şurada kalmış 15 gün, kıyamet koptu kopacak hala bu sözlüğün 'olay'ını anlayamayan arkadaşlar mevcut.
5. senesine girecek sözlük. galatasaray sözlük. önce galatasaray sonra sözlük. çok galatasaray az sözlük.
bizim burada işimiz gücümüz, dinimiz imanımız galatasaray. özel hayatlarımızda her ne olursak olalım, nasıl kendimize ayrıcalıklı saatler ayırıp galatasaray'ı takip ediyorsak, galatasaray'ı yaşıyorsak, tribünde, kahvede, evde galatasaray gol attığı zaman diğer her şey anlamsızlaşıp, sadece galatasaray olgusu önemli hale geliyorsa... bu sözlükte yazarken de bu bilinçle, bu kafayla yazmak lazım.
kendi varoluşu ya da kendini bu hayatta anlamlandırabilme savaşı, galatasaray aşkından büyük olan her kimse burada çok fazla barınamaz, tecrübeyle sabittir.
bu sözlükte kimileri kendi fikirlerini, kendi takıntılarını galatasaray'dan daha değerli görüyor. galatasaray'ımız yıllardan sonra şampiyonlar ligi'nde oynuyor, tur atlamaya hak kazandığı gece, bütün galatasaraylılar bayram yaparken, sevinçten kendini si... öhem öhem kendini sevenler varken, millet başka hesaplar peşine düşmüş. daha önce beyan ettiği fikirleri yeniden savunma gayretiyle saydırıyorlar da saydırıyorlar. takım tur atlamış, 'şu oynasa daha çok gol atardık', 'şu tarihte çıkamamıştık' falan filan alakasız, zamansız saçma sapan zırvalarla ortamı bulandırıyorlar. düşünce özgürlüğüüüü, galatasaray'ın menfaatleriiii.. yerler öyle düşünce özgürlüğünü. bunun adı provakasyondur. her şeyin belli yeri ve zamanı var. galatasaray gol attığında tutmadığı adam attı diye üzülen tipler var. ya da daha önce eleştirdiği hoca takımın başında diye mağlup olmamızı isteyenler. şampiyonlar liginde son 16'ya kaldığımız gece, eski defterleri karıştıranlar var, sevinmeden. yapma bunu güzel kardeşim yapma. herkesin bir sabrı var.
bu triplerden kurtul.
düğünde damadın yakasına yapışıp 50 lira borcunu isteyen adam olma.
şampiyonluk kutlamasında sıfatsız sıfatsız dolaşan, millet coşku içindeyken hain hain somurtan servet çetin olma.
olma güzel arkadaşım, olma. gittiğin yol yol değil, yürütmezler...
iyi günde kötü günde birlikte olmak diye bir şey var bilir misin? sen ne iyi günde bizimlesin, ne kötü günde? kötü günümüzde eleştiriyorsun, iyi günümüzde, bayramımızda burnumuza ot tıkıyorsun? ne ara kucaklaşacağız senle,
galatasaraylı kardeşim benim? diğer sözlüklerde takıldığın zaman ile burada takıldığın zaman arasındaki fark ne zaman ortaya çıkacak? yoksa arkaplan renginden mi ibaret bu sözlüğe bakışın?
önce galatasaray sonra sözlük. galatasaray yoksa sözlük de yok, hiçbir şey de yok. galatasaraylı olmasanız ya da galatasaray olmasa fikirlerinizin bir anlamı, ehemmiyeti de yok. bu kadar açık ve net!