13537
iyi ki galatasaray sözlük var.
iyi ki hagi abim kurmuş bu sözlüğü.
iyi ki burada yazabiliyorum onun sayesinde.
yazmak beni hep ferahlatmıştır çocukluğumdan beri.
yazmak demişken, biz görme engellilerin nasıl yazdığını anlatayım biraz size.
görme engelliler, "braille alfabesi" denilen bir alfabe ile okuyup yazıyorlar.
bizim için özel olarak üretilmiş tablet ve kalem mevcut.
tabletin arasına karton koyuluyor ve tabletin dişleri bastırılarak, karton sabit hale getiriliyor.
bizim için özel olarak tasarlanmış sivri uçlu kalemler var.
o kalemle kartonlara bastırılarak yazı yazılıyor.
tablet, kartonu kutulara bölüyor.
tam olarak benzetebilir miyim, onu bilmiyorum da sizin kullandığınız kareli defterler gibi bir görüntü çıkıyor olabilir ortaya, öyle düşünebilirsiniz, belki bu şekilde gözünüzde canlandırabilirsiniz.
her kutuda 6 nokta var.
boylamasına 3 nokta, enlemesine 2 nokta var. işte bu şekilde 6 noktalı kutucuklar elde ediliyor.
söz konusu bu 6 noktanın çeşitli kombinasyonlarıyla, harfler, rakamlar, noktalama işaretleri, müzik notaları, matematik işaretleri gibi aklınıza gelebilecek her şey yazılıyor.
kartondan tasarruf etmek ve olabildiğince az yer kaplayan yazılar yazabilmek için kısaltma işaretlerimiz var.
mesela tek başına "h" harfi yazarsanız, "her" şeklinde okunuyor braille alfabesinde.
kutumuzda sol üst nokta 1. nokta olarak adlandırılıyor.
onun altındakiler 2 ve 3. noktalar.
sağa geçiyoruz, 4, altında 5 ve sağ alt kısımda da 6. nokta var, umarım karışık anlatmamışımdır.
matematikteki 3'e 2'lik bir matris gibi düşünebilirsiniz.
aslında bu kadar basit değil. çok fazla detay var ama alfabenin özü ve mantığı bu şekilde.
6 yaşımı doldurup 1. sınıfa başladıktan sonra okuma yazma öğrenirken hiç zorlanmadım.
asıl zorluğu fiziki açıdan yaşadım.
şu an hala görüştüğüm ve aile bireylerim kadar sevdiğim ilkokul öğretmenim bana şöyle demişti:
"sen sınıfa gelip oturunca o gün, ben "eyvah." dedim içimden. "küçücük elleriyle nasıl o kalemi tutacak da yazacak bu çocuk." dedim."
tahmini doğru çıkmıştı zaten öğretmenimin.
kalemi bastırırken bir kuvvet harcamamız gerekiyor.
ben de yazmaya çalışırken parmağım nasır olmuştu.
yıllarca elimdeki o zorlanma hep devam etti yazarken.
fakat günümüzde görme engelliler artık elektronik cihazlarla yazıyorlar ve okuyorlar.
ben de bilgisayarda yazıyorum artık.
kalem ve tablet kullanmıyorum.
ama her görme engellinin bu temeli alması gerekiyor, tıpkı otomatik vites kullanmadan önce manuel vites araba kullanmayı öğrenmek gibi.
yukarıda anlattığım gibi artık elektronik cihazlardan okuyorum her şeyi.
ama eskiden kabartma kitaplardan okurdum.
görenlerin okuduğu ortalama bir kitaptan çok daha kalın , geniş ve uzun bu kitaplar.
bu yüzden çok yer kaplıyor.
ama ben bilgisayarımdan daha çok seviyorum o kitaplarımı, tabletimi, kalemimi,.
hepsi odamda duruyor hala, birini bile atmadım.
yazmak benim için işte bu kadar önemli sözlük.
yakın çevrem, benim çok fazla konuşmamdan şikayet eder ara sıra.
ben sohbet etmeyi, konuşmayı severim ama yazmayı konuşmaktan daha çok seviyorum nedense.
burada yazdıkça kendimi huzurlu ve kuş gibi hafif hissediyorum.
öyle işte sözlük.
burayı seviyorum. :)
braille alfabesinde "murat" ve "galatasaray" kelimelerinin nasıl yazıldığını kodlayarak yazımı sonlandırıyorum
galatasaray:
g: 1, 2, 4, 5
a: 1
l: 1, 2, 3
a: 1
t: 2, 3, 4, 5
a: 1
s: 2, 3, 4
a: 1
r: 1, 2, 3, 5
a: 1
y: 1, 3, 4, 5, 6
murat:
m: 1, 3, 4
u: 1, 3, 6
r: 1, 2, 3, 5
a: 1
t: 2, 3, 4, 5