uefa ve fifa gibi büyük futbol organizasyonları tarafından sözde önlenmeye çalışılan insanlık suçu.
malumunuz
euro 2020 maçlarından önce siyahlara karşı yapılan ırkçılığı protesto etmek için futbolcular diz çökmekteler. bu bir kural olmasa da bir çeşit zorunluluğa dönmüş durumda ki bunu uygulamayacağını söyleyen macar futbol milli takımı şimdiden ırkçı ilan edildi bile.
öte yandan avusturya milli takımı oyuncusu
marko arnautovic, kuzey makedonya milli takımı oyuncusu
ezgjan alioski'ye, iddialara göre "senin arnavut ananı sikeyim" dediği ve aynı zamanda ırkçı/ayrımcı bir el işareti yaptığı için uefa tarafından 1(bir) maç ile cezalandırıldı. demek ki uefa bir suç tespit etmiş ki ceza almış oyuncu, peki neden bir maç?
buradan çıkarmamız gereken sonuç, ırkçılığın arnavut futbolculara yapıldığında siyahlara yapıldığı kadar büyük bir suç olmadığı. dördüncü hakem kendi dilinde "siyah" anlamına gelen "negru" kelimesini kullandığı için yarıda kalan
8 aralık 2020 paris saint germain başakşehir maçı hâlâ akıllardadır. o hakem o sezon bir daha maç da alamadı. kimseye hakaret etmediği halde...
bu olay sık sık yüz yüze geldiğimiz batı ikiyüzlülüğünün bir vesikası olarak kayıtlara geçmeli. marko arnautovic'in söylediği cümlede "arnavut" yerine "zenci, yahudi" gibi kelimeler kullanılmış olsaydı futbolcunun turnuvayı çoktan kapatmış olacağını tahmin etmek güç değil.
ırkçılığın/ayrımcılığın her türlüsüne aynı oranda tepki verilmediği sürece "ırkçılığa sıfır tolerans" ilkesinin hiçbir anlamı yok.