büyük karakterlerin basit bir hareketle insanları mutlu etmesi.
43
uzaktan şutlar, üst düzey mücadele, topa sert yapma, kayarak müdahale (topun kapılması şartıyla) ve olmazsa olmazım akıl dolu ince paslar (pasın başarılı olup olmaması önemli değil, önemli olan düşünce).
rakip takımın atağı muslera’nın kurtarışıyla tamamlanır. o an kamera muslera’ya zoom yaparken muslera birden gözlerini fal taşı gibi açar ve hızlı bir şekilde topu oyuna sokmak için degaj yapar. işte o kameranın muslera’dan ayrılıp topun gittiği yeri gösterene kadarki geçen sürede başlayacak olan kontra atağın heyecanı beni benden alır.
ölümcüldür. ne olduğunu anlamazsın. içinden hafiften hassiktir demekle yetinirsin.
91
aslında sadece gol değil, bir maç süresi ya da sezon boyunca sahada oynanan oyundan bağımsız olarak zevkli kılan detaylardır çoğu zaman.
kura çekimidir mesela okulda önemli bir dersin, ofiste kritik bir toplantının arasında merakla ve çaktırmadan göz attığın. televizyon başında bile heyecandan titreyeceğin bir maça tesadüfen bilet bulup tribünlerde 3'lü çekmektir coşkuyla. toteme inanmasan ve inananlarla dalga geçsen dahi rakip penaltı kullanırken türlü türlü totemle üretmek, kalecin penaltıyı kurtardığında başarıda kendine de pay çıkarmaktır.
sabah erken kalkması gereken ve yatma saati çoktan geçen ilkokul öğrencisiyken, maçı salonda izleyen babana koridordan eşlik etmektir gizlice. ve prekazi golü attığında kendini tutamayıp çığlık çığlığa salona depar atmak, gol sevincinin devamında da sana kızacağını düşündüğün babanla sarmaş dolaş olmaktır.