• 5951
    apaçilere acayip acı geçirdiğimi anladığım sözlük. birisi türkçe klavyesi bile olmayıp da noktalı harfleri yazma özürlüsü olmasına rağmen yüzsüzce nick altıma abanmış, bir diğeri ise türkçe'de bulunmayan ve günümüzde kullananların ağzına soba borusu sokmak istediğim tabikide*özlü sözünü kullanmış beni eleştiricem diye. şimdi gel de bunlara apaçi deme, gel de bunları drakulaya havale etme.

    beni unutun artık ulan. bi kamyon yağlı kazık geldi, indireyim mi kapınızın önüne.
  • 5953
    bazı yazarları arasında bitmek bilmeyen bir kavgaya tanıklık eden sözlük. bir bitmediniz. her gün şamata. adres verin birbirinize bari de buluşup kavga edin, siz de rahatlayın biz de rahatlayalım. ne zevk alıyorsunuz onu da anlamıyorum, kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?

    http://f.kulfoto.com/pic/0001/0023/72oHl22243.jpg (u: internette istediğiniz her şeyi olabilirsiniz ama bu kadar insanın aptal olmayı tercih etmesi çok ilginç)
  • 5954
    "sen fatih terim'e böyle diyemezsin"
    "bu kesin fenerli"
    "liseli"
    "antu kafası" *
    "romantik taraftar bunlar, fanboylar"

    gibi tabirleri bırakması, burada bulunmamızın sebebi olan şeye odaklanması gereken sözlüktür.
    iyice sövdüğümüz, taşşak geçtiğimiz adamlara benziyoruz git gide.
    nedir arkadaş? babamızın yeri değil burası ki her bi halta saralım, sarmalayalım.

    azıcık galatasaray'ı konuşalım ya, takımın ne halde, ne yapabiliriz, ne olması gerekiyor gibi şeyleri...
    bırakalım artık şu çocukça işleri.
  • 5955
    şöyle bir şey var. aykırı çıkışlar yapan, kavgacı, trollvari hareketlerde bulunan yazarların entry'ları ilgi çekiyor. bu adamlar hem ilgiyi üzerlerinde topluyorlar hem de arada sırada doğru düzgün bir şey yazınca entry'ları "on" manyağı oluyor. yani sıradan biri yazınca önemsenmeyecek bir entry bunlar yazınca dikkat çekiyor. sonuçta da bu tarz adamların sayısı gittikçe artıyor.
  • 5956
    aykırı görüşlere ve görüş sahiplerine saygısızlık bir tarafa fikir üretememe gibi önemli bir sorunla* karşı karşıya olan sözlük.

    sözlük bu adı üstünde. tanım yaparsın. ama sanal aleminki biraz farklı. tanımdan sonra fikrini, görüşünü belirtirsin ya da bi şeyler paylaşırsın falan filan. ama bakıyorum son zamanlarda o kadar sığ bir hal aldı ki bu olay.

    fatih terim rakibe göre taktik yapmayan veya yapamayan bir teknik direktör dersin "imparatoreye salladı hain şerefsiiiiz!"
    amrabat'a çok para verdik katkı alamadık dersin "kendi oyuncusunu itin götüne soktu medyaya yem etti içimizdeki irlandalı!!"
    demba ba gibi bir oyuncuyu sezon başında almamakla hata yaptık dersin "sen mi bileceksin bu işi oturduğun yerden konuşuyosun yalancı gassaraylı!!!1"
    ceyhun gülselam, yiğit gökoğlan, sercan yıldırım, sabri sarıoğlu gibi süre dahi vermediğimiz muhtemelen vermeyeceğimiz adamlara bi dünya maaş ödüyoruz dersin: "hebele hübele fm oynamış gelmiş grande en iyisini bilir akala kukalaa hööö!"

    iyi de hocam. düşünce üretemiyorsun ki? kızıyorsun sevdiğin biri eleştirilince veya eleştireni gerçekten galatasaray düşmanı falan sanıyorsun da cevap veremiyorsun ki. ortaya koyduğun bi argüman yok. üretebilsen yanlışlayabilsen zaten hakaret etmene gerek kalmayacak. ama karşısına elle tutulur bir fikir koyamadığın ya da teze anti-tez üretemediğin için çareyi hakaret etmekte ya da nick altına linç girişimi başlatmakta buluyorsun. acziyet değil de nedir?
  • 5957
    bazı yazarlarının demokrasi denen kavramı çarpıttığı sözlüktür.

    şimdi, galatasaray sözlük denen yerin nasıl bir yer olduğunu daha doğrusu olması gerektiğini defalarca kez dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım, yazarken de, moderatör olduktan sonra da. gs ve hagi büyük ideallerle bu sözlüğü kurdular, biz kimimiz ua forumdan, kimimiz diğer sözlüklerden buraya aktık ilk zamanında ve bu ideali büyütme yönünde çaba sarf ettik iyi kötü. ben ilk kayıt olduğumda sordum kendilerine, 'nedir abi olayımız' diye. galatasaray, galatasaray, galatasaray şeklinde cevap verdiler, başka olayımız yok. bundan daha tatmin edici bir cevap olabilir mi?

    peki nedir hanımlar, beyler galatasaray?

    şimdi uzun uzadıya tanımlamaya gerek yok, galatasaray başlığı zaten galatasaray'ın ne olduğunu sayfalarca anlatan harikulade yazılarla dolu. ben galatasaray'ın ne olmadığından bahsedeyim biraz.

    galatasaray bir 'koalisyon hükümeti' değildir. galatasaray tek başına iktidar'dır ve alternatifi, muhalefeti filan da yoktur. en büyük krallıktır ama babadan oğula geçmez, o hep babadır. düşmanları vardır ama kendi bünyesinde muhalifleri yoktur, olamaz, olmamalıdır. kendisine galatasaraylıyım diyen bir adam muhalefet yapamaz galatasaray'a karşı. haa böyle bir hakkı kendinde gören vardır ama burada yapamaz. bizim muhalefete, saplantılı fikirlere, önyargılara filan ihtiyacımız da yok, bunlarla uğraşacak halimiz de.

    -ben filan hocayı sevmiyorum, takımı kötü yönettiğini düşünüyorum.

    eyvallah. kim senin kalbine komut verebilir, seversin sevmezsin, eleştirirsin. kime ne denmiş olumlu eleştiri yaptığında şimdiye kadar.

    - ben filan hocayı sevmiyorum, başarılı olmasını istemiyorum, her fırsatta bir yolunu bulup ona sallayacağım, ağzıyla kuş tutsa benim gözüme giremez, her hareketine muhalefet edeceğim, her kozu kullanıp kendisini yerin dibine sokacağım, en ufak bir başarısızlıkta 'bak ben demiştim' diyeceğim, haklı olduğumu herkese ispatlayacağım.

    işte sıkıntı olan tarz, bu tarz. böyle yaklaşımların adı 'düşünce özgürlüğü' , 'demokrasi' filan değil. yedik biz o demokrasiyi, kalmadı. sen galatasaraylıysan bu sözlüktesindir, bu sözlükteysen de kulubunun basarısız olmasını dört gözle bekleyemezsin, bunu isteyemezsin. bu hoca için de geçerli, futbolcular için de.

    -filan galatasaray futbolcunun başarılı olmasını istemiyorum.
    + sebep?
    - çok havalı, tipini de hiç beğenmiyorum. uyuz oldum abi bi kere işte, atmasın gol filan.

    böyleleri var. takımın başarısız olmasını isteyen, pusuya yatmış bunu bekleyenler var, sevmediği hoca takımın başında diye. var abi böyleleri. kendi dedikleri doğru çıksın diye, 'ben demiştim' diyebilmek için sürekli muhalefet edenler var.

    sorsan kendileri galatasaraylı, galatasaray'ın menfaatleri için muhalefet ediyorlar. kendilerine laf dendiğinde de düşünce özgürlüğünden dem vuruyorlar. bana kalırsa bunlar bağırsak kurdu, içten içe bütün enerjimizi, sinerjimizi, birlikteliğimizi filan yok ediyorlar. hamit altıntop'u ıslıklayıp moralimizi bozanlar, gelip burada da moralimizi bozuyor.

    öyle büyük bir günah işliyorlar ki cehennem üşenir bunları yakmaya. ama bu sözlükte yanacaklar çok açık bu.
  • 5958
    kimi yazarlarinin entrylerinin yuzde bilmem kaci su sekilde;

    "(bkz: #1234567890)

    yukaridaki entrysinde bilmem kime bilmem ne diyerek...."

    bildigin akit gazetesi gibi hedef gosteriyo la adamlar. herifler kendilerini dine verse kafamizi kesip "allahu cimbom" nidalari ile nevizade'de gezdirecek.
    la oglum yapmayin sunu. sen ilgiyi benim ustume cekiyosun sonra adnan ilgi manyagi diyosun.
    e eline kodugum,
    sen ilgiyi yonlendirme o zaman dolmaz o nickalti denen yavsaklik abidesi. sen de rahat edersin ben de.

    halim abi'ye ozel not: ağabey, sözlüğe telefonundan giriş yaptığımdan türkçe karakter kullanamıyorum. çok zor oluyor. yoksa tabii ki ben de noktalı ve şapkalı harfleri kullanabiliyorum. nickaltına yazmadım kalabalık olmasın diye. yengeye selamlar.

    saygılarımla,
  • 5959
    tam olarak biz nasılsak onun internetteki silüeti olan sözlük. biz derken türk insanından bahsediyorum. baskalarına gerek yok kendi kendimizi mahvedebiliyoruz.

    resmen kendi kendimize geriliyoruz birbirimize giriyoruz. ben ilk okumaya basladıgımda daha sakin bir ortam vardı burda şimdi ise hayli gergin. bir sırp milliyetcisi cıksa ortalık birbirine gircek o derece amk. nick altına sataşmalar vs. cogaldı iyice. bir de kimse geri adım atmıyor, ortamı iyice gerip uzattıkca uzatıyor tartısmayı.

    aslında farketmemiz gereken baska birsey var ki o da şu; bizler sadece burada yazan kucuk bir grubuz. bir de yazamayıp okuyan bir güruh var ki onlar aslında bizim reklamımızı yapacak olanlar. ama biz buraları son zamanlarda o kadar kirlettik ki sanıyorum ki cok fazla okur vardır sıkılıp okumaktan vazgecen. kendi kendimizi izole edip hem yazmaktan soguyoruz hem de okumaktan sogutuyoruz hissediliyor bu acıkcası.

    kendi kendimize zarar vermeyi bıraksak, hakaret etmekten vazgecsek daha makul bir fikir alısverisinde bulunsak diyorum, kendimizi gectim de en azından kötü anılmayalım sağda solda..
  • 5961
    ne yazık ki kendisinden soğutmuş sözlüktür. bazı insanlarda nasıl bir nefret kusma isteği var çözemiyorum. maşallah nick başlığımda ne ararsan var. rezilliğim, alkolikliğim, hazımsızlığım. ben sana illa güzel şeyler yaz demiyorum, hiç yazma o sayfa boş kalsın razıyım. *

    ne yazık ki her yazıyı itinayla değerlendiren moderasyon arkadaşlarımız kendimize edilmiş hakaretlere hiçbir tutum sergilemiyor. bu da beni üzüyor. sonra da gelip yazı yazayım, içimden gelmiyor tabi.
  • 5962
    benim için internetin en iyi sitesi.

    sürekli olarak twitter kullanıcısıyım. aynı zamanda günde en az bir kez alkışlarla yaşıyorum'a giriyorum.
    ama bunların hepsinden önce galatasaray sözlük'e giriyorum. aklıma futbolla veya galatasaray ile ilgili bir şey geldiği zaman ilk olarak sözlüğe girip yazıyorum. eskiden olsan twitter'a girer yazardım*

    yavaş yavaş her şeyim olmaya başlayan sözlük-i sutani...
  • 5964
    bağımlılık gibi bir şey. hani nete girdiğinizde bazı siteleri yeni sekmelerde açarsınız ya arka arkaya, örneğin; facebook, twitter, tumblr, hürriyet.com... işte galatasaray sözlük de öyle. benim için ntvspor.net'ten öte, spora dair haberler bulabilmek, yeni düşüncelerle zihnimi doldurmak adına. ha, elbette taraflı bir kuruluş ya da platform, ne derseniz deyin, ama iyi ki var.

    ama afbuyurun aslanlar, bazen, hatta ne bazeni, sık sık, bazı adamlar foruma dönüştürüyor burayı ve işte öyle anlarda ''madem ki burası forum, alayınızın amınakorum'' dizeleri beliriyor zihnimde ve durmadan of'luyorum. o ibne ben değilim merak etmeyin ve öyle bir ibne de yok zira. sadece sol frame'de bir nick görünce ister istemez merak edip giriyorum başlığa. nasıl tatlı sallıyorlar birbirlerine, nasıl güzel kin kusuyorlar anlatamam. nasıl bir egoysa bu, tek entry ile onu yüceltmek de namümkün hale gelmiş. bir x yazıyor, bir y yazıyor, bir x, bir y. yapıştırıyorum of'u. nasıl mutlu oluyorum anlatamam. halbuki özelden mesajlaşsalar ne ben eksileyeceğim bu tatlı arkadaşların entry'lerini, ne de insanlar boş ve gereksiz laf giydirme kompozisyonlarını okumak zorunda kalacaklar.

    elbette ki çok çok iyi yazarlar da var. hatta kendime örnek aldığım, özel mesajlarla kendilerine ulaştığım yazarlar yok değil. yanlış anlaşılmasın. yalnızca benimle aynı fikre sahip olan yazarlara mesaj atmıyorum elbette. yazabilen adamlara atıyorum. yazmak zor zanaattır, herkes yazamaz ama öyle güzel yazan adamlar var ki anlatamam, ki anlatmama da gerek yok, sizler biliyorsunuz onları. adımın şakşakçıya çıkmaması adına, nick'lerini dile getirmeyeceğim.

    diğer güruhdan olanların da nick'ini yazmayacağım elbette. yazarsam entry çok uzar zaten. düşman olma ve kin gütme potansiyeli çok yüksek adamların nick'ini dilime bile deydirmem hatta. ama onlara bir ufak abi ya da kardeş tavsiyesi vereceğim. şu güzelim sarı kırmızı sözlüğe lacivert renk bulaştırmayı bırakın artık. iyice fenerbahçelilere benzemeye başladınız. siz evet, siz, üstüne alınanlar; geç kalmış sayılmazsınız. hadi siz de sarı ve kırmızıya uygun şekilde hareket edin.

    saygılar
  • 5966
    bir yazari elestiren yorumlara ayni gun icerisinde "asiri" reaksiyon gosterenlerin fatih terim basligi altinda yazdiklarina bakilinca istisnasiz ortak paydalarinin "fatih terim alerjisi" oldugu anlasilan sozluk.*

    bunyesinde demokratik haktir diyerek fatih terim'e cok rahat hakaret edilebilen(u: oyle hakaretler ki getirdigi oyunculardan komisyon aldigini ima eden bir vatandas vardi.. silmediyse duruyordur entry. o vatandasa sen parayla entry yaziyorsun desen klasik "yetisin a dostlar, yetisin linc ediliyorum" diye aglamaya baslar.), yalniz kendilerinin azicik elestirilmesine tahammulu olmayan erol buyukburclar barindiran sozluk.

    zamaninda ciddiye alinip okunan, uzerine sayfalarca yorum yapilan acimasiz elestirileri icin "(gbkz: totem yapmistim :()" diyen, bu sozlugu okuyan herkesle aciktan dalga gecen yazarlarin abi kontenjanindan idare edildigi sozluk.

    bir elin parmaklarini gecmeyecek sayidaki ilgi duskunu kucuk kucuk adamlarin uzuuuuun uzun golgeleri olan sozluk.

    gunes batiyor galiba sozluk. bazilari icin manzara simdilik guzel ama sonrasi karanlik. (u: not: yine ingilizce klavyeyle yazdim, zoruna gidenler var. edecek baska hakaret bulamamis, ingilizce klavyeye takilmis canim benim ya... turkce klavye yok. olsa dukkan senin. )

    ek bilgi rica edildi. verelim...
    -----

    kafasi iyiyken entry yazdigini defalarca itiraf edenler, bu entryleri uzerine sayfalarca tartisilanlar var sozluk.

    bu vatandas yine bir entry yazmis olsa "mesela", dusunup duralim acaba ayik mi diye.

    champs-elysees'de kurbaga bacagi yedigi restorandan cikip, uzerindeki smokini cikarir cikarmaz milletin kapisina kamyonla yagli kazik doken kenarimin elitleri var. :(

    bir de hocaman gibi "beni unutun" diye topluca veda edip ertesi gun hortlayanlar ne oldugu belirsizler var ki onlardan hic bahsetmeyelim, cok huzunlu.

    louis aragon yazmayi bilmeden louis aragon'dan siirler okuyanlar var deniliyor sozluk, icim kan agliyor :(

    (bkz: hanzo yagli kazik in, elit kurbaga bacagi out)
  • 5968
    kafam iyiyken yazdığım entrydeki kelime hatalarını, bokunda boncuk bulmuş gibi afişe ederken pek keyifli olan mal bulmuş magribilerin hatalarını biz bulunca küçük emrah moduna girip ağladıkları sözlüktür aynı zamanda. ulan madem türkçe'ye bu kadar hakimsin de aslı aut olan kelimeye neden avut yazarsın be kakavan. sen böyle art niyetli davranırsan, ben de elbette senin hatanı ararım, bundan daha doğal bir şey yok.

    kişisel kinlerini alıp da münasip bir yerinin en derinine sokması gerekenler var ki işte onlar dünyanın en rezil mahluklarıdır. zira hiç bir galatasaraylının renkdaşına husumet gütmesi gibi bir durum kabul edilemez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın