• 15776
    yazdığım eksi sözlük ile alakalı entry yine yanlış bir ihbar sebebiyle silinen sözlük. entry'e atatürk olmasaydı, ya iran ya suriye oluruz dedik diye nefret söylemi sanılan komik bir yerdir. iran yıllarca medeniyete eşlik etse bile dini sömürgeler yüzünden koca pers imparatorluğu sonrası iran şahlığına,oradanda islam devrimine geçiş yapmış geri kalmış bir ülkedir.

    ayrıca "uyuyan araplar" tabiri ne ırkçıdır ne nefret söylemidir. yıllarca diktatörler tarafından yönetilen arap milletleri, daha 10 yıl öncesine kadar "arap baharı"protestosuna hakim bile olamıyordu. yıllarca sömürge altında sonra diktatörle yönetilen halklar uyumuyorsa ne yapıyorlardı?.

    arap milletleri genellikle tembeldir ve bu sebepten dolayı herhangi bir nefret söylemi yoktur. dünya üzerinde sıcak yerlerde çalışma oranları her zaman düşüktür. bakınız; latin amerika ülkeleri, arap yarım adası ve akdeniz ülkelerine. bu demek değildir ki, çalışan bir kitle yok. geneli bu düzeydedir. hayatında sadece arap turistleri görmüş kitlenin bunu anlamasını beklememek lazımdır.hadi ben sallıyorum. alın size kaynaklar, ingilizceyi geliştirmekte faydalıdır.

    https://english.alarabiya.net/...2%2F07%2F22%2F227656
    https://www.arabnews.com/columns/news/670856
    https://medium.com/@/...nt-work-552b12d07e70
  • 15777
    ekşi sözlük'ün engelenmesine karşı tepkisini net şekilde ortaya koymuştur.

    https://twitter.com/.../1629191177672044544

    ekşi sözlük'ün kapanmasına sebep olan troller şu an ekşi sözlük’ün kapanmasına tepki koydu diye hem de ekşi sözlük'te galatasaray sözlük'e karşı çirkin iftiralarda bulunuyor. ekşi sözlük'te denetim gerçekten bitmiş durumda.

    https://eksisozluk.com/...52655?day=2023-02-25
  • 15778
    camide siyaset yapıldı, cenazede siyaset yapıldı, afet oldu siyaset yapıldı, mitinglerde inançlar siyasete alet edildi, sporun içine sokulup siyaset yapıldı, eş, dost, akrabanin, komşunun arasına sokulup siyaset yapıldı, tüyü bitmemiş yetimin, doğmamış bebeğin hakkına girilerek siyaset yapıldı, el kadar çocukların hayallerini yerle bir edip yerine siyaset konuldu. şimdi diyorsunuz ki tribünde siyaset olmaz. onu siyaseti, olur olmaz her yere sokup, her şeyi herkesi gırtlağına kadar siyasetin kirli düzeninin içerisine sokarken düşünecektiniz.

    bazılarının sayıdan ibaret gördükleri; kiminin evladı, kiminin eşi, kiminin anne-babasi, kiminin kardeşi, kiminin dostu sirdasiydi. insanlarin canı yanmış ve artık bu kaçıncı diyerek isyan etmiş. illa birinin acısını hissetmek için o acıyı yaşamış olmanıza gerek de yok. insan olmak yeterli olur. yaptıgi hatalarin bedelini pişmanım diyerek, helallik isteyerek kapatilabilecegini düşünenleri savunan kisiler: buyrun, terör örgütüne her istediğini verin, bırakın binlerceyi, yetkili kişi sizken yap(a)mayarak bir insanin ölümüne sebebiyet verin de sonra çıkıp bir özür bir helallik ile dışarıda gezmeye devam edebilecek misiniz bakalım? hadi gidin o helalligi, ihmaller yüzünden, yetkililerin yetkilerini suistimal etmesi yüzünden eşini, çocuklarını anne-babasini, kardeşlerini bir parça bez ile kefenleyip toprağa vermiş insanların yüzüne karşı isteyin bakalım isteyebilecek misiniz! afeti yaşamamış bizler bile bir evladimizi diğerinin yerine koyamiyorken hepsini toprağa koyan babadan isteyin bakalım isteyebilecek misiniz? ondan sonra çıkın deyin ki, stadyumlar siyasetin yeri değildir!

    her şeyin sahibisin ama hiç bir şeyden de sorumlu değilsin. böyle bir dünya yok arkadaslar! adalet anlayışı kişiye, makama göre degisiyorsa onun adı adalet değil, kayirmaciliktir. ve savundugunuz bu kayirmacilik gün gelir sizi de ezer.

    "bir gün bir kasabada tüm halk, kral tarafindan kasabanın meydanında toplanmış. en önde papaz, arkasında halkın zenginleri, arkasında çiftçiler. askerler çiftçilerden başlayarak parça parca insanları alıp idama götürmüş. her seferinde askerler tarafından yaka paça goturulenler, kalanlardan yardım dinlenmiş. ama kimse oralı olmamış. " aman sesimi cikartmayayim da gelip beni de almasınlar." diyerek susmuslar. tabi çiftçiler bitmeye yakın zenginleri ve papazı bir korku sarmış ama belki bize dokunmadan bırakırlar diye yine ses cikartmamislar. askerler en son papazı tutup götürülerken, papaz bir an arkasına dönüp bagiracak olmuş. ama bakmış ki kimsecikler kalmamış, önüne dönüp boynunu eğip o da gitmiş idama."
  • 15779
    burası galatasaray sözlük. ekşi sözlük değil. bir hatırlamak gerekiyor bunu sanırım.
    galatasaray, siyasi misyonu veya vazifesi olan bir parti örgütlenmesi veya düşünce kuruluşu değil. tevfik fikret'in şiiri veya bu sözlüğe üye şahısların düşünceleri, hırsları, ihtirasları galatasaray yönetimlerinin üzerine siyasi bir sorumluluk yüklemiyor. galatasaray sözlüğe de yüklemiyor. galatasaray, bir spor kulübüdür.
    galatasaraylılıktan başka pek de fazla ortak noktası veya ortak görüşü olmayan insanların bir araya geldiği yer burası. olmak zorunda da değil. yeter ki insanlar kendi kafalarındaki galatasaray'ı ve galatasaraylılığı bütün sözlüğe hakim ķılmaya çalışmasın. dikte etmesin, zorlamasın. herkesin galatasaray'ı ve galatasaraylılığı kendisine bu sözlükte. lütfen, rica ediyorum.
  • 15780
    eskiden dolaylı yollarla, günümüz şartlarında ise direkt olarak "hükümet istifa" demek galatasaray'ın haklarını da savunmak olduğu için galatasaray yönetimi ve taraftarının siyasi misyonu ve vazifesi tüm türkiye cumhuriyeti vatandaşları gibi vardır.

    eğer birilerinin siyasi görüşü ve destekledikleri liderler türkiye cumhuriyeti anayasasına karşı işler yapıyor, halkının ve doğal olarak bunun bir alt kümesi olan galatasaray taraftarlarının anayasal haklarını ihlal ediyorsa buna karşı harekete geçmek bir şeyleri dikte etmek değil, aksine doğruya sevk etmektir. lafı evirip çevirip çoğu insanın varoluşuna düşman olmuş kişileri galatasaraylılık çatısı altına almak doğru değildir.

    hükümeti istifaya davet etmek anayasal bir hak ve ifade özgürlüğüdür. bugün galatasaray yönetimi tıpkı fenerbahçe ve beşiktaş yönetimleri gibi tehdit edilmiştir. eğer illa ki organik bir bağ arıyorsanız da bu tehdit galatasaray sözlüğü yakından ilgilendirir.
  • 15785
    son günlerde neden ekşi sözlük yerine burada yazar olduğumu bana tekrar hatırlatan sözlük.

    her yerde veya herkesle siyaset konuşmayı doğru bulmuyorum. belki bu siyaset ilmini yeterince iyi bilmediğimi düşündüğümden dolayı işi bilene bırakmak istememden kaynaklanıyor da olabilir. bana kalırsa, galatasaray sözlük de bu anlamda, siyaset konuşamayacağım yerlerden biri. aramızda gerçekten apolitik ve bu türlü tartışma ortamında rahat edemeyen arkadaşlarımız olabilir. kendisi, sevdiği, anne babası, akrabası vs. görüşlerini benimsemediğimiz diğer ideoloji/partiyle münasebeti olan insanlar olabilir. hiçbiri olmasa bile bu konularda ucunun nereye vardığı belli belirsiz, bazen sınırı aşan kelimeler/cümlelerden rahatsız olanlar olabilir. umuma açık bir platform olduğundan ve kuracağımız ofansif, şiddet içerikli, karşısındakini küçümseyen cümlelerimiz ile esasen savunulmaya çalışılan fikrin zarar gördüğünü düşünenler dahi olabilir.

    bu zor günlerimizde; kendisini en makul şekilde ifade etmeyi başarabilen yazarlarımıza, sağ duyuyu ve sabrı tavsiye eden yazarlarımıza ve galatasaray sözlüğü sporun içinde tutmaya gayret eden yazarlarımıza teşekkür ediyorum.
  • 15786
    ülkede siyasetin bulaşmadığı, yozlaştırmadığı bir mecra var mıdır ki bu sözlükte siyaset konuşulmasın. bugün kuru fasulye temalı bir sözlükte yazsak orada da mutlaka siyaset konuşulacaktı.
    bir çok taraftar bu ülkenin milli takımından soğudu bunların siyasi oyunları yüzünden. stadyumlardan atatürk ismini silmek ve inşaat çetesine rant kazandırmak için gerekli gereksiz bir sürü stat yapıldı; sahada futbol tribünde taraftar yok. stadyum meselesindeki mantığın aynısıyla başakşehir gibi suni takimlar alenen kollandı. sadece futbol değil, bir dönemler dünya çapında iddialı olduğumuz halter, güreş gibi sporlar bile erozyona uğradı bu ülkede; gel de siyaset konuşma.
    tabi depremden sonra bu siyaset tartışması spor ekseninden kaydı. bu biraz abes duruyor sözlükte belki ama çok canımız yandı. insanların acısını her türlü platformda ifade etmeye çalıştığı zor bir dönemdeyiz. depremden önce kaç kez hükümet istifa tezahüratı yapıldı tribünlerde. ya da sözlükte çok nadir gündem oluyordu siyaset. normal bir dönemde siyaset olmasın düşüncesi çok mantıklıydı ama tekrar edeyim, insanların canı çok yandı.
  • 15787
    gözümüzün bebeği, çok kıymetli sosyal platformumuz.

    son bir aydır yaşadığımız, tarifi pek mümkün olmayan hisler karmaşasının bir tezahürü olarak, ben ve tanıdığım-tanımadığım bir çok arkadaşımız sözlüğü siyasi eleştirilerini daha çok dillendirdiği bir yere dönüştürdü. ülkede ne kadar sosyal platform ve hesap varsa bu oldu, aksi bir şeyin beklenilmesi ne derece mantıklı olur bu da ayrı bir tartışma konusu.

    kıbrıslı arkadaşlarımızı düşünelim mesela… 32 kıbrıslı gencecik çocuk isias oteli’nde göz göre göre hayatlarını yitirdiler. diğer başka binlerce kişi gibi… bunun için oluşan öfkeyi, muhatap bulamama, dert anlatamama durumunu nerede karşılayabilirsiniz!.. tabii ki sözlükler, bloglar, tivitır sayfaları vb yerler bu gibi durumlarda artık öncelikli mecralar haline dönüştü ve dönüşmeye de devam edecek…

    korkuları anlayabiliyorum. biricik sözlüğün ekşi sözlük gibi ulaşılmaz hale getirilip, kapatılması tehlikesi var. bu dün de vardı, bugün de var… ama yarın… yarın böyle bir tehlikeden bahsedebilecek miyiz bilmiyoruz. bizden sonra gelecek olanlara o gün susmadığımızı, en azından düşündüklerimizi, sözlükte bile olsa, çekinmeden söylediğimizi gösterebileceğimiz, tarihe not düşebileceğimiz bir yer artık burası. bundan korkmak ne galatasaraylılığımıza ne de insanlığımıza yakışmaz.

    bazen acaba marjinal mi düşünüyorum diye sorguladığım oluyor kendimi. hatta bugün varian ile de konuştuk bunu. ama hayır, ben ülkeye, ülkenin fikri hür vicdanı hür nesline güveniyorum, güvenmek zorundayız! bugünler geride kaldığında hatırlayacağımız şeyler söylemekten korktuklarımız olmamalı!

    yazadurun hanımlar beyler…

    edit: imla
  • 15788
    yüzlerce kişinin bilinçli bir şekilde sözleşerek toplu hareket etmediği, manipülatif davranmadığı sözlük. dolayısıyla diğer örnekler gibi olumsuz durum yaşanmayacaktır. memlekette her konuda kendini kanaat önderi sanan bir sayfada değiliz. galatasarayımızı, diğer takım ve sporlar ile birazcık spora bulaşan konuları konuşuyoruz. dolayısıyla olumsuz konuşup olumsuzu çağırmanın anlamı yok.
  • 15789
    buraya yazılan her söz, her düşünce tarihe bir nottur. yıllar sonra bu sözlüğü okuyan bir galatasaraylı, bu günlerde neler yaşandığını ve spor dışı şeylerin spora nasıl sirayet ettiğini de okuyabilmeli.

    bir şeyleri yazarken korkmuyorum. her gün korkarak yaşamaktansa bir gün cesurca ölmeyi yeğlerim. onurlu olan herkesin de bunu böyle yapması gerekir.
  • 15791
    twitter, instagram vb. sosyal medya platformlarda yapılan paylaşımlar gereksiz bir önem kazanmaya başladı son 4-5 yılda. 2015'ten sonra başlayan bir moda bu ama özellikle 2019'dan sonra türkiye'de herkes twitter'ın bağımlısı oldu. spor ve siyaset dünyası arasında bu noktada bir fark yok. hayatı, hayatın içerisinde olan her bir bileşeni twitter şekillendirir oldu. bu hayatta twitter'da olduğun kadarsın maalesef. twitter'da ne isen, o'sun. twitter'ın sanal bir ortam olduğunun unutulup gerçek hayatın ta kendisi imiş gibi davranılması, hatta büyük kitlelerin hayatı bu sanal gerçeklik zannetmesi uzun zamandır nefret ettiğim bir durum. dün akşam galatasaray yönetiminin biraz da "sanal dünyayı gerçek yaşam olarak görme" modasına kurban edildiğini düşünüyorum.

    dün yaşananları twitter üzerinden değil, gerçek hayat üzerinden okumak lazım. dün öğlen saatlerinde federasyon'un davetiyle süper lig kulüplerinin başkanları bir araya geldiler ve bir toplantı yaptılar. o toplantıdan sonra da kulüpler birliği, bütün süper lig kulüpleri adına bir ortak metin yayımladı. ortak metin elektronik kopya olarak kulüpler birliğinin internet sitesinde ve twitter adresinde de duyuruldu. açıklama metninin mutlaka basılı bir kopyası da mevcuttur ve muhtemelen basılı kopyasında süper lig kulüplerini temsilen başkanların veya yöneticilerin imzası vardır. açıklama ortak bir deklarasyon metni olduğu için, mutabakat dahilinde oluşturulmuştur. gerçek dünya bu nokta işte. gerçek dünyada "kulüpler birliği" imzasıyla ve herhangi bir kulübün itiraz şerhi olmadan bu açıklama duyurulduğu anda, kulüpler açısından konu kapanmış oldu. o metin ne kadar galatasaray'ınsa, o kadar da fenerbahçe'nin. ne kadar trabzonspor'unsa, o kadar ümraniyespor'un. kulüp başkanlarının bir araya geldiği bir toplantı sonrası kulüper birliği adına yapılan açıklama bütün kulüplerin ortak açıklamasıdır ve bütünsel temsiliyetin yanı sıra her kulübün de ayrı ayrı açıklamasıdır aynı zamanda. bu konuda burada bulunan herkesin aynı noktada olduğunu düşünüyorum.

    şimdi gelelim sanal dünyaya. aslında gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan, olması da gerekmeyen kahramanlık hikayeleri burada başlıyor. dün saat 16.00 ile 19.00 arası burada ve twitter'da insanların işleri güçleri yokmuş gibi "galatasaray twitter sayfasından paylaşacak mı, paylaşmayacak mı?" sorusuna cevap araması ve paylaşım olmadan geçen her bir dakikadan yeni bir kahramanlık hikayesi türetmesi beni çok şaşırttı. anlam veremedim buna. gerçek dünyada süper lig'te yer alan kulüpler başkan düzeyinde toplantı gerçekleştirmiş; hiçbir kulübün itirazı olmadan bütün kulüplerin mutabık kaldığı bir metin hazırlanmış ve "kulüpler birliği" imzasıyla bir deklarasyon olarak kamuoyuna duyurulmuş. ali koç ve yönetimi ne kadar o metinden sorumlu ise; dursun özbek ve yönetimi de o metinden aynı derece sorumlu. sorumlulukları da metnin kulüplere ait resmi twitter sayfalarından paylaşılıp paylaşılmamasıyla bağlantılı değil. hiçbir ilgisi yok. toplantıda metin oluşturulup duyurulduğu anda, herkesin konuya dair yükümlülüğü oluştu. aynı saatte, aynı dakikada oluştu. fenebahçe saat 16.00'da, galatasaray saat 19.00'da twitter'dan bildirim yaptı diye, arada 3 saat fark var diye, onlar hain biz kahraman olmadık yani. çünkü ortada kahramanlık veya hainlik olup olmadığına dair konuşulacak ciddiyette veya önemde bir konu yok. "bizleri, stadyumları siyasi çıkışların konusu yapmayın. biz siyasi aktör olmak istemiyoruz" şeklinde özetlenebilecek ve aslında stadyumlara gelen kitleye yönelik bir rica içeren bir ortak deklarasyon var sadece. yandaşlık, yalakalık vs. yok içerikte. makul bir üslup var. normal bir istek ve beklenti var. sağduyuya davet ve kulüplerin sportif faaliyetlerine zarar verilmemesi yönünde çok basit ve sade bir istek sadece.

    bu kadar düz bir metin oluşturulup hayatın akışı içerisinde bütün kulüpler adına fiilen açıklandıktan sonra; twitter üzerinden neden bir kahramanlık hikayesi oluşturma sevdasına kapınıldı veya neden metin galatasaray twitter sayfasında duyuruldu diye yönetimin istifası istendi? galatasaray'ı yönetenler 16.00-19.00 saatleri arası istiklal savaşı kahramanları değillerdi. saat 19.00'dan sonra da hain olmadılar. çünkü dediğim gibi, ortada ihanet veya kahramanlık gerektiren bir konu yok. tevfik fikret'in, ali sami yen'in vs. kemikleri de sızlamadı. tıpkı sanal dünyanın (twitter) gerçek hayatın yerini alması gibi; tevfik fikret'in şiiri ve bunun galatasaray'a dair uyarlamasını yapmak da bir moda oldu ama inanın dün yaşananların tevfik fikret'le de, şiiriyle de bir ilgisi yok. bu noktada da ben artık insanların, galatasaray'ın sportif başarısına odaklanması gerektiğine inanıyorum. twitter'ın, sosyal medyanın yarattığı sahte gerçekliği hakiki hayat sanma yanılgısına bari bizler burada düşmeyelim. burayı da, sadece ve sadece galatasaray için kullanalım. galatasaray'a da 1905'ten bugüne sahip olmadığı misyonları, görevleri, vazifeleri, sırf biz şahsen olsun diyoruz diye, yüklemeyelim. hayatın kendisiyle ve bu sözlük özelinde sportif kısmıyla ilgilenelim. gerisi elbette ki gündelik hayatta veya başka internet sayfalarında bizlerin konuları, bizlerin birer gündem maddesi. siyaset, ekonomi vb. konular hepimizin hayatında bir öncelik. galatasaray'dan da daha önemli bir gündem maddesidir türkiye'nin istikbali ve siyasi konjonktürü. ama burasının gündem maddesi değildir. burasının oluşma amacı değildir. galatasasaray'ın da bir spor kulübü olarak oluşma amacı değildir. bu farkı kafamızda oturtabilirsek, hepimiz açısından daha faydalı ve sağlıklı bir sözlük ortamı oluşacağını düşünüyorum.
  • 15793
    sözlük ile ilgili bir konuda merakım var. girilen entrylerin on-of veya favorilenme istatistikleri neden görüntülenemiyor? bununla ilgili sayısal olarak verilerin (kaç on numara veya kaç ofsayt oylaması aldığı) görüntülenmemesinin özel bir nedeni var mıdır veya bu değişimin yapılması gündemde mi acaba?

    edit: yazar arkadaşlardan öğrendiğim kadarıyla daha önceden böyle bir sistem varmış ama tartışma ((''benim girdiğim entrye bilerek ofsayt veriliyor'' gibisinden)) çıktığı için bu özelliği kaldırmasına karar verilmiş.
  • 15795
    siyasî söylemlerin dozunda bırakılması gereken sözlük.

    açık ki sözlük'te mevcut düzene muhalif insanların sayısından çok çok çok az sayıda karşıt görüşlü insan var. birkaç kişi dahi olsa tek bir entry ile sözlük gereksiz yere gerilebiliyor. bu sebeple siyasî söylemlerin mümkün mertebe azaltılmasında fayda olduğunu düşünüyorum. çok hoş olmasa bile kısa sürecek cezalar faydalı olabilir. bir ay ceza yerine birkaç gün ceza faydalı olabilir.

    burada zaten çoğunluk aynıyız, birbirimize karşı propaganda yapmaya gerek yok ki buna ben de çokça dâhil oluyorum.
  • 15796
    galiba yabanci klavye ile yazdigim icin catir catir entrylerimin silindigi mecra. yazamaz olduk arkadaslar. hakkinizi helal edin.

    edit: evet, galiba demistim emin olmadigim icin. yabanci klavyeyle alakasi yokmus. hagi abimiz bilgilendirdi sag olsun. türkçe karakter kullanmamak silinme sebebi değilmis henüz. ileride bununla ilgili gerekli düzeltmeler yapilacakmis. entry'lerim çok sayıda yazım ve imla hatası içerdiği için ne yazik ki silinmis. elimden gelen budur. yurtdisinda ögrenebildigimiz türkce anca buna yetiyor renkdaslarim. biz de okur oy veririz napalim. herkese iyi yazmalar. *
  • 15799
    bugün fenerbahçe'yi avrupa'da desteklemenin bir vatan borcu olduğu ve desteklemeyenin "hain" ilan edildiği birkaç entry gördüm. az önce o desteklememizin vatan borcu olduğu takımın teknik direktörü bir avrupa maçından sonra avrupa televizyonlarının önünde galatasaray'ın olası bir şampiyonluğuna kara bulaştırmaya çalışmıştır.

    https://twitter.com/.../1636467865158074368

    https://twitter.com/.../1636467865158074368

    şu takımı senelerdir yaptıkları her türlü pisliğe ve hala yapmaya devam ettikleri her türlü pisliğe rağmen destekleyebilmeyi benim midem kaldırmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın