• 13527
    -gece modu geldi,
    -maç künyesi mükemmel bir hâle geldi,
    -başlık ayrımı geldi,
    -murakabe ettiğimiz entrylerdeki bir hususu bildirince ilgili yöneticiye entry hakkında işlem için doğrudan mesaj gönderilmesi sistemi geldi.

    artık kullanım açısından neredeyse en üst noktaya erişen sözlüğümüz. yöneticileri tebrik ediyorum.

    başka bir yazar daha değindi, ekşi'deki gibi başlıkta bir hususu arattığımızda entrylerde nerede geçtiğini görebilmemizi sağlayacak bir yöntemin de getirilmesi çok yararlı olur.

    eski sözlük'te aşina olduğumuz sarı kırmızı beton ve diğer temaların da gelmesini dört gözle bekliyorum.
  • 13528
    şahsım adına mükemmel bir bilgi kaynağı ve yaşanmış hikaye okuma yeridir. galatasaray*, oyuncular, yöneticiler, teknik personel vb. ile ilgili o kadar çok yazı ve hikaye var ki bunları okumak ayrı bir keyifken bir de şaşırıyorum.

    elbette birkaç sözlük görmüş, bunlarda hem goygoy yapmış, trollemiş ve aynı zamanda sözlüğe katkı sağlayacak bilgi entryleri de yazmış birisiyim. eksiklerimiz olur, yanlış da yaparız ama kalp kırmayız.

    kurucu/kurucular sözlüğü bugünkü durumunu hayal ettiler mi bilmiyorum ama iyi ki böyle bir platform kurulmuş. şahsım adına teşekkür ederim.
  • 13530
    karantina günlerinde can simidim olan internet deneyimimin en güzel durağı. burada belki benim gibi başkası da vardır, güncel kadromuzdan bir oyuncu başlığını okumak ya da o konuda yazmaktansa kıyıda köşede kalmış galatasaraya dair bir pankartın, bir şarkının veya bir olayın anısını keşfetmek, okumak eşsiz bir keyif. bunlarda da genelde karşıma galatasaray tarihçisi daniel tozser çıkıyor. yaptığı çok büyük bir şey, yazmaya devam etsin...
  • 13531
    yazar alımlarında kuralların güncellenmesi gerektiğine inandığım sözlüğümüz. yazım kurallarına hakimiyet vb. ayırt edici özellikler tamam ama okuduğunu anlamak da bence yazar alımında önemli olmalı. yazar adayına bazı hazır paragraflar verilip, “aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki paragraftan çıkarılacak anlamlar arasında yoktur?” gibi sorular sorulması sözlüğün geleceği açısından iyi olacaktır.
  • 13535
    dört günlük karantina günlerinde de keyifle okuduğum mecra olmuştur. ancak bu süreçte özellikle sebahattin şirin başlığında yazılanları okumak beni daha da mutlu etti. sebebiyse gerçek galatasaray taraftarının mafya özentisi cemaatçi bir sucuk çetesi olmadığına bir kez daha tanık olmamdır.

    galatasaray'ın gerçek sahiplerinin ve gerçek taraftarlarının takımlarına hiçbir karşılık beklemeden ilgi gösteren, emek veren ve sevgi duyan bizler gibi sıradan insanlar olduğunu bilmek hoşuma gidiyor. sözlüğümüzü de bu yüzden çok seviyorum ve zevkle takip ediyorum.

    buraya yazan ve burada yazılanları okuyan herkes bence çok önemli bir vazifeyi yerine getiriyor. burayı galatasaray'ın gerçek sahibi olan sessiz çoğunluğun sesini duyurabildiği bir yer olarak görüyorum. bizi diğer tüm taraftarlardan ayıran bu sözlüğe katkı veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
  • 13536
    sözlük olarak bugün galiba ruhen duygusal bir gecedeyiz. benim gibi terkedilenler, aşk acısı çekenler, hayat gayesinde belli sıkıntıları olanlar var.

    ama dostlar geçiyor hepsi, aileleriniz, yanınızda ki sevdiğiniz insanların ve sizin sağlıginiz yerinde olsun yeter.

    burdan kimse ile yuzyuze görüşmedim ama çevremde çok insan yok ve buraya her ne zaman canım sıkılsa yazıyorum ve illa ki birileri cevap veriyor. gerçekten bu benim için çok güzel birsey sözlük. iyi ki varsın iyi ki varsınız...
  • 13537
    iyi ki galatasaray sözlük var.
    iyi ki hagi abim kurmuş bu sözlüğü.
    iyi ki burada yazabiliyorum onun sayesinde.
    yazmak beni hep ferahlatmıştır çocukluğumdan beri.
    yazmak demişken, biz görme engellilerin nasıl yazdığını anlatayım biraz size.
    görme engelliler, "braille alfabesi" denilen bir alfabe ile okuyup yazıyorlar.
    bizim için özel olarak üretilmiş tablet ve kalem mevcut.
    tabletin arasına karton koyuluyor ve tabletin dişleri bastırılarak, karton sabit hale getiriliyor.
    bizim için özel olarak tasarlanmış sivri uçlu kalemler var.
    o kalemle kartonlara bastırılarak yazı yazılıyor.
    tablet, kartonu kutulara bölüyor.
    tam olarak benzetebilir miyim, onu bilmiyorum da sizin kullandığınız kareli defterler gibi bir görüntü çıkıyor olabilir ortaya, öyle düşünebilirsiniz, belki bu şekilde gözünüzde canlandırabilirsiniz.
    her kutuda 6 nokta var.
    boylamasına 3 nokta, enlemesine 2 nokta var. işte bu şekilde 6 noktalı kutucuklar elde ediliyor.
    söz konusu bu 6 noktanın çeşitli kombinasyonlarıyla, harfler, rakamlar, noktalama işaretleri, müzik notaları, matematik işaretleri gibi aklınıza gelebilecek her şey yazılıyor.
    kartondan tasarruf etmek ve olabildiğince az yer kaplayan yazılar yazabilmek için kısaltma işaretlerimiz var.
    mesela tek başına "h" harfi yazarsanız, "her" şeklinde okunuyor braille alfabesinde.
    kutumuzda sol üst nokta 1. nokta olarak adlandırılıyor.
    onun altındakiler 2 ve 3. noktalar.
    sağa geçiyoruz, 4, altında 5 ve sağ alt kısımda da 6. nokta var, umarım karışık anlatmamışımdır.
    matematikteki 3'e 2'lik bir matris gibi düşünebilirsiniz.
    aslında bu kadar basit değil. çok fazla detay var ama alfabenin özü ve mantığı bu şekilde.
    6 yaşımı doldurup 1. sınıfa başladıktan sonra okuma yazma öğrenirken hiç zorlanmadım.
    asıl zorluğu fiziki açıdan yaşadım.
    şu an hala görüştüğüm ve aile bireylerim kadar sevdiğim ilkokul öğretmenim bana şöyle demişti:
    "sen sınıfa gelip oturunca o gün, ben "eyvah." dedim içimden. "küçücük elleriyle nasıl o kalemi tutacak da yazacak bu çocuk." dedim."
    tahmini doğru çıkmıştı zaten öğretmenimin.
    kalemi bastırırken bir kuvvet harcamamız gerekiyor.
    ben de yazmaya çalışırken parmağım nasır olmuştu.
    yıllarca elimdeki o zorlanma hep devam etti yazarken.
    fakat günümüzde görme engelliler artık elektronik cihazlarla yazıyorlar ve okuyorlar.
    ben de bilgisayarda yazıyorum artık.
    kalem ve tablet kullanmıyorum.
    ama her görme engellinin bu temeli alması gerekiyor, tıpkı otomatik vites kullanmadan önce manuel vites araba kullanmayı öğrenmek gibi.
    yukarıda anlattığım gibi artık elektronik cihazlardan okuyorum her şeyi.
    ama eskiden kabartma kitaplardan okurdum.
    görenlerin okuduğu ortalama bir kitaptan çok daha kalın , geniş ve uzun bu kitaplar.
    bu yüzden çok yer kaplıyor.
    ama ben bilgisayarımdan daha çok seviyorum o kitaplarımı, tabletimi, kalemimi,.
    hepsi odamda duruyor hala, birini bile atmadım.
    yazmak benim için işte bu kadar önemli sözlük.
    yakın çevrem, benim çok fazla konuşmamdan şikayet eder ara sıra.
    ben sohbet etmeyi, konuşmayı severim ama yazmayı konuşmaktan daha çok seviyorum nedense.
    burada yazdıkça kendimi huzurlu ve kuş gibi hafif hissediyorum.
    öyle işte sözlük.
    burayı seviyorum. :)
    braille alfabesinde "murat" ve "galatasaray" kelimelerinin nasıl yazıldığını kodlayarak yazımı sonlandırıyorum
    galatasaray:
    g: 1, 2, 4, 5
    a: 1
    l: 1, 2, 3
    a: 1
    t: 2, 3, 4, 5
    a: 1
    s: 2, 3, 4
    a: 1
    r: 1, 2, 3, 5
    a: 1
    y: 1, 3, 4, 5, 6
    murat:
    m: 1, 3, 4
    u: 1, 3, 6
    r: 1, 2, 3, 5
    a: 1
    t: 2, 3, 4, 5
  • 13542
    insanı galatasaray'lı olduğu için gururlandiran oluşumlardan biri.

    maalesef ülkenin her yerine etki etmiş kutuplaşmışlık futbolun da üzerinde bir yara. belki siyasi düzlemdeki ayrışmanın da etkisi olabilir ama tek neden elbette bu değil. sporu yönetenlerin günü kurtarma anlayışı, taraftarların manipülasyona çok kolay meyledişi v.b birçok faktörün de elbette bu kavga kültürüne etkisi vardır.

    rakip takım ve elbette bizim takım taraftarlarının birçoğu, konu kendi takımı olduğu zaman at gözlüklerini çıkarmakta zorluk yaşıyor.

    g.s özlük gibi ortamlar, bu sıkışmışlıktan kaçmak isteyenler için çöldeki bir vaha gibi.

    umarım rakip taraftarlarin da buna benzer platformları en kısa zamanda artar. kaliteli rekabet için bu şart.
  • 13543
    ekseriyetle podcast, video vs yayını yapıp sözlük yazarları üzerinden tık alınmaya çalışılan platform olmaya başlamıştır.

    -hadi bi yayın yapalım sözlükte çok adam var paylaşırız her yazının altına
    +çok mantıklı sen yazarsın zaten
    -aynen kanka o iş bende
    +reklam demesinler sonra?
    -yok yok futbolcu falan tanımı yapar altına yapıştırırız
    +süppersin broooo
  • 13545
    bazı arkadaşlar burayı 1 ay öncesinin bayat haberlerini paylaşarak sitelerinin reklamını yapacakları bir mecra olarak görüyorlar maalesef. şahsi projelerinizin başarıya ulaşmasını çok istiyor olabilirsiniz fakat bunun yöntemi gheorghe hagi başlığına girip "1996 yılında takımımıza katılmış efsanemiz www.dashjdashj.com" yazmak kabilinden entryler olmamalı. hem bir okur olarak okuma keyfimi kaçırıyor hem de reklamı yapılan site hakkında olumsuz intiba uyandırıyor. sözlükte okuduğum entryde verilmiş bir linkten şahsi beklentim; burada bulamayacağım, ulaşamayacağım bir içeriğe yönlendiriyor olması. fakat birilerinin google analytics'te bakıp "iyi iyi bugün iyi hit almışız" demesinden başka hiçbir derde derman olmayan, sözlüğü yazılacak ve okunacak bir yer olarak değil de reklam yapılacak bir platform olarak görerek paylaşıldığı anlaşılan linklere bu ara sık rastlanıyor maalesef.
  • 13546
    burada bir çok farklı konuda konuşuyoruz. elimizden geldiğince yazıyoruz, dilimiz döndüğünce bir şeyler anlatıyoruz. hepimiz galatasaray üzerine kafa yoruyoruz. kimimiz basketbol konuşuyor, kimimiz formula 1, kimisi de futbol. herhangi bir konuda yorum yapmak için kimseden izin alacak halimiz de yok. özel mesajla diğer yazarlara saygı çerçevesi içinde "sana şu şu sebeplerden dolayı katılmıyorum" diyebilirsiniz ama sözlük kuralları gereğince aynı başlık altında önceki entry'lere cevap niteliğinde bir entry girip başka bir yazarı futboldan/basketboldan/bahçıvanlıktan hiç anlamamakla suçlamak kesinlikle kimsenin hakkı değil.

    tüm renktaşlarıma sağlıklı günler diliyorum, saygı ve selamlar.
  • 13548
    bir futbolcu sirf galatasaray’da veya milli takimda oynuyor diye sonuna kadar ovulen, sirf bir baskasi fenerbahce veya baska bir takimda oynuyor diye yerin dibine sokulan platform.

    belhanda icin “muhtesem”, “sensiz olmuyor”; 2020 model selcuk icin “lider”, “maestro” yorumlari mesela yapilirken; emre belozoglu basligi altinda “hic bir zaman vasatin ustune cikamadi”, “çöp” gibi yorumlar gormeye herkes alisti artik.

    hatta muriqi bize geldi gelecek denirken basligi “ibra”, “bu sezon 30 gol atar” cilar ile doluydu , 2 gun sonra “çöp”, “hain” yorumlariyla doldu. adam her mac gol atarken “kazma bu yaa”, “attiklarini ben de atarim” yorumlari gormeye de alistik hatta.

    fatih terim icin “hoca formsuz” diyenleri galatasaray dusmani ilan edenleri de gorursunuz, alex de souza icin “belhanda, misimovic daha iyiydi” diyenleri de. ki bunlar tek tuk degil, bu platformda yazar olan hatri sayilir bir guruh tarafindan hakikaten dusunulerek yazilan seyler.

    mehmet demirkol yabanci kontenjanini elestirirken mesela “türkiye’nin en cesur kalemi” olur sayfalarca, hasan sas icin “ayip etti” derken “ne bicim galatasaray liselisin, hain” olur. ugur karakullukcu yeni transferlerimizi overken “icimizden biri”, “gercek galatasarayli” olurken; 2 ay sonra “fenerbahce iyi oynuyor” derse “satilmis herif”, “fb sevicisi” olur ornegin.

    bir yandan herkes antu denen çöp platformla (hakli olarak) dalga geciyor, bir yandan da bir grup ise antu kafasindan farksiz entryler giriyor. hal boyle olunca, tutup da biri “galatasaray sozluk kafasiyla konusmayin” derse agzini acip bir laf edemezsin.

    sacma sapan laf sokan mi dersin, ozel mesaj yoluyla taciz eden mi dersin. akil fikir diliyorum bazilarina.
  • 13549
    50 günlük aranın ardından entry yazarak döndüğüm mabet. *

    dilerim pandemi sürecinde tüm yazarlarının, okurlarının, takipçilerinin sağlıkları ve keyfileri yerinde olmuştur ve hayatlarında olumsuz durumlar oluşmamıştır.

    2 hafta sonra ligler başlarken, kaldığımız yerden, galatasaray sözlük sinerjisiyle birlikte, hedef 23 yolunda, el ele, omuz omuza yeni bir başarıya daha buradan kıvılcım çakacağız.

    #neredekalmıştık
App Store'dan indirin Google Play'den alın