6751
burasi galatasaray merkezli bir "spor" sözlugu. gündemde ne varsa o yazilir, o cizilir.
fener konusuna gelince bir seyi cok iyi idrak etmek gerek. ben dahil sözlukte cogumuz fener'den nefret eder. ama fener olmadan galatasaray, galatasaray olmadan fener olmaz. karsinizda disinize göre rakibiniz yoksa, aynen isvec futbolu gibi kimsenin siklemedigi bir lig olursunuz. heyecani gider, gelirler duser, buyuk isimleri seyredemeyiz. isin zevki, keyfi ve eglencesi kacar. yayinci kuruluslar o paralari ödeyemez. fener ve galatasaray varsa o lig seyredilir. o yuzden dipnot olarak fener'in kume dusmesinden cok uefa'dan men edilmesi daha yararlidir diye belirteyim. ne yapayim kume dusmus fener'i?
ben sahsen yilda fenerin en az 25-30 macini canli izlerim. cirpinislari, balina kazanilan maclar, saha ici ve saha disi olaylari ile keyif verir bana. ben izledikce galatasaray'imin dolayli yoldan gelirleri artar. sahasi dolar. kombine satilir. yoksa skmisim ligtv'yi de fener'i de...
insan dogasinda, annelik icgudusunden sonra gelen en guclu iki duygu, sevgi ve nefrettir. insanlar sevdiklerini ve nefret ettikleri takip ederler. justin beiber'i, sevenlerinden cok nefret eden kitle meshur etmistir. takip ederler cunku nefret ettikleri sey/kisi basarisizliga ugrayinca zevk alirlar. soft sadistlik diyebiliriz bu konuya.
futbola vurdugumuzda bir galatasarayli icin fener'in aci cekmesi, yenilmesi, rezil olmasi keyiflidir. dalga geceriz, yazilar yazariz. bu konu hakkinda yazmak da bir o kadar eglencelidir. bu eglencemizi gerceklestirebilecegimiz ender platformlardan birinde millet sira beklerken, bizler bu keyfi yasiyoruz. eminim yazar olamayip burayi okuyan ve fikirlerini dile getirmek icin sabirsizlikla bekleyenler var.
o yuzden yaz sevgili sözluk, yaz. nefretini yaz, sevgini yaz. askini yaz. geyigini yaz. bilgini ve tecrubeni yaz.
yazmanin zevkini cikar. eglendir kendini...
fener konusuna gelince bir seyi cok iyi idrak etmek gerek. ben dahil sözlukte cogumuz fener'den nefret eder. ama fener olmadan galatasaray, galatasaray olmadan fener olmaz. karsinizda disinize göre rakibiniz yoksa, aynen isvec futbolu gibi kimsenin siklemedigi bir lig olursunuz. heyecani gider, gelirler duser, buyuk isimleri seyredemeyiz. isin zevki, keyfi ve eglencesi kacar. yayinci kuruluslar o paralari ödeyemez. fener ve galatasaray varsa o lig seyredilir. o yuzden dipnot olarak fener'in kume dusmesinden cok uefa'dan men edilmesi daha yararlidir diye belirteyim. ne yapayim kume dusmus fener'i?
ben sahsen yilda fenerin en az 25-30 macini canli izlerim. cirpinislari, balina kazanilan maclar, saha ici ve saha disi olaylari ile keyif verir bana. ben izledikce galatasaray'imin dolayli yoldan gelirleri artar. sahasi dolar. kombine satilir. yoksa skmisim ligtv'yi de fener'i de...
insan dogasinda, annelik icgudusunden sonra gelen en guclu iki duygu, sevgi ve nefrettir. insanlar sevdiklerini ve nefret ettikleri takip ederler. justin beiber'i, sevenlerinden cok nefret eden kitle meshur etmistir. takip ederler cunku nefret ettikleri sey/kisi basarisizliga ugrayinca zevk alirlar. soft sadistlik diyebiliriz bu konuya.
futbola vurdugumuzda bir galatasarayli icin fener'in aci cekmesi, yenilmesi, rezil olmasi keyiflidir. dalga geceriz, yazilar yazariz. bu konu hakkinda yazmak da bir o kadar eglencelidir. bu eglencemizi gerceklestirebilecegimiz ender platformlardan birinde millet sira beklerken, bizler bu keyfi yasiyoruz. eminim yazar olamayip burayi okuyan ve fikirlerini dile getirmek icin sabirsizlikla bekleyenler var.
o yuzden yaz sevgili sözluk, yaz. nefretini yaz, sevgini yaz. askini yaz. geyigini yaz. bilgini ve tecrubeni yaz.
yazmanin zevkini cikar. eglendir kendini...