışmayan kendimizi ifade ediş şeklinden kurutulunacaktır.
    4- kulubün varolan üyelik sistemini bozmaya gerek kalmayacaktır.
    5- bu kulube maddi manevi desteğini veren taraftara hakettiği söz testi kırılmadan önce verilecektir.

    bunun hayata geçirilmesini sağlamak taraftarın söz hakkını bu sisteme kabul ettirmek, yapmamız gereken işlerin başında gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?

    edit: işler değiştirilene kadar boykot tek çözüm olarak durmakta.
  • 4
    bugün tekrar oturulup düşünülmesi gereken durumdur. bu kulübün gerçek sevenleri ve manevi sahipleri olarak bize de görev düşüyor. yönetime, teknik heyete, futbolculara hepsini kızgın olabiliriz ama aslolan galatasaray'dır diyebilmeliyiz.
    bugün benim kendi fikrim evet protestomuzu yapalım, elestirimizi yapalım ama bunlar bizi galatasar'a destek olmaktan, tezahürat yapmaktan, taraftarlık yapmaktan alıkoymamalı.
    biz asıl bugün formaları giymeliyiz. biz asıl bugün evimizi, hayatımızı sarı kırmızı yapmalıyız. biz asıl bugün stadları doldurmalıyız. biz biz asıl bugün koreografiler yapmalıyız.
    biz çıkıp burak'ı sabri'yi vs yuhalayacağımıza sneijder'e, muslera'ya sinan'a tezahürat yapmalıyız. galatasaray'a destek olmalıyız galatasaray formasını ,tezahüratları istemeli burak'lar , tarık'lar. yeri geldiğinde eleştirelim ama renktaşlar gelin bugün destek çıkalım. biz dönmeyelim arkamızı galatasaray'a . biziz bu kulübü ayağa kaldıracak olan, biziz takımımıza ivme kazandıracak, kurtaracak.
    gelin renktaş'lar yönetim, teknik heyet, futbolcu arkasını dönmüşken, ihanet içindeyken biz sahip çıkalım biz daha gür bağıralım en büyük galatasaray diye.
  • 5
    galatasaray taraftarı bunca zaman taraftarlık yaptı. hep sabretti, kulubü için hep elini cebine attı.

    galatasaray taraftarı artık farklı bir strateji izlemek z-o-r-u-n-d-a!

    evet hepimiz seviyoruz, hepimiz desteklemek için varız. ancak anne babalar bile devamlı çocuklarına sevgi gösterirlerse o çocuk egomanyak bir şımarık olur çıkar. bugün galatasaray'ın yönetenleri demiyorum bakın s-a-h-i-p-l-e-r-i-nin içinde bulundukları durum da tam olarak budur.

    galatasaray'ın sahipleri, galatasaray'ın büyümesini güçlü olmasını istemiyorlar. allah aşkına elinizi vicdanınıza kanınızı beyninize yerleştirin ve düşünün. kaç senedir bu kulup sıkıntı içinde? minimum 15 yıl. bunun 11 yılında sabrettik. 3 yılında ise sabretmemize gerek kalmadı. son senedeyiz. 11 yıl boyunca taraftar orjinal formaysa orjinal forma, gsstore ürünüyse gs store ürünü, dergi aboneliğiyse dergi aboneliği, destekse destek bağırmaksa bağırmak.

    karşılığında aldığı nedir? "well done boy"! köpek muamelesi. metro bozuk taraftar yürüsün a. koyayım, para yok taraftar para versin a koyayım, tribünler boş tribünler dolsun a koyayaım, oyuncular boktan taraftar desteklesin a. koyayım. nasılsa seviyorlar! aşk vardır ızdırap vardır bak bunlara karşı değilim. ama zalime boyun eğmemi benim dinim bile yasaklıyor arkadaş.

    buna konuşsun genel kurul üyeleri anladınız mı? bak iki parmağımın arasında kıpkırmızı!

    artık galatasaray taraftarının canına tak etti arkadaş! galatasaray taraftarı futboldan da anlar yönetimden de anlar siz gidin ultraslan'ın ergenlerini salak yerine koyun.

    galatasaray kongresi hesap vermelidir. galatasaray taraftarının harcadığı emek ve paranın karşılığı nerededir? kimlere peşkeş çekilmiştir? basketbol federasyonunda hata yapan adamdan ötürü basketbol federasyonu başkanından istifa talep edenler neden grosskreutz skandalından ötürü istifa etmemişlerdir? hamza neden gelmiştir? tavsiye eden kimdir? bu kadro yapılanmasının mimarı kimdir?

    destek çıkmak tüm bu pisliğe destek çıkmaktır! hayır. gün hesap sorma günüdür.
  • 10
    2015-16 sezonunun kayıp bir sezon olacağını aklı başında galatasaray taraftarı zaten biliyordu. tüm bu olanlara rağmen sonuna kadar takımına sahip çıktı arkasında durdu, yapılan akıl almaz saçmalıklar karşısında dahi kendi sınırlarını zorladı. kar kış demedi, peşinden koşmaya devam etti peki karşılığında ne oldu? tek bir olumlu yönde değişen bir şey oldu mu ? elbette hayır. üzerine bir de ffp tokadı gelince daha da iflah olmaz bir yola girdik ve üzülerek söylemeliyim ki bu kadardar vizyonu olan yönetim veya bu zihniyette olacak gelecek yönetimler ve de en önemlisi kulübü babalarının malı sanan aç dedeler bu kafada oldukça daha nice on beş yıllar böyle yandım yandımla geçer umarım gerçek bir galatasaray sevdalısı bir gün çıkar ve profesyonel bir yöentim anlayışıyla kulübe sahip çıkar yoksa işimiz gerçeten zor.
  • 11
    yıllardır durumum el verdikçe kulübüme destek oluyorum, maçlara gidiyorum, destekliyorum ve en önemlisi gönülden karşılıksız seviyorum.

    benim senin hepimizin adına yanlış karar alanları, bizleri üzen bu durumları ortaya çıkaranları eleştirmek hakkımız.

    yıldız transferi beklemek hakkımız, en iyisini istemek hakkımız! başarı istemek hakkımız! son olarak cümle cem uzan kafası olsa da doğru : "açın galatasaray'ın önünü durduramazsınız! ".
App Store'dan indirin Google Play'den alın