• 16727
    bu kadar kızgınlık, öfke ile kendinizi yıpratırsınız. değiştiremeyeceğiniz şeyler için bu kadar yüklenmeyin kendinize. yaşı genç olan da var, büyüklerimiz de var platformda. günler, seneler çabuk geçiyor kardeşlerim. haftasonunuzu fener'e öfkelenip zehir etmeyin. yarın kiminiz işine, kiminiz okuluna gidecek. şu iki günde kafa dağıtıp stres atmak lazımken sinir krizi geçiren insanlar görmek onlar adına üzüyor.

    ülke böyle maalesef. değişmiyor, değişeceğini de düşünmüyorum. tepki göstermesi gerekenler susuyor. insanlar kolaylıkla satın alınabiliyor ve çarkın bir parçası oluyor. gündemimiz normalleşmiyor. daha bugün ürdün'den gelen zanlıların yoksul vatandaşların organlarını para karşılığı alıp yurtdışına kaçırdığı ortaya çıkarıldı mesela. enflasyon, ağır iş koşulları, liyakatsizlik, ihaleler, adamcılık, çeteler, kaçak göçmenler, barınma sorunu, kentsel dönüşüm ve rant sorunu, deprem riski gibi binlerce sorun içerisinde yaşıyoruz. tüm bunlar içinde mental ve bedensel sağlığımızı bir şekilde korumak zorundayız. futbol da bu sorunların içerisinde ilk sıralara bile giremeyecek bir madde. ki önemli meselelerde dahi bir iyileşme belirtisi olmayan bir toplumda ve ülkede bunda bir şeylerin düzelmesini beklemek sizi yorar.

    bize düşen elimizden geldiğince kulübümüze destek olmak. doğru transfer politikası ve kulübün menfaatlerini korumasını yönetimden talep etmek. ancak her şey arapsaçı gibi ülkede. ülkenin en büyük sivil yapılanmasının menfaatini gözetmesi gereken bir yönetim kurulu var; ancak ses çıkmıyor. bu kadar sessiz kalan yönetimin de muhtemelen önüne kemerburgaz, riva gibi kartlar konuluyordur diye düşünüyorum. ülkede şeffaflık olmadığı için varsayımsal hareketlerle bir yere varamıyoruz.

    sözün özü, sevdiğiniz şeylere, sevdiklerinize vakit ayırıp sizi zehirleyen şeylerden elden geldiğince uzak durmaya çalışın. bütün akşamınızı olağan hale gelmiş bir saçmalığa kafayı takarak geçirmeyin. overthinking insanı mahveder.
  • 16729
    bu aksam kendimi küfürsüz ifade edemeyeceğim için mesaj yazmaktan çekiniyorum. fazla objektif arkadaşlar da mutludur, rakip oyuncular asla bir şey yapmaz, hakemler asla korumaz diye geziliyordu 3 hafta öncesine kadar. 3 haftada önce var hakemi eliyle yapılan operasyon sonra hatayspor'un stadı peşkeş çekmesi ve bu akşam yaşanan rezillik ile belki objektif olayım, ben çok farklıyım triplerini bırakırlar. fenerbahçe kollanıyor, fenerbahçe hakemler tarafından ittiriliyor ve bazı rakip oyuncular bilerek oynamıyor ya da kötü oynuyor. bunlar gerçekler, bunları reddetseniz de bu böyle.
  • 16730
    değerli arkadaşlar,

    sizlerden bir ricam var. lütfen hakaret vb. ifadelerden uzak durun. biliyorum hepimiz çok sinirliyiz, gerginiz. haksızlığa uğramış hissediyoruz. ama inanın değmez. ben geçen yıl öznesiz bir tweet attığım için şikâyet üzerine ceza yedim. bir yıl mahkemeye gidip geldim. futbolla veya siyasetle alakalı değildi. bazı entryleri okuyorum. hiç tanımasam da renktaşlarım için çok korkuyorum. yok yere, boş yere kendinizi yıpratmayın.

    isyan etmeyelim mi, haksızlığa dur demeyelim mi, dile getirmeyelim mi, diye sorduğunuzu biliyorum. buna verecek cevabım yok. esasında artık gücüm de yok. gerisini üç aşağı beş yukarı siz de biliyorsunuz zaten.
  • 16731
    ali koç yüzünden ara vermeye karar verdiğim sözlüktür, sadece sözlüğe değil maalesef türk futboluna da kafa yoramayacak seviyeye getirdi beni.
    her gün bir şarlatanlık, her gün başka bir iftira ve her gün başka bir yapay gündem.
    kameralar karşısına geçip çok rahat bir şekilde yalan ve manipülasyon yapıyor fakat koca ülkede bunun yanlış olduğunu söyleyebilecek bir tane bile bürokrat bulunmuyor.
    hadi sportif konuları geçtim.
    her gün terör örgütü propagandası yapar gibi demeçler veriyor, halkı kin ve nefrete sürüklüyor, insanları kültürel bir ayrışma içerisine götürüyor.
    sanırım devlet ricalinde; bu adam ülke ekonomisinin büyük bir paydaşının yöneticisi, maalesef söz edemeyiz ve şımarık bir çocuğu idare etmek zorundayız durumu hakim.
    gerçekten yoruldum, artık mental olarak kaldıramıyorum bu kadar nefreti.
    kendimi toparlayıp bir gün aranıza dönme dileğiyle, sevgiyle kalın.
  • 16734
    bir takım her sene şampiyon olamaz. olursa futbolda zevk kalmamıştır zaten. her sene şampiyon olmak zorundaymışız gibi yorumlar girenleri anlamıyorum. futbolda başarısızlığa da yer var.

    okan buruk'un tekrar kendisini ıspatlamaya ihtiyacı yok. şampiyonluğu buradan verirse gitmeli diyenleri görüyorum. ben 8 sene falan çalıştırmasını istiyorum. bunların 4-5'inde galatasaray'ımız şampiyon olsa yeterli.
  • 16735
    evet gençler, eleştirmeye devam...

    beğenmediğiniz yarım saatte başlığına doluştuğunuz süper yıldızımız mauro icardi 2 gol attı, 1 topu direkten döndü, bir penaltı kaçırdı. yine tahammülünüzün olmadığı wilfried zaha oyuna girdikten hemen sonra penaltı kazandırdı, rakip kırmızı kart gördü 10 kişi kaldı. evet evet zaha yaptı bunu, malum anlamayanlar var tekrar tekrar izah edelim...

    yine aynı şekilde beğenmediğiniz hakim ziyech girer girmez şahane bir asist yaptı, çok güzel bir şutunu kaleci çıkardı ve bir çok kimsenin burun kıvırdığı yeni golcümüz carlos viniciuss alves morais icardi'nin direkten dönen topunda devamında golü attı, fişi çekti.

    takıma destek olacağınız yerde köstek oluyorsunuz...

    böyle devam edin!...
  • 16736
    üstünde güvenlik görevlisi veya başka biri olan taraftarın üzerine yatıp yumruk atmanın, arkasından tekme atmanın normal sayıldığını gördük bugün sözlükte. sokak kavgasında üstünde adam olan tüy siklet insana yapılmaz bu ama fenerbahçe futbolcusu yapınca galatasaray sözlük'te normal karşılandı. söyleyeceklerim bu kadar.

    (bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
  • 16737
    yanlışı yanlışla örtmenin doğru olmayacağının farkında olan birçok yazara sahip olan sözlük. taraftar sahaya atladı diye hiçbir futbolcu onlarla kavga etmek ve tekmeler, yumruklar savurmak zorunda değildir. zaten güvenlik güçleri futbolcuları koruyacaklar, soyunma odasına doğru koşmaları gerekir. trabzonspor çok büyük cezalar almalıdır. ama taraftarlara saldıran sözde profesyonel futbolcular da çok büyük cezalar almalıdır. iki kere iki dört. "ben olsam ben de tekme atardım" demek de geçerli bir savunma yöntemi değildir.
    (bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
  • 16738
    17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı sonunda sahanın ortasında kutlama yaparak trabzonspor seyircisini bilerek ve isteyerek tahrik eden fenerli futbolcu müsveddelerinin hepsi, bu olayların bu noktaya geleceğini biliyordu, çünkü tam olarak bunun için taraftarları tahrik ettiler.

    bu fenerli futbolcu müsveddelerinin savunulacağı yer galatasaray sözlük değildir.

    eğer fenerli futbolcular efendi gibi tünele gidip dayak yeseydi o zaman insanlık konuşurduk. saçmalamayın rica ederim.
  • 16739
    yani sahaya giren her taraftarı, oyuncuların nefsi müdafaa altında dövme yetkisi mi var? bu yetkiyi hangi kitap, hangi federasyon veriyor söyleyin de bilelim? sen tünele kaçarsın, kaçarken sana saldırana vursan valla ağzımı açmam ama tünele değil, tam tersine koşup, adamları dövmeye çalışıyorsan bu nefsi müdafaa olamaz. sen haklıyken, haksız duruma düşme olur! cezanı da taraftar gibi sen de çekersin. adil mi değil ama kurallar böyle! 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçında kavgaya karışan oyuncuların en az 5-10 maç ceza ve sahaya giren taraftarın uzun süre futboldan men ve trabzon'a da saha kapama cezaları verilmesi lazım. bakalım ne yapacaklar! hoş passolig varken bir tek sahaya giren ve sahaya madde atanın ceza alması lazım ama yapmayıp, bütün taraftar cezalandırılıyor!
  • 16740
    hollanda liginde sahaya giren adamı kaleci tekmeledi diye maçın ortasında kırmızı yemişti. senin işin dövüşmek değil, ankaragücü beşiktaş maçında olan olay bunun örneği sayılırdı, josef arkadaşına vuran adama saldırdı olabilir. burada trabzon taraftarına bildiğin charge atarak zıplayarak yumruk vuruyor osayi bunun savunulacak yanı yok bu sözlükte hiç olmamalı. hele batshuayi'nin bir tekvando tekme denemesi var tekmeyi salladıgı adam batshuayi'ye doğru bile koşmuyor yanından geçiyor. ama batshuayi 10 saniyede adamı izliyor gelişine vurayım diye. koşsana içeri ne diye bekliyorsun?

    trabzonlular aptal olabilir bu fenerli topçuların kaçabilecekken orada adam dövdükleri gerçeğini değiştirmiyor ve bu sözlükte savunuluyor.
    (bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
  • 16741
    fenerbahçe'ye karşı yapılan fairplay tavırlarının abartılı olmaya başladığı sözlük. gidip sırf fenerli diye birine zarar verebilecek zihniyette değilim. ama ellerinde olsa sırf galatasaraylı diye adam biçecek camiaya bu kadar sevgi dolu yorumlar yapılması midemi bulandırmaya başladı.

    ek olarak geçmişte camia olarak formalite bile olsa fenerbahçe'ye çok sık el uzattığımız, kardeşçe mesajlar verdiğimiz zamanlar oldu onlar ise aksine hep düşmanca bir tavır takındı. hakeme dayak atılmasına bile üstü kapalı bir biçimde hak veren kimdi? bu hayatta ne ekersen onu biçersin.
  • 16742
    fenerbahçe taraftarı daha sabah kurucu başkanımıza hakaretler yağdırırken fenerbahçe'nin burada savunulması yanlıştır. kimsenin burada trol, truva vs. olduğunu sanmıyorum çok bariz oranlarlar hariç. ama allah aşkına fenerbahçe'yi de biz savunmayalım adamlar şu maçta yaşadıkları olaylar için bile bizi suçluyor.

    (bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
  • 16743
    insaniyeti zayıf camiaya, insani duygularıyla yenilmiş yazarların olduğu sözlük. olayın sıcaklığı ile troller ortaya çıktı falan yazmak ise büyük ithamlardır.

    2-3 gün önce tüm camiamız beka sorunu olarak hedef gösterildi, bugün oynanacak maç öncesinde bir sürü açıklama yapıldı ortam kızıştı. bugün de ali sami yen'e, tüm kulüplere bilet satışı yapan kasımpaşa tribünleri tarafından maç boyu sövüldü.

    (bkz: 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı)

    öncelikle trabzonspor saha güvenliklikleri ve spor polisi gereken önlemleri alamamıştır. maç esnasında sahaya atılan plastik kaloriferci hocanın koluna çarpar, kafaya buz yaparlar. ortam iyice gerildi. fbli futbolcular, içeri koşmak yerine sahaya giren akılsız taraftara superman punch, reverse high kick ve eminönü baklava izdihamı gibi yerdeki taraftara saldırmıştır. bunların cezası ilgili talimatlarda bellidir. tek akıllı kişi, ismini ve forma numarasını seçemediğim, kale direği/uzun plastik ile üstüne koşan bir taraftardan tünele koşup kurtulan fbli oyuncudur ki olması gereken de budur.

    girişle bağlamam gerekirse; insan olmak zayıflık değil ama karşımızdakiler(fb) empati yapabileceğim bir topluluk değil. oyuncuların reaksiyon vermeleri kişisel olarak normaldir ama sahadaki herkes profesyonel bir sporcu ve bu gibi durumlarda neler yapmaları ve yapmamaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. sahaya giren kedi/köpeği tekmeleyince bile kırmızı kart yiyen oyuncuları defalarca izlediğimiz gibi, taraftara vurunca neler olacağını da biliyorlar.

    ben beka sorunu görülen camianın bir taraftarı olarak, talimatname gereği hem trabzonspor'un hem de fbli oyuncuların alacağı cezalarını konuşmayı tercih ederim. yedikleri ve attıkları sopa umrumda değil.

    (bkz: 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı)
  • 16744
    daha sakin bir ortamda yazayım. böylesi hem daha iyi, hem de bakarsın, sözlük yönetimi entry’i silmez. gerçi sıcağı sıcağına yazdığımda da silinmesi gereken bir entry yazmamıştım. ne bi hakaret vardı yazdığım şeyde, ne de bi uydurma. durum tespiti yapmıştım sadece ama neyse. geçmiş geçmişte kaldı.

    sözlük yönetimiyle, yazar arkadaşlarla ya da buradan herhangi biriyle en ufak bir problemim olmadı şimdiye kadar. hatta çoğu arkadaş bilet bulmama yardımcı oldu, maç yayınını izlemek için üstüme link attı, futbolla ilgili bilmediğim şeyleri paylaştı, hatta futbol dışı konularda da yardımcı oldular sağ olsunlar. fikir ayrılığında bulunduğum yazar arkadaşlarla da özelde konuşup tartıştık. tartışma dediysem de fikir beyan etme. dediğim gibi en ufak bir sorunum olmadı kimseyle. zaten yapımda da yok. tartışmayı ego haline çevirip kalp kırmak hiç tarzım değil.

    ne anlatıyosun, sadede gel dediğinizi duyar gibiyim. konuya gireyim; bu nickle 1,5 senedir, bir önceki kapanan nickimle 2009 yılından beridir burdayım. bi sosyal medya hesabım yok, genel olarak vaktimi burda geçiririm. yurtdışında olduğum dönemler yazmamıştım bi 3-4 sene, o dönemlerde bile okuyucu modunda takıldım, yani aslında ben hep burdaymışım. gençliğim burda geçmiş resmen. 14 seneden bahsediyoruz.

    bu kadar süre burda mesai harcadıktan sonra, burası hakkında bir şeyler karalamak hakkım sanıyorum. gerçi 2 günlük yazarın bile hakkıdır bu ama dediğim gibi aradan 13-14 sene geçmiş. karşılaştırabiliyorsun gelinen durumu.

    sizi bilmiyorum ama ben maç günü başlıklarından nefret eder oldum. artık yazasım gelmiyor, yazmıyorum çoğu zaman, ya da maç sonu tek yorum yapıp geçiyorum çünkü başlıklarda yazılanları okuduğumda ya acaba antu’ya mı geldim ben diyorum. hayatımda birçok taraftar prototipi tanıdım ama galatasaraylı ama değil ama ben burdaki taraftar prototipi kadar toksik bir taraftar görmedim. gerçekten artık iğrenç bir hal almaya başladı ortam.

    bu şekilde yazmıştım dün ve silinmişti, o yüzden daha spesifik şeyler söylemem gerekiyor. maç başlıklarına hep aynı kişilerin yazması ve o kişilerin de nefes alır gibi entry girip negatiflik salması ne kadar doğal onu merak ediyorum.

    daha da kişiselleştireceğim; bir tane yazar arkadaş var, nickini söylemeyeceğim, dünkü maç başlığında oyuncuların hepsine, okan hoca’ya kalaylamış. maçın atmosferidir, 2 kere öne geçmemize rağmen 3-2 yeniliyoruz, üstelik icardi penaltı kaçırmış, çıldırsa yeridir diyorsun ama garip bir durum var, maçı 3-4 kazanıyoruz, efsane şekilde geri dönmüşüz, bana göre şampiyonluk golü atılmış ama bakıyorsun o da ne? bu yazar arkadaşın maçın sonuyla ilgili tek bir entry’si yok. ya insan sinir boşalmasından dolayı koyduk mu diye yazar bari. ama yok. 0. hiçbir şey yazmamış. en son yazdığı şey oyunculara, skora, teknik ekibe bela okumak. öylece kalmış.

    bu arkadaş fenerli falan demiyorum, bilakis galatasaraylıdır bu arkadaş ama ortada garip bir durum yok mu? başka takımı tutmuyorsan, bu kadar negatiflik kastığın bir durumda, sonucu güzel bittiğinde de bir şey karalamıyorsan bunun 2 nedeni vardır. 1- attention whore 2- drama queen. benim gözümde başka bir açıklaması yok bilimsel olarak. bu konu hakkında eğitim sahibi olan arkadaşlar söyleyebilir bunun nedenini, bilime inanırım.

    bu yazar arkadaşı örnek verdim sadece ama genel olarak durum böyle. maç içerisinde sinir taşkınlığı yaşamak çok doğal. ben hiç yapmadım mesela, bir gün bile maç anında negatiflik kasmadım, sayıp söveceksem maç sonu hatta sezon sonunu beklerim genelde çünkü şampiyonluk maratondur, yenersin, yenilirsin falan ama herkesin tarzı vardır, saygı duyarım ama biraz tutarlı olmak lazım.

    bu platformu takip eden okuyucular farklı farklı amaçlar için takip ediyorlar. maçı izleyemeyip canlı skor gibi kullanan, futbol bilgisini geliştirmek isteyen hatta totem yapıp maçı burdan takip edenler bile var. allah aşkına, bi dönüp bakın maç başlığında yazılanlara, 18 yaşında, yeni nesil bir galatasaray taraftarına ne katabilir orda yazılanlar? galatasaray sevgisi mi? e akşama kadar oyunculara demediğini bırakmıyorsun? kimi sevecek bu çocuk? senin negatifliğini, karamsarlığını çekmek zorunda mıyız kardeşim biz? hadi bizi geç, burada okuyucu olanlar çekmek zorunda mı? o başlıklarda yazılanları okuduğunda burda yazar olma hevesi kalacak mı sence? ne farkın var kahvedeki taraftardan? kerem çöp, icardi çok para alıyor, muslera yaşlı. bravo ya, cidden görülmeyeni gördün bravo. bunlar hiç düşünülmemiş şeyler. ilk sen gördün. pollyanna ol demiyorum ama söylediklerinin bir değeri olsun, biraz tutarlı ol diyorum. yenilirken yakıp yıkıyorsan, galip geldikten sonra da burayı sevinçten yıkmalısın.

    bakın burası 15-20 kişilik bir toplum değil, medyada da takip ediliyor, hatta burdan çıkıp medyada olanlar var, uğur gibi, sinan gibi, ılgaz abi gibi. yani öyle kendi aramızda takıldığımız lise sınıfı değil. burası senin sorunlarının çözümü de değil, rehabilitasyon merkezi hiç değil. madem bu kadar karamsarsın ve bundan rahatsızsın, git tedavi ol arkadaşım ya. niye bulunduğun ortamın değerini yükselteceğine aşağıya çekmeye çalışıyorsun?

    14 senedir burdayım, burda olmaktan çok mutluyum. allah ömür verirse bi 14 sene daha olurum ama ben bu kadar toksik bir sözlük ortamı görmemiştim daha önce.

    inanmayan 2010’lu yıllarda futbolda sıçtığımız dönemde yazılanlara baksın. yeter cidden.
  • 16746
    kuruluşunun aşağı yukarı yirminci gününden itibaren online olmama rağmen; entry tarihi itibarı ile son sekiz aylık sürede bir kere yirmi küsur gün, bir kere de otuz gün entry girmediğim platform.

    ilki biraz kırgınlık sebepli olsa da ikincisi tamamen kendi isteğimle verdiğim bir araydı. sadece sözlük değil, sosyal medyadan da herhangi bir konuda paylaşım yapmayı bıraktım bu süreçte. içinden geçtiğim süreç, kalp kırıklığı, yorgunluk, kırgınlık ve daha bir sürü şey...

    (bkz: #3856268)

    hala daha tadım tuzum yok, hala daha herhangi bir şey için herhangi bir şey yapma isteğim yok. evet yazmak ne kadar bir ihtiyaç da olsa, taraftarlık bir sosyal ihtiyaç da olsa; içinde bulunduğumuz "futbol iklimi" sayesinde her entry aslında bir mücadelenin sayısız hamlesinden biri oluyor. bazı kullanıcılar tam idrak edemiyor olsa da, aslında her entry "güzide" spor basınımız için potansiyel bir haber. gündem yaratmayı falan geçtim, tüm bu saçmalık yığını içinde hala daha sözlüğe yazılanların bir kıymeti ve önemi var...

    ben kendimden çok başkalarının iyiliği için, her derdimi aksiyon almadan içimde sessiz sedasız yaşamak zorunda olduğum için, artık pek çok şey içimden gelmiyor. hal böyleyken sosyal medyada bir konu için bir paylaşım yapmak, sözlükte bir konuda bir yazı yazmak falan bile ağır geliyor. kendimi bildim bileli en severek(!) yaptığım şey olan maç izlemek bile tad vermiyor. değil ki bunun, herkese tiksinti veren temposunda kavgasını gürültüsünü yapmak...

    bu sessizliğin ve hareketsizliğin içinde buhranlar denizinde boğulmamak için uğraşırken insanın aklına ne ali koç'a laf sokmak geliyor, ne fenerbahçeli futbolcular ceza alsın mı almasın mı diye yazı yazmak geliyor, ne de başka bir konuda bir eleştiri getirmek geliyor...

    bir an bu listeye şampiyonluk yarışı da gelmiyor diye ekleyesim geldi ama, o kadar da ölmemişiz sanırım. bir de iyi gün taraftarı olmuşuz sanırım iyiden iyiye...

    yine de bir şekilde yazmaya tekrar başlamışken buldum kendimi. 17 mart 2024 trabonzspor fenerbahçe maçı olayları denk geldi aslında, vesile oldu diyemem ama belki bahane etmişimdir. ya da belki de bahane arıyorumdur...

    --- alıntı ---

    sen acziyet dersin, ben zaafiyet derim, birileri hassasiyet der, birileri de mecburiyet der.

    --- alıntı ---

    umarım tekrardan birilerinin başını belaya sokacak bi'şeyler yazmam...
  • 16748
    … tarihin en iyi entryleri ibaresini her tıklamada kapatmak durumunda kalıyorum. müzik dinliyorsam müziği de kapatıyor ayarlardan kapatmak istiyorum fakat mümkün görünmüyor. sözlükte dolaşırken tabiri caizse ayakbağı olan bu durum ile ilgili yardımcı olabilecek yazar arkadaşlara minnettar olurum.
    tanım: kullanışlılık açısından birtakım problemleri olan güzide sözlük.
  • 16750
    sevilen kişiler hakkında yapılan yorumlarla sevilmeyen kişiler hakkında aynı koşullar altında yapılan yorumların 180 derece değişebildiği platform. kısacası, özneye göre yapılıyor yorumlar yani.

    örneklemek gerekirse, burada uzun zamandır tartışılıyor son 2 transfer dönemindeki * politikamız. erden timur başlığına bununla alakalı bir eleştiri girdiğinizde, genelde ya ofsaytlanıyor ya da hemen aşağısına 'işte size şu müstehak bu müstehak yedirmeyiz etmeyiz.' tarzı savunma entryleri giriliyor. ama aynı eleştiri entrysini, özneyi değiştirip dursun aydın özbek başlığına, hiçbir şekilde erden timur iması yapmadan (direkt ya da dolaylı) girdiğinizde, aynı içeriğe sahip entry çok beğeni toplayabiliyor.

    işte bu sorunlu nokta zaten bu entry'yi girme sebebim. tabii ki robotik bir ortam beklemiyorum onu peşinen söyleyeyim ama aynı içerik hakkında bu kadar 180 derece değişen yorumların olması da tuhaf. yani romantik filmler gibi mutlak iyidir-mutlak kötüdür havası hakim hemen hemen bütün konularda ve bu sözlüğün kalitesini çok aşağı çekiyor. erden timur genç yakışıklı, laf hokkabazı hitabeti de görece diğer yöneticilere göre iyi olduğu, gözönünde olduğu için kısaca genelgeçer taraftar profiline hitap eden bir yönetici profili olduğu için yaptıklarına ve söylemlerine çok daha toleranslı yaklaşılırken, dursun özbek yaşlı, hitabeti kötü ve yakışıklı olmadığı kısaca taraftara hitap eden bir profil olmadığı için tahammülsüz davranılıyor her yaptığına söylediğine. yoksa şu yukardaki saçma durumun başka izahı olamaz. yani erden timur'un kendisi bile söylüyor futbolla alakalı tüm işleri ben devraldım diye, dursun özbek tamamen ona bırakmış durumda, kendisi transferdi şuydu buydu ilgilenmiyor teknik konularla.

    ha, bu noktada 'erden timur'a her şeyi niye bırakıyorsun, başkan olarak ağırlığını koyup gerekirse başka birini tayin et.' demek başka açıdan yapılan başka bir eleştiri olabilir ama bu entry'nin konusu olmaz o. 'kurulan kadroya bak yazıklar olsun, okan hoca'nın elini bomboş bıraktınız' vb. demek dursun özbek'e denince on, erden timur'a denince of alıyorsa, bu tamamen özneye göre yapılan yorumun yansımasıdır. bu kadroyu dursun özbek kurmadı çünkü. ilk dönemindeki gibi aktif bir pozisyonda değil bu konuda. daha çok projelerle ilgileniyor kendisi, bunu erden timur da dursun özbek de çokça beyan ediyor zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın