galatasaray sözlük film kulübü

• 226

  django unchained filmini yeni izledim sözlük. o eski western'lerdeki tadı aldığımı söyleyebilirim. süresi biraz uzun geldi gerçi western filmlerinin çoğu böyle. izlemeyenler mutlaka izlesin derim. film trantino imzalı zaten kendini izletiyor bir şekilde. çok fena western hastasıyım, sergio leone'nin dolar üçlemesini ezbere bilirim o derece. ama bu filmin de yeri ayrı oldu bende.
• 227

  komedi sevenler için you, me and dupree'yi tavsiye ederim. güzel film.
  
  ayrıca komedi demişken grown ups serisini de tavsiye ederim.
• 228

  akbank'ın yeni reklamının beni güldürdüğü gibi sizi de güldüreceğine eminim.
  http://vimeo.com/90858660
  *
• 229

  türk filmi sıralamam;
  
  (bkz: gemide)
  (bkz: her şey çok güzel olacak)
  (bkz: tabutta rövaşata)
  (bkz: barda)
  (bkz: kader)
  (bkz: masumiyet)
  (bkz: pardon)
  (bkz: takva)
  (bkz: yazgı)
  
  edit: ekleme
• 230

  daha önce önerildi mi bilmiyorum ama the bucket list'i mutlaka izleyin. hatta şu an o kadar gaza geldim ki ölmeden önce yapılacaklar listeniz varsa "the bucket list'i izle" diye bir madde koyun.
  
  son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmlerden. kesinlikle mükemmel.
• 231

  korku filmi tavsiyesi olanlarin yazmasini rica ettigim basliktir. uzun suredir iyi bir korku filmi izlemedim.
• 232

  şu anda sinemada olan captain amerika.
• 233

  dram sevenler için verebileceğim tek tavsiye 'umudunu kaybetme'dir. üstüne tanımam. şu anda da bir efkar bastı. gece gece beni mahvedecek bir film bilen eden var mıdır? mahvedecek derken dram olarak tabii ki:)
• 234

  liberal arts'ı tavsiye edebilirim. güzel film. how i met your mother'daki josh radnor ve elizabeth olsen var. romantik komedi sevenler için ideal bir film.
  
  ha bu arada the amazing spider-man 2'ye gitmediyseniz gidin.
• 235

  son on yilin en iyi filmi sayilan there will be blood. peter travers demis, biz karisamayiz!
  yazilmis ama ben gene yazayim dedim hani izlememis olmak gibi bir yanlisa dusmusseniz diye.
• 236

  (bkz: sweet sixteen)
  
  ingilizce'nin en ağır versiyonunu duymak istiyorsanız izleyin. ingilizler bile altyazı ile izlemek zorunda kalır bu filmi. uajovovich gelsin bunu çevirsin!!!! yok öyle sözlük üzerinden ingilizce ders vermeler.*
  
  not: gerçekten iyi filmdir.
• 237

  https://www.facebook.com/...p;type=2&theater
  
  charlie chaplin'in bir filmde ilk kez konuşması. yanlış bilmiyorsam kendi yazmıştı bu repliği.
  
  enfes muhteşem harika...
  
  the great dictator filminden... herkese tavsiye ederim.
  
  1940 yılında bu konuşma düşünsenize 1940.
• 238

  https://www.facebook.com/...p;type=2&theater
• 239

  son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden birisi. samimiyet, sıcaklık, mutluluk falan ne ararsan var. acı çektiğimiz şu günlerde iyi gider diye düşünüyorum.
  
  (bkz: the blind side)
• 240

  (bkz: dans la maison)
  
  çok farklı bir film. gizem ve gerilim tarzındadır. kesinlikle ama kesinlikle izleyin. iyi seyirler.
• 241

  su aralar tekrar eskilere sardim. sonucta yaslandikca alginiz degisiyor, o degisimle birlikte filmlerden aldiginiz tat da degisiyor. bu aksam "notorious" ve "sommaren med monika" filmlerini izledim, bir iki yorumuna baktigimda benimkinden cok farkli seyler gordugum icin bir iki kelam etmek istedim.
  
  -spoiler-
  
  oncelikle feministlerin hosuna gitmedigi bir filmmis bunu ogrendim. sebebi ise harry ve monika'nin benzer seyleri atlatmasinin ardindan nasil olurda harry olgun bir gence donusurken monika tabiri caizse biatch kalir. iddia edilen, filmde 'kadin kismisinin' zaten yollu oldugu alt metni ciktigi. isin asil biraz daha farkli.
  
  monika 17 yasinda, hollywood filmleri izleyip luks ve yarini dusunmeyen romantizm ile ilgili hayaller kuruyor. 4-5 kardesi var, kucuck evde ayyas babasi ve yaramaz kardesleriyle buyumus. aslinda monika birey olarak hissetmek isterken o hollywood romantizmine yansitiyor bu istegini. birbirine karistiriyor kisacasi. veya bunu tersten yazalim daha dogru olur. monika'nin ihtiyaci olan birey olabilmek fakat bunun farkinda degil ve evlilik hayalleriyle icinde bulundugu durumdan kurtulup "happily ever after" yasamak istiyor. monika kismen nevrotik biri. modern dunyada herkes icin nevrotik diyebiliriz ancak 1953 yilinda nevrotik biri daha keskin hatlariyla ayrilabiliyor. monika filmin basinda da bencil biri. harry'yi kendisi tavlayip elinde oynatmaya basliyor. bunu yaparken asik oldugu icin degil, kafasinda kurdugu mustakbel gelecege harry uydugu icin yapiyor. en temel bencillik.
  
  harry is ailenin tek cocugu. annesi 8 yasinda olmus, babasiyla fazla icli disla olamamis. yalnizlik yasayan bir cocuk. bu bakimdan monika'nin tam tersi. evlilik gibi bir hayale sahip degil, birey olmaya ihtiyaci yok cunku ne kadar akli bir karis havada olsa da sorumluluk almasi gerektigi yerde -aptalca da olsa- bir sekilde harekete gecebiliyor.
  
  aralarindaki en temel farklar harry uzlasmaciyken monika inatci, en onemlisi harry kendisiyle ilgili kararlari alabilecek ve bunun arkasinda durabilecek biriyken monika verdigi kararlarin hareketini yapmadan once buna birinin dahil olup yaptigin seyin bahanesi gibi olmasini istiyor. ilk evden ayrilirken babasini kiskirtip bir anda evden cekip gitmesi gibi. filmin sonunda asil en onemlisini yapiyor bunu da sona saklayalim.
  
  filme adini veren yazi yasadiklarinda baslarina gelenler ve ustune monika'nin hamile kalmasi harry'de icgudusel olarak yavrusunu koruma durtulerini harekete geciriyor. monika ise icinde bulundugu kopuk balonda ne kadar kalirsam o kadar kardir diye dusunuyor. harry'nin ilk tepkisi artik adam gibi is bulmaliyim oluyor. monika ise yiyecek calip biraz daha kalalim derdinde.
  
  evlenip cocuk dogdugunda harry coktan bir iste calismaya baslamis ustune muhendis olabilmek icin aksam okuluna gitmektedir. daha once bununla ilgili hayalleri olmayan harry bunu sadece monika ve cocuk icin yapmak ister. monika ise tek konustugu yeni bir monta ihtiyaci oldugu.
  
  filmin sonunda monika harry'yi aldattiginda bile harry'yi suclamaya devam eder. hem cocuklugunu, hem gencligini yasayamamis monika bebekle birlikte iyice korkuya kapilir (muhtemelen) bu nedenle harry'ye gencligimi yasamak, gezip eglenmek istiyorum diyerek saldirir. monika birey olmayi basaramamistir. hayatta kendini konumlandiramadigi icin gunluk hazlarin tek ihtiyaci oldugunu dusunur. demistik ya bencil bir karakter diye.
  
  simdi de final bahanesine gelelim. harry kendisine "nasil oyle bir salakla yatabilirsin" dediginde cevap olarak ona asik oldum der. bunu kustahca soyler ve sonra durur. harry hicbir tepki vermeden oylece bir kac saniye durur sonra monika yuz ifadesini degistirir korkmus gibi gorunur ve can alici sozleri soyler: lutfen bana vurma, lutfen bana vurma. muhtemelen kendisine asla el kaldirmayacak harry'ye kendisine vurmasi icin yalvarmak gibidir bu sahne. harry vurunca once aglar gibi olur, sonra harry ozur diler gibi yaklastiginda susarak yataktan kalkar, ayni babasinda yaptigi gibi. baska odada ustunu degistirip harry'nin hayatindan tamamen cikar.
  
  -spoiler bitti-
  
  monika degil de melike olabilirmis gibi geliyor kizin ismi. 1953 yilinda 17 yasinda bir isvecli kizin yaptiklarini 60 yil sonra 30 yasinda turk kizlari yapabiliyor. bunun bireysel aydinlanmayla da ilgisi var diyebiliriz sanirim. turkiye olarak birey olabilmenin onemini kavrayamadik. bu da bambaska ve cok uzun bir yazinin konusu, yeterince uzattik bitirelim.
  
  4.duvari ilk yikan, sinemada cok onemli bir degisime onayak olmus, ilk gencligi cok guzel anlatan bir saheser izlemek istiyorsaniz sommaren med monika'yi izleyin efendim, ingmar bargman iftiharla sunar.
• 242

  star tv'de şu an tatlı dillim var. çok güzel bir türk filmi, tavsiye ederim. *
• 243

  burayı çok ihmal ettik artık başlama zamanı :) umarım birilerine faydam dokunur. 1 kişi bile izlese muhabbetini etsek kardır benim için. artık yaz boyu bu başlıkta başınızı ağrıtacağım. hepinize minoset plus öneririm *
  
  uzun bir aradan sonra son istasyon filmi ile başlayalım. aranızda birçok kişiyle film muhabbeti yaptık sağolsunlar güzel filmler önerdiler. biz de boş durmadık bu arada :) güzel muhabbetler döndü. arkadaşlıklar edinildi. umarım aynı şekilde devam eder. yorumlarınızı ve önerilerinizi beklerim.
  
  eveet son istasyon dedik biraz bahsedelim. tamamiyle duygusal bir film son istasyon. saf duygusallık yani. çok güzel bir film. çok samimi bir film. bu film hakkında söylenecek çok fazla bir şey yok. çok etkileyici harika bir film.
  
  biraz fragman falan koyalım.
  http://www.youtube.com/watch?v=7qO3nfbyML8
  http://www.youtube.com/watch?v=H2vpVhDPb5g
  ayrıca müzikleri de harika.
• 244

  yeni filmimi önermeden önce, daha önce önerdiğim filmleri bir kez daha uplamak istiyorum.
  
  dead man's shoes http://gss.gs/1369348
  
  el cuerpo http://gss.gs/1377330
  
  bu iki filmi henüz izleyip de beğenmeyene rastlamadım. ikisi de az bilinmesine rağmen bence mükemmel filmler. şahidim çok*.
  normalde bu iki filme denk gelmeniz zor.
  
  şimdi yeni filmimize geçelim; kokuhaku torrentte confessions olarak bulabilirsiniz. ingilizcesi o. 2010 yapımı...
  öncelikle film gizemlerle dolu, duygusal bir psikolojik bir film. çok orijinal ve değişik bir film. özellikle filmlerden artık sıkılmış veya doyuma ulaşmış birine bu düşüncesini yedirebilecek bir film. imdb puanı 7.9 http://www.imdb.com/title/tt1590089/?ref_=nv_sr_6
  bu filmi de istisnalar hariç herkesin aşırı beğeneceğine eminim. iyi seyirler.
• 245

  evet şimdi de kameralarımızı arjantin'e çeviriyoruz :(
  
  http://www.imdb.com/title/tt0247586/
  
  nueve reinas. eğlenceli bir gizem filmi. böyle ocean's serisi tarzı alavere dalavere filmlerini ve şaşırmayı seviyorsanız tam size göre. 2000 yapımı bir film. ünlü oyuncu ricardo darin başrolde.
• 246

  sinefil bir renkdaşınız olarak, sinemayı oluşturan bazı akımlar hakkında naçizane dosyalar hazırladım. görüş, eleştiri ve desteklerinizi beklerim efenim; http://www.paralelsinema.com/author/okirsavoglu/
• 247

  şimdi de kameralarımızı güney kore'ye çeviriyoruz.
  
  http://www.imdb.com/title/tt1527788/
  
  ajeossi. the man from nowhere olarak torrentlerden bulabilirsiniz.
  muhteşem bir duygusal aksiyon. tarz olarak leon'a benzetilebilir. şahsen ben leon'dan daha çok sevmiştim bu filmi. tam bir behzat ç buhranı yaşayan elemanımız başrolde. yer yer duygulandıran yer yer gaza getiren bir film. iyi seyirler.
• 248

  türk sinemasına geri dönelim.
  
  http://www.imdb.com/title/tt0267351/
  
  canım kardeşim
  insanı derinden etkileyen duygusal bir film. tarık akan ve halit akçatepe başrollerde. nispeten az bilinen bir türk filmi olsa da yine de baya izleyen olmuştur bence. harika bir film. duygusal olarak etkilenmek istiyorsanız tam size göre.
• 249

  klasik bir hollywood filmi izlemek istiyorsanız:
  dirty harry (1971) clint eastwood başrolde.
  
  klasik olmayan bir amerikan filmi izlemek istiyorsanız:
  the conversation (1974), baba serisinin efso yönetmeni francis ford coppola imzalı.
  
  ilginç bir iran filmi arıyorsanız:
  close-up (2004)
  
  aradığınız bir iskandinav filmiyse:
  insomnia (1997), nolan'ın remake'i değil bu orjinali.
  
  yok ben şöyle bize yakın, italyan filmi izlemek istiyorum diyorsanız:
  the family friend (2006), paolo sorentino'nun başyapıtı.
  
  yok ben fransız kalmak istiyorum diyorsanız:
  venus in fur (2013) roman polanski'nin filmi
  
  ay ben çin sineması'ndan bir şey izleyeceğim diyorsanız:
  a touch of sin (2013)
  filmlerini öneriyorum.
  
  edit: valla ne yalan söyleyeyim önerilerini beğenmedim, başka filmler öner diyorsanız buyrun arşivim:
  http://letterboxd.com/oorleef/films/
• 250

  gelelim hollywood'a
  
  http://www.imdb.com/title/tt0109830/
  
  forrest gump tam bir izlemeyen kalmasın filmi :(. fazla söze gerek yok. çoğunuz izlemişsinizdir zaten ama yine de yazmak istedim. duygusal ve romantik bir film. forrest gump'ın trajikomik hikayesi diyebiliriz. tom hanks başrolde. 6 oscar aldığını da belirtelim.