• 15251
    domenec torrent'in fatih terimcilik nedeniyle değil jan olde riekerink'in 2 katı maaş alıp 3 te biri kadar bile takıma dokunamadığı, sevenlerinin beş to beş area system dedikleri modern futbolu geçtim total futbolda bile yeri olmayan ucube bir sistem oynattığı için eleştirildiği sözlük. torrent ile ilgili gelecek eleştiri ya da esprili sitemlerin de sebebi budur. bazı yazarlar her şeyi bir şekilde bağladıkları fatih terim kompleksinden artık kurtulmalı.
  • 15253
    aynı zamanda geleceğe bıraktığımız günlüktür efendim kendileri. iş hayatını, yaşamındaki zorlukları, üzüntülerini, mutluluklarını satır aralarında geçiren yazarlarla doludur burası. doğumları, ölümleri, aşkları, pişmanlıkları, sevdiği film ve müzikleri farkında olmadan sevenlerine miras bırakanlar kulübüdür.

    - bu şarkıyı çok seviyormuş, açsana dinleyelim.

    - babamın sevdiği filmi izleyeceğiz toplanıp.

    - kız kardeşimin düğününde kahveye maç izlemeye kaçmış.

    - 10 sene çalıştığı ikinci şirketinde bu kadar bunalttıklarını hiç bilmiyordum.

    - ne kadar çok seviyormuş galatasaray' ı.

    - seni çok özledim.
  • 15256
    gerçekten "niteliksiz" olmadığı sürece hiçbir girdimin keyfiyetten silinmediği sözlük. bu konuda ciddi eleştiriler oluyor moderasyona ancak ben kendi açımdan böyle bir şeyle asla karşılaşmadım. neredeyse 10 yıldır buraya ara sıra yazarım her zaman okurum. silinen girdilerimin neredeyse hepsini yazdıktan bir süre sonra moderasyon silmese ben silerdim. anın heyecanı, öfkesi ile yazılan girdilerdi çünkü çoğu. aysal-terim gerginliğinde fatih hoca'yı yerden yere vurduğum da oldu. haklı bulduğum için sonuna dek desteklediğim de. kutup görülen tarafların hepsini, herkesi, her şeyi eleştirdim. bu uzun süre boyunca ne moderasyondan ne yazarlardan sözlük adabı ve seviyesinin altında bir muameleye, bir söze maruz kalmadım.

    galatasaray'ın adını taşıyan, sırf bu yüzden bile sonsuz saygı duyduğum bu sözlüğü umarım daha nice seneler bu seviyede görürür daha iyi bir platform haline getiriririz. ekşi sözlüğün 2010'lu yıllardan sonraki haliyle mukayese edilemez güzellikte hala burası. buranın mizahını, aklı başında tartışmalarını, akıllıca ama aynı zamanda kırıp dökmeyen iğnelemelerini seviyorum.
  • 15257
    sözlükte özellikle dikkatimi çeken bir durum söz konusu.

    futbolcularımıza çöp yakıştırması yapan arkadaşların, özellikle girip geçmiş entylerine baktım. işim gücüm yok böyle boş işlerle uğraşıyorum evet. ve ne dikkatimi çekti biliyor musunuz? bu arkadaşların kerem, marcao, nelsson gibi şuan en kıymetli olan futbolcularımıza da çok acımasız davranmışlar zamanında. kendilerinin yanılma sıklığına baktığımda, şuan çöp muamelesi gören oyuncularımız için umudum artıyor açıkçası.
  • 15259
    hayatlarına doğrudan dahli olmayan, tanıyıp görmedikleri kişilere radikal düzeyde kin ve neftet duyan pek çok yazara ev sahipliği yapan platform.

    tamam, sosyal medya ne kadar erdemli oldugumuzu göstermek için en uygun araç belki 5 yıldır fon kuruluşları, dıstan thinkthank içten ajanlar olsun. ama futbola da sirayet etmese iyiydi be kardeşim. şu sözlükte şukela moduna basılıp en beğenilen entryler okundugunda hakkında olumsuz bir şey yazmayan tek tük kişi kaldı.

    eskaza 1960'da kurulsa burası metin oktay'ın lakabı taçsız kral değil çapkın izmirli falan olacakmış.
  • 15260
    futbolcu, teknik direktör, başkan, yönetim kurulu üyeleri seçimlerinde yıllardır birkaç istisna dışında o kadar çok yanlışa maruz bırakıldık ki yazarlıktan kâtipliğe evrildik. arzuhalciye, dönüştürdünüz bizi, sözlüğü de ptt' ye.
    ona, buna mektup yazmaktan anamız ağladı.
    alacağınız olsun...

    biz gandalf istedik, dolapdereli sabri' ye maruz bırakıldık. marvel kahramanlarını aklımızdan geçirmemizle, rafadan tayfa' yı suratımıza yapıştırmanız bir oldu.

    mesela biz hulk bekleseydik de siz shrek verseydiniz. biz de kimseye mektup yazmak zorunda kalmasaydık.
    olmaz mıydı?

    taraftar olarak bizim isteklerimizi gerçekleştirin demiyorum. yüzlerce kez denenmişi tekrar denemeyin diyorum. doğru bir planlama ve yapılanmayla talep ile arz arasındaki makası bu kadar açmayın diyorum.
  • 15263
    yazım yanlışı, noktalama işareti ve bunun gibi yenilecek ne kadar ceza varsa bütün cezaları bana yedirmiş sözlük.

    cezalıyken entry yazamamaktan daha fazla koyan şey sözlüğe her girişte nick ve parola sorması oldu. sanırım sözlük yetkilileri buna bir çözüm bulabilirler.

    son bir ricam olacak ceza aldık yazamıyoruz bari oy verebilelim. oy verememek de büyük sıkıntı.
  • 15264
    ali koç ile ilgili tam 2 sayfa dolusu olumsuz entry girmeme(bkz: ali koç/@turuncusakal) , hatta rambo okan için ali koç'un fakir olan tanımı ilk yapan kişi olmama(bkz: rambo okan/@turuncusakal) rağmen adımın ali koç severe çıkartılarak laf sokma entryleri girilen sözlük. çünkü burada galatasaray taraftarından çok başkan taraftarı var. her başkanın bir taraftarı var ve o başkana dokunduğunuz an yandınız. daha önce ne yazmış ne çizmiş bakmazlar, ali koç sever derler. fenerli demek yasak ama ali koç sever diyebilirler sonuçta. üstelik bu tutumun sebebi bankalar birliği borç yapılandırması konusunda olanı yazmam. 1 kulüp hariç bütün kulüpler balıklama imzaladı o anlaşmayı, o bir kulüp de transfer tahtası kapalı olunca mecbur kaldı da imzaladı. ama imzalamadan önce bu vadelerle bu borcu ödeyebilmek mümkün değil dedi, bu şekilde bir sürü yere demeç verdi ve vadeyi uzattırdı. belki o vadeler yine uzardı ama bu konuda bir irade koyulduysa da koyan odur, başkası değil. 30 kulüp başkanından herhangi biri devletin ''seve seve'' imzalattırdığı bir anlaşma için borçları tlye çevirdi diye övülüyorsa o adam bu durumda çok çok daha fazla övgü almayı hakediyor bu durumda, kimse kusura bakmasın. kendisini daha önce 2 sayfa dolusu gömmüş olmam bu gerçeği değiştirmeyeceği gibi ben ali koç sever de yapmaz.

    ben bu yaşıma geldim, bir tane bile mükemmel başkan görmedim, büyüklerim alp yalman'ı anlattılar sadece iyi başkandı diye. dahası uefa kupasını kaldıran faruk süren bile öyle övülecek, iyi bir başkan değildi. görev süresi boyunca tesislere bir çivi çakmaması bi yana dursun, yerli oyuncuları yaptığı muamele ile kulüpten soğutmuştu. emre belzöoğlu, okan buruk boşuna kaçmadılar bu kulüpten, fatih akyel fanatik galatasaraylıyken durup dururken tribünlere 6-0 çekecek kadar azılı bir galatasaray düşmanı olmadı. kimi kaptan bülent kormaz gibi, ergün penbe gibi suat kaya gibi içine attı kimi ise(nispeten gençleri) dayanamadı dışa vurdu böyle. velhasılkelam galatasaray'da fanatiği olunacak bir başkan yok. ben öyle bir başkan görmedim bu güne kadar en azından. sözlük yazarlarına da tavsiyemdir. başkanların fanatiği, taraftarı olmasınlar. galatasaray ben kendimi bildim bileli kötü yönetiliyor ve her yıl borç alacak farkı artmaya devam ediyor. ancak borçlar katlanarak artarken her gelen yeni başkanın yeni yeni fanları çıkıyor sahneye. ben ortada dayranı olunacak detseklenecek bir tablo göremiyorum şahsen. zira kulüp bu borçları yaparken yerden yere vurduğumuz aziz yıldırım gibi kulübe tesis mesis de kazandırmadı kimse. kulübün yaşayan en büyük efsanesini itibarsızlaştıracak bir düzine cümle kurduktan sonra sonuna noktalama işareti niyetine yazdığınız gibi; aslolan galatasaray'dır.
  • 15265
    sözlük insanın görüşlerine saygı duyulmayan, herkesin benim dediğim doğruyu ispatlamaya çalıştığı ortama dönüştü. herkes birbirinden farklı yapıda ve farklı görüşte olabilir, farklı da düşünebilir fakat burada millet birbirini eleştirme yarışında. biri çıkıp çöp der, bir diğeri çöp diyenin futboldan anlamadığını iddia eder, böyle böyle işi kahve tartışmasına çeviriyoruz. herkes gereksiz agresif ve gereksiz negatif. öyle yada böyle bizim için kötü geçen bir sezonu geride bıraktık, kulüp zaten karışık taraftar da bu duruma çanak tutuyor. gündem hep klasik "torrent", "fatih terim", "gedson", "burak elmas" bütün sezon özeti resmen. herkes eleştiriyor ama kimse çözüm önerisi sunmuyor. herkes eleştiriyor ama kimse açıp kulübün mali durumunu, medyanın abartısını, yanlış yönlendirmesini görmüyor. hemen gaza gelip giydirmeye başlıyoruz. tüketim toplumu olduğumuzun en güzel örneği burada da göze çarpıyor. beğenmedim gitsin, sonra ne olacak kimsenin umurunda değil. ben bu platformu taraftarın bir araya gelmesi, düşüncelerini paylaşması, kayıtsız şartsız takımına destek olması, tüm gelişmelerden birbirini haberdar etmesi amaçlı bir oluşum olarak görmüştüm ama düşüncelerim giderek değişiyor. evet eleştirelim yönetimi, hocayı, oyuncuları, medyayı eyvallah ama arada iğneyi kendimize de batıralım kanaatindeyim.
  • 15266
    fatih terim'i savunanları, fatih terim'i daha fazla savunmayın ve hocayı iyice gözden düşürmeyin diye tehdit edilen yer.

    fatih terim hakkında somut veriler ile ne yaptığı yazılan entrylere özel mesajlarla "sen de amma fatih terimciymişsin " yazan
    , pena'yı ligin en iyi kalecisi olarak görecek kadar ligi takip etmeyen kişiler, sanki fatih hoca'ya karşı nötrmüş ve fatih hoca savunulunca karşı tarafa geçmiş gibi yazıyorlar. savunanları da, nefret ederiz bakın diye tehdit ediyorlar.

    burada fatih terim hakkında niteliksiz yazılar yazıyorlar. entryleri silinince de ekşi sözlükte soluğu alıp, galatasaray sözlük moderatörleri fatih terim yalakası diyorlar.

    kişilerin spor adamları hakkında yazdıkları, özellikle bu spor adamının galatasaray ile yaptıkları ortadayken başardıkları yazılırken niye bu kişiler rahatsız oluyor anlamıyorum.

    kimsenin takıma sevgisini, ne kadar galatasaraylı olduğu ölçecek durumum yok. amacım zaten o da değil. ama bırakın biz de istediğimiz kişi hakkında istediğimiz şeyleri yazalım. yazdıklarımızı beğenmeyebilirsiniz, derdinizi özel mesajla da açıklayabilirsiniz. ne uğracağım bununla deyip of'da basabilirsiniz ama kişileri daha da savunursanız daha da nefret ederiz diye tehdit edemezsiniz.
  • 15267
    kazandığı maddi ve manevi başarılar torunlarına bile yetecek olan fatih hocayı bir grubun kötülemeye bir grubun da savunmaya çalıştığı sözlük.
    adam şampiyonlar ligi finalini yerinde izliyor, üstelik yayıncı kuruluşun yorumcusu ama hocayı kötüleyince eline bir şey geçecek zannedenler var:)
    bu da yetmezmiş gibi hocayı savunanlar var.
    yahu bunların hiç biri hocanın umrunda bile olmaz. birileri kötüleyince değeri düşmediği gibi savununca da bir şey değişmiyor.
    benim anlamadığım neden böyle bir mücadelenin içinde yazar arkadaşlarımız?
    içlerinde çok iki taraftan (evet maalesef taraf) da çok sevdiğim yazarlar var ama gerçekten merak ettiğim bir konu var, sıkılmadınız mı?
  • 15268
    sırf buradan terim’e elit hoca yazan 2-3 tane yazara laf sokmak için ilgisiz alakasız başlık hortlatanların hortlattıkları başlıkta kendilerine laf sokulunca format dediği sözlüktür.

    ya fatih terim bize 8 lig 1 uefa kazandırmış, milli takımda avrupa kupası yarı finaline kalmış ve finalin kapısından dönmüş, türk pasaportundan başka bir pasaportu olmamasına rağmen milan görmüş ki bunu türk pasaportunun yanında ab pasaportu olanlar dahi henüz başaramadı. elit hoca olsa ne olmasa ne? burada bunun tartışılması bile saçma. biri çıkıp dünyanın en iyi hocası dese en fazla yok artık der güler geçerim, ama onunla bile tartışmam. çünkü absürd bir iddiada bulunduysa da galatasaray’ın efsanesi için bulundu. bu atatürk gelmiş geçmiş en iyi general diyen adama hayır hannibal barca var o var bu var diye tartışmak gibi gereksiz. terim elit hoca olsa da bizim efsanemiz çöp hoca olsa da bizim efsanemiz. terim’in efsanesi olmayan bir galatasaray hayal ediyorsanız ateş güneşspor‘u canlandırabilirsiniz mesela yeniden.

    benim için galatasaray efsanesi olmak elit hoca olmaktan çok daha kıymetli. terim elitmiş değilmiş zerre umurumda değil kimseyle bunun kavgasını da vermem şahsen. reijkaard elit hocaydı geldiği zaman, geldi öptü gitti. ismi galatasaray sözlük olan yerde insanlara vay efendim siz fatih terim’e nasıl elit hoca dersiniz denilmesi, bunun için başlık başlık mücadele verilmesi, terim şampiyonlar ligi finali yorumlayınca başlığına boş konuştu vb yazmak için 3-4 ay sonra sözlüğe dönülmesi falan tek kelime ile absürd.

    bu arada bazen terimtapar tarzı komik şeyler yazanlar oluyor. 2015 de terim’e karşı hissettiğim tek duygu saygı ve vefaydı. beceriksiz ve yalancı başkanların şövalyeliğine soyunup yalan yanlış argümanlarla saldıranları göre göre günden güne daha marjinal bir terimci gibi gözükmeye başladım. bence terim sevenler yüzünden terimden nefret ediyoruz diyenler bunu da bir düşünmeli. ben sevdiğim kimseden başka biri ölçüsüz seviyor diye nefret etmedim. bir insandan tamamen kendi kontrolü dışında gerçekleşen, 3. şahıs faliyetleri nedeniyle nefret etmek çok saçma değil mi zaten? 15 yaşında çocuklar twitterda beni sevdiğini belirtirken allaha şirk koşan şeyler yazdığı için kariyerimi noktalıyorum demesi falan mı bekleniyor?
  • 15269
    fm’de save yapmadan, galatasaray’ı çalıştırarak, 11 sezonda 8 lig, 3 tsyd, 3 ztk ve 2 süper kupa ve bir uefa kupası kazanılsın, terim’e elit denmesine en çok ben karşı çıkarım. “yav gardaşım ne eliti, terim hoca falan değil” derim hatta.

    avrupa’nın göbeğindeki ve sınırsız bütçelerle donatılan takımları çalıştıran hocaların başarılarına bakıp terim’e elit değil demek kolay. bu ülkeye löw geldi, rijkaard geldi, mancini geldi, del bosque geldi, tefe konulup gönderildi. hangi birinin ne başarısı oldu? mancini adam çıktı, kendisi istifa etti de allah’tan tazminat almadı. değilse adamın tazminatını şu an bile ödüyor olurdun. bu adamlara hangi bütçeleri sunabileceksin? adamların rotasyon oyuncusuna saydığı parayla senin senelik bütçen oluşuyor yahu. mourinho dönemindeki porto bile senin 3 4 katı bütçeyle oynuyordu, ne anlatıyorsun babacım sen?

    ya bu konu çok uzadı ama artık yeter. kulübün en büyük efsanesine söylenenlere bakıyorum, cidden bu kulüp bu başarıları nasıl kazanabilmiş diyorum, hayret doğrusu. terim’i çıkar, trabzonla nerdeyse aynı şampiyonluğa sahip olacak takım, hala tatava yapılıyor.

    sonra laf söyleyince de biz terim tapar oluyoruz.

    aynen torrent’ci kardeşim. biz terimperest’iz. bütün sırrımızı açıklıyorum; biz terimperestler bir tarikat kurduk, terim adına ibadethane açtık, günde 5 vakit gidip tapınıyoruz herife.

    iyi hadi istediğin oldu. iyi uykular kardeşim.
  • 15270
    bazı yazar arkadaşlarımızın, fikirlerini başkalarına adeta bir haçlı seferi düzenliyormuş gibi bir agresiflik içerisinde, nefret dolu bir üslupla dikte etmeye çalışmasını hayretler içerisinde takip ettiğim eğlence odaklı bilgi paylaşımı ve tartışma platformu. insanın fikri ne kadar doğru olursa olsun, üslup saygısızca ve aşağılayıcı olduğu sürece yazılanları ciddiye almıyorum, o yazarlar ile ilgili de hiç iyi bir izlenim oluşmuyor kafamda. eminim ki birçok yazar da benzer fikirlere sahiptir.

    hayır sonra da ofsayt olmasından gurur duyulan entry muhabbeti oluyor. ölümsüzlüğün sırrı da veriliyor olsa, bu üslup haklı olarak ofsayta boğulur ve ben bunda gurur duyulacak bir şey göremiyorum.
  • 15271
    fatih terim’i övmekten bile korkar hale gelinen sözlük. tabi sorun sözlükten kaynaklı değil, bir kısım yazardan kaynaklı.

    mesela man. united sosyal platformunda alex ferguson ya da benzer hikayelere sahip efsaneler için taraftar platformlarında kendi taraftarları tarafından belaltı yazılar yazılıyor mu? ortadaki sonuçlara rağmen başarısı küçümseniyor mu? nefret duyuluyor mu?
    yoksa bizdeki sosyal medya linç kültürü iyice iğrenç düzeye mi geldi? ya da rüzgara kapılıp ego mastürbasyonu yapmak iyice popülerleşti mi?

    gerçekten bu soruları ve dahası çoğu sorunun cevabını merak ediyorum. sözlükte veya çevremizde veya orada burada artık kendimizi ifade etmek o kadar zor ki, sadece fatih terim bu kulübün en büyük efsanesidir, dahası ülkenin gelmiş geçmiş en büyük futbol adamıdır, demenin nesini kabullenmiyorsun hem de galatasaraylı olarak?

    sevmiyor olabilir, hatalarını söyleyebilirsin ama galatasaray’ ın bu noktalara gelmesinde çok büyük payı olan bu denli özel bir adamı itibarsızlaştıramazsın. bu kadar basit. bunu yapan kişiler, her şeyin farkında ve bilerek yapıyorlar. kendisine bir şey yazınca da engelliyorlar. daha tartışmaya tahammülleri olmayan bireyler, burada fikir özgürlüğünden bahsediyor ve tabiki çok komik oluyorlar.
  • 15272
    ülkedeki insan profili nasıl değişiyorsa, galatasaray taraftarına ve dolayısıyla galatasaray sözlüğe de yansıyor. aslında bunu yalnızca ülkemiz ile değil dünya ile de ilişkilendirebiliriz. herkes tatminsiz, herkes haklı, herkes gergin ve karşı argümanlar asla kayda değer değil, dinlenilmesine gerek yok. dünya hiçbir zaman çok iyi değildi, o yüzden çok önemsemiyorum, ama galatasaray sözlük gibi "kaçış alanı" olarak nitelendirebileceğimiz, rafine platformlarda da aynı davranışları görmek insanı üzüntüye gark ediyor. çünkü ben çok matah olmasam bile, değerli insanların fikirlerini görebiliyordum. ama artık başta fatih terim meselesi başta olmak üzere, sürekli aynı şeyleri okuduğumuz, yazmanın pek keyif vermediği bir yere dönüştü burası. tabii fikir özürlüğü var, isteyen istediğini yazsın, sadece anlamakta güçlük çekiyorum bu kinin sebebini. insan başka birisi tarafından direkt olarak bir kötülük görmediği sürece birisine bu kadar kızamaz, bunu kolektif halde görünce ekstra olarak şaşıyorum. yani bir hevesle tekrar burada takılmaya başlasam, maksimum iki gün sonra, aynı şeyleri okumaktan, saf siniri görmekten ötürü tekrar bırakacağım. he tabii akıllarda tek bir soru, sen kim yard(uzunluk birimi) çok haklı bir soru. naçizane fikirlerimi paylaşmak istedim sadece.
  • 15274
    sert olacak fakat kendimi net bir şekilde ifade edebilmek adına şu şekilde söyleyeceğim; son zamanlarda burada çok fazla ağlaklık, zırlaklık oluyor. bu da realist bir taraftar olduğumu düşündüğüm için canımı sıkıyor. hep mi böyleydi de ben farketmedim yoksa yeni yeni mi böyle bir kitle oluştu bilmiyorum fakat son derece rahatsız edici olduğu bir gerçek. elbette hiçbirimizin objektiflik gibi bir iddiası olamaz. en nihayetinde gönül verdiğimiz renkler ve arma belli. fakat istisnasız kaybedilen her maç sonrası maç başlığında hakem konuşulmasından gına geldi artık. basketbol maçı hakem konuşuluyor, futbol maçı hakem konuşuluyor. arkadaşlar bazen kaybedersin. yenilgiyi kabullenmek de güzeldir. bazen şapkanı önüne koyup susmak gerekir. her mağlubiyete bir sebep, bir kulp bulmaya çalışmak sizi yormuyor mu? evet bazen gerçekten maça direkt etki eden bariz hakem hatalarıyla puan kaybettiğimiz oldu. gel gelelim istisnasız her maç sonrası hakem konuşulunca bu sefer gerçekten mağdur olduğumuz maçların da samimiyeti kayboluyor diye düşünüyorum. yıllar önce beşiktaşlı bir arkadaşım demişti ki; bu ülkede kimse adalet istemiyor, herkes kayrılsın istiyor. üzülerek belirtiyorum ki sanırım haklı. neyse işte dağınık bir entry oldu, belki sizler için saçma bir entry oldu. öyle içimden geçenleri yazmak istedim.
  • 15275
    diğer mecralara göre çok daha az hakem konuşulmaktadır. saha dışı olayları konuşmayı en ufak sevmesem de hakem konuşan arkadaşlara kızamam kendi adıma. olay hakemin hata yapıp yapmaması değil bence. olay bu işlerin yapılış şeklidir.

    galatasaray futbol takımı için süper lig 2021-2022 sezonu fatih terim öncesi ve sonrası lehte alehte yapılan hakem hatalarına bakıldığı zaman olay bariz şekilde açıktır. 4 haziran 2022 anadolu efes galatasaray basketbol maçında ise daha ikinci çeyreğin yarısındayken 6 oyuncumuz iki fauldeydi ve kesinlikle sert bir maç çıkarmıyorduk. efes ile aynı sertlikte oynuyorduk. basketbolda bir tarafı sindirmenin en kolay yolu kolay faul çalmaktır. hakemler de bunu başarıyla yapmıştır.

    gelelim asıl meseleye. ben futbolda her kararını var'dan veren, ben oynatayım bir şey olursa var çağırır diyen, basketbolda bir çeyrekte 5 kere pozisyon izleyen, arka arkaya üç challenge sonucu pozisyonun izlenmesiyle yanlış karardan dönen hakem istemiyorum ya bu kadar basit. tek bir isteğim var o da belli bir standartları olmaları. o zaman en ufak ağzımı açma hakkım yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın