maç takvimi yönünden ve maçlardaki fiziksel yoğunluk yönünden üst seviyede çok zorlaşmış spor. barış alper yılmaz veya kerem aktürkoğlu'nu düşünelim. bu adamlar temmuz 2023'ün başında galatasaray'da yeni sezona hazırlanıyordu. aradan 1 koca yıl geçti, hala hiç ara vermeden maça çıkıyorlar. ligler neredeyse 3 günde 1 maç seviyesinde oynanıyor. arada seviyesi inanılmaz yüksek şampiyonlar ligi maçları var. 2 haftalık araya giriyorsun. orada bile milli büyük turnuva elemeleri ve uluslar ligi zımbırtısı var. o bitiyor yerel kupalar başlıyor. lig bu arada zorlaşarak devam ediyor. avrupa'da yoluna devam eden ekstra yoruluyor. o bitiyor dünya kupası veya avrupa şampiyonası başlıyor. tek seneli yıllarda konfederasyon kupası ve uluslar ligi finalleri var. bu ne abi? hangi sporda aralıksız 1 yıl maça çıkıyorsun? merhamet ediniz efendim.
*oyuncular psikolojik ve mental olarak bence artık kırılmanın eşiğinde. euro 24'te underdog takımların çok iş yapmasını da buna bağlıyorum. favori takımların oyuncuları artık psikolojik ve fiziksel olarak bitmişken daha az maça çıkan oyuncular daha iştahlı olabilir, bu çok normal.
futbolda ortalama 10 km, basketbolda 2 km, teniste 3 km koşarsınız. mesela lebron james'i o kütleyle futbol sahasına atarsanız bu mesafelere 25 yaşında olsa bile dayanamaz. elbette her sporun dinamiği farklı ama futbol temelde dayanıklılık ve kondisyon sporu. hem fiziksel olarak her maç 10 km koşacaksınız. hem senede 60-70 maça çıkacaksınız. hem de bunu bazen 365 gün devam ettireceksiniz. bu gerçekten çok fazla.
24-25 sezonunda milli takımdan gelen galatasaray futbolcularına da anlayış göstermek lazım. biraz zamana ihtiyaçları olabilir.