• 4626
    öncelikle bir iki tanınmış isim geldi diye sözlüğün havası bozulacak falan değil. aksine eğer onlarda bizim gibi, bizden biri gibi yazar olacaklarsa bu gayet güzel olur. fakat onlara imtiyaz tanınması işin yanlış tarafıdır.
    ikinci olarak, bir iki tanınmış isim geldi diye de olayın bokunu çıkarmaya gerek yoktur. yok o gelsin, yok bu gelsin, sözlük yeni transferler yapsın, yok kıvanç, candan erçetin... gerek yok böyle şeylere. her şeyi tadında bırakalım, tadımız bozulmasın derim ben.
  • 4627
    nkantarelli ve ekinoks transferlerine olumsuz eleştiri yapmadığım yapmayacağım sözlük. ama cem davran ve özellikle behzat uygur transferleri bana göre çok ters transferler. her ikisi de gençleri kırmayayaım modunda yazar olmuşlar. bu beni rahatsız eden ilk taraf. ikinci taraf ise biz, yani gönüllüler, aylarca çaba harcayıp yazar olabiliyorken, bu ünlülerimiz, büyük galatasaraylılar bir çırpıda yazar oluveriyorlar. bu beni rahatsız eden ikinci ve en büyük taraf. burada toplumun eşitliğinden bahseden bir çok arkadaşımız var. haklılar da. hatta moderasyon da buna destek oluyor. ancak baktığınız zaman bu ''transfer''le kendileriyle ters düşüyorlar. sadece bu değil kendileriyle çelişkiye düştükleri taraf. ünlü olmayan ama sözlük camiasında ünlü kabul edilebilecek bazı abilerimiz var. onlara da bildiğin ayrıcalıklı davranılıyor.

    problem neden çaylak yapılmadıkları değildir. problem neden binbir rica, minnetle yazar yapıldıklarıdır. reklamdan başka bir sebebi var mıdır? birisi anlatsındır.
  • 4628
    sol frame'de gs sözlük yazarı olmuş ünlü kişiliklerin başlığına onlarca entry girilmesinden bıktığım sözlüktür. popüler isimlerin galatasaray sözlük yazarı olmalarına karşı değilim ama sürekli başlıklarına ''hoşgelmiş sefalar getirmiş oyuncu, insan'' benzeri yüzlerce entry girilmesi baymaktan da öte bir durum haline geldi. birinin başlığına 10 hoşgelme entry'si girilir, biter. görmemişlikte biraz ölçüyü kaçırdık sanırım. behzat uygur ve cem davran benim de saygı duyduğum isimler ama yazdıkları ve yazacakları açısından bu sözlükteki her yazar gibi normal özelliklere sahipler bana göre.

    ünlü isimlerin normal hatta sözlük formatına göre vasat bile sayılabilecek entry'leri haftanın en beğenilenlerine girdikçe sözlükte diğer yazarların on numara entry'leri de geri planda kalmış oluyor. ayrıca ünlü isimlerin sözlüğe katılımı devam ettikçe geçen haftanın en beğenilen entry'lerine de ambargo konulmasına devam etmiş olunacak. sözlük moderasyonunun buna bir çözüm bulması lazım. yoksa burası spor sözlüğünden ziyade, ünlüler çiftliğine dönecek, benden söylemesi...
  • 4631
    iki aydır yazmadığım sözlük. eğri oturup doğru konuşacağım. sözlüğün kalitesi geçtiğimiz yıllardan çok uzakta. artık yazmak içimden pek gelmiyor. bir süredir sadece okuyucuydum. yakın zamandaki behzat uygur, nurettin kantarelli ve ekin kantarelli'nin sözlüğe yazar olması ve bugün de cem davran'ın aramıza katılmasıyla sözlüğe uzun zamandır olmadığı kadar bir sempatiyle baktim. ve aylar sonra entry yazmak için giriş yaptım.

    ama resmen sözlükten daha fazla soğudum. sebebi de şu. aşağıda bakınız olarak belirttiğim entry'lerin normal bir entry'den farklı olan tek yanı 'ünlü' kişiler tarafından yazılmış olması.

    (bkz: #922792)
    (bkz: #922980)
    (bkz: #923133)

    (bkz: #913477)
    (bkz: #915214)

    (bkz: #912841)
    (bkz: #913556)

    ve hepsi yazarların "en beğenilen entryleri"ne girmiş durumda. hatta bir çoğu geçtiğimiz haftanın en beğenilen entry'lerinde de yer aldı. cem davran'ın entryleri de büyük ihtimal önümüzdeki hafta en beğenilenlere girecek. burda kastettiğim şey ünlüleri kıskanmak falan değil. yukarıdaki entry'lerden herhangi birini ben yazsaydım en fazla bir ya da iki kişi oylardı. şöyle örnek vermem gerekirse benim entry sayım 477, toplamda 10 tane en beğenilen entry'im var. cem davran'ın entry sayısı 23, bunlardan 10 tanesi cem davran'ın en beğenilenlerine girmiş durumda. zamanında o kadar oylama çağrısı yaptık sözlükte, kaç kişi önemsedi? destan yazdığım entry'leri, kimsenin on numara ya da ofsayt olarak hiçbir şekilde oylamadığı için yazmaktan soğudum ben. burda yapılan bana göre yalakalıktır. uzun süredir yazmıyordum, uzun süre daha yazmayı düşünmüyorum. sözlük benim varlığımdan pek bir şey kazanmadı, yokluğumdan da pek bir şey kaybetmez.

    ama umarım ki tez zamanda yazarlar silkinip kendilerine gelirler.
  • 4632
    1.5 senedir onsuz günümün geçmediği, önceleri okuyarak takip ettiğim, sonra yazarlık için başvuru yapıp çaylak entrylerimi tamamlayıp 2 kere reddedildiğim oluşum. ünlü alımları konusunda modda yazarlarda kısacası herkes kendince haklı. ama 2 kere yazarlığı onaylanmayıp aylardır bekleyen ben için güvenimi sarstı bu durum. ama yine de günün büyük bölümünü burda geçirmeden duramıyorum. velhasıl kelam artık yazar olmak istediğim, en iyi galatasaray oluşumu.
  • 4633
    cem davran'lı, behzat uygur'lu gönül işini evirip çevirdiniz, inanılmaz yerlere çektiniz.

    neyin primi, neyin beklentisi ?
    maalesef saplantılısınız. buraya ünlü biri gelmiş onun ne önceliği var diyen ülkemin insanı, ükemin halı sahalarına gece maçı için 10 lira para verdiğinde kendini ayrıcalıklı hisseder ve kendisine pas atmayan takım arkadaşına küfürler yağdırır. o kadar para verdik ulen, bir sen misin akıllı? şeklinde çıkışır. hatta kavga da edebilir... işte sizin ve sizin gibi düşünenlerin adil düzen çarkı, öte taraftan böyle işliyor.

    ayrıcalık elbette olacak. mekteb-i sultani'de okumak da bir ayrıcalık ve birçoğumuzun yaşayamadığı, sahip olamadığı bambaşka bir kültürdür.
    çok paran varsa da ötekilerden ayrılan bir insansın. yüce gönüllü biriysen de ötekilerden farklısın. örnekler çoğaltıldığında bir sürü ayrıcalıklı insan bulabiliriz.
    eleştirmek için doğan, hiçbir iyi niyete sahip olmayan, taş atayım da kırılan camdan şangırrr sesini duyayım diyen adam da ayrıcalıklı.

    sözlük kurulduğu günden beri buradayım. şans eseri bir gece rastladım. 2008 sonbaharında damladım.
    galeyana gelenlere tek bir şey söylemek istiyorum. sözlüğün iç dinamiklerini çok iyi biliyor ve kimin ne amaçla ne yazdığını virgülüne, noktasına kadar anlamlandırıyorum.
    burada 4 yıldır yazan, hiçbir yetkisi olmayan bir yazarım. aynen cem davran ve behzat uygur da bizlerle birlikte burada yazar ve sözlük sınırlarında ele aldığımızda aramızdaki tek fark benden 4 sene sonra buraya gelmiş olmaları.
    sonucta bizler burada yazar değil miyiz? e peki neden bunun güzelliğine değinip keyfini çıkarmıyoruz ?

    bir gün behzat ağabeye rica ettim ve kırmadı. sonra konuşurken laf arasında cem ağabeyin ismini sıkıştırdım araya. behzat abi, güzel olmaz mıydı sizlerin bizlerle, bizlerin de sizlerle aynı çatı altında yazması ? dedim. ben bu insanlarla bunu konuşurken ve hatta bu insanlar benim fikrimi güleryüzle ve içtenlikle karşılarken, sözlükte dalga peşine düşmüş, işi gücü şartlı bir şekilde birilerini eleştirmek, ilgi çekmek isteyen onlarca galatasaraylı'nın buna karşı tavır koymasını üzüntüyle karşıladım. sopanın bir ucunda galatasaray kültürüne bağlı, galatasaraylı ailelerden gelmiş halka mâl olan sanatçılar ve onların önderliğinde bünyesindeki yazarların da katkılarıyla kalitesini arttırarak yükseltecek bir galatasaray platformu varken, diğer ucunda bataklık... ayağını yanlışlıkla basarsan seni hemen çekiyor pisliğin ve nefessizliğin içine.

    adamın eline maden veriyorsun, işlemeyi bilmiyor.
    fatih altaylı gelip sorsa keşke. ne zaman adam oluruz ?

    ortada bir haksızlık yok. olması gereken şeyler var. bunun yanında keşke böyle olmasa dediğimiz zihniyet yoksunluğu da var maalesef. çünkü bu ülkede herhangi bir kurumun önüne güvenlik görevlisi olduğunu belli eden üniformalı birini diktiğiniz zaman, o adam bunu ayrıcalık bilip bir anda kraldan çok kralcı kesilebiliyor. burada çaylaklık yazısı yazıp bekleyen bazı işgüzarlar da bunu ayrıcalık bilip ahkam kesiyor. bakın arkadaşlar, çaylaklık yazısı yazdırıp sözlüğe ünlü katmak bu işin en kolay yolu.

    sözlüğün belli bir onaylama sistemi var. havuzda biriken yüzlerce çaylak her dakika, her saat yazdıkları onay görünce yazar oluyor.
    bu da zaman alıyor. ama sorun eğer sözlüğe katılan cem davran ve behzat uygur ve nurettin kantarelli'nin çaylaklık entrysi girmemiş olması ise, x, y, z gibi isimlere 10 dakika önceden yazı yazdırtıp 5 dakika içinde onay çıkartabiliriz. bunun da hiçbir şekilde aksini kimse itiraz edemez. cünkü o çaylaklar da havuza düştü ve onay sisteminde onay verenlere denk geldi. bu kadar basit. eğer bu usulsüzlük olarak görülüyorsa, usulsüzlük sözlüğe yansımadı der ve kenara çekilirler.
    kimse bunu yapmadan, güzel dille, güzel insanlara ufak bir kolaylık sağlamış. o da karşı tarafın isteği ile değil, tamamen laf arasında geçen bir sohbetin sonunda karşı tarafa rica etmemiz sonucu gelişmiş bir şey. fatih terim'den de mi bir şeyler öğrenmiyorsunuz ? istesek felipe melo ile albert riera'yı kameralar önüne çıkartıp öpüştürüp, koklaştırabilirdik de diyor. ama buna ne gerek var değil mi ? sözlükte de eğer maksat prim yapmak ise, rant ise yöneticiler bunu bir şekilde astarına uydurabilir.
    ama onlar güzel insan. siz kadrolu eleştirmenler güzel insan falan değilsiniz. kaldı ki, bu iş prim yapma işi olacak ve ünlü birileri de koşulsuz şartsız sözlükte yazar olacak öyle mi ? bir kere en başta kimse böyle bir şeyi kabul etmez. ikincisi, sizin gibi düşünen galatasaraylıları görmek de inanılmaz kötüymüş.

    ve hayatın her alanında ve burada da bazılarının görmemekte ısrar ettiği bir şey var. eleştirilen kesim gıkını çıkarmıyor. yeter ki belaltı vurmasın kardeşlerimiz. aslolan sarı-kırmızı'dır diyor. keşke şunu fark edebilseniz.

    behzat uygur bu sözlüğe gelirken dedi ki: '' kardesim ilerde bir oyun projemiz var. sözlükten de bir şeyler katmak isterim. ''
    yani sen bunu dikkate almıyorsun, gelip onlara neden çaylak olarak bekletilmediler diye saldırıyorsun. yazık günah yahu.
    cem davran desen, o da behzat uygur gibi senden benden farklı değil galatasaray'ı takip etme hususunda. her gün galatasaray haberi kovalayan bir galatasaray taraftarı. elinde kumandayla generation reklam ajansındaki müfitli maceralarına bakar bakar gülerdin. yolda görsen cem bey diyip boynuna sarılır fotoğraf isterdin. şimdi onları eleştirince adil düzen savunucusu başrol oyuncusu mu oldun ?
    olmadın kardeşim. maalesef olamayacaksın da.

    eleştirmek çok kolay çok.
    gollerini sıralayan hakan şükür eleştirilmedi mi ?
    tugay her maç kaleciye geri pas atıyor bu adamın bu takımda ne işi var denilmedi mi ?
    fatih terim'in milli takımdaki maaşı haber malzemesi olmadı mı ?
    çok örnek var çok.

    ve bir de, medya gibi yandaş galatasaray taraftarı varmış. şampiyonluktan şampiyonluğa takımıyla övünürlermiş.
    neyse, çok uzun yazmaya ne gerek var ? iyi niyet, kötü niyet ayrımını yapan olduysa ne demek istediğimizi anlamıştır.
    kaldı ki bazı insanlar iki uyku arasında internete ayılmak için girmiyor. iki turne arasında, bir dizi setinde, bir program sonrasında değerli vaktinden çalıyor.
  • 4634
    türkiye standartlarının çok üstünde bir demokrasi anlayışının hüküm sürdüğü, kadrinin kıymetinin bilinmesi gereken güzel yuvamız.

    moderasyon şöyle kötü , böyle tutarsız, galatasaray sözlük moderasyonu başlığı bu tarz entryden geçilmiyor.

    sözlük böyle kalitesiz, böyle niteliksiz, galatasaray sözlük başlığı hakeza.

    e be insafsızlar, plajda kumdan kale yapsanız, 10 kişi ''olmamış bu'' dese, bir tekmeyle ortadan kaldıracak insanlarsınız.

    gelip burada 4 yıldır sözlüğün ne kalitesizliğini bıraktınız, ne faşistliğini ne çifte standartını.

    sözlüğe yazar alınsa, çok kalabalıklaştı, havası bozuldu.

    sözlüğe yazar alınmasa, adamlar aylardır bekliyor, ayıptır.

    moderasyon entry siler, yazma hevesi bırakmıyorlar denir.

    silmez, sözlüğün çivisi çıktı.

    hiç mi orta yolumuz yok yahu?

    burada sözlüğü beğenmediğini belirten, hatta aşağılayan bir sürü entry var.

    hangisinin yazarı hakkında bir işlem yapılmış? ama nobel ödüllüsünüz ya, bir ofsayt aldığınızda tellal çıkarıyorsunuz?

    bu mudur faşistlik? bu mudur baskı, zorlama?

    bu sözlük ünlüler gelsin üye olsun da hit sayımız artsın amacıyla mı kuruldu?

    en başından beri biz bunun için mi emek veriyoruz? buna mı inanıyorsunuz? yazıklar olsun.

    bu sözlüğün temelinde çimentosu olan adam * kişisel meselesi yüzünden yılların emeğini hiçe sayıyor.

    ayıptır.

    her neyse, kişisel meselelerinizi, iç sıkıntılarınızı sakın ola yeni gelen ağabeylerimiz üzerinden yürütmeyin.

    ayrıca behzat bey de, cem bey de sözlük formatına gayet hakimler.

    ki behzat uygur'un metin oktay başlığına yazdığı entry ayarında yazı yazabilecek, dışarıda olan adam varsa söyleyin alalım.

    bu iki isim de belki hiç hayatları boyunca sözlüğümüzün varlığından haberdar olamaycaklardı konumları gereği.

    ama sağolsun arkadaşlarımız davet etti, sıfır kompleks, içten, cimbomlu abilerimiz aramıza katıldı.

    keyfini çıkarın. komplekslerinizi yine kusun ama bu isimler üzerinden tartışma yaratarak değil.
  • 4637
    burası sanal bir platformdur. hayatın kendisi değil eğlencelik bir parçasıdır. bunu anlamayıp hayatınızın merkezi haline getiriyorsanız -sadece gs sözlük açısından konuşmuyorum sanal dünya açısından konuşuyorum- sanallığı kendi gerçekliğiniz yapıyorsanız sorun sizdedir, gecenizi gündüzünüze katıp buraya üye olmaya kasmışsanız önce kendinizi sorgulayın.
  • 4646
    güzel yer. interaktif platform. yazarlarının zihninin aynası. kiminin çok sikinde, kiminin hiç değil. içine yazı yazılan defter. kiminin değer verdiği, kiminin cildini, sayfalarını yırtıp attığı... içinde bir sürü güzel söz olan, nefret olan, çaresizlik olan, kızgınlık olan, sevinç olan, umut olan yer. ve onları bu defterin içine bırakanların birbirine ölümüne düşman olduğu yer.

    bir ağacı beraber dikmişken
    o ağacı beraber kesmişken
    ondan bir defter yapmışken
    ve o defteri güzel şeylerle doldurmuşken

    hepsini siktir edip bunları beraber yapan insanların birbirini yediği yer. bir yazarına dünyanın en güzel hediyesini verebilirken, diğerine nefretten başka bir şey veremeyen...

    bakış açısı... sözlük mü önemli? içindekiler mi? içindekileri oraya koyanlar mı? neyin ne kadar önemli olduğunun ne önemi var ki...

    içine insanların yazılarını bıraktığı yer. o kadar gibi...
  • 4649
    yazar alımları başlığında çoğu kişi referansla yazar alımı yapılsın diye görüş belirtmesine rağmen sözlüğümüze gelen ünlü kişilerin çaylak olmadan yazar olunmasına gösterilen tepkileri pek anlayamadım. sanatçı abilerimizi kim çağırdıysa iyi yapmış. adam referans olmuş ve yazar yaptırmış o kişileri. zaten çoğu kişinin istediği yazar alım kriterlerinden birisi bu değil miydi?
  • 4650
    iki yıldır referansla yazar alalım diyen yazarları sallamayan, iki ünlü kişi yazar olmaya ikna edildiğinde o kişileri anında yazar eden sözlüğüm.

    yazarına gerçekten değer veriyor mu bu sözlük tartışılır. üye olan kişiler gerçekten de değerli kişiler, fakat genel tabloya baktığınızda moderasyonun yazarların fikirlerini pek takmadığı da aşikar. şimdi sözlükten birileri bu duruma isyan ederse kimsenin söz söylemeye hakkı yok. çünkü ben soruyorum; madem böyle bir imkan vardı, neden benim çok sevdiğim galatasaraylı kardeşlerime referans olup da sözlük yazarı edemedim daha önceleri?

    bunun cevabını sözlük moderasyonu vermeli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın