2009-2010 sezonundan itibaren takip ettiğim, 2011 ekim'den itibaren yazarı olduğum sözlük.
yazar olduğum ilk zamanlarda sözlükte bir birlik vardı.
galatasaray çok büyük bir fetret dönemindeydi zira. tarihinin en başarısız sezonlarından birini
* geçirmişti.
* sadece sportif anlamda değil, mevcut yönetiminin
* olaylar karşısında
galatasaray kültürü'ne yakışmayacak şekilde davranmasıyla
galatasaray çok sıkıntı çekmişti o sezon. gerek hükümet, gerek hakemler, gerekse diğer kulüpler... bize karşı iyi tutum içinde olan sayılı takım vardı sanırım o sezon. ha zayıflığımızı fırsat bilip bizi daha da çok kötü duruma düşürmek isteyenlerin hepsine dersleri fazlasıyla verildi bir sezon sonra.
*neyse... yönetimin, teknik heyetin ve takımın nerdeyse tamamının değişmesiyle takımın çehresi tamamen değişmişti. bir hedef vardı; her şeye rağmen şampiyon olup şikecilere ve yandaşlarına derslerini vermek! bu da sıkı bir kenetlenme sağladı. farklı görüşte de olsa yazarlar herkes görüşlerini daha iyi bir dille anlatıyordu ki doğrusu buydu. ya da bazen yazarlar birbiriyle entry'ler üzerinden atışsa bile birbirlerine pek fazla küfür etmiyorlardı. yoksa bazı başlıklarda normal olarak küfür vardı yine. hele şike sürecinin üstüne bazı başlıklarda küfür olması kaçınılmazdı.
son zamanlarda ise bakıyorum; birbirlerine bireysel olarak antipatileri bulunan yazarlar bazı başlıklar üzerinden birbirlerine küfrederek ve bunu çok sık tekrarlayarak sözlüğün kalitesini iyice düşürüyorlar. artık her puan kaybından ya da kötü oyundan sonra bazı başlıklara girdiğimizde okuduğumuz şeyler aynı; saçma sapan tekrarlar...
en basitinden;
milan baros-
fatih terim meselesi üzerinden o kadar aynı içerikli entry'ler yazıldı ki artık benzer şeyleri okumak sıktı. eski günlerinden çok uzak olan baros'u göklere çıkartıp oynatmadığı için terim'i eleştirenler mi dersin, terim'in eleştirilemez olduğunu iddia edenler mi dersin... ve bu yazarlar birbirlerini eleştiriyorlar, halbuki aynı derecede tahammülsüzler ve aynı derecede mantıksız yazdıkları şeyler.
bir an önce kendilerini mantık çerçevesinde yazmaya ve seviyeli şekilde tartışmaya davet ediyorum. bir takımda bazı şeyler çok yanlışsa bir oyuncunun gelişiyle her şey düzelmez ya da düzeliyor gibi görünse bile günlük başarıdır. temel sorunların düzeltilmesi gerekir. ya da iyi niyetli, seviyeli bir şekilde eleştirildiğinde herkes eleştirilebilir. hiç kimse eleştirilemez değildir. bu eleştiri senin hoşuna gider ya da gitmez, çok mantıksız da gelebilir. ama hakaret etmeni gerektirmez.
bir eleştiri de moderasyona; sözlükte oylama şeklinde bazı konularda bir standart belirlenmeli ve herkese aynı şekilde uygulanmalı. adaletli olunmalı. hiç kimse düşüncesinin farklılığı yüzünden mağdur olmamalı. tabii ki herkes görüşlerini, güzel bir şekilde belirtecek. yoksa düşüncelerini düzgün bir şekilde ifade etmek istemeyen, niyeti kötü olan herkese hakettiği ceza verilmelidir.
son olarak; şikeyi yapanlar dışarıda... şikeyi yapanlar sahada... şikeyi yapanlar uefa ile işi çözdü belki de... şikeyi yapanlar bir hatalı kart için bir hakeme, hakemliğini bıraktırtacak belki de... hem de o hakem derbilerde onları değil genelde bizi doğrarken... şikeyi yapanlar medyayı ele geçirmiş...
biz hâlâ kendi içimizde bile birlik olamayalım. kendinize gelin; zaman birlik olma zamanıdır!