• 2
    sadece çok spesifik, iyi hesaplanmış ve uygulanmış senaryolarda kurulması mantıklı olan hayali grup.

    satın aldığınız ya da kurduğunuz her futbol kulübünün giderlerinden de sorumlu olacaksınız. futbolcunun yediği yemekten, deplasman seyahatinden, stat bakımından, kdv’sinden, ondan, bundan. böyle hayalini kurması çok tatlı ama tüm bu giderleri kompanse edecek bir yapı kurmaz ve o yapının takibini yapamazsak, zaten zor gönyede tutulan ekonomik yapıyla iflas etmemiz çok uzun sürmez.

    bu yapıyı kurmak için futbol kültürü bazında entegrasyon gerekir. bu küçük kulüpleri ekonomik olarak besleyebilmek için sağlam pazarlama stratejileri geliştirmek gerekir. avrupa’daki mevcut galatasaray taraftarı ve/veya satın alınan kulüplerin var olacak potansiyellerine yönelik çalışmak gerekir. bu çalışmaların iyi niyet ve iyimserliğe değil gerçek analizlere dayanması gerekir. aksi takdirde ekonomik meseleyi göz ardı etsek bile yaşaması çok zor bir projedir.

    öte yandan, tüm zorluklarına rağmen türkiye’de bunu bir kulüp yapacaksa bu galatasaray’dır. önce kendi siyasi meselelerini çözebilirse, ekonomik olarak eksiden kurtulup artı olarak büyüme trendine girerse, önce türkiye’de doğru dürüst ürün tedarik zincirini yola sokmayı öğrenebilirse, işin futbol kültürü ve altyapı konusunda daha iyimserim.
  • 3
    mevcut şartlar içerisinde galatasaray'ın kendi başına yapamayacağı ve bütünüyle hayal satmaktan öte gitmeyen projelerden biri.

    bu işin en önemli örneklerinin her birinin arkasında müthiş bir sermaye desteği ile dış bir sponsor mevcut. redbull grubu şirket sermayesi destekli olarak harika bir yapı kurdu ve pek çok ülkede işleyen bir düzen içerisinde, dış sermayeye gittikçe az ihtiyaç duyan bir yapıya uzun yıllar sonucu ulaşabildi. city group ise belki milyarlarla ifade edilecek euroları yıllar boyu amiral gemisine döktükten sonra bir istikrarı yakaladı ve genişlemeye başladı.

    galatasaray'ın bugün iyileşmiş ekonomik şartlarında dahi bir dönemi eksiye düşmeden kapatması için pek çok koşulun bir araya gelmesini şart olarak arayan bir kulüpken dışardan devasa bir mali destek olmaksızın bu tarz bir projeyi sağlıklı olarak hayata geçirmesi mümkün değil. ikinci ve üçüncü lig kulüplerini alarak belki birkaç milyon euroya çevirirsiniz fakat hem yapılanma anlamında hem de maliyet - fayda dengesinde hiçbir etkisi olmaz; yalnızca gala group diye bir isim yaratmakla havada kalırsınız.

    günün birinde global şirketlerden biri veya türk milyarderlerden birkaçı kafayı kırar, böyle bir işe kalkışmaya karar verir, ortaklığını galatasaray'la yapmaya anlaşırlar (ki belki de kulüp yapısından dolayı en zor ve en son anlaşılacak kulüp galatasaray'dır), istikrarlı şekilde uzun yıllar boyunca grubun kendi kendini çevirebileceği yapıya kavuşması hem maddi hem manevi hem de itibari destekle sağlanır. fakat bunların tümünün aynı anda gerçekleşmesi bugün milyonda bir ihtimal bile değil.
  • 5
    cin olmadan adam çarpmaktır. böyle bir işe girişilecekse 100% profesyonel bir şirket gibi yönetilmemiz gerekiyor. şu an için bundan fersah fersah uzağız.

    öncelikle futbol aş dernek arası ayrımı özümseyelim. 5000 dernek üyesi, her biri ayrı ayrı kulübün sahibiymiş gibi konuşmayı kessin, şirketin icra kurulundaki üyeleri küstüm oynamıyorum falan demesin belki o zaman böyle şeyler düşünülebilir.

    hele ki birkaç işadamı elinin taşının altına koysun masalları aman aman evlerden ırak. galatasaray'ın adıyla namıyla kimse iş yapamaz. ışıtan gün, niğde anadolu fk falan gördük göreceğimizi.
  • 6
    o iş kolay değil öyle. çıkar çatışmalarının olduğu yerde daha öyle ya da böyle üst üste iki şampiyonlukta büyük katkısı olan adamı koruyamıyorsun. tabi ki korumak zorunda değilsin fakat grup olmak büyümek, düzenli bir yapıya sahip olmak öyle herkesin karına ve ağzına bakılarak olacak iş değil.

    grup ya da holdingleşmek dediğin iş bir yerde imparatorluk ya da diktatörlükle eş değer. biz de ağzı olan konuşuyor. maalesef ki lise artı dernek yapısı bu duruma uygun değil ve yine maalesef ki bu altı yılını düzgün kullanabilse ali koç ve fenerbahçe ikilisi bu iş kolu için daha uygundu. ki o bile fenerbahçe koç ailesinin elinden çıktığında patlamaya mahkum bir sistemdir. tabi ki oturup burada onları tartışmayacağım.

    yani kısacası sahiplik ister. başında açgözlü tek bir kontrolcünün bulunması gerekir. her pozisyona gelen/gelebilecek açgözlülerin, pozisyonunu ve galatasaray harici nüfusunu kendi yararları için kullandığı ve kullanacağı, bunun sonucunda da şahsi olarak hiç bir zarar görmeden yaşantısına devam edebileceği hatta bir sonraki seçimde oy kullanarak zarar verdiği kurumun geleceğini belirleyici olabileceği yapıda, maalesef ki bu imkansıza yakın bile değil, imkansızdır.
  • 8
    yerli veya yabancı fark etmeksizin genç oyuncularımıza maç tecrübesi kazandırabilmek ve gelişmelerini sağlayabilmek için kurulması elzem olandır. böylesine rekabet varken hem şampiyon olmak isteyip hem de genç oyuncuları oynatarak geliştirmek mümkün değil futbolun geldiği noktada.

    direkt 11'e koyarak bize seviye atlatabilecek genç oyuncular 30-40 milyon €'dan başlıyor. öyle bir maddi imkanımız yok, olsa bile o oyuncular genç yaşta türkiye'ye gelmeyi kabul etmiyor.

    ucuza genç ve gelecek vadeden oyuncu bulsak bu sefer de şampiyon olmak istediğimiz için düzenli oynatıp maç tecrübesi kazandırmamaız mümkün değil. altyapıdan çok üstün bir yetenek çıkmadığı ya da bu tipte bir yeteneği genç yaşta ucuza kapatamıdığımız sürece o iş imkansız. altyapıdan arda turan veya arda güler falan çıkması lazım direkt oynayabilmeleri için. ucuza aldığımız barış alper yılmaz ve kerem aktürkoğlu önce kötü olduğumuz sezonlarda oynadılar. ayrıca 1-2 senede 11 seviyesine gelebildiler.

    netice olarak bizim gala football group gibi bir yapılanma kurmamız gelecekte bize seviye atlatabilecek bir başka hamle olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın